Selam

Bu bolum için yeni planlarım varrrr.

Birazcık kadroyu arttıtacağım.

Alya

------------

Bir yandan masa hazırlayıp diger yandan film seçmeye çalışıyordum. Bana kalsa korku filmi seçerdim ama benim romantik arkadaşım sağ olsun...

Sinirli ve heyecanlı bir şekilde film arayışıma devam ediyordum. Tam o sırada telefon titremeye başladı. Art arda 3-4 mesaj gelmişti.

Koşarak elime aldım. Ve mesaj sekmesine girdim.

Miroşşşs: Bacım kusura bakma bugün degilde yarın gelsem? Bir işim çıktıda.

Siz: Bişey olmaz kız o zaman yarın görüşelim.

Telefonu kapattım ve yandaki masanın üzerine bıraktım. Elimi saçlarımın arasına götürüp sıkıntılı bir nefes verdim. Odanın içinde dolaşan gözlerim saate takıldı. Saat çoktan 23.00 olmuştu. Günün yorgunluğuyla uyumaya karar verdim.

Hemen kısa bir duşa girip çıktım. Pijamalarımı da giyip kendimi yorganın üstüne doğru bıraktım...

&

"Öhğğm,öhgğm."kuru kuru öksürüklerim beni tatlı uykudan uyandırmıştı. Kalkmak zorunda olmadığımı biliyordum. Ve geri dönüp uyumaya çalıştım. Ama ağzımdan akan salyam yüzüme çarpınca sinirle ayaklandım.

Boğazım kurumuştu. Hem elimi yüzümü yıkamak hemde bir yudum su içmek amacıyla ilerlemeye başladım. Elimin tersiyle yanağımı sildim.

Kimseyi uyandırmamak için kapıyı yavaş yavaş açtım. Geri döndüğümde uğraşmamak için arkamdan açık bıraktım.

Hızlıca merdivenlerden indim. Mutfağın önünden geçerken arkamdan bir ses geldi... Olduğum yerde durup sese odaklanmaya çalıştım. Sanki hafif bir cızırtı gibiydi. Ve git gide bana doğru yaklasıyordu...

Arkamda bir hareketlilik hissetmiştim. Kendimi riske atmak istemiyordum. Odadan çıkmadan önce elime aldığım şişeyi daha sıkı kavradım. Aynı anda arkamı dönüp şişeyi havaya savurdum.

Şimdi iyi haber şu ki şişe birine değmişti. Kötü haber ise birisi vardı. Adam acı içinde inleyerek bileğini tuttu. "Sertmişsin küçük kız."

Adam hala dişlerini sıkıyordu, bense avazım çıktığı kadar bağırmakla mesguldüm. Benim bağırmam onu güldürmüş gibi duruyordu.

Ah erkekler hepiniz aynısınız.

"Şşt sakin ol çirkin ördek beni kendi evimden mi attıracaksın?"

Ben tam papuç kadar olan dilimi çıkartacaktım ki odaya Sarp Bey geldi.

Oh çok şükür.

"Oğlum,kızım ne oluyor?"

Oğlum mu? Ne alaka? Abi bir dakika benim beynim bu kadar şeyi kaldıramaz. Ben o kadar zeki birisi değilim. Benimde bir kapasitem var. Lütfen biraz saygı ya.

"Oğlum mu?"

"Kızım." Serpil hanım koşturarak yanımıza geldi."Gel senle odana geçelim her şeyi anlatayım ben sana gel yavrum."

Sinir bozukluğundan gülmeye başladım.

"Berkan hadi odana sende."

Berkan... demek adı buydu. BERKAN.

Sessizce merdivenlerden çıkıp odama geldik Serpil hanım önce beni oturttu. Sonra kendiside bir köşeye geçip anlatmaya başladı.

"Kızım orada ki erkek senin abin Berkan. Senden 4 yaş büyük. Bugun akşam sen odandayken Fransa'dan geldi. E tabi sende odanda olunca görmedin. Sana söylemek için yanına geldim ama çoktan uyumuştun."

"Abim mi?"

"Evet kızım abin."

Sadece başımı salladım. Ve tekrar yorganımı üstüme çekip uyumaya çalıştım. Serpil hanım da ben yatağa girince alnıma bir öpücük kondurup odadan ayrıldı.

Küçükken hep bir ablam olsun, onunla eğlenip, oyunlar oyunlar oynayalım istemişimdir. Ama şimdi...

Bir abi...

ABİ...

Son🪐

Nasıldı beğendiniz miii?

Klavyem bozuldu🤧

Neyse iyi günler dilerimmm♡