@meryyy.66
|
Ulaş iki bebek daha bulduğunu söylediğinde hemen gitmek istedim ama abla beni tek bırakmayacağını söyledi, Derin, ben ve abla, üçümüz o karanlıkta Istanbul'a dönüyorduk, ben sürücü koltuğunda abla ise hemen sağımdaydı, Derin, ablanın kucağında çoktan kendini uykunun tatlı kollarına bırakmıştı, ah bebeğim güvenme herkese...
Eve geldiğimizde Ulaş neredeyse bayılacaktı, gerilmişti, hemen anlattı neler olduğunu:
"eve geldim yemin ederim kapısında bir sey yoktu, içeri girmemle kapının tekrar çalması bi oldu, dakikalar önce kapattığım kapıyı tekrar açtım, bi de ne göreyim pusetin içinde iki bebek" nefes nefese kalmıştı elimi omuzuna attım ve sakinleşmesi için omuzunu sıvazladım "sakin ol, sakin ol" ben onu sakinleştirmeye çalışırken abla konuştu " bu kadarıda tesadüf degil birisi sana yardım etmeye çalışıyor olmalı" anlam verememiş gibi baktım çünkü gerçekten anlam veremiyordum, ne oluyordu birisi benden bir şeyler yapmamı istiyordu ama neden gizli saklı?
Kararlı bir şekilde ayağa kalktım, bir şeyler yapmalıydım "Dediğini yapıyoruz abla, yeni isim yeni hayat" bunu söylememle abla bana gururla baktı, bana doğru adımladı ve sarıldı "yarın hallediyoruz, şimdi bu bebeklere ne ad veriyoruz?"
Bebeklere yaklaştım, her ikisinin de yüzüne baktım sonra kafamı kaldırdım ve Derin'e baktım, bu bebeklerde onun gibi kızdı birisi sarışın birisi de kızıldı "Sarı olanın adıı İlkim, Kızıl olanın ise Ece olsun"
Ulaş Derin'i alıp odasına götürdü bende hiçbir seyden haberi olmadan uyuyan bu bebekleri aldım ve Derin'in yanına götürdüm, üçünü de yatağa yatırdık, çok tatlılardı, geri döndüğümde abla konuştu "Ulaş, biz yarin bebekleri alıp bizim eve gidiyoruz, sen de olabildiğince bebek ara" bunu söyleyince Ulaş kahkaha patlattı, durduktan son konuştu "nasıl sokakta bebek mi arayacağım?" Bunu söylemesi ile abla gözlerini yuvarladı "saygını takın, serbest bıraktıkça bozulmuşsun ve evet, bebek arayacaksın bu üçünün tek olduğunu sanmıyorum, şimdi uyuyun"
Üçümüzde salonda uyuduk, her birimiz bi koltukta.. ...
Yine ve yine bir sabah ve Ulaş yine harikulade sesiyle beynimi patlattı, bu sefer tek değildi 3 tane silahşör bulmuştu kendine, mutfakta yine şarkı söylüyordu:
"ÇİÇEK GİBİ TAZECİK, KIYMETLİ BIR TANECİK ANA SÜTÜ GIBI TERTEMIZ DUDU DUDU DILL-"
Radyonun kapatılması ile Ulaş'ın sesi kesildi ama bu sefer o radyoyu kapatan ben değildim, benim ileri seviyem olan ablaydı, ben daha koltukta yarı uyanıkken Ulaş ablaya yalvarıyordu "Anne yapma, acı bu öğrencine" dedi ve evin içinde koşuşturmaya başladı, abla ise ona bir kere vurmakta kararlıydı mutfağa girdiğim anda 3 tane tatlışın masada oturduğunu gördüm beni görünce gülmeye başladılar, ben onları severken abla ise hala Ulaş'ı kovalıyordu, "başım ağrıyo durun" söylediğim anda durdular ve abla konuştu "birazdan kimlikleriniz gelir, arkadaşım var nüfus müdürlüğünde hallettim" şoka uğramıştım, bu kadar hızlı olmasını beklemiyordum abla bana yaklaştı ve elini uzatti "merhaba Alev Hanım, ben Gülce memnun oldum" inanmayarak bir eline bir ona baktım gözüm bir saniyeliğine Ulaş'a ilişti ve gururla baktı, ardından kafasını onaylarcasına salladı, tekrar ablanın eline baktım ve elini sıktım "memnun oldum Gülce Hanım" dedim ve hemen gülmeye başladık...
Kimliklerim geldiği anda kızları alıp ablayla beraber onun evine yol aldık, Ulaş bugün izinliydi bütün gün bebek arayacaktı, ve hemen yanımıza gelecekti...
Ablanın evine vardığımızda beni evinin biraz ilerisinde ki malikane tarzı binaya götürdü, söylemeyi unuttum abla bir dövüş eğitmeni, size temel eğitimleri verdikten sonra illegal dövüş turnuvalarına götürür..
Izin ver açıklayayım sadece yetkililerin bildiği yerler var, her eğitmen bir öğrenci bulur, öğrenci güçlendiğinde - ölmeyecek kadar - öğrencileri bu turnuvalara götürür ki bunlar sadece kadınlar içindir, girişte bir sözleşme imzalarsın;
- Yenmek için rakibini öldürebilirsin ya da sakatlayabilirsin, kısacası o çekilene kadar istediğini yapabilirsin - Sen sakatlanır ya da ölürsen bundan kimse sorumlu değil, şikayette bulunamazsın - Her yarışma sonunda kazandığın paranın 1/5 ini yetkililer alır
- Son olarak ise, yenildiğinde ya da öldüğünde, (yüksek ihtimalle) geri çekildiğinde o paranın bir kuruşuna bile dokunamıyorsun ya yenildiğin kişiye ya da yetkililere verilir
Her maçta izleyiciler para yatırı "A kişisi için şu kadar para" finalde A kişisi şampiyon olursa 1/5 ini parayı yatıran kişiler alır ama yenilirse o paranın hepsi diğer yarışmacıya verilir, bende ilk başta okul diye abladan eğitim alırdım, maçlara giderdim, sakatlanırdım, ailemden gizlerdim bir gün nasıl olduysa babam öğrenmiş "kızımı yoldan çıkardın" deyip ablayla tartıştılar o günden sonra ablanın yüzünü görmedim yani yaklaşık 3 yıldır..
Bu bina yıllardır boş, illegal dövüşleri artık çok daha fazla kontrol ediliyor, çoğu kişinin ekmek parasını bu yollarla karşılar. Eve geldik çocuklarla vakit geçirdikten sonra abla bana "bi dövüşçü yetiştirmek istiyorsan, dövüşcü olman, iyi bilmen lazım, ben hep burada olamam, onlara orada sen hocalık yapacaksın" dedi ve akşama kadar en ince ayrıntısına kadar öğretti zaten biliyordum sadeec üstünden geçiyorduk, akşama kadar böyle devam etti durdu...
Saat 8 - 9 suları telefonum çaldı, arayan Ulaş'tı, bir şey bulamadı derken verdiği haber yüzümü güldürdü "buldum bi bebek daha ara sokaktaydı"
Kalbim heyecandan atmıyordu, adeta vücudumu yumrukluyordu "tamam getir hemen evin arkasında ki yurttayız" dedim, yanıtı gecikmedi "tamam"
Aradan yarım saat geçmeden telefonum tekrar çaldı arayan yine Ulaş'tı "insanlar bebekleri bol bulmus herhalde kucağımda iki tanesiyle geliyorum" dedi, söylediği içimde ufak çaplı bir 'yuh' dememe sebep oldu, hemen gelmesini soyledim saat 9 - 10 gibi kucağında iki bebekle geldi onlara da biri kız biri erkekti "isim bulalım hadi" dedi Ulaş, "ben buldum" dedim sakince, gözlerinde ki parıltıyı görebiliyordum, gözlerim hemen ablayı buldu ona gülumseyerek baktım "erkek olanın adı Savaş olsun, kızın ki ise Gülce" bunu söylememle Ulaş "Irmak- ay Alev ne tatlısın" dedi abladan bir cevap gelmeyince gözlerim onu buldu, dolu gözlerle bana bakıyordu, yanına gittim ve hemen sarıldım tabii Ulaş durur mu? Oda sarılıverdi bize, onları çok seviyorum onlar benim herşeyim..
... Gecenin bir saati kapının ısrarla çalması ile neye uğradığımı şaşırdım, ister istemez aklım o geceye kaydı ve gerçek olmasada boğazım yanmaya başladı, anılar zihnimde canlanmaya başladı ama Ulaş'ın odaya dan diye girmesi ile kabusumdan uyandım "rahatsız ediyorum ama önemli" dedi ve gitti, endişeli bir şekilde arkasından koştum salona indiğim anda ablanın kollarında ki bebek şok olmamı sağladı, Ulaş bir şey dememe musaade etmeden bana bir kağıt uzattı "puset'in üstünde bu vardı, okumalısın"
'Bu son merak etme, ben yapacağımı yaptım, sana bol şans Alev'... ~~~ Yeni bölümler okunma sayısına göre gelecekkk oy verip yorum yapmayı unutmayinn
|
0% |