2003/08/18

ÇANNAKKALE/GÖKÇEADA
"Anneanne annemle babam doğum günüme gelecek mi?"diyen sordu küçük kız.Bugün onun 4.yaş günüydü bu yüzden aynı soruyu kaç kere sorduğunu hatırlamıyordu bile ama Şeyma hanım bıkmadan usanmadan aynı cevabı veriyordu.

"Kızım aynı soruyu 100 kere sordun bende hep gelecek dedim ya" diye cevap verdi.

Şeyma hanım ponçik biriydi.Annesi ve babası çalıştığı için çocuklara o bakıyordu.Anneleri doktor babası askerdi bu yüzden bazı doğum günlerini anneannesiyle ve dedesiyle kutlarlardı.Küçük kızın abisi ilkokula gidiyordu adı Fatih'di.

"Kızım neyi bekliyorsun bakalım pijamayla doğum günü kutlanmaz" diyince küçük kız irkildi. Kafasıyla onay verip odasına koştu.

Dolabı açtı ve bakındı.Dolabı rengarenkti gözüne çarpan 2 elbiseyi aldı.Biri daha koyu pembe fırfırlı ve simliydi diğer seçtiği elbise kısmen daha sadeydi toz pembe renkte arkasında kocaman bir kurdele vardı.Küçük kız karar veremedi salona koştu.

"Anneanne karar vermedim sence hangisi daha güzel?"dedi heyecanla.

"Sen ne giysen yakışır benim güzel kızım ama şu toz pembe daha güzel bence" diyince küçük geri koşarak odasına gitti.Kedili pijamasını çıkardı.Kedileri çok seviyordu mahallede birsürü kedisi vardı.Sonra anneannesinin seçtiği elbiseyi giydi.Saçını açtı saçını yapmak istemiyordu çünkü saçı kıvırcıktı buda onun hoşuna gidiyordu.Saçına çicekli bir taç taktı ve odasından çıktı.Salona podyumda ki bir model edasıyla gitti.Dedesiyle anneannesinin önüde gelince döndü ve poposunu nazlıca kıvırdı.

"Şimdi ben bir modelim sizde jürisiniz beni puanlayın hadi"dedi.

Yusuf bey düşünüyormuş gibi yaptı.Şeyma Hanımda hafifçe güldü.Sonra ilk Yusuf bey konuşmaya başladı.

"Ben elbisene bayıldım çok güzel taşımışsınız saçınızda ki taçta çok güzel benim puanım 10"dedi.Sonra Şeyma hanım konuştu.

"Ben hem elbisenizi hem saçınıza hem taçınıza yani herşeyinize bayıldım benim puanımda 10"diyince.Tatlı kız hemen hopladı.Sonrasında koltuğa çıktı zıplarken zıplarken tabii ki yoruldu.Koltuğa oturdu ve nefes nefese.

"Anneanne bana önce su ver sonrada süslemeye başlayalım." dedi.Anneannesi tamam anlamında kafasını salladı.Mutfağa gittiler suyunu içti küçük kız sonrada süsleri alıp süslemeye başladılar.Süsleme işi bitince pasta ve yanında ki yiyecekleri masaya koydular mumları dizdiler.Kapı çalınca küçük kız.

"Ben bakarım!"diye bağırdı ve kapıyı açtı karşısında anne ve babası vardı.

"Anne, Baba!"diye tekrar bağırıp babasının koynuna atladı.Sonra içeri geçtiler.

"Benim kızıma hediye aldım bak sana oyuncak bebek aldım"diyince tatlı kız bebeği alıp babasına sarıldılar.Anne ve babasının önüne geçip.

"Sizce nasıl olmuşum birde masam nasıl anneanneme yaptık?"dedi.Önce babası Ali bey konuştu.

"En çok sen güzel olmuşsun prensesim."dedi sonrada annesi Bilge hanım konuştu.

"Oy benim kızım güzel olmayacakta kim güzel olacak."diyip.Küçük kızını kucağına aldı.

Sonra halaları,teyzeleri,dayıları,babaannesi,dedesi,kuzenleri geldi.Işıklar kapatıldı mumlar söndürüldü.Tabii ki dilekte tuttu.Hediyelerini aldı ve açtı hepsini çok beğendi.Fakat sonrasında babası abisiyle küçük kızı yanına çağırdı.

"Oğlum, kızım biz Adana'ya gitcez sizde gelmek ister misiniz?"dedi.

Fatih tamam anlamında kafasını sallarken küçük kız istemedi.Ali oğluna dönüp.

"Hadi oğlum valizini hazırla 2-3 günlüğüne gitcez"diyince Fatih odasına koştu.Baya zaman geçmişti.

"Hadi bize müsaade"diyip ayağa kalktı herkesle vedalaştı.Kapıya geldi ama bir sorun vardı.Küçük kız mızmızlanıyordu.Teyzesi kızı kandırdı ve içeri geçip oyun oynatılar.Annesi,babası ve abiside bu sayede gittiler.Yaklaşıp 2 saat geçtikten sonra anneannesinin dikkatini bir haber çekti.Muhabir konuşmaya başladı.

"Saat 21.00 civarlarında Balıkesir-İzmir otoyolunda feci bir kaza oldu.Bir araba tabelaya çarparak takla attı.Araba plakası 17 AF 182 olan araba kaza yaptı.Arabada 2 yetişkin 1 çocuk olduğu duyruldu."dedi ve evdeki herkes duraksamıştı.Ama küçük kız ne olduğunu anlamadı.Teyzesi yanına yaklaştı.

"Teyzeciğim hadi seni yatıralım"dedi çünkü salonda ki ağlamaları görmesini istemiyordu.Odansına gittiler üstünü değiştirdi yatağına yattı ve uyudu.Sabah olduğunda salonda herkes ağlıyordu.Ne olduğunu anlamadı anneannesine sordu cevap alamadı,dedesine sordu cevap alamadı.

"Teyze ne oldu herkes ağlıyor"diye sordu en son teyzesinden cevap almak istiyordu.Teyzesi Hale hanım konuşmaya başladı.

"Teyzem dün kaza olmuş annen ve baban hayatını kaybetti ve abinde devlette ama devlet onun nerede olduğunu söylemiyor"diyince küçük kızın kafasından aşağı kaynar sular döküldü.Ağlamaya başladı.Artık bir babası yoktu annesi yoktu abisi yoktu daha doğrusu abisi kayıptı.Artık koşarak kapı açacak birisi yoktu.Artık doğum günlerini beklemekten zevk almayacaktı.Çünkü bir ailesi yoktu.Bunları düşününce ağlaması daha da güçlendi.

Bunlar olurken evin ora cenaze arabası geldi.Cenaze başladı herkes gelip baş sağlığı diledi.Tanıdığı tanımadığı ama o hep ağladı.Bir karar vermişti asker olacaktı.Bu karardan dönmeyecekti babasının soyundan gidecekti.Peki kimdi bu yaşında bunlar kimin başına gelmişti.Kimdi bu asker olmak isteyen, kimdi hem yetim hem öksüz kalan.Bu kişinin adı Asena Bozkurt'du.