Yeni Üyelik
3.
Bölüm

~Sürpriz~

@mervetvc_

Duyguyu evine yakın bir yerde bıraktım. Sonra da kafamı dağıtmak için bara gittim. Kuytu köşede bir yere oturdum. Burası diğer yerlere nazaran daha sakindi. Bir çocuk bana doğru yaklaşırken Zeynep onu durdurup ben onunla ilgilenirim dedi ve çocuğu geri gönderdi. Sonra da yanıma geldi.

Zeynep

-Sen buraya uzun zamandır uğramazdın. Ne oldu?

Ozan

-Kafamı dağıtmaya ihtiyacım var.

Zeynep

-Zaten yeterince dağılmışsın.

Sonra gülmeye başladım. Zeynep bu tepkime şaşırmış gibiydi.

Zeynep

-Uğur nasıl?

Ozan

-Hasta. Çok hasta.

Zeynep

-Onun sana ihtiyacı var Ozan. Ama dağınıkken değil ayıkken. O yüzden meşrubat harici hiçbir şey içemezsin.

Derin bir iç çektim ve

Benim ona daha çok ihtiyacım var. Beni bir ateşe attı. Her geçen gün daha da çok yanmamı istiyor. Bu yangını söndürecek tek kişi de o. Dedim.

Zeynep

-Nasıl yani? Ne ateşi ne yanması?

Sonra telefonum çaldı. Arayan Hasandı. Telefonu açtım ve söze girdim;

Bara uğradığımı nasıl anladın Hasan. Yoksa beni mi takip ediyorsun?

Hasan endişeli bir sesle;

Ozan bey hemen gelmeniz gerekiyor. Uğur bey fenalaştı. Hastanedeyiz. Dedi.

Hemen telefonu kapatıp olduğum yerden kalktım. Zeynep arkamdan nereye? Ne oldu? Diye sayıklıyordu. Ama ona cevap vermeden aceleyle hastaneye gittim. Kafam zaten dağınıktı. Bu haberle daha da karmakarışık bir hal almıştım.

                              ***

Hastaneye vardığım da bir ailenin çığlıklarını duydum. İçim yandı. Ordan hemen uzaklaştım ve kardeşimin yanına gittim. Uğur Uğur diye sayıklıyormuşum. Ama farkında bile değildim. Ne söylediğimden ne yaptığımdan.. hatta hiçbir şeyden haberdar değildim. Sanki bir kuklaydım ve biri beni kontrol ediyor gibiydi. Ayaktaydım. Ama her an yıkılabilirdim.

Hasanı gördügümde yakasına yapıştım. Ve sordum;

Nerde? Kardeşim nerde? Uğur nerdeee?

Hasan

-Ozan bey sakin olun.

Ozan

-Nerde Hasan? Kardeşim nerde?

Sonra yere yıkıldım. Hasan elimden tutup beni kaldrmayı denedi. Dayanamayıp ağlamaya başladım. Sanki kardeşimin öleceğini kabullenmistim. İçimdeki o umudu yitirmiştim. Her şey bitti diye sayıklamaya başladım. Sonra doktorun yanımıza gelmesiyle kendime geldim. Ayağa kalkıp sordum;

Kardeşim nasıl doktor?

Doktor

-Sakin olun. Uğur bey şuan iyi. Ağır bir nöbet geçirmiş. Bir süre burda kalmalı. Hatta mümkünse eve hiç gitmemeli.

Ozan

-İyi yani şuan değil mi? Herhangi bir risk yok?

Doktor

-Risk her zaman vardır Ozan bey. Biz riski olabildiğince en aza indirmeye çalışıyoruz. Tekrardan geçmiş olsun.

Doktor yanımızdan ayrıldı. Hemen Uğurun olduğu odaya girdim. Yanında hemşire vardı. Hemşireye

Kardesimi görebilir miyim? Dedim?

Hemşire

Tamam ama en fazla beş dakika dedi. Sonra odadan ayrıldı. Uğur'un elini tuttum. Saçlarını okşadım. Beni görünce ağlamaya başladı. Ağzındaki hava makinesini çıkarmaya çalışıyordu.

Yapma dedim. Yorma kendini. Sonra benimle konuşmaya çalıştı.

Uğur 

-Bu sefer bitti sandım abi. Kurtuldum sandım..

Dayanamayıp ağlamaya başladım. Kardeşim acı içinde kıvranıyordu. Bense hiçbir şey yapamıyordum. Acısını dindiremiyordum. Çok üzgünüm abicim. Dedim. Ellerimi iyice sıktı. Sonra gözlerime bakıp;

Sana bunları yaşattığım için özür dilerim abi dedi.

Ağlayarak; öyle şeyler söyeleme. Sen özür dileyecek hiçbir şey yapmadın kardeşim. Tek bir şey istiyorum senden bu tuttuğun eli hiç bırakma. Dedim.

Sonra hemşire gelip bu kadar yeter dedi. Odadan çıkarken Uğur'un Duygu diye sayıkladığını duydum. Elimi yumruk yapıp sıktım. Sonra Hasanın yanına gidip senden bir şey isteyeceğim dedim.

Hasan

-Buyurun efendim!

Ozan

-Duyguyu buraya getir.

Hasan bu isteğime şaşırmıştı. Şaşkın bir şekilde ama efendim.. dedi.

Bense söylediğimden emin bir şekilde ne diyorsam onu yap! Dedim.

Hasan yanımdan ayrıldı. Bende bir sandalyeye oturup boşluğa doğru daldım. Cebimi kurcalarken elim bir kağıt parçasına deydi. Kağıdı avcumun içine aldım. Ve buruşan kağıdı açtım. Duygunun Uğura verdiği resimdi bu. Resmi uzun uzun inceledim. Sonra düşünmeye başladım. Uğur hiç hasta olmasaydı. Benden dilediği şeyleri kendi gerçeklestirseydi. Ben Duygula hiç tanışmamış olsaydım nasıl olurdu? Sonra Duygunun arabada şarkıya eşlik etmesi geldi aklıma. Sesi kulaklarımda yankılanıyordu. O kadar huzurlu, içten, naif bir sesti ki. Hep çalsın hiç susmasın istedim. Ama sonra irkilerek kendime geldim. Ve içimden sayıklayarak saçmalama Ozan dedim.

                              ***

Hasanı arayıp halletin mi? Diye sordum. Bana beş dakikaya hastanedeyiz diye karşılık verdi. Telefonu kapayıp Uğur'un yanına gittim. Elini tutup sana sürprizim var kardeşim dedim. Gözlerinin parladığını hissettim. Sonra yavaşça ne? Diye sordu bana. Bu hayatta en çok istediğin şey.. Benden son dileğin dedim. Ve odadan çıktım. Hasanla Duygunun geldiğini gördüğüm de duvarın arkasına saklanıp onları seyrettim. Duygu panikle Uğurun yanına gitti. Yavaşça saklandigim yerden çıkıp camdan onları izledim.Duygu Uğur'un elini tutuyor ve bir şeyler söylüyordu. Sonra Uğura baktığım da güldüğünü gördüm. Gözlerimi kapayıp içimden dua etmeye başladım. Sonra Hasan yanıma gelip;

Biraz hava almak ister misiniz efendim? Diye sordu.

Olur diyerek oradan ayrıldım.

                              ***

Duygu

-Ben çok üzgünüm Uğur. Okuldan gittiğinden beri seninle konuşamadım. Arayıp sormadığım için çok pişmanım. Affet beni.

Uğur

-Ben sana hiç küsmedim ki..

Duygu gülerek Uğurun elini daha da sıkı tutar. Ve söze girer;

Biliyor musun? Ben önceden sadece sana güvenirdim. Ama artık güvendiğim biri daha var. Çok komik ve eğlenceli birine benziyor. Tam tanımıyorum ama biraz vakit geçirdik.

Uğur

-Çok sevindim. İsmi ne?

Duygu

-İsmi Ozan!

Uğur

- Hiç üzüyor mu seni peki?

Duygu

-Hayır! Aksine beni hep güldürüyor. Uzun zamandan sonra ilk defa bu kadar çok güldüğümü hissettim.

Uğur

-Senin için sevindim. Gözüm arkada kalmayacak..

Duygu 

-Deme öyle. İyilestiginde tanışmanızı çok isterim.

Uğur

-Olur..

Loading...
0%