@mervetvc_
|
İşte geldi yine aşk mevsimi.. Sevgili okuyucular sizleri bilmem ama bana göre aşk sonbahar da yaşanır.. Bakalım şato da aşıkların durumu nasıl? *** Annemin yanından ayrılıp odama geldim. Annemin sürekli bana baskı uygulaması beni oldukça rahatsız ediyordu. Yatağıma oturup düşünmeye başladım. Gerçekten kraliçe olmak istiyor muydum? Kraliçe olduğumda bunun üstesinden gelebilecek miydim? Kendimi asla kraliçe olmaya hazır hissetmiyordum. Ben düşünmeye devam ederken kapıya biri tıkladı. Kendimi toparladım ve oldugum yerden ayağa kalkıp; Buyurun.. diye seslendim. Kapı yavaş ve kontrollü bir şekilde açıldığında içeriye Lucas girdi. Ona şaşkın bir şekilde sordum; Lucas neden geldin? Burda olmamalısın. Lucas Özür dilerim. Sadece sana bir açıklama borçlu olduğumu düşündüm. Amber Ne için? Lucas Senin gördüğün resimler hakkında.. Lucasın izinsiz beni çizmesi gerçekten beni kızdırmıştı. Üstelik kendisinin de bu riski taşıyor olması tamamıyla delilikti. Ama bir yandan beni hiç görmemesine rağmen beni bu kadar detaylı ve gerçekçi çizmesi hoşuma gitmişti. Amber Evet, seni dinliyorum. Lucas eliyle yakasını düzeltip; Öncelikle sapık falan değilim! Babam öldüğünde avcunun içinde senin resmin duruyordu. O resmin gerçek sahibini bulmak için her gün, her saat araştırıp durdum. Her gün o resme baktım. Yüzün o kadar çok kazınmıştı ki hafızama kendimi seni çizerken buldum. Ama gerçekten bilinçli veya istekli bir şekilde değil. İlk resmini tamamladıktan sonra kusursuz duruyordun. Sonra elim alıştı ve ben ne zaman kafamı dağıtmak istesem kendimi seni çizerken buldum. Özür dilerim. Senin bir prenses olduğunu bilmiyordum. Amber Nasıl öğrendin peki? Lucas Tüccarlardan biri beni Bilge Adam diye birine yönlendirdi. Bende ona resmi yani senin resmini gösterdim. O da bu resmin bende olmaması gerektiğini aksi takdirde öleceğimi söyledi. Neden diye sorduğumda da senin prenses olduğunu söyledi. O sırada zaten babamın neden öldüğünü de tahmin etmem zor olmadı. Lucas bana olayları anlatırken karşımda mahçup ama bir o kadar da tatlı duruyordu. Özellikle o kızaran yanakları.. gerçekten çok naif ve içtendi. Ama madem bu kadar yetenekli onun sınırlarını biraz zorlamalıydım. Çünkü ilk defa biri canlı canlı resmimi çizecekti. Amber Bir şartla affederim! Lucas Ne isterseniz Majesteleri, yapmaya hazırım. Elbiselerimin düğmelerini biraz araladım. Sonra da köşedeki koltuğa doğru uzandım. Lucas şaşkın bir şekilde ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu. Amber Resmimi çizmeni istiyorum. Lucas Aaa.. ama. Amber Bu bir emirdir! Ne diyorsam onu yap. Lucas çantasından defter ve fırçalarını çıkardı. Hala şaşkın bir şekilde ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu. Ona cesaret vermek için; Nasıl, duruşum böyle iyi mi? Yoksa şöyle mi durmalıyım? Diye sordum. Lucas Sağ elinizi başınızın altına koyun. Sol elinizi de kalçanızın bir tık üstünde tutun. Lucasın dediği gibi yaptım. Durusumu ayarladıktan sonra Lucas çizmeye başladı. Gerçekten ressim çizerken o kadar asil görünüyordu ki.. sanki bu iş için yaratılmıştı. İşinde oldukça başarılı ve ciddiydi. Ara ara gözleriyle bana bakıyor ve bedenimi süzüyordu. Ardından tekrar resme geri dönüyordu. Her bakışında içimin yandığını hissediyordum. Bir süre sonra ciddiyetimi korumaya çalıştım. Ve yutkunarak; Bitti mi? Diye sordum. Lucas Henüz değil! Sabredin. Tekrardan resmimi çizmeye devam etti. Olduğum yerde beni ateş basmıştı. Yakamı daha da açtım. Yüzümün kızardığını hissedebiliyordum. Bakışlarımı Lucastan kaçırmayı denedim. Ama ne kadar bakmamaya çalışsamda bir şekilde dikkatimi dağıtmayı ve kendine beni adeta hipnoz etmeyi başarıyordu. Lucas İste bu kadar! Bitti. Nihayet diyip olduğum yerden kalktım. Ve üzerimi düzelttim. Lucas İyi misiniz? Sanki biraz şey.. Sözünü kesip gayet iyim dedim. Sonra da çizdiği resme baktım. Gerçekten muazzamdı. Lucas; Beğendiniz mi? Diye sordu. Ona dönüp; Beğenmek ne bayıldım! Dedim. Sonra gülerek; Bu beni affettiginiz anlamına mı geliyor? Diye sordu. Bende ona; Evet, affettim. Ama bir daha benden habersiz resmimi çizme. Dedim. Sonra resmi olduğu yerden alıp sakladım. Lucasa dönüp; Resmi kimse görmemeli. Yoksa başımız derde girer! Dedim. Lucasta bana dönüp; Merak etmeyin, sır tutmada iyiyimdir dedi. Ardından odaya hizmetçi girdi. Lucasla bizi aynı odada görünce şaşırmıştı. Hiçbir şey söylemeden uzun uzun bize baktı. Sonra ona; Ne oldu? Diye sordum. Bir anda toparlanıp; Majesteleri prenslerimiz avdan döndüler. Dedi. Yarı sevinç yarı korkuyla; durumları nasıl, iyiler mi? Diye sordum. Hizmetçi Prenslerimiz iyi. Fakat Victor.. Amber Victor? Hizmetçi Sakatlanmış, kanaması var. Amber Onu hemen görmeliyim! Ardından odadan çıkıp direkt Victorun yanına gittim. Lucas ona bir şey söylemeden yanından ayrılmama biraz bozulmuştu. Ama kardeslerimi ve Victoru görmem lazımdı. Şifahaneye yaklaştığım da kardeşlerim oradaydı. Koşarak ikisinede ayrı ayrı sarıldım. Amber İyi misiniz? Jack Iyiz Amber, endişelenmene gerek yok. Leo Biz iyiyiz. Ama onlar.. Kapının aralığından baktığım da Victorun karşısında bir kız uzanıyordu. Merakla prenslere dönüp; Kim bu kız? Diye sordum. Leo Bize saldırdılar. Victor sakatlanınca savaşmak zorunda kaldık. Bu kızda bize yardım etti fakat sakatlandı. Bizde buraya getirdik. Amber Annem burda kalmasına izin vermez. Jack Onu orda bırakamazdık Amber. Amber Durumu nasıl peki? Leo Bilmiyoruz! Kimse bir şey demiyor. Elimle Leonun omzuna dokundum. İkisi de son derece üzgündü. Sonra yanımıza hizmetçi gelip; Prenslerim anneniz sizleri odasına bekliyor. Dedi. Leo Hayır! Burdan ayrılamayız. Jack Evet. İyi olduklarını duymayan ayrılamayız. İkisininde omzuna dokunup; Ben burdayım. Merak etmeyin, bir şey olursa size haber veririm. Dedim. Sonra Jack ile Leo birbirine bakıp kafa salladılar. Sonra da yanımdan ayrıldılar. Bende hemen Victorun yanına gittim. Bilinci açıktı. Beni gördüğünde kalkmayı denedi. Amber Dur! Sakın kalkma Victor. Victor Prensesim.. Yavaşça yatağına oturup elini tuttum. Şifacı karşı da kızla ilgileniyordu. Amber İyi misin Victor? Victor Sizin yüzünüzü bir kere daha görebilme fırsatı buldum ya artık ölüm koymaz bana.. Victorun söylediği söz beni utandırmıştı. Yanağım hemen kızarmaya başlamıştı. Victor gülerek eliyle yanağıma dokundu. Victor Yanağınız cok sıcak. Umarım sizi utandıracak bir şey dememişimdir. Amber Hayır! Benim yanağım hep sıcaktır. Sonra ikimizde güldük. Victorun omzuna dikiş atılmıştı. Sargı bezinde de oldukça kan vardı. Amber Çok acıyor mu? Victor Artık değil.. Amber İyi olmana çok sevindim. Sana ihtiyacımız var daha.. Victor elimi tuttu. Sonra da gülümsedi. Bende diğer elimi elinin üstüne koyup ovuşturdum. Sonra da Ben gideyim artık. Hem sende dinlen. Yine uğrarım. Dedim. Victor onaylar şekilde kafasını salladı. Ardından olduğum yerden aya kalkıp arkamı döndüğümde ise Lucas oradaydı. Kapının arasından Victor ile bize bakıyordu. Yüzüne baktığımda ise son derece bozulmuş ve öfkeliydi. Ah zavallı Lucas.. Ama aşk bir oyundur ve bu oyunu kazanan ödülünü alır. Yapman gereken tek şey kazanmak..
|
0% |