Yeni Üyelik
4.
Bölüm

3. Bölüm

@mervemsii_2

 

Gelecekse beklenen, beklemek güzeldir. Özleyecekse özleyen, özlemek güzeldir. Ve sevecekse sevilen. O hayat her şeye bedeldir.

 

Özdemir Asaf

 

 

 

20.04.2006

 

Perşembe

 

 

Yafes bey bir haftadır görevi için şehir dışında olduğu yerden gelmişti. Eşini ve kızını çok özlemişti. Onlara süpriz yapmak için bir kaç saat erken gelmişti eli boş gitmemek için çiçek yaptırmayı düşündü. Bir çiçekçiye girip kızı için beyaz gülden küçük bir buket yaptırmıştı, masumiyetini hiç kaybetmemesi için. Eşi için de kırmızı laleden bir buket yaptırıp notuna şunu yazdırmıştı: "Sen de fark ettin mi? Az dediğin küçücük bir kelime. Sadece A ve Z iki harf. Ama aralarında koca bir alfabe var. O alfabeyle yazılmış onbinlerce kelime yüzbinlerce cümle var. Sana söylemek isteyip de yazamadığım sözler bile o iki harfin arasında. Biri başlangıç biri son. Aralarındaki her harfi teker teker aşıp birbirlerine kavuşmuş gibiler. Senin ve benim gibiler... Bu yüzden belki de az çoktan fazladır. Belki de az, hayat ve ölüm kadardır. Belki de seni az tanıyorum demek seni kendimden çok biliyorum demektir. Bu yüzden seni çok az seviyorum Bade'm." Yafes bey çiçeklerini alarak dükkandan çıktı.

 

Ahsen ve annesi Bade hanım bugün babası geleceği için birlikte cevizli kurabiye yapıyorlardı. Babası akşama doğru geleceği için minik Ahsen çok heyecanlıydı, hemen akşam olmasını istiyordu, annesi ona beyaz üzerinde nar çiçeği desenleri olan elbisesini giydirmişti bu elbise babasının hediyesiydi.

 

Annesine yardım etmek için mutfağa koştu, bir şeylerin ucundan tutmaya çalıştı ama daha küçük olduğu için annesi çokta izin vermemişti. Ahsen oyuncaklarını salondan odasına taşırken zilin çaldığını duyunca koşarak kapıya gitti. Annesi kapıyı açmıştı bile babasını karşısında görünce içini tarif edemeyeceği bir mutluluk kaplamıştı. Hemen sarılmıştı babasına, kendisini geri çekince annesi de kocaman sarılmıştı. Babası arkasındaki iki buket çiçeğin birini Ahsen'e birini annesine uzatmıştı. Ahsen hemen çiçekleri koklayıp babasının yanağına teşekkür öpücüğü kondurdu, annesinin gözlerinin dolduğunu görmüştü babasına o kadar güzel gözlerle bakıyordu ki Ahsen bu duygunun ne olduğunu bilmese bile hissetmişti.

 

Sevgi;Bu kelime beş harf iki heceden de oluşsa iki kişinin arasındaki mükemmel bağı anlatan bir kelimeydi, yaşanmışlıkları, güzel anları, aralarındaki muhabbeti ve daha nicesini...

 

 

 

 

 

23.02.2024

   Cuma

 

 

Merdivenlerden kafeteryaya doğru inerken Eren'i görmemle göz göze gelmemiz bir oldu, yanıma doğru geldi.

 

-Günaydın

 

-Günaydınn

 

-Off sınava mı gircez sınav mı bize gi-

 

-Ya Eren sus herkesin içinde deme şöyle şeyler

 

-Ne dedim sanki, demesine göz devirmekle yetindim

 

-Neyse neyse sen çalıştın mı bakıyım

 

-Tabi çalıştım ben senmiyim, diyip kıkırdadım

 

-Ne alakası var kızım ben meşgul bir insanım bikere

 

-Hı tabi tabi öylesin

 

Bugün denemeye girecektik çokta çalışmaya gerek yoktu zaten bazı ana konuları bilmek yeterli olurdu.

 

-Sen bi göz gezdirdin mi bakıyım konulara

 

-Iı şey, diyip ensesini kaşımasıyla kitabın kapağını bile kaldırmadığı anlamış oldum

 

-Gel bakalım bi senin ifadeni alalım, diyip kolundan tuttuğum gibi bi masaya oturttum kalmak gibi bir sıkıntımız vardı ve beyefendi pekte takıyo gibi görünmüyordu.

 

Dil konusunda benden daha iyi olsada gireceğimiz ortak denemelerde de bişiler yapması gerekiyordu.

 

Ben Eren'e hızlı hızlı bi kaç matematik sorusunu nasıl yapıcağını anlatıyordum, bir iki tane bile yapsa puanını yükseltirdi en azından.

 

-E nasıl yapıcağını anlad-

 

-Oğlum niye bön bön suratıma bakıyorsun?

 

-Hı ne, nededin

 

-Ohoo senin iş nanay

 

-Dalmışım kızım ya anladım hem bak, önümden test kitabını alıp bir soruyu çözmesiyle şaşırmıştım, dinliyor gibi görünmüyordu.

 

-İyi bari dinlemesende anlamışsın, diyerek güldüğümde gözleri gülüşüme takılmıştı.

 

Hemen ifadesini toplayıp "ozaman ben sınıfa çıkıyorum" dedi.(sanki kaçıyorum dedi ama neeysee) başımla onaylayarak gülümsedim oda arkasına bakmadan kaçarcasına uzaklaşmıştı bi haller vardı ama neyse kokusu çıkardı yakında diyerekten bende çantamı toplayıp sınıfa girdim, bugün lise arkadaşlarımla Leyla'yı tanıştıracaktım, babamında hazır nöbeti varken kız gecesi yaparız diye planlamıştım.

 

Sınav da derste bitmişti. Leyla ile dışarı çıkıyorduk Eren'i görmemle ona el sallamıştım, gözlerini kaçırır gibi olmuştu ama utana sıkıla el sallamıştı, acaba denemesi kötü mü geçmişti diye düşünmeden edemedim. Leyla kolumu dürterek "Aranız mı bozuldu" diye sorunca "bilmiyorum" diyerek geçiştirmiştim. Şimdi moralimi yüksek tutmak zorundaydım bir kaç saate kızlar gelicekti.

 

Eve gelince hemen bi kek poğaça yapmıştık. Etrafıda az biraz topladım -akşam yine dağılacaktı zaten:)- derken zil çaldı. Leyla kapıyı açmıştı, yanına gidip Bilge'yle Nisayı geçirdik. Ellerinde poşetlerle içeri girdiler.

 

-Ya ne zahmet ettiniz yaa

 

-Kız sanki yabancıyız

 

-Olsun bizde bişiler hazırlamıştık, ha bu arada Leyla, Bilge ve Nisa benim liseden arkadaşlarım.

 

-Hoşgeldiniz, memnun oldum

 

-Hoşbulduuk bizde memnun olduk, ee kız gecesi başlıyo ozamann

 

⋇⋆✦⋆⋇​

 

Sıra bende çeviriyorum, sohbet ederken bişiler yemiş içmiştik Leyla kızlarla baya kaynaşmıştı kızlarda öyle, bir şekilde kendimizi DC oynarken bulmuştuk.

 

-Evett ben sana soruyorum Ahsen, dedi Nisa

 

-Gönder gelsin, doğruluk

 

-Hımm, var mı birileri dökül bakalım

 

-Yok, dediğimde Leyla'nın gülmesiyle Bilge ve Nisa hemen ona bakmış:

 

-Kız doğruyu söylesene, demişti Leyla

 

Eren'den bahsettiğini anladığımda gözlerimi kocaman açarak bakakalmıştım. Kızlar gülmeye başlamıştı.

 

-Yani öyle kesin bişi yok, galiba hala arkadaş olarak görüyor beni, dediğimde bi sessizlik olunca konuyu değiştirmek için

 

-Hadi ben çeviriyorum dedim.

 

-Heh ben sana soruyorum Bilgeee

 

-Hımm cesaret

 

-Rastgele bir numarayı ara

 

Tamam diyip bişiler salladı. Çalıyor...

 

-Alo, bir kadın açmıştı sanırım. Bilge sesini değiştirerek

 

-Alo ben Esra Erol'la evlen programından arıyorum başvurunuz onaylandı hanımefendi.

 

-Anlamadım, ben öyle bir başvuru yapmadım.

 

-Olur mu hanfendi bu sizin numaranız değil mi?

 

-Alla alla

 

Telefonu sessize alarak anıra anıra biraz gülmüş olabiliriz. Sesi geri açıp:

 

-Peki ne zaman geleyim demesiyle, hepimiz şokla karışık gülmeye başlayınca foyamız ortaya çıkmıştı. Bilge:

 

-Abla sende ne meraklıymışsın, demesiyle telefonu kapattı.

 

⋇⋆✦⋆⋇​

 

Salonda yer yataklarını hazırlamış film seçiyorduk sanırım korku filmi seyredecektik.

 

Biraz düşündükten sonra 'The Boy' izlemeye karar verdik, konusuda: Greta, yaşlı İngiliz bir çiftin evine dadı olarak işe başlar. Genç kadın dadılık yapacağı çocuğun neredeyse gerçek boyutlarda bir oyuncak bebek olduğunu anladığında ufak çaplı bir şok yaşar. Ancak yaşlı çift 20 sene önce kendi oğullarını kaybetmiş ve onun ölümüyle baş edebilmek için böyle bir yola başvurmuşlardı biraz ürkmüş olsakta hepimiz hemfikir olunca izlemeye başladık.

 

Mısır patlatıp kızların getirdiği şeylerden atıştırdık. Bu şekilde günümüzü geçirdik, zaman su gibi akmıştı ne ara saatin gece iki buçuğa geldiğini anlamamıştık bile birlikte biraz cilt bakımı yapıp hayvan desenli yüz maskelerimizle de fotoğraflar çekildikten sonra yer yataklarımıza uzandık bütün günün verdiği yorgunlukla hemencecik uykuya dalmıştık.

 

 

 

Yazım hatam varsa affola

 

Zaman ayırıp okuyan herkese teşekkürler

 

💙✨

Loading...
0%