Sözleşme

Çardağa kurulup sıkıntıyla hizmetlilerden birinden çay getirmesini istedim, bugün nişanım vardı ama ben çok gergin ve huzursuz hissediyordum bu yüzden hazırlanmaya ara verip bahçeye oturmaya çıkmıştım.

Saray kapısına yaslı duran yabancı askerleri gördüğümde huzursuzluk konusunda haksız olmadığımı anlayıp ayağa fırladım sanırsam bu iyi bir haber değildi, indikleri arabaya merakla göz attım, düşman krallığın kralı indiğinde benden uzakta olan girişe doğru ilerledi siyah uzun saçları ve kapalı mor rengi pelerini bu sıcak havada takması pek iyiye işaret değildi. Yüreğim ağzımda bir şekilde yerimde sabırsızca oturmaya başladığımda çok geçmeden ejder çayının yanında bir kağıt getirilmişti.

"Nedir bu neden getirdiniz?"

Hizmetçi bakışlarını kaldırmadan cevapladı,"Bilmiyorum efendim size verilmem istendi izninizle."

Geriye doğru çekildiğinde pek hayırlı olmadığını belli olan kağıdı avucuma alıp stresle kağıdı açtığımda gördüğüm kağıt karşısında donup kaldım.

Evlilik sözleşmesi mi? Ne yani Arlon benimle evlenmek için sözleşme mi yapmıştı iyi de neden?

Gözlerim yüzeysel bir şekilde kağıtta dolandığında Arlon'un krallığının değilde düşman krallığın armasını görmemle herşey kafamda daha da netleşti beni bir mal gibi pazarlamıştılar değil mi?

Kalbim kasıldığında korkuyla ayağa kalkıp bakışlarımı gökyüzüne çevirdim ne yapacaktım ben bu karara nasıl karşı çıkacaktım daha önce yaptığım bu şeyi tekrar yapmaya cesarettim var mıydı?

Ellerimi belime yerleştirip nefesimi sesli verdim sıcak ejder çayının acı olmasını umursamadan sinirle kavrayıp, kafama diktiğimde irkilerek yüzümü buruşturdum. Önümdeki anlaşmaya ters bir bakış daha atıp hışımla ayaklarımı yere vurdum en iyisi bunu babamla konuşmaktı yoksa sinirden kendi kendimi öldürecektim. Babamın odasına doğru hızla ilerledim, sırf veliaht olmak için aptal bir evlilik yapacağımı sanıyorsa yanılıyordu çünkü ben bu anlaşmaya da şartlara da uymayacaktım.

Uzun bordo kahverengi renkli koridordan sıyrılıp babamın kapısına dayandım kapıyı dahi çalmadan sinirle girdiğimde düşman krallığın kralını görmeyi beklemiyordum tamam buraya geldiğini görmüştüm ama babamın yanında olmasına cidden şaşırmıştım. İkisi de soğuk bakışlarını üzerimde dolaşıp geri önlerinde ki haritaya bakmaya başladılar, babamın bu vrına sinir olsam da ağzımı açmamak için çok direndim fakat yapamadım.

"Efendim mazur görün fakat şu saçma konuyu sizinle konuşmaya geldim."

Ters bakışları altında kurduğum cümleyi zorlukla tamamlayıp onlara bakmıştım, izin verir gibi eliyle balkonu işaret edip otoriter bir sesle, "Geç bakalım derdin neymiş öğrenelim." diye söylendi.

Hızla balkona girdiğimde arkamdan girip kapıyı çekti, ağzını dahi açmasına izin vermeden, "Benim evlenmeme kafanıza göre karar vermişsiniz bu doğru mu?"

Dik bakışları çehremde dolaştı ardından sık bir nefes aldı kafasını başka tarafa çevirip sabır diledikten sonra bedenini tamamiyle bana çevirdi.

Sinirle elini kaldırıp önümde salladı, "Terbiyeni takın Anthea! ben senin baban olmadan önce kralınım kıs o sesini!"

Sert sesinden irkilsem de sesimi kısık tutmaya çalışıyordum, ama yine de patavatsızlıktan taviz vermiyordum.

"Bana cevap ver lütfen o saçma anlaşma neyin nesi? hem de düşman krallığın mühürü neden üstünde?"

Burun kemerini sıkıp sabır dilercesine bana baktı.

"Bak Anthea bu evlilik çok gerekli, krallık çok zor durumda ve sen bir veliahtsın halkın için fedakarlık yapılırken arada sen harcanacaksın diye dur diyemem buna. Halk açlıkla susuzlukla yüz yüze ve su kaynaklarımız kurudu tarlalar işgal edildi halk için yapılan süreli evlilik dışında bir şey değil eğer imzalamazsam krallığın yarısı düşman krallığın olacaktı."

kafamı yana yatırıp karşımda beni bir evliliğe zorlayan adama baktım, ben ne yapacaktım şimdi bir elimde nişan yüzüğü diğer elimde evlilik sözleşmesiyle öylece kala kalmıştım.

"Baba Arlon peki ona ne diyeceğim ben öylece nişan yüzüğünü eline mi bırakacağım?"

Sevdiğim adama yüz çevirmem mi gerekiyordu şimdi benim? saçmalama desin istedim hayır desin anlaşma saçmalıktı desin diye bekledim, ama o beni kahredecek en olmadık şeyi söyledi.

"Arlon ablan ile evlenecek Anthea merak etme onlara karşı mahçup olmayacağız sen sadece şu evlilik sözleşmesini imzala gerisini bana bırak şimdi gidiyorum sende hazırlan bugünden tezi yok tanışacaksınız bugünkü nişana beraber geleceksiniz."

Ardından beni burda bıraktı ve gitti.

Kalbimdeki yangınla beni düşmanların önüne attı ve gitti.

Kalbime düşen ateşle başımı aşağı eğdim Arlon'nun ablamla evlenecek olma düşüncesi beni o kadar sıkmıştı ki oturup burda utanmazsam hüngür hüngür ağlayacaktım. Herşey çok hızlı ve olmayacak derecede gerçek geçiyordu. İlk aşkım çocukluğumu beraber geçirdiğim adamla evlenmek yerine gidip sırf bir parça ekmek ve su için sevmediğim bir adamla evlenecektim...

Zoraki tırabızanlara tutunup merdivenlere doğru koşmaya başladım şuan diri diri ölmeyi seçerdim çünkü Arlon bunu garipsemek yerine ablamla evlenmeyi kabul ederdi, sorgulamazdı ben kimi seviyordum da demezdi onun istediği tek şey şöhretti.

Üstüme oturan kıskançlıkla kendimi odaya zor attım bugün benim nişanım vardı sözde dillere destan o nişan sabahına iptal olmuştu.

gözlerimden akan yaşları hırsla silip yatağın üstündeki nişan elbiseme baktım, güzelden çok zarif bir elbiseydi nişan elbisem ne olursa olsun Arlon almıştı sonuçta...tam mutlu olacağım derken tekrar mutsuz olmak tamda bana yakışırdı!

Ablam giyecekti şimdi sapsarı saçlarıyla bu simsiyah elbise çok güzel giderdi, o güzel yüzünü bir kez olsun parçalamak gözümün önünden gitmiyordu.

Ayağa kalkıp dolabımın başına geçtim bu ezik elbiseden daha iyisini giyebilirdim sonuçta değil mi? Eğer benim içime bir yangın düştüyse ben onun daha ağırını onun ve kızının yüreğine bırakmadan asla durmazdım. Aklı başında veliahttım ama madem gözü kapalı satılabiliyordum bende gerekeni yapardım. Ve böylece yine en güzel ben olurdum! ve olacaktım bu defa ablam kıskançlıktan çatlayacaktı. Aklıma gelen fikirle yatağın üzerindeki kıyafeti alıp odadan koşarcasına çıkıp ablamın odasının kapısının da bittim sakince kapıyı çaldığım da çok zeki bir şekilde 'kim o?' Demişti.

"Benim ablacığım elbiseni getirdim."

Tiz ve ince sesiyle içeri gelmemi söyledi mutluydu çünkü Arlon'a gereğinden fazla aşıktı ve onunla evleniyordu.

Laf sokma hırsıma yenik düştüm, "Ya sen şimdi çok mutlusundur... biliyor musun bazen sana imreniyorum."

Gözleri egoyla ve kibirle bana döndü, "Ne için özeniyorsun söyle bakalım."

Söylede biraz daha övüneyim söyle de babamın yine beni düşündüğünü beni satmak varken beni düşünüp burda evlendirdiğini yüzüne vurayım, söyle de sevdiğim adamla evlendiğimi gözüne sokayım, söyle de annenin bile senin satılmana engel olmadığını söyliyeyim, dermişcesine bakıyordu.

Benim dövmekten beter edeceğini bildiğim için açık kapıdan giren anneme bakıp güç aldım ve cümlemi söyledim," Her ne kadar üvey ablamda olsan benim eskilerimle yetiniyor olmanı takdir ettim doğrusu."

Annem kızıl saçlarının yüzünü kapatmasının verdiği rahatlıkla gülerken ben kahkaha atıyordum ta ki saçımı koparırcasına tutana kadar. Acıyla gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım dolu gözlerimi saklayıp yumuşak bir dille konuşmaya çalıştım.

"Abla şaka yaptım ya alınma bu kadar...ya anne sende müdahale etsene akşam böyle mi çıkayım misafirlerin karşısına koskoca düşman krallık benim ayağıma gelecek sonuçta."

Ablam söylediğim şeyden sonra beni yere fırlatıp hışımla odadan çıktığında acıyla yüzümü buruşturdum.

Ablam beni dövmeyi çok severdi sayesinde reflekslerim gelişmişti ama iğrenç biri olmuştum herşeye gereğinden fazla sinirlenip kavga çıkarmak için elimden geleni yapar olmuştum.

Ablam tekrar odaya bu defa babamla gelip beni işaret etti, "Onun için bugün düşman krallık gelecekmiş doğru mu?" Babam ablamın yine ve yeniden bana bulaştığını anlayıp dövdüğünü bıkkın bir nefes soludu ardından anneme baakıp devam etti,

"Niye dövdün yine kardeşini sen!"

Amacı anneme şov yapmaktı tabi annemde benim için krizi fırsata çeviriyordu.

"Üstüne gitme kızın diyorum ama ne bu böyle gelinlik çağına gelmiş yine dövüyor kardeşini kızım siz kardeşsiniz düşman değil sırf üvey kardeşin diye şu kızı dövmekten vazgeç artık!"

Babam annemin dediklerini kâle alıp kızına tekrardan döndü, "Niye kavga ettiniz yine?"

Ablam anneme nefretle baktığında bende onun babasına aynı şekilde bakıyordum içimdeki tüm baba sevgisi bugün sona ermişti.

"Bu kız bana 'eskilerimle' geçinmene özeniyorum dedi de ondan!"

Babam anlamamış olduğu için araya girdim, "Öyle ama babacığım ablam çok geçimli bir insan demek istedim ama o yine yanlış anlayıp saçımı koparırcasına çekti inanmazsanız anneme soralım."

Ablam tekrar saçıma yapıştığında ondan daha çelimsiz olduğum için hemen yere düşmüştüm, keşke zamanında annemi dinleyip sağlam yeseymişim şimdi ablamı ben dövüyor olurdum.

"Bana bak bırak kızımı evlat demem nişan gününde kitlerim seni odaya bırak çabuk!"

Ablam elinde kalan saçlarımla ayağa kalktığında dolu gözlerle geriye gitmeye çalıştım ama ruh hastası hırsını alamamış gibi tekrar saçımı çektiğinde acıyla daha fazla çığlık attım.

Bu defa annem bizi ayırdığında koşarak arkama dahi bakmadan odama girdim, odaya dalmasın diye uzun süre kapının arkasında oturdum.

Yarım saatte yakın kimse gelmeyince ayağa kalkıp kapıyı açıp baktım fakat kimse yoktu. Her şey normal gidiyor diyerek kapıyı kapatıyordum ki, acı dolu bir feryat kulaklarımda

yankılandı bu annemin çığlığıydı...

BÖLÜM SONU

Evet biraz deli dolu bir giriş oldu veliahtımız biraz manyak ama olsun. İlk defa üvey kardeşi veliaht yaptım normalde kitaplarda üvey kardeş kötü olurdu ama ben onu veliaht yaptım🥲 Anthea'yı siz şuan tam tanımıyorsunuz ama ben onu çok iyi tanıyorum sizin onu seveceniğize de eminim krallık konulu bir fantastik kitap bizim bu güzel kitabımız hadi başlayalım bakalım bizi neler bekliyor o zaman yolluyorum soruları hayde bakalım...

Sizce bu kavga konusunda kim haklı Anthea mı ablası mı?

Arlon isteyerek mi ayrıldı sizce yoksa zorla mı?

Çığlık seslerinin sebebi ne olabilir?

Düşman krallık neden itifak yapmak için evlilik istedi?

Düşman krallığın kralı neden harita incelemesi yapıyordu?

Umarım beğenmişsinizdir tam olarak kitaba giriş yapmadık ama biraz hüzünlü biraz buruk bir

az dudaklarınıza gülümseme bırakacak cinstten bir kitap umarım seversinizz💜🤤🪐

Hesaplarım@watty.prensesiyim @iklim.slnby