Yeni Üyelik
1.
Bölüm

~Saray Entrikaları~

@mervetvc_

Sevgili okuyucular,

Zamanların birinde Lurius ailesine ait bir şato varmış.. Bu şato oldukça köklü bir geçmişe sahip ve bir o kadar da ihtişamlıymış. Fakat tahta oturan Kral James malesef ölümcül hastalıkla mücadele ediyormuş. Hatta duyduğuma göre durumu ağırmış. Yani anlayacağınız bizim Lurius ailesine yeni bir kral ve kraliçe bulmamız gerekiyor.. Fakat aday olan varis çok. Bakalım şans hangilerinden yana galip gelecek? Ve o taç kime giydirilecek?

                               ***

Merhaba ben Amber. Annem Katherine ve babam Rufus Lurius. Ailenin en büyük kızıyım. Zaten başka kız kardeşim de yok. Üç kardeşiz. Ben hariç diğer iki kardeşim ikiz. Birinin ismi Jack diğerininse Leo. Fakat annem içimizde en çok bana düşkündür. Ama tek kızı olduğum için değil. Kraliçe olma ümidi taşıdığım için. Bu yüzden sürekli bana öğütler veriyor. Hatta çeşitli dersler alıyorum. Ama bunları isteyerek yapmıyorum. Hatta bu durumdan oldukça rahatsızım. Ama annem benim ne hissettiğimi umursamayıp, tahta çok aday var diye üzerime titremeye devam ediyor.

Yatağım da uzanıp hayatımı sorgularken odaya hizmetçi girdi ve bana;

Günaydınlar majesteleri! Anneniz Katherine sizi bahçede bekliyor. Hazırlanmanız gerek! Dedi.

Kısık sesle söylenerek; yine başlıyoruz dedim. Hizmetçi dolabımı açıp birkaç elbise sundu. O kadar isteksizdimki hizmetciye dönüp;

Sen olsan hangisini giyerdin? Diye sordum.

Hizmetçi elbiselerin her birine detaylı baktıktan sonra; kesinlikle yeşil olanı giyerdim. Dedi.

Yatağımdan kalkıp. O halde onu benim için hazırla! dedim.

Üzerime bir sürü koku sürdüm. Şato da güzel kokmak son derece önemliydi. Heleki prensesseniz kötü kokmak gibi bir lüksünüz yoktu..

Hizmetcinin seçtiği yeşil elbiseyi giyip odadan çıktım. Ve bahçede annemi buldum.

Annem beni her zamanki gibi baştan aşağı süzdü. Sonra yüzünü ekşiterek;

Yürüyüşünü düzelt. Dik yürüyemiyorsun. Kafan her zaman önde olmalı. Dedi.

Artık bu tepkilere alışmış Hatta annemin nerde ne söyleyeceğini ezberlemiştim. Aramızda kalsın, bazenleri sırf onu kızdırmak için onun sevmediği hareketleri yapıyorum. Çünkü çok üstüme geliyor ve beni bunaltıyordu.

Annemle beraber bahçeye kurulan çadırlardan birinde oturduk. Hizmetliler bize içecek ve meyve tabakları sunuyordu. İçlerinden birini durdurup;

Tatlı bir şeyler yok mu? Diye sordum. Annem gözlerini bana doğru dikerek;

Amber lütfen.. Ne tatlısı? Formunu korumalısın.

Sonra beni baştan aşağı süzerek; kilo mu aldın sen? Dedi.

İsyankar bir şekilde; saçmalama lütfen anne! Dedim. Sonra dikkatimizi dağıtan şatodan çıkan Dük Victordu. Annem bizi fark etmesi için kendisine seslendi. Bir süre sonra annem Victorun dikkatini dağıtmayı başarmış ve Victor yanımıza gelmişti. İlk önce annemin bileğini tutup öptü. Sonra bana dönüp;

Majesteleri! Dedi. Bileğimi kendisine doğru uzattım. Ve anneme yaptığı gibi benim Bileğimi de öptü. Sonra annem söze girdi;

Victor bize katılmandan çok memnuniyet duyarız.

Victor

Çok isterdim. Fakat çarşıya gideceğim.

Annem şaşkın bir şekilde;

Çarşıda ne yapacaksın? Kölelerden birine söyle, sana ne istiyorsan alsınlar. Sonucta bize hizmet etmek için burdalar! Dedi.

Annemin sürekli insanları ezmesi beni rahatsız ediyordu. Her zaman olduğu gibi yine anneme dönüp;

İnsanlar hakkındaki hitapların çok kırıcı! Diyip tepki gösterdim.

Annem bana doğru dönüp,

Kötü bir şey söylemedim? Olan şeyden bahsettim sadece. Dedi.

Victor

Kendi işlerimi kendim halletmeyi severim. Başkalarına yaptırmaktan pek hoşlanmam. Dedi.

Sonra Annem uzun uzun Victor ile bana bakarak;

Victor, Amberi de yanında götürür müsün? Hem ona da bir değişiklik olur. Uzun zamandır şatodan ayrılmadı. Dedi.

Şaşkın şaşkın anneme baktım. Amacının ne olduğunu biliyordum. Dük ile evlenip kraliçe olmamı istiyordu.

Victor bana doğru dönüp;

Eğer gelmek isterseniz çok memnun olurum. Dedi.

Bende sırf şatodan ve özellikle annemden uzaklaşmak için bu teklifi kabul ettim. Victor ile birlikte şatodan ayrıldık.

Sevgili okuyucular, görünüşe göre Katherine'nin planları istediği gibi işliyor.. Sizce de Prenses Amber ile Dük Victor çok yakışmazlar mı?

Ama aşk oyun oynamayı sever. Bakalım bu oyuna galip gelmeyi başaracaklar mı?

                              *** 

Çarşıya gitmek için faytona binmiştik. Ama ben atların bu kadar yüke maruz kalmalarını doğru bulmuyordum. Dük Victor rahatsızlığımı fark etmiş olmalı ki bana;

Majesteleri bir sorun mu var? Yoksa benimle birlikte olduğun için mutlu değil misin? Diye sordu.

Bende;

Kusuruma bakmayın.. Sadece faytona binmeyi pek desteklemiyorum! Dedim.

Sonra Victor güldü. Şaşkın bir şekilde;

Neye güldünüz? Diye sordum.

Victor

Bu kadar benzememize şaşırdım. Normalde kendi atımla gidecektim fakat siz geliyorsunuz diye faytona binmeyi tercih ettim. Sizinde rahatsız olduğunuzu bilebilseydim keşke...

Gülümseyip; önemli değil. Dedim. Ve nihayet çarşıya varmıştık. İlk önce Victor indi. Ardından elini uzatıp inmeme yardım etti.

Çok naziksiniz! Dedim. Victor da gülümseyip; size hizmet etmek benim için bir şereftir. dedi.

Sonra çarşıda kalabalığa doğru karıştık. İnsanlar kendi aralarında söyleniyordu;

Kral hastaymış, ölecek diyorlar. Acaba yeni kral ve kraliçe kim olacak?

Victora doğru dönüp;

Bu konu hakkında ne düşünüyorsun? Diye sordum.

Victor

Bilmem, ben bu işlerle ilgilenmiyorum.

Amber

Yani Kraliçe biriyle evlenmek istemez misin?

Victor

Henüz kraliçemi bulamadım. Bulduğum zaman belki düşünebilirim. Sonra bana dönüp;

Siz kraliçe olmak ister miydiniz? Diye sordu.

Bende; Hayır istemiyorum. Ama annem çok istiyor. Dedim.

Victor

Neden istemiyorsunuz peki?

Amber

Çünkü çok korkutucu. Kendimi buna hazır hissetmiyorum.

Ah görünüşe göre bizim adaylardan birileri tacı almak istemiyor..

Victor; bir yere uğramam gerek diyerek yanımdan ayrılmıştı. Bende halkın arasında dolaşıyor, çeşitli dükkanlara uğrayıp fiyat soruyordum.

Sonra yeşillik bir alanda birkaç kişinin toplandığını gördüm. Merak edip topluluğa doğru yaklaştım. Bir ressam çiftlerin resimlerini çiziyordu. Nasıl çizdigini merak ettiğim için ressama doğru yaklaştım. Bu sayede resmini görebildim. Oldukça başarılıydı. Bu işi severek yapıyor gibiydi. Karşıdaki çiftlerin birebir aynısını çizmeyi başarmıştı. Sonra ressam bir anda bana dönüp beni fark etti. Ressamla göz göze gelince biraz utanmış ve kızarmıştım. Ressam çizmeyi bırakıp yanıma geldi. Ve yüzüme uzun uzun baktı. Dayanamayıp; bir sorun mu var? Diye sordum. Ressam yaklaşıp fısıldadı;

Prenses?

Benim kraliyet üyesi olduğumu kimsenin bilmemesi gerekiyordu. Olduğum yerden kaçmaya başladım. Ressam da peşimden gelip beni kovalamaya başladı. Ben kaçtıkça o kovalıyordu. Arkamı dönüp;

Git peşimden diye bağırdım.

Ama ressam durmayıp, bekle bekle! Diye bağırıyordu.

Ona engel olması için elime geçen her şeyi ona doğru fırlatıyordum. Sonra ara sokaklardan birine girip ters yöne doğru koşmaya başladım. Arkamı döndüğümde ressam yoktu. Sakinleşip derin bir nefes aldım. Bir süre bekleyip gitmeye hazırlanmıştım ki ressam tekrar karşıma çıktı. Yine koşmaya başladım. Ama bu sefer uzaklaşamadım. Çıkmaz sokaklardan birine girmiştim.. Ressama doğru dönüp;

Lütfen bana zarar verme! Ne kadar istiyorsan veririm sana.

Ressam bana doğru iyice yaklaştı. Gözlerimi kısıp kadere razı geldim. Fakat adam şalımı açıp yüzüme tekrar baktı. Artık göz gözeydik. Korkudan göz yaşlarımı bile hissetmiyordum. Adam eliyle yaşları sildi. Sonra da söze girip;

Sen Prenses Ambersin! Dedi.

Yutkunarak evet dedim.

Sonra adam cebinden bir şey çıkarıp bana verdi.

Ve sordu; Bu sensin değil mi?

Resme baktığım da gerçekten benim portremdi. Kraliyet ailelerinden herhangi birinin resmi halktan birine geçerse sonu idam olurdu. Adama şaşkın bir şekilde;

Bu sizde ne arıyor? Diye sordum.

Adam

Bu resmi benim babam çizmisti diye yanıt verdi.

Bu resim sizde olmamalı yoksa..

Adam sözümü kesip;

Ölürüm biliyorum. Zaten babamı da bu yüzden kaybettim. Ona kıydılar. Hem de suçsuz yere... Babamı o şatodan biri öldürdü!

Amber

Ne demek istiyorsun?

Adam

Bir katille beraber yaşıyorsunuz!

Sevgili okuyucular; görünüşe göre şatonun şaşalı, gösterişli ve oldukça zarif olmasının yanında karanlık sırları da var! Ama merak etmeyin. Çünkü hepsini çözeceğiz..

 

Loading...
0%