Yeni Üyelik
8.
Bölüm

Anı part 1

@meryemnurvts

​​​​"yukarı çık!"

Kısa mesafeli bir araba yolculuğundan sonra Nihayet eve varmıştım ve arabamda gereken tedavi malzemelerini arıyordum kurtta evimin kapısının önünde durmuş bana bakıyordu

​​​​​​Ona döndüm

"ben sana ne dedim yukar çık!

Kurt benim bu emrivaki tavırlarımdan hoşlanmamış gibi sinirle hırladı bende o hırlama ile araba kapısının önüne daha çok sindim

​​​​​​" ben sana ne dedim? sen beni kalpten mi götürüceksin? Kalbim küt küt atıyor diyorum

Kalbimi tuttum belki hırlamaz insafa gelir diye ama yok, Adam da insaf minsaf yok! Bakın artık kesin eminim bu kurt erkek

Sonra kapıda durmaktan bıkmış gibi pes edip içeriye girdi

Arkasından bağırdım

"uyuz kurt adam!"

Büyük ihtimalle duymuştu çünkü hayvanlar insanlara göre daha iyi duyardı bu bir gerçekti

Duysabile duymasa bile umurumda değil cinsiyeti erkek ise birde kurt ise ona en kısa "kurt adam" denilirdi

Bundan sonra o uyuz benim kurtum değil bundan sonra benim "kurt adamım"

Arabanın bagajından aldığım malzemeler ile eve doğru ilerlemeye başladım yavaş yavaş ve paytak paytak yürüyordum

Nihayet yeni keşfettiğim evin kapısından içeriye geçebildim içeriyi incelediğimde ilk önce duvarlar dikkatimi çekti duvarların her yanı çakıl taşları ile çevriliydi, salon ortalama büyüklükteydi, koltuklar karamel renginde ve yukarıya odalara çıkan bir merdiven vardı, merdivenler de tahtadandı kulübe su sızdırsa büyük ihtimal ile merdivenler in gıcırtısı ile uğraşmak zorunda kalırdım etrafa göz gezdirdim ama o uyuz kurt adam yoktu salonda olmadığını anladığımda tahta merdivenlerden yukarıya çıkmaya başladım yukarı katın fayansına ayağımı bastığımda ilk olarak odamı aramaya başladım

Biraz ilerledikten sonra durdum karşımdaki güneş ışığının vurduğu oda bütün çarşafları kar gibi beyaz olan ve o çarşafların üzerinde toprak renginden açık, ağaç gövdesinden koyu olan tüyleri, okyanus kadar derin bakan mavi gözleri ile' yatakta yatmış bana bakan "kurt'uma" düzeltiyorum "kurt adamıma" baktım ve elimdeki malzemeleri gösterdim

"yolculuk bitti, kardeşim iyileşicek sırada sen varsın aman diyim kaçma! zaten inatcının önde gidenisin eğer biraz içinde insaf varsa yardım etmeme izin verirsin, ha ama yok ben zoru seviyorum diyorsan o zaman seni yakaladığımda insafsız olan ben olurum, anladın mı?

Hafiften gülümsedim ve kapıdan 1-2 adım uzaklaştım

"düşünmen için verdiğim süre iki dakika iki dakika sonra kararını ver eğer tedavi olmazsan bu senin zararına olur. İyi düşün beni ararsan salonda olucam iyi düşünmeler"

Yavaş adımla ile kapıdan çekildim ve salona doğru ilerlemeye başladım ben merdivenlere adım attıkça merdivenler bana uzun geliyordu sanki ben adım atıyorum ve ben her adım attığımda daha çok uzuyormuş gibi...

Solana geçtim ve karemal rengi koltuğa bütün ağırlığına oturdum, çok yorulmuştum saatlerdir araba kullanıyor, bir kurta bağırıyor, kardeşimin hastalığıyla uğraşıyordum kafamı arkaya yasladım ve gözlerimi kapattım ve karanlığın beni çekmesine izin verdim...

3yıl önce

"anne bak balık !"

Annesi bilgeyi kafasından öptü ve bana 19 yıldır yapmadığı bir şeyi ve benim de en çok ihtiyacım olan şeyi bilgeye yaptı gülümsedi hemde en içten bir şekilde bunca yıl bana hafiften gülümsemeye tenezzül bile etmeyen, bırakın gülümsemeyi dudaklarını bile hafif bir şekilde kıpırdatmayan kadın kardeşime en içten bakışları ile kardeşime bakıp yanağınada Bir buse kondurmuştu

Kıskanmamam gerekiyordu ve zaten kıskanmıyordum da kardeşim ilgiyi hak ediyordu çünkü o hep uslu bir çocuk olmuştu ama annem ile babam onların ilgisini ister istemez kendimde'de istiyordum kardeşim E yaptıkları gibi benim yanağımada buse kondursunlar, banada bilgeye sarıldılar gibi sarılsınlar, banada bilgeye ettikleri gibi tebessüm etsinler isterdim biliyorum çok şey istiyorum ama istiyorum işte. Şu anda onların mutlu aile tablolarına uzaktan bakıyorum ve ben olsamda,olmasamda ne fark eder? diye düşünüyorum

 

"onların hepsi balık bir tanem"

Babasıda yanına geliyor ve onu kucağına alıyor ve alnına hafif bir buse konduruyordu

Bilge babasının kucağından etraftaki kalabalığın arasında birşey arıyordu sağa bakıyordu, sola bakıyordu ama istediğini bulamamış gibi yüzü asıldı sonra ona bakan anne ve babasına döndü ve hafif dolan gözleri ile

"ablam gelmedi mi? Diye sordu

İşte ben olmasam ne fark eder dediğim sorunun cevabı bilgede, bilge benim masallarım olmadan uyuyamaz, ben olmadan eskisi gibi gülemez, ben bilgeden dolayı güçlüyüm, bilgeden dolayı burda duruyorum Bilgenin benden ayrılamayacağı kadar annesinden ve babasından da ayrılamaz ve o evde onu elimden geldiğince mutlu etmeye çalışıyorum, bana daha çok alışsın para biriktirdiğim para ile dağlık evi alıp bilge ile bir daha hiç gelmemek geri dönülemiyecek yolculuğa çıkmak istiyorum

Bilge yi daha fazla üzmemek için kalabalığın arasından bilgeye doğru ilerlemeye başladım ve ayağımla yükselip Bilgenin kafasına bir buse kondurdum

"abla!"

beni gören bilge babasının kollarında debelenmeye başladı babasının kollarından aşağıya indiğinde doğruca ve sıkıca bana sarıldı

"abla.."

Minik yüzünü bir avcumun içine aldım

"burdayım miniğim bak yanındayım"

Yüzünü yanağıma koydu ve hıçkırarak ağlamaya başladı

"gelmiyecek..sin... Sandım."

"bak ama burdayım bir tanem bak karşındayım geldim"

"abla" dedi sesi sakinleşmişti

"efendim Bir tanem?"

"balıkları birlikte gezelim mi?

Annnesi bir şey hatırlamış ve tedirgin olmuş gibi hafifçe irkildi

" görkem.. "dedi hafifçe yutkunarak

" efendim hayatım? "

" bu kıza kızımızı emanet edersek birşey olurmu?

"olmaz birtanem zaten eğer olursa da polise haber veriririz polis bu kızı götürür

O kadar mı sevmiyorlardı beni? O kadar mı umurlarında değildim? O kadar mı kıymetim yoktu onların gözünde? Madem beni sevmiyecektiniz, madem bana ilgi göstemiyecektiniz ne diye beni büyüttünüz?

"abla hadi gidelim"

Babası kızının önüne çömeldi, kızının kulağına eğildi ve polisleri gösterdi

"eğer korkarsan neyden korktuğunu bu mavi amcalara anlat olurum prensesim"

"tamam baba"

Yanağını öptu

"aferin benim prensesime"

Bu sahneyi daha fazla izleyemezdim eğer izlersem akvaryumdan uzaklaşır ve aile sandıklarımı arkamda bırakırdım bu iyi birşeydi En azından yılların bıraktığı yalnızlıktan kurtulup yeni arkadaşlar edinir yeni eve çıkardım, ama dedim ya bir nedenim var diye

"hadi Birtanem gidiyoruz"

Ben içimde düşüncelerim ile fırtınalar estiriir iken bilge çoktan benim yanıma gelip elimi tutmuştu

Şimdi ise akvaryumu geziyoruz balıklara bakıyoruz

"abla bak bu balıklar bize gülümsüyor

Camda anlattığı balıklar vatozlardan başka balıklar değildi

" seni sevmişler güzelim "

" bende sizi sevdim balıklar Siz bundan sonra en sevdiğim tatlı gülümseyen balıklarsınız "

O vatozlara bakarken bende onun bu halinin fotoğrafını çektim

Ve çektiğim fotoğraf çok güzel çıkmıştı bilge balıkların arasından yukarıda gezinen vatozu izliyor, arkadaki ışıklandırma ile bedeni bir gölge gibi görünüyor, balıkların görüntüsü ise bu fotoğrafa ayrı bir anlam katıyordu

Bilge nin vatozlara olan ilgisini dışarıda helyum balon satan yaşlı bir adam kesmişti

"abla hadi gidelim, abla!

Kolunu çekiştirmeye başladı

" burdan dışarıya çıkmaya iznin yok Birtanem "

" ama abla sen bana bakarsın lüt-fen "lüt ve feni uzatarak söyledi

Ve bana karşı koyamadığım o tavşan yüz ifadesini gösterdi zaten ne olabilirdik? kapının önünde kardeşimi kaçırıp fidye istiyecekleri yoktu ya 2 dk nın kimseye bir zararı gelmezdi

​​​​​​" tamam ama sonra geri gelicez ben işterimi hallettikten sonra eve gelicem anlaştık mı?

Bilge bir an hiç düşünmeden heyecanla

" tamam! "dedi

​​​​​​" elimi bırakmak yok anlaştık mı?

"anlaştık!"

"tamam o zaman bir tanem hadi elimi tut gidelim"

Dediğim bir kulağından girmiş bir kulağından çıkmış, baloncu sanki o gelmese gidicekmiş gibi hızlıca insanların arasından geçmeye başladı

"bilge ben sana ne dedim gel buraya!"

Bende onun arkasından onu kalabalıkta kaybetmemek için arkasından koşmaya başladım ama Bilgenin aksine benim koşarken çarpmadığım insan kalmamıştı. O koşmanın verdiği yük ile hafif gözlerimi kapattığımda kafamı bir taşa çarptım sandım

Ve sinirle gözlerimi açtım

Gördüğüm yüz ;sarı saçlı, mavisi okyanus mavisi gözlere sahip , saçı dalgalı olan ve fit bir vücuda sahip bir erkekti

"bir dahaki sefere hislerini açık açık belli et böyle ucuz numaralar ile bana yaklaşman seni sadece küçük düşürüyor"

Allah aşkına bu adam kendini ne sanıyordu? sanki ben ona bilerekten çarpmıştım, ona deliler gibi aşığım onu seviyorum mu sanıyordu. BU NE KİBİR!

"pardon bayım sizinde bana böyle iğrenç imalarda bulunmanız benim gözümden gördüğüm imajınızı zedeler, sizi gördüğümde zengin, şık, düzenli, bir iş adamından çok pislik, ukala, kibirli, kendini beğenmiş serseri, bir iş adamını görüyorum"

Adam bana cevap vermek için ağzını açarken bir anda gördüğüm manzara ile o okyanus mavisi gözlerden uzaklaşıp koşarak Bilgeye doğru koşmaya başladım

Araba bilgeye doğru tam gaz sürahat ile yaklaşıyordu adama baktığımda telefonla hararetli bir tartışma yaşıyor gibi öfkelenmiş hiç yola bakmıyordu

Bilgeye arabanın çarpasına saliseler kala

​​​​​​Yolu arabanın tozları kapladı....

"bilge!" dedim göz yaşları içerisinde hiç bir geçen araba umrumda değildi, benim umurumda olan tek şey benim canımdan çok sevdiğim kardeşimdi koşarak sisleri dağılan yoldan caddenin ortasına atladım ve gördüğüm manzara beni şoke etti..

Bilge orada yoktu

​​​​​​O an arkamdan bir tokat yemem ile sarılıp kafamın yana düşmesi bir oldu

"nerede! , benim kızım nerede! Nereye götürdün kızımı!,

Hülya sarıdağ olanları görmemiş gibiydi, bilgeyi benim kaçırdığımı iddea ediyordu

T-short ümü sıkıca kavradı sinirli ve ağlayan bir ses tonuyla konuştu

​​​​​​" keşke...

Dedi. 

"keşke sana kızımı emanet etmeseydim..

Bu söz yüreğime o kadar dokunduki haklıydı 'ben kardeşime sahip çıkamamıştım' onu koruyamamıştım' onun elini sıkı tutup bırakmamalıydım 'bütün yaşanılanların suçlusu bu sefer benim... Başkası değil... Annem değil... Babam değil... Bilge değil.. Sadece ben.. Ben güvenilmez bir ablayım. Kardeşimi koruyamadım.. Ben kötü bir ablayım kardeşimi kaybetmemliydim.. Hepsi benim hatam. Başkasının değil sadece benim....

....

Devam edicek.......

​​​​​​Arkadaşlar benim bir tane yeni bölümü ümü bekleyen bir takipçim vardı ona 3 gün önce yeni bölüm akşam demiştim sonra yazamamıştım işte o beklettiğim 3 güne özel, hayatımda yazdığım en uzun hikaye bölümünü yazıyorum

O beklettiğim takipçime özel uzun bir hikaye yazdım iyi okumalar

Ve diğer Takipçilerim ve okuyucularım izlenme lerim ve değerli takipleriniz için sizlere teşekkür ediyorum şimdiden görüşmek dileği ile hoşçakalın ❤️

" hikayelerimi okuyan ve hikayelerimi takip eden bütün herkez için.yolumuz uzun, bu yolda benle birlikte, bıkmadan usanmadan, bu yolları doldurmaya ve bu yolları benle aşmaya var mısınız?

 

 

 

 

-Meryem nur vatansever -

 

 

 

 

​​​​​​

 

 

 

 

 

 

 

 

 

​​​​​​

 

​​​​​​

Loading...
0%