"Anneni mi arayayım yoksa babanı mı?" dedi müdür. Başımı önüme eğdim üzgün tutmaya çalıştığım sesimle "Hocam bu seferlik affetseniz." dedim.

Müdür önce koltukta oturan Lale Hocaya baktı sonra başını bana çevirdi "Benden değil Deniz, Lale hocandan af dile." dedi. Ölsem dilemezdim bir kere Emin'e haksız yere kızmıştı.

Yine sinirlenmiştim hafif sinirli sesimle "Hocam annemi arayın." dedim.

Müdür başını iki yana sallayarak sen iflah olmazsın bakışları atarak telefondan annemi aradı.

Biraz durduktan sonra konuşmaya başladı "Merhabalar Mine Hanım ben Deniz'in okul müdürü." dedi. Annemi dinlemiş olacak ki bir kaç saniye bekledi "Deniz, hocasıyla derste kavga etmiş birazdan tutanak tutulacak sizinde okula gelmenizi rica ederim. Müsait misiniz acaba?" dedi.

Off kesin akşam mükemmel bir azar merasimim vardı. Müdür başını sallayıp "Bekliyorum efendim, iyi günler." dedi ve telefonu kapattı.

Leyla hoca da "Şuraya imza at!" dedi sinirli bir şekilde. Hayır ne ara tutanak yazdın kadın bu ne şiddet ne celal!

Alıp kağıdı imzaladım, müdür "Sen çıkabilirsin kızım." dedi.

Dışarı çıktım Emin yere oturmuş beni bekliyordu. Geldiğimi görünce ayağa kalktı "Noldu Deniz?" dedi. Kantine doğru yürüyorduk. İçerde olanları anlattım.

Kantine gelince herhangi bir masaya oturduk. Emin "Yuh kızım ya insan özür diler alttan alır!" dedi kızgınca, bende kaşlarımı çattım "Allah Allah sen özür diler miydin böyle bir durumda?" dedim. Emin hemen cevap verdi "Sana Allah Allah, ne dileyeceğim kızım, kimse sana haksız yere kızamaz!" dedi.

Eminim şu an düşününce bile çok sinirlenmiştir. Kıkırdadım bu haline, sırıtarak "Ee daha ne konuşuyosun?" dedim. Hafif güler gibi olsa da tekrar somurttu "Kızım bir miyiz akşam annene ne hesap verecen?" dedi. Düşünceli limonatam, tekrar gülümsedim ve omuz silktim.

O sırada yanağımda bir el hissettim "Naber kız?" Bu Eren'in sesiydi. Gülümsedim ve arkamı döndüm yanında Melis de vardı "İyiyim sizden naber?" dedim. Emin yanım da oturuyordu, Melis ve Eren de karşımıza oturdu. Eren "Biz iyiyiz de noldu müdür çok kızdı mı?" dedi.

Başımı iki yana salladım "Yok çok kızmadı ama annemi aradı." dedim.

Melis "Ohoo daha ne olsun balım akşama büyük azar var desene." dedi. Emin birden "Olum hadi bizi yok yazdı da siz niye geldiniz?" dedi.

Eren "Sizsiz dersin tadı olmuyo kral." dedi. Emin mala bakar gibi baktı Eren'e. Komikti güldüm bu hallerine.

Eren "Hadi ya sahile, kafeye, bir yerlere felan gidelim. Burda böyle oturmayalım mal gibi." dedi. Oha Eren haklı, hayatında ilk defa doğru bir şey dedi.

Ayağa kalktım "Eren doğru söylüyor, bence de bir yerlere gidelim." dedim. Melis "Annen?" dedi. Aman hiç uğraşamam zaten evde kızacak mı kızacak iki fazla kızar.

Omuz silktim "Aman boş ver bir şey demez." dedim.

​​​​​​Hep beraber sahil kenarına geldik. Denizi çok seviyordum, insana huzur veriyordu.

Eren "Olum sahil kenarına gidelim derken çok da ciddi değildim. Böyle oturucaz mı? Bari okeye falan gidelim." dedi. Emin "Bizim mekan kapalı bugün." dedi. Okey oynamak için her zaman gittiğimiz bir tane okey kafe vardı ama cuma günleri genelde kapalı oluyordu.

Eren sırıtarak "Ben iyi bir yer biliyorum Emo'cum götürürüm sizi." dedi.

Şu an gerçekten inanamıyorum. Eren salağının çok iyi yer dediği. Bildiğin kahvehaneydi, yaşlı amcaların olduğu kahvehane!

Emin sinirli sinirli Eren'e bakıyordu, Eren hiç oralı değildi, çaycıya bağırıyordu çünkü "Çaycı abi bize 4 oralet." dedi. Hepimiz Eren'e değişik bakıyorduk, çaycıya çaycı abi demesine mi yoksa oralet istemesine mi şaşırayım bilemedim.

Evettt ilk bölüm umarım beğenirsiniz kitabıma şans vermeyi unutmayı sevgili okuyucularım😚🤍🤍

İlk kitabım hatam olduysa kusura bakmayın... 🌺✨🎀

​