@metoooob
|
Günaydın aslında bunu akşam paylascam ama olsun nasılsıniz birde bu sabah kitappad ı açtım. Ama data hata dedi başka cihazlarımdan da deneyince aynı sonucu aldım neden böyle acaba? İnşallah düzelir. Hadi bölüme ^_^
Duru ———
Allahtan telefonla konuşuyordu. Onun dikkatini çekmemeye çalışarak kapıyı kapattım. Ama sanki biraz sert kapanmıştım. Aniden kafası bu yöne döndü. Kendimi yere fırlatarak kaçmaya çalıştım.
Bir yılan misali yerde sürünürken elbisenin parçalandıgini hissetmemiştim. Arabamın arkası na geçtikten sonra rahatlamış bir şekilde ayağa kalktım. Hızlıca otomatik kapıya doğru koştum. Önünde durunca açılması gereken kapı bana gıcık olmuş gibi açılmadı.
Tam bir baleci edasıyla kapının açılması için mal mal hareketler yapmaya başladım. Ama olmuyordu.
Arkadan kapınan gözlerimle çığlığı basınca telefonum elimden düştü. "Bil bakalım ben kimim?" Tırsarak kendimi geri çekmeye çalıştım ama nafile...
"Çarptığım çocuk."
"Vee..."
"Ve ne?"
"Ve yeni patronun."
"Neegğg" orangutan gibi bagirdigim sırada tüm herkes bana dönmüştü. Kızaran yanaklarım la domates oldumuştum.
Aslında şuan konumuz bu değildi. Bu adamın benim patronum olabilmesi nasıl olurdu. Babam bana böyle bir şeyden bahsetmemisti.
"Olduğun yerde durmaktan sa içeri girmeyi istermisin. "
"Hayır."
"Off tamam gelmes sen gelme. Ben giderim." Kapıyı iterek içeri girdi. Benim yarım saattir. Göt korkusundan dolayı açamadığım kapıyı itmek gerekiyormuş. Bendede zeka akmıyor fışkırıyor ha.
"Kıyafetleri getirdin dimi."
"Ne kıyafeti."
"Babanın söylediği kıyafetler. Getirdiğini biliyorum git al çabuk. Hadi."
"Got ol çobok hodo."
"Ağzımı çemkirme! Patronun olduğumu hatırlatırım."
"Hatırlat zaten." Malmı ne ya. Bir gün akıl sağlığımı yitiricem. Az kaldı. Patronmuş. Soğan erkeği. Mal.
Arkamı döndüğümde hayla bana baktığını gördüm. Pabuç kadar olan dilimi çıkararak cevap verdim. Bakışına.
Tam oda ağzını açıp dil cıkaracaktı ki Emre amcanın sesi geldi. Sesle birlikte benden kopup o yöne doğru ilerledim. Bir veya iki adım atmıştım ki yerden gelen sesle kafamı indirdim. Telefonumun yere düştüğünü unutmuştum. Eğilip aldım sadece biraz toz olmuştu. Silkeledim ve sonunda telefonun neden çaldığını öğrendim. İpek arıyordu:
"N'apiyon bacimmmm?"
"Valla yeni açılacak şirkete geldim."
"Hee iyi iyi. Kız ben sana şey diyeceğim. Şu şey vardiya senin."
"Ney?"
"Hatırlamıyormusun? Hani 2 ay önce iddiaya girmiştik. İlk sevgili yapan kazanacaktı. Son 1 ayımız kaldı unutma. Hatta sen belkide unutmuşsundur."
"Yoo ne unutması hazır bile 1 ay sonra görürsün."
"Hadi inşallah bayy"
"Bay."
Telefonu sert ve sinirli bir sesle kapattım. Ve "hotto son bolkodo onotmossondor." Mal özürlü. Salak. Sokak süprüntüsü. Bide bunla uğraşacağım ya.
Bir elimde Elbise bir elimde telefonum söylene söylene kapıya doğru ilerledim. Bir yandan da o konuyu düşünüyordum. Aslında bu elbiselerden birini kullanmam gerekiyordu. Ve patronum (sözde) pekte çirkin sayılmazdı... Değilmi?
Son
Bittiiiiii
Elbiseyi merak edenler yazsın.
İddia fikri aklıma yeni geldi bu arada
Demirimmmm
Durummmmmmm
Bir dahaki bölümde görumcemizde gelecek bayyy♥︎ bide kitappad daki sorun çözülmüş sadece çok giriş olduğu için error vermiş sistem inşallah bisey olmaz iyi günler. Hayırlı akşamlar
|
0% |