Arkadaşlar bölümleri ordan attığım için bir bölümü atlamışım:(

"Aslında insanı en çok acıtan şey; hayal kırıkları değil. Yaşanması mümkünken, yaşayamadığı mutluluklardır."

Fyodor Mihailoviç Dostoyevsk

Gözyaşlarım çaresizce hızlı hızlı süzülürken canım yanıyordu. Yine her zamanki gibi benim canım yanmıştı. Ben her ne söylersem söyleyim o kendi kafasında kurmuştu. Odada oluşan sessizlik korkmamı sağlıyordu.

2 saat önce

Sabah dışarıdan gelen silah sesleri sıçradım. Korku içinde olduğum yerde dururken birden kolumdan tutuldum çığlık attığımda ağzımda bir el hissettim.

" benim Cemre şimdi elimi çekicem bağırma" Azat'ın sesini duymamla rahatladım. Titrediğimi bile daha yeni hissediyorum. Ağzımı açıp bir şey diyeceğim zaman bizim odanın camı tuz oldu ağzımdan firar eden çığlığı engelleyemedim. Azat beni banyoya götürdü.

" sakın burdan çıkma " deyip geri gidecekken kolundan tuttum" beni burda yalnız bırakmazdı. Gözyaşlarım yağmur gibiydi.

"Be-beni yalnız bırakma Azat" dediğimde alnımdan Öptü. " sakin ol geri gelicem sakın burdan ayrılma ben çıktıktan sonra kapıyı kilitle" dedi. Son kez bakıp gitti.

Azat'ın gitmesi ile kapıyı kilitleyip yere çöküp kulaklarımı kapattım. Allah'ım ne olur kimseye birşey olmasın ne olur. Silah sesleri durduğu zaman yerden kalkıp yüzümü sildim. Bir yanım çık derken bir yanım çıkma diyordu. Kendimle savaşa girmişken kapı zorlandı. " Cemre aç kapıyı" Azat'ın sesini duyduğumda kapıyı açıp hızla ona sarıldım. Ona bir şey oldu diye çok korktum. Belimde ve saçımda eller hissettim. Titrek sesle " sa-sana bir şey oldu di-diye çok korktum"

" hişt sakin ol tamam mı şimdi seni kucağıma alıcam kafanı boynuma yerleştir sakın çıkarma" deyip beni kucağına aldı. Yürümeye başlarken dediği gibi kafamı boynuna yerleştirdim. Azat beni kendi ile arabaya bindirdi. Kafamı boynundan kaldırmadım. Kokusu sayesinde mayışıyordum. Araba durduğunda nereye geldiğimizi öğrenmek için kafamı kaldırdım. Konağa gelmiştik. Azat'ın kucağından gidiyordum yine. İçeri girdiğimizde heja annenin telaşlı sesini duydum." Oğlum Cemre iyi mi" Azat derin nefes alıp konuşmaya başladı. " Şimdi değil ana şimdi değil" deyip beni içeri götürdü.

Salona girdiğimizde kucağından indim tam bir şey sorucam zaman içeri herkes girdiğinde soramadım. İçeri bir adam elinde siyah gül ile girdiğinde bana doğru geldi. " Hanım ağam bu size gelmiş" bana uzatacağı zaman Azat çiçeği benden önce aldı. Adam gittiğinde herkes gibi bende Azata baktım. Azat'ın çene kaslarının içine gömüldüğünü gördüm. Gülün içindeki notu alıp okumaya başladı.

" Cemre zorla evlendiğini biliyorum seni onun elinden alıp benim karım yapıcağım az kaldı beni bekle evine yaptığım saldırıyı beğendin mi karahan sen onu benim elimden aldın bende onu senin elinden geri alıcam.

S/İ"

Azat elindeki notu buruşturup" benim olanı almaya çalışıyorsun birde karısı yapacakmış nah yaparsın İlyas bana hemen şu şerefsizi bulun lan" kükredi. Büyük hala konuşmaya başladı. " Al işte kim bilir kime kuyruk salladı da size saldırı yaptı kız kime kuyruk salladın " deyip bana soru yönelttiğin de titrek sesle " yemin ederim ben bir şey yapmadım Azat ben bir şey yapmadım " kolumdan tutup "eğer odaya bir gelin bakın bakalım ne oluyor" deyip beni odaya götürdü.

Hissettiğim korkuyla konuşmak için dudağımı araladığımda " Azat ben gerçekten -" cümlem sırtımın sertçe kapıya yaslanmasıyla bölünürken siyah gözleri acımasızca parlıyordu. Dolan gözlerimden yaşlar süzülürken gözlerimi kapadım. " Aç gözlerini" Azat'ın Bir anda kükremesiyle gözlerimi daha da sıkı kapattım. Nefesini boynumda hissettiğimde;

" Şimdi sana ne yapmalıyım küçük yılan , ben bu işi çözene kadar bu odadan çıkmıyorsun eğer çıkarsan seni öldürürüm sen benimsin Cemre ve ben benim olanı paylaşmayı hiç sevmem."

Kafamı yerden kaldırmazmen ben ne olduğunu anlamadan bedeni bedenime yaslanırken nefes alamadım. " anladın mı beni?" Diye öfkeyle bağırdığında sert yüzü gerilmişti. Kemikli çenesi dişlerini sıkmaktan gerilerken alnında bir damar belirmiş atıyordu. Yoruldum tam iyi bir şey olacak derken yine kötü birşey oluyordu." Öldür" diye fısıldadım .

" sana çok yüz verdim anlaşılan Cemre hanım sana iyi davranılmayı hak etmiyorsun" dediğinde kahkahalar ile gülmek istedim. Bana iyi davranıyormuş duydunuz mu?

Üzerimden çekildiğinde ayaklarım daha fazla dayanamadı sırtım duvara sürtüp oturdum. Azat önüme eğildiğinde sıcak nefesini yüzüme verdi " anladın demi karıcığım"

Yavaşça başımı salladım. " güzel bende öyle düşünmüştüm. " dediğinde korkudan gözlerimi sıkıca yumdum.

Şimdiki Zaman

Ağzımdan hıçkırık firar ederken dışarda heja annenin gür sesini duydum ilk defa böyle konuşmuştu." Aç kapıyı boyu devrilesice eğer kızıma birşey yaptıysan hakkımı helal etmem " Azat sinirle ayağa kalkıp kapıyı açtı." Ne var? Ne ben size kimse buraya gelmeyecek demedim mi? Buna kimse iyi davranmayacak anladınız mı lan beni " öfkeli adım sesleri ile gittiğini anladım. " iyi misin kızım? " Heja annenin telaşlı sesini duyduğumda " iyiyim heja anne yemin ederim ben bir şey yapmadım " aslında iyi olmadığım belli oluyordu. Elini kafamın üstünde hissettim." Kaldır kafanı kızım sen utanılacak bişey yapmadın. Kafamı yavaşça kaldırdığımda heja anne ve Zeynebin telaşlı yüz ifadelerini görünce kendimi gülmek için zorladım. Odada uzun sessizlik olurken heja annenin " Zeynep hadi odana kızım" tam Zeynep itiraz edecekken heja annenin " de hayde" demesi ile Zeynep bana bakıp odadan çıktı. Heja anne beni yerden kaldırdı. " ben sana inanırım kızım sen bana oğlun şöyle yaptı desen ben sana yine inanırım oda benim hatam işte hayde yat sen " beni yatırıp odadan çıktı neden öyle dediğini anlamasamda çok üstünde durmadım. Gözlerim acıyordu. Yatakta kıvrılıp cenin pozisyonuna geçip uyumak için çabaladım. Tek dileğim benim suçsuz olduğum ortaya çıksın.

******

Arkadaşlar sizden rica ediyorum oy ve votelerinizi esirmegemeyin . Bu arada yorum yaparak hikayenin gidişatını benimle paylaşın.

Sizce gizli adamımız kim?

Cemre masumsa Azat ne yapacak?