​​​​​İlayda

"bilge o parça oraya değil"

Parçayı boşluğun ortasına koydum, saat sabahın sekiziydi ve bilge elinde yapboz ile gelip abla diye kucağıma atlamış ve bütün parçalar yere saçılmıştı bilgeye ne kadar kutuya koyalım desemde sözümü dinlememiş ve yapbozları tamamlamak ta ısrar etmişti ve şimdi nemi yapıyoruz? Sabahın sekizinde horozlar bile daha ötmemiş iken daha yarısına bile gelemediğimiz yapbozu tamamlamaya çalışıyoruz

"abla onu ben yapıcaktım parçaları hep sen koyuyorsun "

Bilge küskün bir Eda ile kollarını birbirine doladı

Elimi ellerinin üstüne koydum

"yapmaya alışmışım bir tanem"

Elime bir tane yapboz parçası aldım ve bilge ye elimdeki yapboz parçasına uyan boşluğu gösterdim ardından elimdeki yapboz parçasını Bilgenin eline koydum

"bak buraya koyucaksın"

Bilge 

"tamam!" diyip Parçayı boşluğa koydu ve sevinçten bağırdı

"yaşasın! ​​​​​​" kapının eşiğine baktığımda max in bilgeyi kapı eşiğinde hafif bir tebessüm ile izlediğini fark ettim, ​​​​​ ona baktığımı hissetmiş olucak ki, yüzündeki tebessümü sildi ve kafasını soğukkanlılık ile başka bir yöne çevirdi.

Ve o sırada da zil çaldı. Ve max hiçbirşey demeden kaplumbağa hızı ile kapıya ilerlemeye başladı. O hızla gidiyor iken zile basan kişi zile daha şiddetli bir şekilde basmaya başladı

"max sen tam bir kargasın sende kargalar bile paytak paytak yürüyorsun"

Max kapının önüne geldiğinde durdu ve bilgeye doğru döndü ve hafiften sırıttı

"sende tam bir papağansın papağan kız, konuşup konuşup duruyorsun"

Bilge max a birşey hatılratmak ister gibi ima ile konuştu

"papağan kız ve karga çocuk sevdim ben bu ikiliyi"

Ama max hiç oralı olmadı ve neredeyse zili bozulacak olan kapıyı açtı ve açar açmaz çenesine bir yumruk geçirilmesi bir oldu

"lan senden karga bile olmaz kargalar bile senden daha çalışkan kargaların yüz karası!

​​​​​​Bir çığlık sesi duyuldu

​​​​​​Kapı eşiğinde korkmuş bilgeyi gördüm

​​​​​​​​​​​​" bilge!

Bilgeye baktığımda olayları gördüğü için bu tepkiyi verdiğini anladım karşısına geçtim, ona sarıldım ve max ile derek E öfke ile baktım

​​​​​​"kavganızı başka bir yerde çözün burda küçük bir kız var "

Bilgenin saçını okşamaya başladım

"geçti ablacım"

Derek bana doğru ilerlemeye başladı. Onu gören bilge bana daha çok sokuldu bunu fark eden Derek kararından vaz geçti ve merdivenlere çıkmaya başladı derekin üstüne daha yeni dikkat ediyordum üstü başı hep toprak ve üstünde de hep yırtıklar vardı saçına dikkat ettiğimde ise saçı başı hep dağılmıştı ve ruh hali olarak epey yorgun gözüküyordu

"ne bu halin ?

Bu sorum ile kısa bir an kafasını bana doğru çevirdi , bu an çok kısa sürdü sonra tekrardan merdivenlere çıkmaya devam etti. O an merdivenlerden de marcus iniyordu ve merdivenlerden inerken Derek i fark etmesi fazla uzun sürmedi, ikiside yanyanaydı ama ikisininde de sırtları başka yöne dönüktü

Marcus alay ile sordu

"ne oldu yoksa de-

Sözünü kesti

​​​​​​" sonra marcus, sonra"

"abla"

O an yüzüme merakla bakan kardeşime döndüm

"efendim Birtanem"

"o kurda ne oldu?"

"hangi kurda?

Gerçekten o kurda ne olmuştu? en son ben koltukta yatıyordum oda yukarıdaydı

Ben bunları düşünürken yukarıdan bir şeylerin devrilme sesi geldi ve bu sesi diğer sesler takip etti.

"lidya koş!"

Marcus ineceği merdivenlerden geri koşarak çıkmaya başladı

Yukarıdan Lilya nın sesi duyuldu

"ne oluyor!"

Marcus tek bir kelime söyledi

"sırtlanlar"

​​​​​​Bu kelimenin üzerine lilya

"abi!" dedi ve çığlık attı ve süper sonic bir hızla koşmaya başladı, bir dakika?

"Derek!

Bende merdivenleri son sürahat çıkmaya başladım

​​​​​​​​​​​​​​​​​" abla! "diye bağırıyordu bilge, arkama baktığımda Bilgenin buraya gelmeye çalıştığını ama max ın onu kolları ile engellediğini gördüm. Ve bu fırsattan yararlanarak çıkmaya devam ettim tam merdivenleri bitirmeme 2-3 basamak kalmış iken tanıdık bir ses duydum ama bu ses acı çekiyormuş gibi çok kısıktı

​​​​​​" yukarıya çıkma meraklı kız , bu göreceklerin, hayatını insan olarak geçirmiş bir kız için için çok fazla"

Bu ses...

Anı part 2 ( kısa sözler)

"sağa git"

"bende diyordum bu ses beni ne zaman yönlendirecek?

​​​​​" kes sesini ve dediğimi yap "​​​​​​

Günümüz

​​​​​​​​​​​​​​​​​​" bu iç ses "ben daha bu olayı yeni sindirirken bütün evi sallandıran o ses duyuldu. Ve tamamlayamadığım merdivenleri tamamlayıp Derek in odasına doğru koşmaya başladım. Dereğin kapısına geldiğimde soluk soluğaydım

"üzgünüm iç ses ama bu sefer seni dinlemiycem! "

​​​​​​Ve nefes alış verişlerim düzene girdiğinde kapı kolunu bismillah diyerek kavradım ve odadaki atmosferi gördüğümde max ın bilgeyi tuttuğuna binlerce kez şükür ler ettim.

"seni uyarmıştım"

Ve gördüklerim ile yerimde buz kestim, odada kanlar içerisinde göğsü bile inip kalkmayan ölmüş olan bir sırtlan ve karşısında sırtlana nazaran ondan daha az yara almış baygın bir halde olan kurduma baktım

"abi!" dedi Lilya

Ve o, okyanus gözlü kurda sarıldı

"abi iyi misin? Dedi

​​​​​​Abi mi? yani benim kurdum ile derek aynı kişi miydi?

​​​​​​​​​​​​" imkansız!

​​​​​​Bunu sesli söylemiş olmalıyıdm ki odadaki bütün herkesin gözleri bana kilitlendi, biri hariç; oda takendisi benim hem mühürlüm olan hemde daha yeni öğrendiğim ve bu öğrendiğim bilgiyi sindiremediğim kurdumdan başkası değildi

​​​​​​" tamam, bu bilgiyi sindirmen biraz zaman alıcak ilayda, bence sen bu bilgiyi sindirine kadar Derek in karşısına çıkma bu karar , hem onun ruh sağlığı, hemde senin ruh sağlığın için en iyisi olucak"

"arkadaşlar normalde 2 gün sonra bölümü atardım, çok arayı açıyorum farkındayım ama 1 haftadır aklıma bir gram fikir bile gelmiyor, birde sınavlarımda başlıyor onlarlada ilgilenmem gerekiyor yani bir dahaki bölümü ne zaman atarım bilmiyorum , ama inşallah 3 hafta sürmez merak etmeyin en fazla 2 buçuk hafta atmam bu daha kısada sürebilir siz yinede beklemede kalın hoşcakalın

", bütün hikayelerimi görenlere 1 bölüm bile okuyanlara

Okuduğunuz için teşekkür ederim okuyucularım sağlıcakla kalın hoşca kalın ❤️

​​​​​​

​​​​​​