Yeni Üyelik
5.
Bölüm
@meylscherry

Çok ısrar ettiğiniz için günde 1 bölüm atacağım taslaklarım bitene kadar.

Kitap çok klişe gidiyor hadi hayırlısı Puajaklsöslspsşlslwlsl

🍬

Sabah erkenden kalkıp okula gitme planlarım yok olmuştu.

 

Bugün cumartesiydi ve bizimkilerin futbol maçları vardı, erkenden evden çıkmayı planlıyorduk ama annem hepimizi cumartesi kahvaltısı için esir almıştı.

 

Salonda koltukta otururken oflayarak ritim tutmaya başlamıştık hep beraber.

 

"Yıldız teyze, bugün senin izin günün değil ki neden dışarıda yemek yiyoruz?"

 

Kayra, içerde üstünü giyen anneme sorular sorsa da hepsi cevapsız kalıyordu.

 

En sonunda annem içeriye girdiğinde yutkunarak bizimkilere döndüm.

 

Annem gayet sportif beyaz bir straplez üzerine gri bir hırka birde siyah şapka takmıştı, siyah uzun saçlarını da bukle bukle bırakmıştı.

 

"Ben hazırım gençler, hadi hızlı çıkalım daha sizin maçınızı izleyeceğiz."

 

Mert ayağa kalkıp annemin elini tutup döndürdü, "Yıldız teyze acaba bugün izinli misin?"

 

Mert'in komik tavırlarına hepimiz gülerken aynı anda ayağa kalkmıştık.

 

"Sırf maça geç kalmayın diye okulun yanındaki bir yerde kahvaltı yapacağız gençler."

 

Şebnem annemin yanağını sıkıp güldü, "Yıldız sultan valla bu güzellik nedir ya sen bizi katil mi edeceksin."

 

Kapının önünde converse gitmek için çebeleşirken herkes çıkmıştı bile.

 

Koşar adım merdivenden indiğimde, şort giymenin rahatlığıyla aktif hareket edebiliyordum.

 

Binadan çıkıp annemin arabasının önüne geldiğimizde Kayra, öne oturacakken kolunu tutup onu geriye çektim.

 

"Geçen sefer sen oturdun Kayra, sıra bende."

 

İtiş kakışla kapıya gitmeye çalışırken İlayda aradan sıyrılıp öne oturmuştu bile!

 

Kayra'ya baktığımda o da benle aynı şeyi düşünüyorduk.

 

Kan, dehşet, vahşet, intikam!

 

Sıkış tepiş arkaya oturduğumuzda Şebnem'in yarısı benim bacağımın üzerinde olduğu için eziyet gibi bir yolculuk olmuştu.

 

"Şebnem fazla oturma kız zaten kemik kadar kırarsın şimdi çat diye."

 

Mert'in komik olmayan espirilerine karşılık kara listeme onu da ekledim, ben ne yapacağımı gayet iyi biliyordum!

 

Okulun yakınlarındaki serpme kahvaltıcıya geldiğimizde koşarak cam kenarı bir yer buldum.

 

Herkes öfleye pöfleye oturduğunda ben cam kenarını bu defa ele geçirmiştim.

 

"Yıldız teyze acaba diyorum Parla'nın bu zeka atomları nerden geliyor?"

 

Saçımı arkaya doğru savurup bej rengi şapkamı masanın üzerine koydum.

 

 

"Allah vergisi canım kıskanıyorsun diye laf atma."

 

"Sus Parlacık annene sordum sana değil."

 

Annem gülerek bize bakarken sonunda menü önümüze gelmişti.

 

 

Telefonuma art arda bildirim geldiğinde yanıma oturan Mert yüzünden pek rahat bakamıyordum, diyeceğim de benim ekranım hayalet ekran?

 

Telefonu elime alıp gelen mesajlara tıkladım.

 

05*********: Günaydın

 

05*********: Napıyorsun bugün

 

 

Parla: Snapchat robotu gibi konuşmasana ya

 

05*********: Birşeyi de beğen be arkadaş

 

Parla: Annem ve arkadaşlarımla kahvaltıya geldik

 

05*********: Sabahın 7.36' sında?

 

Parla: Bugün bizimkilerin futbol maçı var

 

05*********: Birşey sorucağım acaba sabahın köründe kalkıp maç yapacak insanlar gerçekten var mı?

 

 

Parla: Yok maç öğleden sonra biz şuan antreman yapacakları için gidiyoruz ha birde takımdan bir kaç kişi gelmemişse diye yedek bulmak için

 

 

05*********: Beni artık kaydeder misin Parla profil fotoğrafın görünmeyince beni engelledin sanıyorum ༎ຶ⁠‿⁠༎ຶ

 

 

Parla: Seninle konuşalı daha bir hafta olmadı ayrıca seni ne diye kaydedeyim ki adın yok

 

05*********: Abartma benim bir adım var

 

 

Parla: Senin bir adın yok

 

05*********: Benim bir adım var Parla

 

Parla: Senin bir adın yok canım

 

05*********: Var ulan var var!

 

Görüldü✓✓

 

Büyük bir kahkaha atıp telefonu masaya bıraktım, nedense onunla konuşmaya alışmaya başlamıştım.

 

"Neye gülüyorsun sen öyle çeneni yarım metre açacak kadar."

 

 

Mert telefonumun ekranına bakarken omuz silktim, "Komik bir video gördüm o kadar."

 

Mert inanmamış gibi tişörtünü çekip salladı, "Yav he he bak inandım he."

 

Önümüze bırakılan serpme kahvaltıya daldığım için Mert'i duymuyormuş gibi yapmaya çalıştım ama arada bana laf soktuğunu işitebiliyordum.

 

Midem şiştiğinde bir elimi karnıma koyup derin bir nefes çektim artık yemek yiyecek yerim kalmamamıştı. Her şeyden yiyemediğim için üzülüyordum ama yine de tıka basa doymuştum.

 

Annem hesabı ödemeye gitmeden önce hepimize ikişer tane su alıp öyle gitmişti ki Kayra'ya şeytani bir bakış attım.

 

İlayda'dan intikam alacaktım aynı zamanda Mete'den de Şebnem araya kaynadı ama olsun.

 

 

Arabaya tekrar gittiğimizde İlayda'nın kapısını açıp öne girmesi için kapıyı tutuğumda gülerek bana baktı.

 

"Kız sen büyüdüğünde olgun olgun hareketler mi sergiliyorsun yerim seni gel."

 

 

Şefkatli kolları arasına çektiğinde yumuşuyordum ki Kayra arkadan tehdit edince kendime geldim.

 

 

Annem bizi okulun kapısının önüne bıraktığında maç sonu geleceğini bizi alacağını söyleyip gitmişti.

 

 

Büyük demir bahçe kapısını açan bekçi kenara çekildiğinde yazın yaklaşmasıyla güzelleşen okul bahçeme derin bir nefes alarak baktım.

 

 

Kışın İzmir'de pek bir fark olmuyordu fazla açıkcası ama yaz cennet gibi hissettiriyordu.

 

 

İlyada, Mert ve Şebnem önden koşarak bahçeye girdiklerinde su şişemin ağzını açıp Kayra'nın yanında yerimi aldım.

 

 

"Üç dediğimde koşuyoruz, kapağı yarım şekilde üzerine koy üstlerine döktüğümüz sıra açalım."

 

"Bir... İki... Üç fırla!"

 

 

Futbol sahasına doğru yürüyen İlayda'nım sırtından aşağı suyu boşaltan Kayra'dan sonra bende hızla Mert'in içine dökmüştüm.

 

 

Şişede yarım kalan suyu Şebnem'e atacakken iki şişe suyu açıp saldırmamızı bekleyen sarışına yaklaşamamıştık.

 

 

"Ulan Parla ulan Parla şimdi yedim seni kızım!"

 

 

Mert koşarak üzerime gelirken yutkunup bir adım geriye kaçtım.

 

Topuk Parla topuk!

 

 

Geriye doğru koşarak okulun etrafında dönmeye başladım.

 

 

"Kaçma Parla kimse alamaz seni elimden!"

 

Okulun etrafını üç kere tavaf ettikten sonra sıra bahçede diye düşünmüştüm.

 

 

Koşarak sahanın etrafını dolandığımda yavaş yavaş doluşan insanlar bize dik dik bakıyordu.

 

 

En sonunda bahçe kapısının orda tişörtümü çektiğinde bağırdım.

 

 

"Mert ya eğlenceden anlamıyorsun hiç."

 

 

Nefes nefese kaldığı için zar zor konuşuyordu.

 

 

"Panter misin anasını satayım ne bu şiddet ne bu celâl!"

 

 

Tişörtümü bırakıp ellerini iki dizine koyduğunda Kayra yarım kalmış suyu Mert'e uzattı.

 

 

"Kayra ya, neden beni kovalamasına izin verdin?"

 

 

"Kızım çocuk seni yakalayana kadar üç kilo verdi zaten ve yani yakalamayadı."

 

 

Kayra ciddiyetini bozup kahkaha atıp elimi tokuşturmam için uzattı, fakat elini net göremediğimi ve gözlüğümün gözümde olmadığını fark etmemle bir küfür savurdum.

 

"Gözlüğüm nerde benim?"

 

 

Gözlerimi ovalarken birinin gözlüğü kafama taktığını hissettim.

 

 

"Koşarken düşürdün arkandan bağırdım fakat duymadın."

 

 

Gözlüğü taktığımda kimin getirdiğini daha net görüyordum, sınıfa yeni gelen kumral çocuktu bu.

"Teşekkür ederim."

 

Baş selamı verip geriye dönüp hızla gitti.

 

 

"Niye çocuğun arkasından baka kaldın sen öyle?"

 

 

Omuz silktim, "Bu çocuk okula zeka olarak rakibim olabilecek tek kişi gibi geliyorda ondan."

 

 

Mert bir anda sırtımdan aşağı su döktüğünde tiz bir çığlık attım.

 

"Manyak mısın oğlum sen!"

 

 

Tişört beyaz olduğu için ıslanınca çok güzel şekilde içimi göstermişti!

 

 

"Mert, senin dökeceğin yerin ben! kızın içi gözüküyor."

 

 

Şebnem'in kızgın sesine karşılık, İlayda karşı çıktı.

 

"Onlar bize yaparken iyi ama."

 

"İlayda senin tişörtün siyah birşey olmaz fakat Parla'nın içi komple gözüküyor."

 

Tişörtle vücudumun temasını kestiğimde Mert hâlâ uslanmamış gibi geri kalan suyu Şebnem'in ensesinden aşağıya dökmüştü.

 

Beden hocamız Mert ve Kayra'yı odasına çağırdığında onlar gitmek zorumda kalmışlardı onlara kantinde olacağımızı söyleyip kantine çıkmıştık.

 

Kantinde masaya oturup sıkıntıyla tişörtümü çekiştirdim.

 

Şebnem sözde hep beraber oturalım diye kantine gelmişti ama şimdiden firar edip İlayda'yla gitmişlerdi.

 

Kantinde oturup Mertgili beklerken yüksek kavga sesleriyle oturduğum yerden hızla kalktım....

🍬

Bölüm sonu

ehehehehehhehe

(⁠◠⁠‿⁠◕⁠)

Bölüm bitiş tarihi 7 Nisan 2024/ saat 12.36

Loading...
0%