Yeni Üyelik
5.
Bölüm

~Allison'un Yalnızlığı~

@mervetvc_

Derlerki, ne zaman biriyle göz göze gelse karşısındakini kendine hipnoz eder, ne zaman gülümsese karşısındaki herkesi etkiler.. Prenses Allison.. Bu kadar çekici ve güzel olmasına rağmen sizce de neden başkalarının gölgesi altında dersiniz?

                               ***

Merhaba, ben Allison Lurius. Annem Jasmin Lurius ve babam John Lurius. Ben onların tek çocuğuyum. Amberle aramızda yalnızca bir ay var. Yani anlayacağınız Amberin en yakın rakibiyim. Annem ne kadar dikkatli ve temkinli davranmamı istese de ben kuzenlerimi seviyordum. Fakat kral James hastalandığında aramızdaki rağbet daha da büyüdü ve ben kendimi herkesten uzak tutmaya başladım. Genellikle yalnız takılır, kalabalıktan kaçardım. Çoğunlukla şatodan ayrılmaz hatta her şeyi kölelere ve hizmetcilere yaptırdım. Çünkü insanların beni görmesini ve göz önünde bulunmayı sevmezdim. Fakat annem iyi bir devlet adamının oğluyla beni evlendirmekte ısrarcıydı.

Jasmin

Allison, hazırlan hadi! Bizi bekliyorlar.

Allison

Ben gitmek istemiyorum!

Annem yanıma oturdu ve ellerimi tuttu. Ardından söze girdi;

Allison, bu evlilik bizim için çok önemli. Lütfen toparlan ve hazırlan.

Ellerimi annemden çekerek;

Benim duygularımın hiç mi önemi yok gözünde? Diye sordum.

Jasmin

Üzgünüm ama artık kalple hareket etmek sadece aptallık olur. Bu evlilik olacak. Bu evlilik bizim hayatımızı kurtaracak. Bizi kurtaracak!

Derin bir nefes alıp yatağımdan kalktım. Temiz hava almak için pencereye yaklaştım. Annem de oturduğu yerden kalkıp bana yakınlastı ve

Victor ile evlenmeni bende çok isterim. Bunun için ne kadar uğraştığımı sende biliyorsun. Ama maalesef o seçimini Amberden yana kullandı. Seni seçmeyerek kendi kaybetti. Dedi.

Anneme dönüp; Yeter artık! Rahat bırak beni. Dedim. Annem daha da yaklaşıp eliyle omzuma dokundu. Ardından kolumdan çekistirerek beni kendisine doğru çevirdi. Ve

Allison, ne kadar güzelsin. Dışarıda seninle olmak için can atan kaç kişi var haberin var mı? Biri için kendini üzmeye değmez. İnan bana benim seçtiğim kişi ile çok mutlu olacaksın. Değerini bilmeyen insanlar için kendini üzmeye değmez. Dedi.

Anneme ne kadar kızsam da benim için endiselendigini biliyordum. Ve onu üzmek istemiyordum. Ona tamam diyip hazırlanmaya başladım. Annem ben hazırlanırken bahçede beni bekliyordu. Hizmetçilerden biri odama gelip bana bir kutu uzattı. Kutuyu açtığımda içinde bir kolye vardı

Allison

Nedir bu?

Hizmetçi

Anneniz sizin için secti Majesteleri.

Kolyeyi alıp boynuma taktım. Sonra hizmetciye dönüp;

Avdakiler döndü mü? Diye sordum.

Hizmetçi

Evet, döndüler. Prensler iyi. Fakat Victor..

Sözünü kesip;

Victora ne oldu? İyi mi? Diye sordum.

Hizmetçi

İyi. Sakatlanmış, omzuna ok gelmiş.. Şifhanede tedavi oluyor.

Odadan hemen çıkıp şifahaneye gittim. Kalbimin çok hızlı attığını ve nabzımın yükseldiğini hissedebiliyordum. Şifahaneye geldiğimde Amber Victorun yanındaydı. İkisi de el ele tutuşuyorlardı. Onları öyle gördüğümde göğsümde şiddetli bir ağrı hissettim. Şifacı beni gördüğünde bana seslendi.

Şifacı

Majesteleri..

Allison

Sessiz ol! Buraya geldiğimi kimseye söyleme.

Şifaci onaylar şekilde kafasını salladı ve içeriye girdi. Bende gördüğüm manzara karşısında daha fazla dayanamayıp ordan ayrıldım. Gözyaşlarım önümü görmeme engel oluyordu. Birden hızlıca birine çarptım. Dengemi kaybedip düsecektim ki beni tuttu. Elimle gözyaşlarımı silip baktığımda karşımda Amberin misafiri Lucas duruyordu.

Lucas 

İyi misiniz? Çok özür dilerim.

Allison

Benim hatam.. İyim.

Gitmek için hazırlanmıştım ki Lucas bana;

Amberi gördünüz mü acaba? Diye sordu.

Bende ona;

Evet gördüm. Şifahanede. Victor ile ilgileniyor. Oldukça yakınlar. Dedim.

Bunları söylediğimde Lucasın yüz ifadesinin değiştiğini fark ettim. Ama umursamayıp yanından ayrıldım ve bahçeye annemin yanına gittim.

Jasmin

Allison, iyi misin? Gözlerin kızarmış.

Allison

İyim. Gidelim hadi.

Ardından faytona binip şatodan ayrıldık.

                                        ***

Faytondan indigimizde küçük ama şaşalı bir saray ve sarayın önünde iki hizmetli bizi karşıladı.

Hizmetliler

Hoşgeldiniz Majesteleri. Size eşlik etmemize izin verin lütfen.

Jasmin

Elbette, memnun oluruz.

Ardından sarayın içine girdik. Misafirler için hazırlanan bir odada annemle oturup bekledik. Biz otururken hizmetliler bize ikramlık serviste bulunuyorlardı. Annem bir tanesinin tadına bakıp;

Bu çok güzelmiş. Kesinlikle tadında bakmalısın dedi. Benimse hiç iştahım yoktu. Şifahanedeki manzara sürekli gözümde canlanıyordu. Sonra içeriye biri yaşlı biri genç adamlar girdi. Ve önümüzde eğilip bize selam verdiler. Annem genç olana bileğini uzattı ve çocuk öptü. O sırada annemin bahsettiği kişiler olduğunu anladım. Çocuk bana doğru gelip önümde eğildi. Bende bileğimi uzattım ve o benim bilegimi de öptü. Sonra ikisi de karşımıza oturdular. Yaşlı olan söze girdi.

Yaşlı adam

Umarım sizleri iyi ağarlayabilmişizdir Majesteleri.

Jasmin

Kesinlikle öyle..

Yaşlı adam

Prenses Allison, davetimizi kırmayıp geldiğiniz için size minnettarız.

Yapmacık bir şekilde adama gülümsedim. Sonra annem söze girdi.

Jasmin

Biz devlet işleri hakkında konuşalım. Scott rica etsem sende Allisona sarayınızı gezdirir misin?

Scott ayağa kalkıp önümde eğilerek;

Size hizmet etmekten memnuniyet duyarım. Dedi.

Ardından ikimiz odadan çıktık. Scott bana;

İlk önce nereyi gezdirmemi istersiniz? Diye sordu.

Allison

Sakin bir yer olsun lütfen.

Ardından Scott beni gül bahçesine götürdü. Oldukça fazla gül vardı. Güllerin hepsi rengarenkti. Özenle bakılıyorlardı. Hiçbiri solmamış, capcanlıydı.

Scott

Burayı çok severim. Annemin isteği üzerine yapıldı. Ne zaman annemi özlesem buraya sığınırım.

Allison

Anneniz nerde?

Scott

Bir ay önce kaybettik. Ölümcül bir hastalığı vardı.

Allison

Çok üzüldüm. Bende babamı..

Scott sözümü bölüp; biliyorum, sizde babanızı kaybetmişsiniz. Savaşırken ölmüş. En iyi ölümlerden biri bence.

Allison

Neden?

Scott

Çünkü tüm cesareti ile sevdikleri için, ülkesi için canını hiçe saydı ve öldü. O bir kahraman.

Scottun bu söylediği beni memnun etmişti. Ardından güllere yaklaşıp kokularını içime çektim. Nefis kokuyorlardı.

Scott

Beğendiniz mi?

Allison

Evet. 

Scott yanına bir hizmetçi çağırdı. Hizmetçinin elinde beze sarılmış bir şey duruyordu. Scott bana yaklaşıp;

Majesteleri bu hediyemi kabul edin lütfen. Dedi.

Merakla bezi açıp baktım. Bir şişeydi. Ama etrafına nefis kokular saçıyordu.

Allison

Nedir bu?

Scott

Hepsi bu güllerle hazırlanmış bir koku. Üstelik kendim sizin için hazırladım. Umarım begenmişsinizdir.

Allison

Gerçekten çok güzel kokuyor. Teşekkür ederim.

Scott hizmetçiye dönüp;

Majesteleri için hazırlayın lütfen dedi.

Ardından Scott ürkek bir şekilde ellerimi tutarak;

Eğer sizinle evlenirsek sizi gerçekten üzmeyecegimi bilmenizi isterim. Sizin için çok güzel, gören herkesi kendisine hipnoz eder o derece bir çekim gücü vardır derlerdi. Doğruymuş. Sizi hiç görmeden sevdim. Ama canlı canlı görünce sanırım bu dünyada sevebileceğim tek kadın sizsiniz. Dedi.

Derin bir nefes aldım. Scott iyi birine benziyordu. Fakat birini sevmeniz için sadece iyi olması yeterli değildi. Üstelik kalbinizde bir başkası varken... Scott bana sarayı gezdirmeye devam etti. Birkaç saat sonra da annem yanıma geldi. Ve saraydan ayrıldık.

Jasmin

Nasıl buldun?

Allison

İyi insanlara benziyorlar.

Annem elimi tutarak; öyleler. Eminim Scott seni çok mutlu edecek. Dedi.

Şatoya vardığımızda kimseye gözükmeden doğruca odama çıktım. Yatağa oturup Scottun benim için hazırladığı kokuyu inceledim. Kokusu gerçekten çok keskin ve güzeldi. Tüm odama yayılmıştı. Sonra scottu düşündüm. Gerçekten evlenebilecegim birisi miydi? Ne kadar iyi olursa olsun onu sevmiyordum. Ben.. Ben Victoru seviyordum. Hem de küçüklüğümden beri.. kalbimde sadece o vardı. Her gün beni görmesi için, dikkatini çekebilmek için elimden gelen her şeyi yapıyordum. Ama o Amberi seviyordu. Beni görmüyor, ona olan duygularımı bile bilmiyordu. Annem odama gelip;

Hemen yanımdan ayrıldın. Sana söylemeyi unuttum. Bizden en kısa zamanda haber bekliyorlar. Onlara evlilik için olumlu dönüş yapacağım. Düğün hazırlıklarına başlarız bile. Dedi. Annen odamdan çıktığında bu evliliğe hazır olmadığımı anladım. Tüm cesaretimi toplayıp odamdan çıktım. Ve Victor ile konuşmaya gittim. Şifahaneye gittiğimde orda yoktu. Şifacıya sordugumda odasında olduğunu söyledi. Ve ben de tüm cesaretim ile odasına gittim. İçeriye girdiğimde beni gördüğüne şaşırmıştı.

Victor

Majesteleri.. affedersiniz sizi beklemiyordum.

Sonra ayağa kalkıp kendine çekidüzen verdi. Hiçbir şey söylemeden doğruca yanına yaklaştım. Ve ellerini tuttum. Yüzüne uzun uzun baktım. Victor şaşkındı. Ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu.

Allison

Benimle evlenmeni istiyorum.

Victor benden bunu duymayı beklemiyordu. Bir anda gözleri büyüdü. Ve söze girdi.

Victor

Majesteleri beni lütfen yanlış anlamayın ama sizinle evlenemem.

Allison

Neden? Ben evlenilmeyecek biri miyim?

Victor

Hayır! Siz kesinlikle evlenilecek bir kadınsınız. Ama sizi hak eden biriyle.

Allison

Sen bana layık bir adaysın.

Victor

Üzgünüm. Ama ben.. Benim gönlümde başka biri var.

Allison

Zamanla seversin beni..

Victor

Üzgünüm. Ama ben sevdiğim kadından kolay kolay vazgeçemem. Bu yüzden sizi mutlu edemem. Bunu hak etmiyorsunuz. Sizi seven ve mutlu eden biriyle olmalısınız.

Gözlerimden yaşlar döküldü. Artık tamamıyla sevdigim adam tarafından red edilmiştim. Victora bir şey söylemeden ordan ayrıldım. Ve odama gidip yatağa uzanıp saatlerce ağladım. Artık sevmediğim bir adamla evlenmeye mecburdum.

Zavallı Allison.. Sevdiği adam onu istemiyor, bir başkasını seviyordu. Peki şimdi ne yapacakti? Kaderine boyun eğip sevmediği biriyle evlenmeyi kabul mu edecekti? Yoksa kadere boyun eğmeyip sevdiği adama sahip olabilmek için savaşacak mıydı? Hepsini yakında öğreneceğiz..

 

Loading...
0%