Sevgili okuyucular, geleneksel av merasimimiz başlamıştır. Bakalım bu avda sevgili ikizlerimizi hangi sürprizler bekliyor?

                             ***

Merhaba ben Leo. Jack ile ikiziz. Fakat ben onun abisi gibiyimdir. Her zaman onu korur ve kollarım. Kendisi avlanmaktan pek hoşlanmaz. Ama bu bizim için çok önemli. Avlanıp kendi savaşçı özelliklerimizi gelistiriyorduk. Üstelik bir gelenekti. Geleneklerimizi inkar edemezdik.

Leo

Bak orada bir geyik var! Vur onu Jack.

Jack oku geyiğe doğru uzattı. Ardından odaklanıp geyiği hedef aldı.

Leo

Vur hadi, kaçacak!

Jack vurdu. Fakat geyik çoktan kaçmıştı. Jack elindeki oku yere atarak; olmuyor, yapamıyorum işte. Beceriksizin tekiyim! Benden ne prens olur ne de bir kral..

Omzuna dokunup; Lütfen kardeşim, kendine haksızlık etme. Her zaman başarılı olmak zorunda değiliz. Dedim.

Jack

Senin için söylemesi kolay! Ben senin gibi becerikli değilim.

Sonra yanımıza Victor geldi.

Victor

Prenslerim! Neden oklarınız elinizde değil? Şatoya avlanmadan dönmek pek hoş olmaz..

Leo

Haklısın Victor. Kalk hadi Jack bu kadar kaytarma yeter.

Ardından Jackin elinden tutup onu yerden kaldırdım. Tekrar avlanmak için hedef aldık. Victor Jackin yakınlarında duruyordu ve ona yardım ediyordu.

Victor

Prensim, avlanmadan önce avı izlemelisin. Hücum karşısında nasıl hareket edeceğini öngörmelisin ki ona göre hareket edesin.

O sırada bir geyik daha ortaya çıkar. Victor hedef alır; bakın, hedefimi aldım ve izliyorum. Bu geyik sağ tarafa daha meyilli gibi.. oldukça yavas hareket ediyorum. Avımı ürkütmemeliyim. Ve artık hücum alabilirim. Bir iki ÜÇ. Ve Victor geyiği vurdu.

Victor

Iste bu kadar!

Sonra Victor oku Jacke verip; sıra sizde prensim. Dediklerimi uygulayın lütfen. Dedi

Jack Victorun dediği gibi yaptı. Önce avını izledi. Sonra öngörüde bulunarak;

Bence dümdüz koşacak! Dedi. Avını ürkütmeden hücum aldı. Ve geyiği vurmayı başardı.

Victor

Iste bu kadar Majesteleri! İsteyipte yapamayacağınız hiçbir şey yok.

Leo

Tebrikler kardeşim.

Jack

Çok sağ ol Victor. Sen olmasan yapamazdım.

Anlaşılan yakışıklı dükümüz ikizlere oldukça önem veriyor.. Victoru sevmemiz için bir neden daha.. Avda oldukça başarılı. Peki savaşta nasıl?

Bir süre avlanmayı bırakıp dinlenmeye karar verdik.

Jack

Amberin misafiri için ne düşünüyorsunuz? İsmi şey.. ee..

Victor

Lucas!

Jack

Evet. Lucas!

Leo

İyi birine benziyor gibi.

Jack

Bencede!

Victor bu soruya sessiz kalmış ve cevap vermemişti. Jack Victor a dönüp; Sen ne düşünüyorsun Victor? Diye sordu.

Victor

Bence tanımadığımız biri hakkında yorum yapmak doğru olmaz.

Jacke dönüp Victor haklı dedim. Ne kadar Amberin misafiri olsa da kendisini tanımıyorduk.

Victor

Hazırsanız hava kararmadan şatoya geri dönelim.

İkimizde onaylayarak geri dönmek için hazırlandık. Tam o sıra da etrafımızı oklar sarmaya başladı. Victor hemen Jack ile beni kayaların arkasına götürdü. Sonra önümüze geçip hücum aldı.

Jack

Neler oluyor?

Victor

Birileri saldırıyor! Olduğunuz yerden ayrılmayın.

Leo

Tek başına nasıl başa çıkacaksın? Çok fazla ok var. Sayıları fazla olmalı.

Victor kendisinden emin bir sekilde;

Sizi korumak en büyük görevim! Kaç kişi olurlarsa olsunlar ben hallederim.

Oklar geldikçe Victor hepsinin yönünü ceviriyordu. Gerçek bir savaşçı gibi savaşıyor ve bizi koruyordu. Ama bir ok Victorun omzuna saplandı. Victor kocaman bir çığlık attı;

Ahhhh!

Leo

Jack Victor ile ilgilen! Ben ok atmayı deneyeceğim.

Victor acı içinde kıvranıyordu. Omzunda oldukça kan vardı.

Tek başıma bütün okları devirmeye çalışıyordum. Fakat çoğunu şans eseri yok edebiliyordum. Ardından sağ taraftaki kayalıklardan bir kız çıkıp okları devirmeye başladı. Anlaşılan bizim tarafımızdaydı. Bir yandan ben bir yandan da o tüm okları vuruyorduk. Bir süre sonra oklar azaldı ve düşmanlar ok atmayı bıraktı. Victora dönüp;

İyi misin? Diye sordum. Victor ne kadar iyiyim dese de çok fazla kanaması vardı. Jack e dönüp sen Victor ile kal dedim. Jack merakla; sen nereye gidiyorsun? Diye sordu. Victor kolumdan tutup; Lütfen bir yere ayrılmayın. Bu çok tehlikeli prensim. Dedi. Ama benim aklım kayalıkların oradaki kızdaydı. Onlara; okçuları tek başıma durdurmadım. Biri bana yardım etti. Kim olduğuna bakmalıyım. Dedim.

Victor

O zaman yalnız gitmeyin. Prens Jack de sizinle gelsin.

Jack

Ama sen ne olacaksın?

Victor

Ben iyim prensim.

Leoya dönüp; hadi dedim. Ve beraber kayalıklara kıza bakmaya gittik. Ben önde Jack arkamdaydı.

Jack

Dikkat et leo!

Okumu çıkarıp her türlü tehlikeye karşı hücum aldım. Kayalıkların arkasına baktığımız da kız kanlar içinde yerde uzanıyordu. Elimdeki oku bırakıp hemen kızın başını tutup kaldırdım. Gözlerini hafif araladı.

Leo

İyi misiniz?

Kız konuşmayı deniyordu. Ama sesi çıkmıyordu.

Jack

Leo bu kız da kim?

Leo

Bilmiyorum. Ama bize yardım etti. Okları devirdi.

Jack

Okçu mu?

Leo

Olabilir bilmiyorum.

Kızı bir süre konuşturmayı denedim. Fakat konuşmaya hali yoktu. Ardından Jack e dönüp onu bu halde burda bırakmayız dedim. Jack merakla; Ne yapacağız peki? diye sordu. Bende ona; şatoya götüreceğiz. Dedim.

Oh anlaşılan prenslerimizin gönlüne bir kuş kondu. Fakat ortada iki prens bir de bülbül var.. Bakalım kuş hangisinin gönlüne yuva kurup bir diğerini ise evsiz bırakacak?