Yeni Üyelik
1.
Bölüm
@meylscherry

Ayyyyyy öncelikle hepinize merhaba yoldaşlarım canlarım şekerlerim nasılsınızzzz iyisinizdir inşAllah🍬 yepyeni bir başlangıçlar ile karşınızdayızzzzz!!!! Çoğul eki kullandım çünkü bu serüvende size eşlik edecek dostlarım ve ben (kurgusal karakterlerim ve ben zmsösösölals) hep yanınızda olacağız.

 

Şimdi bu kitabı yazmaya nasıl başladığını anlatacağım sıkılırsanız geçebilirsiniz yani🥲 ama geçmeyin tamam mı🥺

 

Şimdi en sıkıcı derste kafamı sıraya koymuş öylece mazlum bir şekilde tahtaya bakarken aslında çok eğlenceli biri olduğumu ama bunu size yansıtmadığımı fark ettimm...

 

Bunu yanı sıra uzun süredir mutlu kitap okumadığımı ve artık böyle yaza uygun şeyler okumak için kitap arayışına girdim ama sektördeki bütün Soft kitap ve textingleri okuduğum için dedim ki bari ben yazayım siz eğlenin☺️

 

 

Evde kalmış son çikolata onun olmasına rağmen çocuğuna vermiş anne gibi hissettim şuan PAUKAKALAOAPPAAŞŞA

 

Mantığınızı bir köşeye atın çünkü iklim yani ben bu kurguda mantık denen şeyi unutmuşum sorry...

 

Şimdi çok konuştum sizinle böyle uzun uzun konuşasım geliyo ya hep normalde çok sessiz biriyim ben...

 

@watty.prensesiyim instaya gelin iki lafın belini kıralım.

 

Neyse iyi okumalar dilerim size hadi gidin bakmıyorum ben🥲

 

!!!!Bu arada Kayra erkek! Rica ederim eksklslslalsdkdldö

🍬

Stresle parmaklarımı saçlarıma geçirip Şebnem ve Kayra'ya sinirle sövdüm.

 

"Ulan siz gördüğünüz her peçeteyi açıyor musunuz da bahçede gömülü olan peçeteyi bulup açıyorsunuz!"

 

Kayra oturduğu bahçe sandalyesinden çokta umrunda olmadığını belli edercesine omuz silkti.

 

"Amma abartın be parlacık biraz eğleniriz diye getiridik hem İlayda ve Mert şu telefonu getirsin çok güzel eğleneceğiz gibime geliyor."

 

Benim dışımda kimsenin bu duruma takılmaması beni ürkütüyordu, göz ucuyla Şebnem'e döndüm.

 

"Şebo ben seni aklı başında sanardım sen bu Kayra salağına uyacak bir insan değilsindir normalde."

 

Tırnaklarına oje sürmekle meşgul olan arkadaşım saçını arkaya savurup bana baygın bir bakış attı.

 

"Biraz relax olur musun Parla görende cinli eve girdik aldık sanar!

 

Oflayarak kollarımı birbirine bağlayıp bahçe koltuğuna iyice yayıldım bu bir suçtu baya suç işliyorduk!

 

Allah'ım en kötüsü bu mahramiyete girmekti!

 

Yarabbim yemin ederim çok ısrar ettim yapmasınlar diye ama beni dinlemiyorlar sen affet beni yarabbim onları da cehennemde yak!

 

İlayda ve Mert bahçe kapısından koştura koştura ellerinde iki telefonla içeri girdiklerinde sertçe yutkundum.

 

"Nerede kaldınız ya siz bir an Parla'yı dinleyip getirmeyeceğinizi düşünmüştüm!"

 

Kayra'nın sitem dolu sözcüklerine karşı sadece sinirli emoji atar gibi gözlerimi kıstım.

 

"Yok be bu salak telefonu evden alacağına gidip Selma teyzeyle dedikodu yapıyordu. Bende işte onu getirene kadar geç oldu."

 

İlayda'nın sitem dolu bakışları Mert'e döndüğünde benim dışımda herkes Mert'i ayıplıyorlardı.

 

"Neyse ne oyalanmadan takalım hattı hadi yoksa aramızdan biri firar edip gidecek."

 

Böyle şeylerden çok korkardım o yüzden sürekli kaçacak gibi sandalyeden kalkıyor Şebnem'in kolumu çekmesiyle efendi bir şekilde geri çöküyordum.

 

Hayır yani hattı atan gerizekalı kırıp atmak yerine neden peçeteye sarıp atmış ki?

 

Belki de adli bir vakaya ait bir delil olabilir...

 

Ağlayarak hattı telefona takan arkadaşlarıma baktım.

 

"Ya adli bir vakanın delili ise bu hat! O zaman ne halt yiyeceğiz!"

 

Kayra hattı taktığı telefona şüpheyle bakıp yeni oturduğu çimenlerden kalkma zahmetine girmeden Şebnem'den beni yere itmesini rica etmişti.

 

Çimenlerin üzerine düştüğümde Kayra telefonu benim elime tutuşturdu.

 

"Al Parlacık."

 

Telefonu fırlatıp kaçmaya çalıştığında İlayda ve Mert sağ sol meleğim gibi yanıma oturmuş, Şebnem ve Mert ise karşıma çökmüştü.

 

Dirseğimi Mert'in karnına geçirdim, "Ulan hadi onlar hain senden hiç beklemezdim Mert..."

 

 

Alt dudağını bükerek saçlarımı arkadan topladı, "Affet be Parlacık insanlar bazen kuzenini satmak zorunda da olabiliyor."

 

 

Şebnem ellerini çırparak bana gaz verirken korkarak telefonu elime alıp besmele çekerek rehberi açtım.

 

Kayıtlı sadece bir numara vardı.

 

Allah'ım özür dilerim ama umarım bu kayıtlı numara ölü birinindir...

 

"Ee bunda bir tane numara var?"

 

 

"Woaw İlayda aydınalndık çok saol!"

 

İlayda hafif kızarmış bir şekilde Şebnem'e baktı.

 

"Eee?" Dedim sessizce, "Şimdi ne yapacağız?"

 

Kayra elini çenesine koyup bir müddet sanki tövbe haşa vahiy inecek gibi durduktan kısa bir süre sonra parmağını şıklatı.

 

"Bu numaraya yazacaksın Parla."

 

Şebnem ile göz göze gelip aynı anda alkışlamaya başladık.

 

"Vallahi bravo Kayra kırk yıl düşünsem aklıma gelmeyecek şey aklına geldi!"

 

"Öyle uzun süre kalınca vahiy bekliyorsun sandık valla."

 

Mert'in alaylı sesiyle tüm gerginlik yok olmuş Kayra dışında hepmiz gülmüştük.

 

"İyi tamam cıvıtmayın."

 

Ellerimi ovalayıp telefonu geri elime aldım, bir espiriden sonra özgüvenin yerine gelmişti.

 

Nasıl demeyin ben çok gerilen bir insan olduğumdan dolayı ortam yumuşayınca rahatlayan biriyimdir...

 

"İyi ne yazıyorum söyle de yazayım bitsin gitsin."

 

"Lan aferin sana aslan parçası cesaretlendin sonunda."

 

İlayda sırtıma vurduğunda ciğerlerim fırlayacak zannettim...

 

"Parla şey yaz biraz gizemli olsun şey..."

 

Şebnem heycanla birşeyler düşünürken Mert atıldı.

 

"Annenizin TC kimlik numarasının son iki hanesini biliyorum yaz."

 

 

Kaşlarımı çatılırken mantıksızca bir soru sordum, "Annesi yoksa peki?"

 

"Leylekler mi doğurdu çocuğu Parla?"

 

"Leylekler çocuk doğurmaz Mert."

 

"Nasıl o zaman çocukları leylekler değil anneleri mi doğruyor aman yarabbi..."

 

Benle dalga geçtiğinde omuz silkerek telefonu elime aldım.

 

"İyi kimsenin başka fikri yoksa Mert'in dediğini yazıyorum."

 

"Hayır hayır! Ürkütücü birşey olsun mesela seni görüyorum falan yaz."

 

İlayda'nın saçma mesajına onay verdiler mi diye etrafa baktığımda hepsi olumlu bir şekilde kafa sallıyorlardı.

 

İyi benden günah gitti o zaman.

 

"İyi yazıyorum."

 

"Konuşacağına yazsana Parla!"

 

"Tamam be sus."

 

Parla: Seni suçlamıyorum.

 

"Ne yazdın Parla sen!"

 

İlayda'nın panik sesiyle ellerim dolandı.

 

Korkuyla ekrana baktığımda temiz bir küfür savurdum, "Otomatik düzeltmenin ben-"

 

"Sil hemen Parlacık."

 

"Dur ya böyle daha komik oldu kalsın öyle."

 

Şebnem'in sesiyle korkuyla telefonu ortaya çimenlerin üstüne bırakıp stresle ekrana bakmaya başladım.

 

Allah'ım lütfen şakadan anlayan biri olsun lütfen lütfen lütfen...

 

Tam iki saat geçmesine rağmen ne bir arama ne de bir mesaj geldiğinde artık tüm korkum gitmişti çünkü demek ki numara birine ait değildi.

 

Esneyerek ayağa kalktım, "Geç oldu artık eve gitmeyelim mi yarın okul var."

 

Benimle beraberinde herkes ayağa kalktığında ortada kalan telefona bakmamaya çalışarak karşı binaya koşmayı hedeflemiştim, tam koşuyordum ki tişörtümden çekilmeyle kör sinek gibi kalmıştım.

 

"Bu eski telefon kiminse hatla beraber onda kalacak yumurcak al telefonunu öyle koş annenin şefkatli kollarına."

 

Kayra'nın karnına dirseğimi sertçe bastırmaya çalıştım fakat geriye kaçtığı için olmamıştı.

 

Sinirle eğilip telefonu elime aldığımda onlara bakmadan ayaklarımı yere vura vura yürümeye başladım.

 

"Parla dikkat et de binada seni arkadan yakalamasınlar canısı."

 

Apartmana girip kapıyı korkuyla çarptığımda hâlâ arkamdan baktıklarını hissediyordum.

 

Binanın sensörlü lambalarından korkarak koşar adım ikinci kata çıktığımda resmen kapıyı kırıyordum.

 

Annem kapıyı sakince açtığında hızla içeriye geçip kapıyı kapattım.

 

"Ne o arkandan mı kovalıyorlar?"

"Ya anne ya Mert yine beni korkuttu."

 

Annem bana cevap vermek için dudaklarını araladığında içerinden ses gelmişti.

 

"Sözde reşit bir birey ama daha apartmanda merdiven çıkarken korkuyor."

 

Gözlerimi büyüterek anneme baktığımda gülerek kollarını birleştirip kenera çekildi.

 

Babamın alaylı sesini duyunca elimdeki telefonu bir köşeye fırlatıp koşarak salona girdim.

 

Babam görevden dönmüştü!

 

Asker üniformasını bile çıkarmamış bir şekilde bana bakarken koşarak boynuna sarıldım.

 

"Yavaş kızım! Vatan emanet ediyorlar bana senin yüzünden sakat kalacağım."

 

"Hani gelmiyordun bu ay yalan mı söyledin bana!"

 

Trip atarak kenara çekildiğimde gülerek yanaklarımı avuçlarının arasına aldı.

 

"Gelemiyordum zaten ama bu prenses kız beni özlemiştir diyerek önümüzdeki ayın iznini kullandım."

 

Alt dudağımı bükerek ona baktım, "Kaç gün burada kalacaksın?"

"Bir hafta."

Ellerimi birbirine çarpıp gülerek geriye çekildim, "Bugün erken yatacağım çünkü sabah sen beni okula bırakacaksın."

 

Babam kocaman kız oldun okula ben mi götüreceğim seni bakışını atarken annem kapıya yaslanmış bize bakıyordu.

 

 

Kapıya yönelip anneme baktım, "Anne ben erken yatıyorum ayrıca saçın çok güzel olmuş öptüm iyi geceler!"

 

Erken yatmalıydım yoksa erken kalkıp babamla daha fazla vakit geçiremezdim.

 

Odama giderken kenara fırlattığım eski telefonumu annem uzattı, "Yeni telefonuna ne oldu kırldı mı?"

 

Kafamı hayır anlamında salladım.

 

"Kırılmadı anne..." Işığı yanıp sönen külüstür telefonu elime aldığımda tedirginlikle yutkunup anneme bakmadan arkamı dönüp konuştum,

 

"aman boşver sabah anlatırım."

 

Odama girip kapıyı kapattığımda yutkunarak telefon ekranına baktığımda mesajları okumak için kendimi cesaretlendirdim.

 

Yapabilirim yapabilirim!

 

Anlık cesaretle telefon ekranını açtığımda hiç beklemediğim bir cevap görmekle sinirlerim bozuldu.

 

 

05*********: Bak kimsin bilmiyorum ama sinirlerimi bozma benim bas git!

 

 

Allah Allah! Triplere bak sinirlerimi bozmaymış ulan ben senin şimdi ecelin olmaz mıyım?!

 

Parla: Allah Allah bozsam ne olurmuş!

 

05*********: O güzel başına bir bela almış olursun!

 

Parla: Ay çok korktum git yatmadan önce sütünü iç ablacım sen!

 

Bu numarayı engellediniz engeli kaldırmak için dokununuz.

 

Hattı telefondan çıkarıp hızla kırdım ve camdan aşağıya doğru döktüm.

 

Eski telefonun bataryasını çıkarıp masanın üzerine koyduğumda sinirlerim iyice gerilmişti.

 

Belaymış Hah! Papucumun belası seni!

 

Üzerime pijamalarımı geçirip kendimi sinirle yatağa atıp hırsla yorganı üzerime çektim yatmam gerekiyordu bu yüzden Kayra ve Şebnem'e sonradan sövecektim.

 

Başımı biraz daha yorganla kapatığımda vücudumu tatlı bir uyku kaplamıştı.

 

🍬

Bölümm sonuuuuuuuuu🎉🎉🎉🎉🎉

 

İlk bölüm nasıl?

 

Şimdiden en sevdiğiniz karekter kim benim Mert💅🏻💅🏻

 

Instagram hesaplarını bırakayım şöyle= @watty.prensesiyim @wattys.fann

 

Hadi diğer bölümde görüşürüz🌊

Tarih 5 Nisan cuma 2024 saat:23.55

Loading...
0%