Yeni Üyelik
2.
Bölüm

FISTIK HANIM

@meryyy.66

15 gün sonra~~~

Aradan 15 gün geçmişti ve tek bir ilerleme bile yoktu. Olan tek şey yürümeye başlamamdı, yani tamda yürümek sayılmaz ama yavaşça adım atabiliyordum o kadar..

Vücudum çok hasar almıştı, 5'ten fazla kaburgam kırılmış, gözüm bir türlü kendine gelmemişti ve durmadan kanıyordu, agladığımda bile göz yaşı yerine kan geliyordu, kafama çok fazla darbe almıştım, gecenin bir yarısı uyanıyordum ve sabaha kadar ağrısı geçmiyordu..

Bide uyuduğum süreyi hesaplarsak

​​​​- 2 hafta - burada artık misafir değil ev sahibi olmuştum. Kenan ise beni o gece kurtarmış ve kardeşinin öldüğü yerde olduğumu söylemişti, beni yanında neden tuttuğunu biliyordum, hafızam yerine gelene kadar burada kalacaktım - ki burada kalacağım kendisi söylemişti -

Yerimden kalkıp dışarıdaki yağmurun çıkarttığı sesler eşliğinde merdivene kadar ilerledim, şuan da istediğim diziyi izlemenin tam vaktiydi, koruma beni görüp koluma girdi ve odaya kadar gitmeme yardımcı oldu, "odam" dediğime bakmayın Kenan, gece bir şey olmasın diye benimle kalıyordu, kafama çok fazla darbe aldığım için her an beyin kanaması riskim vardı, bu yüzden aynı odada yani onun odasında kalıyordum..

Koruma, kapıyı açmış ve içeri girmemi sağlamıştı, o sırada boydan boya olan camın önünde elinde kahvesi ile Kenan konuştu:

"Bırak" dedi

Koruma hemen beni bıraktı, bir an da bırakaması sendelememe sebep oldu, kapıyı kapatıp dışarı çıktı.

Yavaş yavaş Kenan'a yaklaştım ve yanında durdum, tam dengemi kaybedip düsecekken Kenan sağ elini cebinden çıkartıp belimden tuttu ve bu sayede düşmeme engel oldu, beni kendine yaklaştırdı ve kafasını tekrardan dışarıya çevirdi,

Ben ise kafamı omuzuna yasladım, vücudum ise ona daha çok yaslanıyordu..kabul etmeliyim yanında kendimi güvende hissediyordum..

"Bir şey çıkmadı mı?" Dedim rahatladığımı gizlemeye çalışarak

"Hayır, sana ait bir şey yoktu" derin nefes aldı ve devam etti "kayıp ilanlarına da baktık, ailen bir ilan vermemiş" sonra bana dönüp devam etti "ailen hakkında bir şey hatırlamıyor musun?"

Kafamı sağa sola salladım "hayır, hiç bir şey yok" kafamı kaldırıp ona baktım "sadece büyük bir bina hatırlıyorum ve bir sürü çocuk"

Kasları merakla havalandı "aileni kaybetmiş olabilir misin?"

"Bilmem, hiç bir şey bilmiyorum, kendimi bile" bunu söylerken gözüm istemsizce dolmuştu...

Sağ elini belimden çekip saçlarıma attı ve okşamaya başladı, "üzülme, fıstık hanım, halledeceğiz, şimdi kan ağlamaya başlarsın" dedi ve güldü. Ona baktım ve gözlerim dolu bir şekilde güldüm "ismimi öğrenirsek 'fıstık' demeyi bırakacak mısın?"

"Tick, ölsem bile bırakmam, ben seni fıstık olarak tanıdım ve öyle de kalacaksın" dedi ve gözümün önüne gelen saçları kulağımın arkasına sıkıştırdı. Gözlerimi gözlerinden çektim ve yere bakmaya başladım, umarım bu sevgi gösterilerinin başka bir anlamı yoktur..

Ben bunu düşünürken "hadi bakalım, uyu sen" kafamı kaldırdım ve omuzlarımı kaldırdım

"Hayır, dizi izleyeceğim"

"Başın ağrır bu saatte, uyu" dedi şüpheli bir şekilde ona baktım, çok sorgulamadım, onaylayıp yatağa doğru yürüdüm tam battaniyeyi açarken konuştum "sevgilini çağıracağını bilseydim, beni başka bir yere götürmeni isterdim"

Battaniyeyi açtım ve soğuk ama bir o kadar da rahat yatağın vücuduma değmesine izin verdim, söylediğim şeye cevap vermemesi içime bir kuşku düşmesine neden oldu.

"Uyuyacağım" bunu söylememle bir şey demeden kapıya doğru yürüdü, tam kapıdan çıkacakken konuştu:

"Sevgilim falan yok, iyi geceler sana" dedi ve odadan çıktı, ben ise aldığım cevabın rahatlığı ile gözlerimi kapattım

 

...

Kenan genç kızın odasından çıkmış, evin içindekileri kızı koruması konusunda iyice tembihlemişti "kızın kılına bile zarar gelirse, hepiniz kendinizi öldü bilin, hatta beni uğraştırmayın, kendi kafanıza kendiniz sıkın" dedi ve evden çıktı.

Tam arabaya binecekken gözü genç kızın odasının camına kaymıştı, bir şey yapmadı, gülümsemedi bile, sadece kardeşi için girdiği bu yolda küçücük bir kıza kalbini kaptırmamalıydı..kendi içinde ona karşı sadece acıma duygusu beslediğini düşünüyordu...öyle düşünmeye devam etsin o halde..

Tekrardan olay yerine geldiğinde adamlarından biri yanına yaklaşmıştı "patron ilerideki marketin çalışanlarından birisi tanıyormuş" dedi ve kenan'ı adamın evine götürdü

...

"Hoşgeldiniz" Kenan bir şey demedi sadece kafasını sallayıp içeriye girdi ve koltuğa oturdu

"Anlat bakalım, tanıyormuşsun kızı" adam ise hemen kenan'ın karşısındaki koltuğa oturdu ve "aslında tanımıyorum benim arkadaşlarımın arkadaşıydı, çok tanımam" dedi

"Kimmiş bu arkadaşlar?" Dedi

"Burcu ve Kutay"

Bunu söylemesi ile kenan'ın kasları istemsizce havalandı "Kutay ha?" Sonrasında öne doğru eğilip "sevgilisi mi?"

"Hayır hayır, üçüde yakın arkadaşlar, hatta Kutay'a bir keresinde sorduğumda 'sence ben buna bakar mıyım?' demişti"

Bu söylediği ile kenan yüksek sesle bir kahkaha atmıştı "o Kutay mı bakmazmış o kıza?"

"Evet" derin nefes alıp devam etti "sevgiliniz mi?"

Kenan ise karşısındaki adama bakıp konuştu "yok öyle bir şey" dedi ve konuyu dağıtmak amaçlı sordu "sen biliyor musun bu kızın adını?"

Adam ise başını sağa sola sallayıp konuştu "hayır, sadece arkadaşlarıyla gelirdi o zamanda sormazdım adını" Kenan derin bir nefes aldı, sinirlenmişti.

"Bu arkadaşların numaraları falan?"

Adam "Kutay'ın vardı ama uzun süredir konuşmuyoruz, 1 -2 ay önce taşındı, değiştirmiş olabilir yani" dedi ve telefonunu eline aldı

Numarayı bulduğunda adamlardan birisi gidip numarayı almıştı, Kenan adama teşekkür edip çıktılar.

"Garip, bu işte bir iş var" Kenan önde yürürken yandaşı Boran'a cevap verdi

"Neden?"

"Abi madem var arkadaşları, 1 aya yakın süredir ulaşamıyorlarsa ne bileyim illa ararlar polise giderler, bu da kayıtlarda gözükürdü" Kenan arkasını dönüp Boran'a baktı

"Umrumda değil, o kız gerçeği bilsede bilmesede, yalan olsa da olmasa da umrumda değil ben bu olayı çözeceğim" dedi ve arabaya atladı

İş yerine vardığında bir telefon geldi. Bu boran'dı "abi Kutay'a ulaştık"

"Getirin hemen" dedi ve heyecanla Kutay'ın gelmesini bekledi..

...

Kutay kenan'ın karşısında oturmuş sessizce etrafı inceliyordu, Kenan ise gözlerini Kutay'a dikmiş o sözü düşünüyordu "ben buna bakar mıyım?" İçinden düşündü "asıl o kız sana bakar mı?" Diye

"Eee Kutay, nasılsın?"

"İyiyim" gözlerini kıstı "sizi tanıyor muyum acaba?"

"Hayır, tanımıyorsun, asıl sen bu kızı tanıyor musun?" Dedi ve kafasıyla Boran'a işaret verdi, boran hemen Kutay'ın önüne kızın resmini koydu

"Pınar?" Dedi sessizce, ama Kenan bunu duymuştu

"Tanıyorsun demek, kim bakalım söyle"

Kutay seslice yutkundu "Pınar, benim okuldan arkadaşım"

"En son ne zaman konuştunuz?"

"Bir ay kadar önce, gece arkadaşla oyun oynarken mesaj geldi 'kafamı dinlemek için şehir dışına çıkacağım, rahatsız etmeyin ve ben aramadan aramayın' diye bu mesajdan sonra aradım fakat ulaşamadım" derin nefes aldı ve "bu mesajı tek bana atmamıştı tabi ki Burcu'ya ve bir çok kişiye" dedi

"Anladım" dedi Kenan, arkadaşlarının neden onu aramadığını ama ailesi? "Soyadı ne? Kim? Ailesi nerede? Belki de ailesinin yanına gitmişti"

"Ailemi? Ben Pınar'ın 4 yıllık arkadaşıyım, o yetimhanede büyüdü ailesi o daha 2 yaşındayken 'bakamayız, durumumuz yok' deyip yetimhaneye bırakmış" sonra süpheli bir şekilde kaşlarını çattı"hem siz kimsiniz?" Ayağa kalktı "ona ne yaptınız? Başına bir şey mi geldi?" Diye sormaya başladı

Kenan onun endişesini hissetmiş sakince konuşmuştu "sakin ol"

"Onu görmek istiyorum" dedi Kutay

"Göremezsin çünkü bende onu arıyorum" dedi Kenan, bu dediğine kendisi de şaşırmıştı

"Nasıl? Kimsin sen?"

"Sevgilisiyim" dedi düşünmeden "o günden berli bende ulaşamadım ve aramaya başladım ve senin de yardımın lazım"

"Bana gelip neden onun hakkında sorular sordun o zaman?"

"Arkadaşı olduğuna emin olmam lazımdı" dedi Kenan "neyse adamlar seni bıraksın, eve git bir sakinleş, polisi de arama sakın belkide gerçekten kafa dinlemeye gitmiştir"

Kutay onu dinlemeden odadan çıkmıştı

 

...

Kenan eve gelir gelmez pınar'ın yanına çıkmıştı, üstünü değiştirdi ve pınar'ın yanına uzandı bir süre pınar'ın yüzüne baktı, hatamı etmişti belki Kutay'ı gorseydi bir şeyler hatırlardı ama ya hatırlamasaydı, Kutay'a anlatmak zorunda kalacaktı ve bu da çok büyük bir riskti.

Elini pınar'ın yüzüne attı baş parmağı anlı ve bebek saçları arasında dolanıyordu, ama gözleri durmadan gözündeki şişliğe bakıyordu, nasıl kıymışlardı bu güzelliğe?

Yavaşça pınar'ın yüzüne yaklaştı ve önce gözlerini ardından yara olmayan yüzünün sol tarafını öptü o esnada Pınar gözlerini açtı ve kenan'ın yüzüne baktı, Kenan ise yavaşça ondan uzaklaşıp özür dileyecekken Pınar ona taraf dönüp beline sarıldı ve kenan'ın yatağa düşmesini sağladı, düşünmeden kafasını kenan'ın boynuna koydu ve uyumaya başladı

"İyi geceler fıstık hanım"

 

~~~

 

İlk bölüm iyi bir okunma aldı bence dediğim gibi okunmaya ve oylara göre yeni bölümler gelecekk fikirlerinizi benimle paylaşmayı unutmayinnn❤️

 

​​​​​​

​​​​

​​​​

Loading...
0%