Yeni Üyelik
2.
Bölüm

Kara batak

@mervegokcen

Bugün onun, Leyal'ın doğum günüydü aynı zamanda bölüm tercihleri de açıklanacak dı. (Sonuçları akşam ailesi ve arkadaşı ile birlikte öğrenmek istediği için daha bakmamıştı)Aylardan Temmuz'un 17'si idi. Leyal sevinçle yeşil gözlerini acımasız dünyaya açtı ve hiçbir şeyden habersiz bir şekilde doğumgünü için hazırlanmaya başladı . Toz pembe, uzun ve askılı bir elbise giydi. Sade ve doğal bir makyajdan sonra annesinin ona bir önceki doğumgününde aldığı ay şeklinde ki kolyeyi taktı. Leyal en yakın arkadaşı Seda'nın hediyesi olan zarif topuklu ayakkabısını da giyerek akşam için hazır olduğuna kanaat getirdi. Ayna nın karşısına geçerek saçlarını düzeltti ve son olarak makyajının aşırı kaçmadığından emin oldu. Kapı çaldığında annesinin geldiğini düşünerek hızlıca kapıya koştu . Kapıyı açtığında karşısında bir tane polis memuru gördü. Polis memuru 1. 80 boylarında , 60'larında ama yaşına göre dinç biriydi. Leyal endişe ile ne olduğunu sordu çünkü polis memurunun söylemek isteyip de söyleyemediği bir şeyler olduğunun farkındaydı. Polis memuru boğazını temizleyerek konuşmaya başladı.

- Acaba Leyal hanım siz misiniz

+ Buyrun benim .Umarım bir sorun yoktur.

Leyal polis memurunun ses tonundan dolayı birşeylerin yolunda gitmediğini anlamıştı.

- ...Anneniz Damla Elmas'ı babanız Mert bey silahla öldürdü...

Leyal için bu konuşmanın başı veya sonu yoktu. Polis memuru birkaç dakika daha bilgilendirmenin ardından ona bir not uzatarak oradan uzaklaştı. Leyal başının döndüğünü ve içinde uzun zamandır uykuda olan, yeni yeni uyanmaya başlayan öfkeyle karışık kırgınlığı vücudunun her bir hücresinde hissetmeye başladı . Buğulanan yeşil gözleri ağlamamak için büyük bir savaş veriyordu. Odasına geçerek çalışma masasına geçti. Annesinin ona aldığı defteri alarak duygularını en iyi şekilde yani şiir yazarak anlatmaya başladı. Bununda ne kadar işe yaradığı tartışılırdı. Yazdığı ilk cümle "Geceye karışmış ilk kan damlası" idi.

 

Geceye karışmış ilk kan damlası

Annenin evladına son vedası

Bir kelebeğin ölüm duası

İki ruhun semaya çıkışı mıydı .....

 

Leyal durdu, durdu ve en sonunda artık güçsüz düşerek ağlamaya başladı. Yeşil gözlerinden akan yaşlar ruhunu tutsak alıyordu. Her bir göz yaşı annesinin toprağa karışan kanı gibi yazdığı mısralara karıştı. Nefes aldı ama aldığı nefesi veremedi. Kim annesi toprağın altında nefessiz bir şekilde yatarken rahat nefes verebilirdi. Sandalyeden kalkarak annesinin ve babasının odasına geçti. Aklına polis memurunun sözleri akın etti. " Anneniz Damla Elmas'ı babanız Mert bey silahla öldürdü." . Herkes baban katil de dese onun annesine duyduğu sevgiyi en iyi kendisi bilirdi. Annesi ve babasının odasına geçtiğinde gözlerinin önüne annesi'nin bedeni geldi. Babasının sesi kulaklarına doldu. Ağlamaktan kızaran gözleri tekrardan hücum eden yaşlardan dolayı yanmaya başladı.

 

Kaç saniye, kaç dakika, kaç saat geçmişti, Leyal kalbindeki yarayla nefes almaya çalışıyor du. Gerçekleri bir türlü kabullenemiyordu. Annesinin öldüğünü, babasının annesinin katili olmasını bunun yüzünden de babasının özgürlüğünün elinden alınmasını bir türlü anlamıyordu. Kendi odasına geçeli ne kadar olduğunu bilmiyordu. Bilgisayarından annesi ve babasıyla beraber çekildiği fotoğraflara bakıyordu. Fotoğrafı değiştirdiğinde bir ay önce piknikte çekildikleri fotoğrafı gördüğünde sol gözünden bir damla yaş daha firar etti. Bilgisayarı kapatarak kendine gelmek için birkaç saniye gözlerini karanlığa haps etti. Gözlerini açtığında yeşil gözleri polis memurunun ona verdiği zarfı fark etti. Zarfı eline aldığında yeşil mühürlü ve üzerinde kelebek izi vardı. Zarfın üstündeki kelebek Leyal'ın boynunda ki doğum lekesine benziyordu . Zarfı dikkatlice açtı. İçinden siyah bir not düştü. Eğilerek notu aldı ve içinde büyüyen huzursuzlukla okumaya başladı...

 

Sevgisiz Leyal...

Kolay mıymış sevdiğini kaybetmek. Tabi sen yeni yeni hissetmeye başladın bu duyguyu. Sen şimdi diyorsundur bu kim, hemen ben kendimi tanıtayım bendeniz kara batak . Normalde kendimi tanıtmam ama herkes düşmanını tanıması lazım değilmi Leyal'cım. Ailenin unuttuğu birşey var, herkes hak ettiği hayatı yaşayacak. Ben yaşadım, sıra sende , gör ve yaşa ailenin sana miras bıraktığı bu hayatı. Sakın ama sakın canına kıymaya kalkma çünkü bedenim sana gölgenden daha yakın. Kötü günler dilerim. Benim adımı da aklının bir köşesine kazı çünkü daha seninle çok karşılaşacağız. Oyun daha yeni başlıyor. Bizans'ın yıkıldığı gibi yıkılacaksın çilli.

 

Not burada son buluyordu ama Leyal'ın aklında dönen kelimeler bir türlü son bulmuyordu. Annesi ölümü hak edecek kadar ne yapmış olabilirdi, babası özgürlüğü elinden alınacak kadar kimin hayatını mahvetmiş olabilirdi. Sanki yıkılmamış gibi , hayatı mahvolmamış gibi daha ne kadar Leyal'a zarar verebilirdi . En önemlisi kara batak denilen kişi aslında kimdi. Leyal derin düşüncelere dalmıştı ki telefonun tiz çalma sesiyle kendine geldi. Telefonu alarak konuşmaya başladı. Arayan Seda idi.

+ Yeşillim bölümler açıklandı, bana moda tasarımı çıktı! Ben dayanamadım sanada baktım.( Seda'nın sesi aşırı heyecanlı geliyordu. Leyal kendini toparlamaya çalıştı) Eeeee, birşey demeyecek misin?

- Akşam bakmak istiyordum. ( Leyal'ın sesi biraz kısık çıkmıştı. Seda birşey olduğunu anlayarak Leyal'ı soru yağmuruna tuttu.)

+ Leyal sena kesin birşeyler oldu çabuk anlat bakalım. Neyse vaz geçtim ben size geliyorum. Zaten gelecektim. Yarım saatte orada olurum.

- Tamam.

 

Leyal telefonu kapattığında dışarıdan annesinin sesini duyduğunu düşündü. Bu durum onu korkutsa da annesinin sesini duyduğu için mutlu oldu. Bu sesin gerçek olmaması onu tekrar yaralasa da içinde yanan kor ateşe su serpilmiş oldu. Dışarıdan tekrardan ses geldi , bununla aynı zamanda telefonu çalmaya başladı . Seda'nın aradığını düşünerek telefonu hızlıca eline aldı. Seda Leyal'ı görüntülü arıyordu. Hızlıca aramayı yanıtladı. Karşısında Seda'yı gördü. Sandalyeye gözleri bağlı bir şekilde zincirlenmiş ti ve dudağı kanıyordu. Kamera bir anda değişti ve Leyal'ın kara batak olarak tahmin ettiği kişi yüzünde maskeli bir şekilde simsiyah gözleriyle Leyal'ın yeşil gözlerine bakıyordu.

+ Selam, naber çilli?

- Seday ne yaptın öyle, gerizekalı!

+ Ama senin gibi tatlı kızlara böyle şeyler yakışıyor mu.

- Kapa çeneni! Seda'yı çabuk bırak!

+ ASIL SEN KAPA ÇENENİ! Ya istediğimi yaparsın yada arkadaşına veda edersin çilli.

- Tamam, tamam! Ne istiyorsun gerizekalı!

+ Öncelikle benimle düzgün konuşmayı öğreneceksin ve dediklerimi yapacaksın.

- Ne istiyorsun benden?!

+ Annen ve baban yetmez, bana sen lazımsın. Dediğim gibi oyun daha yeni başlıyor.

Ve telefon kapandı . Leyal'ın içinde kopan fırtınayla sarsılmaya devam ediyor

du. 

 

 

 

 

 

 

 

Loading...
0%