Yeni Üyelik
6.
Bölüm

6. Bölüm

@merooo

Yeni bölüm karşınızda o zaman haydi bakalım

 

Azat odaya geri girdiğinde ışıkları kapalı şekilde gördü. Yatağa baktığında boştu terasa çıktığında koltukta onu uyumuş şekilde gördü. Yanına yaklaştığında gözlerinden damla akıyordu uyurken bile ağlıyordu. Azat onu orda bırakıp içeriden örtü alıp üstüne örttü. Ona son kez bakıp yatağa kendini bırakarak bir süre tavanı izlemişti. Gözlerine daha fazla engel olamadan kendini uykuya bıraktı.

 

Sabah gözlerimi boynumun ağrısıyla açtım. Etrafı görmem kesiştiğinde hala terasta uyuduğumu gördüm. Üstümde örtü vardı. Örtüyü öfkeyle katlayıp yere attım. Öküz adam ne olacak duygusuz robot bir de gelmiş üstümü örtüyor. Of boynum çok kötü tutulmuş ya neyse kızım sen o öküz ve baban sayesinde ne acılar atlattın bu sana koymaz hadi bismillah deyip ayağa kalktım.

 

Terastan çıkıp içeri girdiğimde duygusuz robot odada yoktu. Açıkçası işime gelmişti. Kendime gelmek için banyo yapsam iyi olur aslında. Dolabın karşısına geçip kıyafetlere bakındım aman Allahım kıyafetlerim değişmiş lan bunlar kimin. Kesin duygusuz robot kıyafetlerimi bir yere attı off içinden kapalı elbiseleri seçip banyonun kapısını kilitleyip girdim.

 

Duşta gözlerim dolmuştu. Kim bilir benim gibi kaç kadın vardı biz sadece kuklayız ne derlerse yapıyoruz ama ben böyle olmadığım için o babam olacak adamdan kaç kere dayak yediğimi saymadım bile. Biz onlarla Allah'ın emaneti olarak gelmiştik ama onlar emanete sahip çıkma yerine dövüyorlardı. Düşüncelerime son verip banyodan çıktım. Vücudumu kurulayıp elbiselemi giydim. Dünkü şeyleri yaşamamış şekilde davranmaya karar verdim.

 

Kapıyı açıp içeri girdiğimde hala o yoktu. Çok açtım onu düşünmeye son verip odada ki telefonu alıp kahvaltı söyledim. Terasta çıkıp yattığım yeri düzeltirken kapı çaldı. Kapının yanına gidip hafif araladım. Kahvaltıyı getirmişlerdi teşekkür ederek aldım. Arabayı içeri doğru ittirdim masayı hazırlayıp onları koydum.

 

Oh be ne güzel karnımı doyurduktan sonra vallaha kendime geldim şu hayatta yemek yemek çok güzel ya.

Odada canım sıkılıyordu neyse ki televizyon vardı . Televizyonu açıp kanalları gezdim. En son bir belgeselde durdum. Ondan da sıkıldığında terasa geçip salıncağa oturdu. Ne hayaller kurarken şimdi neredeydi hayat işte ne oldum değil ne olacağım diye düşündü.

Bundan iki hafta önce okula gitme hayalleri kurarken şimdi evliydi gerçi okula izin verdi ama işte insanın içinde bir yara oluyordu.

 

Düşüncelerini bölen şey kapının sesi olmuştu. Cemre arkasına bakmadan hala manzaraya bakıyordu. Azat bir süre odaya bakmış sonra Cemre'nin yanına gitmeye başladı. Genç kız dünkü yaşadıkları yüzünden kasılmıştı.

 

Azat kızın yanına oturarak oda manzara baktı. Azat sessizliği bozarak konuşmaya Başladı.

 

" Cemre biliyorum dün çok ileri gittim o an gözüm dönmüştü ne yaptığımı bilmiyordum ama sende o garson adama gülmeseydin bunlar olmayacaktı" Cemre Azat'ın lafını kesip konuşmaya Başladı. " Bak Azat ağa biz buna toplum içinde nezaket deriz tabi senin ne dediğini ben çok iyi anladım ben burda kalmak istemiyorum eve gitmek istiyorum ve ayrıca benimle işin olmadıkça konuşma olur mu en azından canım daha az yanıyor " deyip kalktı.

 

Azat Cemre'nin arkasından seslenip" iyi benimde işime gelir valizleri hazırla " konuşmaya son verip sigara yakıp içmeye başladı. Telofunu eline alıp uçak biletlerine bakmaya başladı en erken bir saat sonraydı ona alıp Cemre'yi izlemeye başladı.

 

Cemre valizi çıkarıp dolaptaki elbiseleri geçirmeye başladı. Valiz hazırlığı bittikten sonra Azat eline valizi alıp yürümeye başladı. Bende Etrafı son kez kontrol edip yürüdüm. Uçak saatine yakın geldiğimizde yola koyulmuştuk. Cemre camdan dışarıya bakarken Azat tabletten işle ilgili şeylere bakıyordu. Daha geleli iki gün olmuştu ve o iki gün çok kötü geçmişti. Ben çok kırgındım büyük ihtimalle oda sinirli içimden bir ses onun iyi olabilme fikrinden vazgeçmemi bekliyor.

 

Mardin'e geleli bir hafta olmuştu. Ne ben onunla konuşmuştum ne o benimle konuşmuştu. Heja anne ve Kalender baba ne olduğunu sorsalarda söylemiyorduk. Kafamı az daha olsa Zeynep sayesinde topluyordum beni güldürmek için herşeyi yapıyordu.

 

Sabah gözlerimi bağırma sesleri ile açtım. Üstümü değiştirip avluya inip aşağıya baktım. Yanlış hatırlamıyorsam Bozok aşireti bunlar iyide bunların burda ne işi var. Başları olduğunu düşündüğüm adam konuşmaya başladı.

 

" Yapma Azat ağa ne öldürmesi daha küçücük o " Azat elini kaldırıp konuşmasını engelledi. " Bakın ağalar töreden kaçılmaz kaçan kişi olursa ya berdel yada ölüm olur bunu sizde bilirsiniz bulabildiniz mi yoo bulamadınız o zaman ölüm olacaktır." Dediğinde koskocaman adamın gözlerinin dolduğunu gördüm. Bu kadarını yapmazdı değilmi?

 

Tanımadığım bir adam konuşmaya başladı." Azat ağa bize bir süre ver onları bulalım eğer eğer bulamazsak öldürebilirsin" dediğinde Azat ağa sakalını okşayarak düşündü." İyi tamam size bir hafta süre veriyorum ya onları bulursunuz getirirsiniz yada ben bulup onları öldürürüm" deyip konağın merdivenlerden çıkmaya başladı. Odaya gideceği zaman beni gördü. Yanıma gelip kolumdan tuttuğu gibi odaya götürdü.

 

" Ne işin var avluda"

 

" Bağırış seslerini duyunca bir şey oldu sandım Azat ağa onları öldürmeyeceksin demi " dediğimde Azat ağa sağa sola gitmeye başladı.

 

" Bak Cemre bunu sende biliyorsun ya ölücekler yada berdel olacak " dediğinde daha fazla susmaya son verdim.

 

" Öldürdün diyelim eline ne geçecek Azat ağa sen sen kendi kendini ne sanıyorsun ya onları öldürdükten sonra eline ne geçecek ben söyleyim hiçbir şey ben bugün bir babanın gözünün dolmasını gördüm Azat ağa ama sen hala ölüm diyorsun ne kadar kolay demi sizin için birini öldürmek "

 

Azat duydukları ile sağa sola gitmeyi son verip ona baş kaldıran karısına baktı onun bu cesur hali deli ediyordu.

 

" Senin o dilin çok uzadı dikkat et bir şey olmasın"

 

" Sadece sevdikleri ile kaçtı sanki zorla kaçmış gibi davranıyorsunuz o adam gelip kızı isteseydi verecekler miydi? Birbirlerini sevdikleri için ölmesi gerekmiyor Azat ağa "

 

Azat daha fazla dayanamadan genç kızın boğazına yapışarak onu sertçe duvara yasladı.

 

" Cemre Cemre sen daha akıllanmadın mı? Ha bana karşı gelinmeyeceğini öğrenemedin mi benim karım"

 

Cemre nefes alabilmek için çırpınmaya başladı. Yüzü gittikçe beyaza döndü. Genç kız bu sefer ölüceğini bildiği için gülümseyerek Azata baktı . Kolları güçsüzce iki yanına düştüğünde hala ona bakıyordu. Azat genç kızın kollarının düşmesini fark ettiğinde hızla elini çekti. Cemre onun bırakmasıyla yere düştü. Derin nefes almaya başlarken öksürmeye başladı. Bu kez ölücem derken yine olmadı. kafamı kaldırıp dolan gözlerimle ona baktım. Olduğu yerde durmuş sanki ne yaptığını daha yeni fark ediyordu.

 

Cemre ona bakmaya son verip duvardan destek alarak kalkmaya çalıştı. Ayakta durmaya başladığında komedinin üzerinde ki suya yürümeye başladı. sonunda vardığında titreyen elleriyle doldurmaya çalıştı. Dolduğunda yavaş yavaş içmeye çalıştı. Azat kendine geldiğinde Cemre'nin önünde diz çöktü. Boynuna bakmaya çalıştı bu kez karısını öldürecekti çok az kalmıştı. Ne yapıyorum ben .

 

Cemre Azat'ın önünde diz çöktüğünü fark ettiğinde ona baktı ama o ona bakmıyordu boynuna bakıyordu. Onu ittirdi Azat geriye doğru sendeleyince ayağa kalkıp banyoya girdi. Kapının arkasına çöküp hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Banyonun kapısı çaldığı zaman onun geldiğini sandı. " Git Azat ağa" dediğinde başka bir ses duydu." Buke beni almayacak mısın" Dediğinde Cemre kendini az daha toplayıp banyo dolabından kapatıcı alıp boynuna değdirmeye başladı.

 

Kendine son kez bakıp az daha olsa iyi göründüğüne karar verip kapıyı açtığında heja anneyi gördü.

 

" Anne"

 

" Kızım bir şey sorucam ama doğruyu söyle tamam mı? Azat sana kötümü davranıyor " bu soruyu beklemiyordu Cemre.

 

" Yok anne ne kötü davranması"

 

" Kızım bana doğruyu söyle Azat sana kötü davranıyorsa söyle onu karşıma alıp konuşurum"

 

" Hayır anne sakın sadece kavga ettik hani şu kaçanlar varya onlar yüzünden" heja hanım karşısında kendisini görüyordu. Cemre onun geçmişine çok benziyordu.

 

" Kızım sen Azat ağa için fazla iyisin be kızım Rabbim size mutlu günleri görmeyi nasip etsin ne olursa ol ne yaşarsan yaşa bana anlat tamam mı kızım " Cemre kafasını salladığında heja hanım kızın saçından öpüp odadan çıktı.

 

Ölümü ilk kez bu kadar yakında hissetmişti. Elinden bir şey gelmez artık ben mahkum o gardiyan. Bu adama ölene Kadar mahkum kalacaktı...

 

Akşam olduğu zaman yemek yemek için aşağıya inmeye karar verdi. Fakat gördükleri ile çığlık attı Azat babasından Tokat yemişti. Azat ağa çığlık sesini duyduğunda o tarafa baktı. Karşında karısını görmeyi beklemiyordu. Babasına dönüp konuşmaya başladı.

 

" Baba Cemre benim karım senin üstünde ona söz söyleme hakkın yok karımı benden ayıramazsın Cemre hazırlan gidiyoruz bu evden ve baba karımı benden ayıramayacaksın senin yaptığın o hatayı yapmayacam."

 

Cemre şaşkın şekilde olanları izliyordu. Geçmişte Kalender baba ne yapmıştı da Azat ağa sinirlendi.

 

                              

~ Bölüm sonu ~

 

Sizce geçmişte ne yaşandı?

Azat niye gitme kararı aldı?

Yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın muchhhhhh

 

Loading...
0%