Yeni bölüm geldii

Umarım beğenirsinizz 💞

Gözümü açtığımda hava hala karanlıktı.İçimden şuan evden kaçsam ne olur diye düşündüm ama sonucun ölümüm olması ihtimali beni bu fikirden vazgeçirdi.Yataktan kalktım ve penceremin önüne geçtim,hava buz gibiydi tıpkı düşüncelerim gibi,şimşek gökyüzünü bir anlık bile olsa aydınlatmıştı.

İçerisi ne kadar sıcak olsada içim buz gibiydi sanki bir parçam kopup gitmişti.İki gün içinde evime,aileme,işime elimde olan herşeye veda etmek zorunda kalmıştım.Bunların babam yüzünden olması canımı daha çok yakıyordu,onu ne kadar sevsemde başında ki bela benim hayatıma mâl olmuştu.Beni kapalı bir kutunun içine koymuş gibi hissediyordum,babamdan böyle birşey beklemezdim.Eli yüzü düzgün bir adamdı onun böyle bir şeye karışması beni şaşırtmıştı.

Gözümü ovalayarak tekrar dışarı baktım.Bir kedi sokağın ortasında titreyek yürüyordu.Üstüme montumu aldım ve odadan çıktım.Kapıdan dışarı çıkacakken kafam kaslı bir vücuda çarptı,spor yaptığı belliydi.Aslında kim olduğunu tahmin edebiliyordum ama belli etmedim.

Sertçe yutkundum ve başımı yukarı kaldırdım,kirpiklerimi sıkça kırparak masum bir ifade ile gözünün içine baktım.Ela gözleri bir ateşe dönüşecek gibi parlıyordu.Bir anda beklemediğim bir hamle yaptı,beni duvarla bedeninin arasına aldı.Yutkundum,gözlerlerimi gözlerine çevirdim.Önümdeki iri bedeni itmeye çalıştım ama nafile hareket bile etmedi.

"Bu saate montunu giymiş dışarı çıkman için ne gibi bir sebebin olabilir!"tahmin ettiğim kişiydi.Korkudan duvarın içine girsemde cevap verecektim.Gözünün içine bakarak;

"Sanane,hem kaçacak değilim ya ne bu sinir!"dedim.Sinirle daha çok yaklaştı,dudaklarımızın arasında bir nefeslik mesafe vardı.

"Asıl senin bu tavrını ne?kaçma noktasında şüpheliyim ama ilk soruma cevap ver!"sinirden dört dönüyordum

"Dışarıda bir kedi gördüm,soğuktan titriyordu bende eve almak istedim!"elini dudaklarıma götürdü ve sürterek indirdi.Sinirle onu ittim ama yine kılı kıpırdamadı,daha çok sinirlenmişti resmen kendi kuyumu kazdım.

İki elimi tuttu ve yukarı kaldırıp duvarda birleştirdi.Fare kapanına girmiş gibiydim kaçacak yerim yoktu.

"O zaman yürü beraber çıkıcaz bidaha da haber vermeden çıkarsan sonucuna ben karar veririm"

"Ne sonucu,ne kararı ya? İstemeğim sürece saçımın teline bile dokunamazsın.Unuttuysan hatırlatayım bizim anlaşmamız buydu."ben bunları sinirle sıralarken saçımda bir el hissettim.

"Demek ki dokunabiliyormuşum."dedi ve dudaklarını hafifçe dudağıma değdirdi,öpmedi, dudaklarını dudaklarımda öylece bekletti.Sanki dinleniyordu,bütün sorunlarını dudaklarımda yok etmişti.Aslında bu benimde hoşuma gitmişti ama bir yanım ne bu saçmalık diyordu

"Artık dışarı çıkıp kediyi alalım yoksa donacak"dedim ve tüm gücümle Denizi ittim.Sadece iki adım geriye gitmişti, bence onu da kendisi yapmıştı ama neyse.Çapkın bir gülümsemeyle montunu giydi.

Sinirle kapıya yöneldiğim sırada kolumu bir el tuttu.İrkilerek geri çekilmeye çalışsamda başarılı olamadım.Kolumu bıraktığında kızardığını ve yandığını fark ettim.

" Ne yapıyorsun ya!kolumu mahvettin"dedim.Sinirle yanına gittim ve onu kapının önünden itip dışarı çıktım.kedinin yanına geldim ve kucağıma aldım.Başını koşarken Deniz yanıma geldi,o da kediyi sevdi ve konuşmaya başladı.

"İçerde canını acıttığım için özür dilerim,böyle olacağını tahmin edemedim."aslında özür dilemesi hoşuma gitmişti,yok ne alaka ya düşme kızım bu numaralara.

"Sorun yok ama daha nazik olabilirdin"cevap vermedi sadece gülümsemekle yetindi.Sonra başını kaldırıp etrafına baktı.

"Hadi kediyi de al içeri girelim,birazdan yola çıkacaz."sanki tedirgin olduğu bir şeyler vardı.Sürekli beni korumaya çalışıyordu,Ne kadar sevmediğim bir harekette olsa onun yapması zoruma gitmiyordu.Yani evet ondan biraz hoşlanmış olabilirim ama onu gören nasıl birşeyler hissetmeyebilir ki.

"O da bizimle gelebilir mi?"dedim kediyi işaret ederek.İlk bir düşündü sonra kararın vermiş olacak ki cevap verdi.

"Eve gidelim öyle konuşuruz"sanki bizi izleyen birleri varmış gibi davranıyordu,bilmiyorum belkide öyleydi.Daha fazla üşürsem donacağımı anladım ve bu teklifini kabul ettim.

"Peki girelim,ama eve gidinceye kadar karar ver ve sevineceğim bir cevap vermezsen sonuçları tahmin bile tahmin edemezsin!"ben bunları söylerken yanıma geldi ve kediyi kucağımdan aldıp yere bıraktı.Bir elini belime koydu ve beni kedine çekti,o kadar hızlı çekmişti ki bedenlerimiz birbirine sertçe çarptı.Çenemi tutup aynı hizaya gelmemiz için kaldırdı.

"Ne yaparsın mesela?"gülerek boynunu gıdıklamaya başladım.ilk başta güldü ama sonra ellerimi alıp belimde birleştirdi.Sonra dudaklarını dudaklarıma yaklaştırdı ve sıkıcı bastırdı.

"Ta-mam hadi kediyi alıp içeri girelim"ben telaşla kapıya doğru yürürken arkamdan güldüğüne eminim.İçeri girdik ve yola çıkmak için hazırlık yaptık

~~~~~~~~~~~~

Saat 15.00’dı yolculuk bitmişti.Tahmin ettiğim gibi Ankara’ya gelmiştik.Kaldığımız otel çok lükstü.Ayrıca hala Deniz’in ne iş yaptığını bilmiyordum. Bir dakika iki oda ayarlandı ve birinde Aras tek kalıyor yani bunun açıklaması şu Denizle aynı odada kalıyorum.

"Neden senle ben aynı oda da kalıyoruz Arasla sen bir odada kalın bende diğerine geçeyim!"

"Derin seni tek başına bırakamam ölmek mi istiyorsun ya da ailene zarar gelsin mi istiyorsun?"bu ihtimal beni vazgeçirdi.

"Tamam."odaya geçtim ve yatağa girdim gözlerimi kapadım ama uykuya dalamadım.O sırada birinin dudaklarıma minik bir buse kondurduğunu hissettim.Gözlerimi daha sıkı kapattım ve uykuya daldım.

Yeni bölüm geldii

Umarım beğenmişsinizdirr💕