
insanlar ve yalanlar
...
sabah olmuştu ,günlerden yine pazartesiydi. yatağımın yanındaki masadan telefonumu alıp saate baktım saat dokuz buçuktu, öğlen okula gitmem gerekiyordu. yatağımdan kalkasım olmamasına rağmen kalkmam gerekiyordu, yatağımdan kalktım dolabıma doğru gidip dolaptan okul kıyafetlerimi çıkarttım kendi kendimi "bir duş alsam iyi olacak" dedim ve duş almaya karar verdim.
duştan sonra biraz olsa rahatlamıştım sadece sırtımdaki yaranın dikişi acıyordu. kıyafetlerimi giyinip çantamı ve montumu alıp aşağı inmeye karar verdim,merdivenlerden aşağı indim teyzem beni kahvaltı masasında bekliyordu yemek masasına gidip masadan bir sandalye çekip oturdum.
teyzem beni görünce " okula mı gideceksin Deren?"dedi.
masada tabağıma kahvaltılık bir şeyler alırken teyzeme dönüp "evet gideceğim"dedim.
teyzem " iyi de daha iyileşmedin bile"dedi
"ama ben gitmek istiyorum,hem neredeyse iyileştim"dedim.
teyzem pes ederek " peki nasıl istersen"dedi.
teyzem ile konuşmamız bittikten sonra kahvaltımı yapıp evden çıkmak için kapıya yöneldim.tam kapıdan çıkarken teyzem seslendi.
"Deren bekle kızım"diye seslendi ve kapıya doğru geldi.
anlamsız bakışlar ile teyzeme " efendim,ne oldu?"dedim.
"kapıda araba var seni okula ben bırakacaktım ama biraz işlerim var.o yüzden yeni şoförümüz sana eşlik edecek"dedi
kendi kendime "şoför mü?"dedim.
"ne gerek var teyze"dedim
teyzem parmağını sallayarak "çok gerek var canım,artık sözümden çıkmak yok şoför seni okulda bırakacak,okul çıkışına kadar bekleyecek okul dönüşündede seni şoför alacak tamam mı?"dedi.
"tamam tamam ya"dedim ve kapıdan dışarı çıktım. ben teyzem ile konuşurken şoför kapıda bekliyordu. arabaya doğru gittim,şoför kapıyı açtı arabanın arka koltuğuna geçtim şoför sesini çıkarmadı bile direkt şoför koltuğuna geçip arabayı kullanmaya başladı,okulun yolunu tuttuk.
⋆
sonunda okula gelmiştik arabadan indim ve okulun kapısına doğru yürümeye başladım. arkama dönüp arabaya baktım şoför arabanın yanında bekliyordu kendi kendime "şoföre ne gerek vardı ki, sanki hayatım mükemmelmiş gibi de birde şoförümüz eksikti"dedim. ve okulun kapısından içeri girdim, merdivenlerden sınıfıma çıktım. sınıfa girdim gözlerim hemen Güneşi aradı,en arkada benim oturduğum yerde oturuyordu hemen onun yanına gittim kafasını kaldırıp bana baktı beni görünce yüzünde bir gülümseme oluşmuştu. yanına geldiğimde birden kollarını açıp bana sarıldı, öylece kalakalmıştım o bana sarılınca bende ona sarıldım.
sarıldıktan sonra sırama geçip oturdum tam konuşmaya başlarken aniden sınıfa hoca geldi herkes ayağı kalktı, ders başlamıştı Güneş'e döüp "teneffüste konuşuruz"dedim Güneş kafasını onaylar şekilde salladı.
ders bitiminde güneş ile bahçeye indik,banklardan birine oturmaya gittik.Güneş hemen konuşmaya başladı...
"nasılsın şırtındaki yara iyileştimi?"dedi.
"evet yavaş yavaş iyileşiyor"dedim gülümseyerek.
"iyi, anlat bakalım dün karakolda nedediler?"dedi
"sana hiç bir şey anlatmadılar mı?"dedim sorusuna soruyla karşılık verdim.
"hayır sadece bizi rahatsız eden sapığın yakalandığını söylediler "dedi.
"anladım,hani o seni yani bizi rahatsız eden adam varya o beni bıçaklayan kişi değilmiş"dedim
Güneş'in şaşkınlıktan gözleri büyümüştü "ne, nasıl yani"dedi.
"o değilmiş işte bende duyunca çok şaşırdım"dedim.
"peki şimdi ne olacak" dedi.
"bilmiyorum, bizde bekliyoruz"dedim.
Güneş ile konuşurken teneffüs zili çalmıştı, Güneş'e dönüp "hadi sınıfa çıkalım "dedim. banktan kalkıp sınıfa gitmek için içeri girdik,sınıfa doğru gittik.
bütün gün derslerin bitmesini bekledim,sonunda dersler bitmişti ve okul çıkışı olmuştu.Güneş ile eşyalarımı topladık ve çantalarımızı alıp aşağı indik,kapıdan çıktık.okulun bahçesinden çıkışa doğru giderken Güneş "kapının önünde araba var ,acaba kimin için gelmiş"dedi.
güneşe dönüp "benim için malefes "dedim. güneş bana dönerek "malefes mi? senin özel şoförün mü var?"dedi peşpeşe sorularını sıraladı. ben konuşmaya başlamadan hemen tekrar " benim ailem bana böyle bir jest yapsa çok mutlu olurdum"dedi.
bir an duraksadım ve konuşamaya başladım.
"sorma teyzem peşime taktı bu şoförü beni okula şoför bırakıp okuldan şoför alacakmış"dedim.
Güneş "teyzen mi? teyzen ile mi yaşıyorsun, annen baban nerede?" dedi.
doğru ya Güneş'e annem ile babamın öldüğünü söylememiştim. bunu söylemek acı ama bunu saklayamazdım,Güneş'e dönüp "benim annem ile babam...öldü" dedim bunu söylerken boğazım düğümlenmişti.
Güneş'in yüzündeki gülümsemenin yerini üzüntü ve şaşkınlık kaplamıştı "yaa... çok özür dilerim bilmiyordum"dedi kafasını öne eğmişti.
"boşver hadi gidelim " dedim ve okulun bahçesinden ayrılmıştık.
Güneş ile konuşmamız bittikten sonra Güneş gitmişti. ben ise arabaya bindim ve eve gitmeye başladık.
sonunda eve gelmiştik,arabadan indim şoför ise arabanın önünde beklemeye devam etti.ben evin kapısına doğru gittim ve kapıyı çaldım kapıyı Beril abla açtı.
"hoş geldin Deren"dedi gülümseyerek.
bende gülümseyerek "hoş buldum"dedim. tam salona doğru giderken Beril abla "Deren canım dur bir şey diyeceğim"dedi.
Beril ablaya dönerek "efendim, ne oldu" dedim. Beril abla "içerde teyzenin bir misafiri var "dedi. bir an durdum ve "misafir mi? olabilir bir şey olmaz" dedim umursamaz bir şekilde salona doğru gittim, tam salonun kapısının önüne gelmiştim ki teyzem biri ile konuşuyordu bu gelen misafir olmalıydı salondan içerisini göremiyordum kenarda durmuştum tam içeri girecektim ki bir an bir ses geldi içerden ve olduğum yerde durdum, içerden bir ses "nasıl yani sen eskiden Aslı ile görüşmüyormuydun" dedi içerden bir ses, bu ses teyzemin sesi değildi başka bir kadının sesiydi asıl en garibi ise annem hakkında konuşuyorlardı.kapının kenarıda durmuş olan bitenleri dinlemeye çalışıyordum, bir türlü konuşmalarını net duyamıyordum.
tek bildiğim şey annem hakkında konuştuklarıydı, neden annem hakkında konuşuyorlardı,neler oluyor bilmek istiyordum.
içerdeki sesler kesildi sandım fakat sesler tekrar duyulmaya başladı içerden bir ses "ben artık kalkayım" oldu.
kapıya doğru sesler geliyordu, hemen yukarı çıkmam gerek yoksa kapıyı dinlediğimi düşünecekler evet doğrusu kapıyı dinliyordum.
kapıyı dinlemeyi bırakıp hızlıca merdivenlerden yukarı doğru odama çıktım, odama girdim ve kapıyı kapattım.
teyzem gelen misafiri uğurladıktan sonra kesin odama gelecekti, üstümü değiştirmek için dolabımdan mavi boğazlı hırkamı ve bir pantolon aldım üstümü değiştirdim. yatağıma oturup düşünmeye başladım.
teyzem ve o misafiri adını bilmediğim kadın ile konuşuyordu hemde annem hakkında, acaba ne konuşuyorlardı kendi kendime düşünürken birden odamın kapısı aralandı.
kapıyı açan teyzemdi,"Deren girebilir miyim canım"dedi.
"gel teyze" dedim. teyzem içeri girdi gülümseyerek bana doğru geldi.
"okuldan gelmişsin neden salona gelmedin canım"dedi.
kapıyı dinlediğimi söylemecektim tabi ki geveleyerek "şey Beril abla bir misafirin olduğunu söyledi. bende rahatsız etmek istemedim"dedim.
"anladım "dedi gülümseyerek. birden söze girdim "misafirin kimdi?" dedim.
"eski bir arkadaşım yurt dışından gelmiş, beni ziyarete geldi" dedi.
kafamı onaylar şekilde sallayarak,"ne konuşuyordunuz"dedim. bu sorunun cevabını biliyordum ama ne cevap vereceğini merak ediyordum.
teyzem "hiç, önemli değil öyle sohbet ediyorduk, yurt dışındaki maceralarını anlattı." dedi..
gözlerimin içine baka baka yalan söylüyordu, bana yalan söylediğini yüzüne vurmayacaktım yoksa onları dinlediğimi anlayacaktı. sahte bir gülümseme ile "ya ne güzel" dedim. teyzem "hadi ben gideyim, sende yorgunsundur dinlen biraz " dedi ve odadan çıkmak üzere kapıya doğru gitti.
teyzem gittikten sonra öylece kalakaldım ne yapacaktım her şey çok karmaşıktı, oturduğum yerden kalktım ve yatağıma uzandım.
boş tavanları seyrederken uyuya kalmıştım...
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |