Günaydın naber beni sorarsanızi başım ağrıyor. Bu bölüm kısa olabilir çünkü mavi ışık kitabımın tablosunu çizicem bide klavyem bozuldu🥺

Instagram

@metinberkayyyy

Alya

--------

"Alya!" Sesle aynı anda kulakları sağır eden o ses...

Ses durduktan sonra arkamı döndüm. Ortalıkta kimse yoktu. Ama yere bişey düşmüştü ve bunu duymuştum. Korkak gözlerim yavaşça yere doğru eğildi. Ve anında geri havaya döndü.

Yerde yatan Eski annem beni kaçıran, beni döven, bana bu kötü hayatı yaşatan kadın şuan benim için o silahın önünemi atlamıştı?

Yere eğildim. Daha 1 dakika olmadan her yer kan olmuştu. Umursamadan o kan gölünün içine oturdum; "Anne" dolan gözlerimden istemsizce dökülen yaşlara karşı çıkmıyorum. Yavaşça elini kaldırdı ve: " Kızım ben senin annen değilim annen o kadın Serpil... Sana yaşattığım şeyler için özür dil..." gözleri karanlıkta kayboldu.

Çığlık çığlığa yardım istiyordum. Herkes başıma toplanıp etrafımızı kontrol ediyorlardı. Tam o sırada birisi yerdeki kağıta eğilidi Koşarak kağıtı almaya çalıştım. Ve becerdim de kadın önce ne olduğunu anlmasada sonradan. Çok fazla kurcalama dan aramaya devam etti. Aklıma saat 17.00da telefonuma mesaj geleceği geldi.

Fırlattığım telefonu aramaya başladım. Çok fazla uzağa gitmemişti. Bir ağacın altın da duruyordu. Hemen elime aldım ve tuşa bastım. Kapanmıştı sanırım. Açılınca saate baktım ve saat 15.24 tü. Yani tam olarak 1 saat 36 dakikam vardı. Sarp beye gidip beni eve bırakmaları gerektiğini söyledim.

Karşı çıkmadı çünkü kendiside yorgun olduğumun farkındaydı. Görevdirilen şoförle eve geldik.

Hemen odaya çıkıp telefonu şarja taktım. Ve sesi full yaptım. Çünkü her an bir mesaj gelebilirdi

Ardından hızlıca duşa girip. Çıktım.

Cidden oraya gidecekemisin?

Bunu Cengiz için yapmalıyım iç ses

Peki ya başına bisey gelirse

Eminimki hiç bir şey olmayacak hem sen benim için mi endişeleniyorsun.

Ne alaka sana bişey olursa banada oluyo.

Doğru söylüyorsun.

Telefonuma gelen bildirim sesiyle ellerim titremeye başladı. Korkarak telefonu elime alıp bildirime tıkladım.

Merhabalar küçük hanım bulusmamızı, unutma yanında sadece 1 kişi getirebilirsin bilgine.

1 kişi mi? Neden? Kim olabilirdi ki o kişi?

Aklıma ilk gelen kişi Miraydı ama kız zaten hastaydı.

Eniştemi çağır

Enişten kim iç ses?

Uray.

O senin nerden enişten oluyor

Asansörden

İç ses!

Tamam tamam sakin ol!

Olamam!

Aslında harbiden Urayı çağırsam mı? Aklımdan geçen fikirle kayıtlı olan kişilere bakmaya girdim. U harfien tıklayınca URAY BULUT yazısını gördü, elimi götürüp götürmeme konusunda kararsız kalsam da. Elim gitti. Ama mesajlara;

Siz: Uray sana bişey söylemem lazım.

Uray: Evet dinliyorum.

Siz: Bizim eve gelirmisin

Konum atıyorum.

Uray: Hemen geliyorum.

Konumu gönderip telefonu kapattım başım ağrıyordu. Ellerimle ovuşturarak ağrıyıyı geçirmeye çalışıyordum.

                                          &

Kapı çaldığında hemen açtım ve acilen aşağıya yöneldim. Uray peşimden bir şey söylemeden geliyordu.

Bahçeye çıktığımızda sessizliği bozdu ve;

"Noldu anlatıcakmısın?"

"Sadece bin arabada anlatacağım.

Son~

Bittii nasıldı.

Sizce buluşma yerinde ne olacak

Bir dahaki bölümde görüşürüz ben maç izliyor bayyy