Yeni Üyelik
7.
Bölüm
@meylscherry

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen

🍬

Şebnem'in ısrarları üzerine hep beraber bir pasta kesmiştikten sonra Barlas işi çıktığı için gitmek zorunda kalmıştı. bizimkilerde eğlenmek için başka yerlere gitmeyi teklif etselerde ben kabul etmemiştim.

 

Herkes aynı yönde ilerlerken ben tek başıma bir yol ayrımına girmiştim.

 

Otobüs durağına oturup telefonumu çıkartıp iki gündür yaptığın gibi bizim bu bilinmez adama yazmaya başladım.

 

Parla: Gıf

 

 

 

Görüldü√√

 

Parla:

 

 

Görüldü√√

 

Parla: Neden cevap vermiyorsun küs müyüz?

 

Parla: iyi öyle olsun umarım bu gece kötü haber al da uyuyama inşallah

 

 

 

Görüldü√√

 

Sıkıntıyla telefonu cebime koyup dudağımı sarkıttım neden cevap vermiyordu?

 

Görmezden gelip geçecekken, "Pardon acaba Parla Çevik kim tanıyor musunuz?"

 

Kask yüzünden boğuk gelen sesle kaşlarımı çatıp adama baktım, "Buyrun benim?"

 

"Bir kargonuz var siz şuraya imza atın ben paketi çıkarayım."

 

Elime tutuşturduğu kağıda imza atıp ona uzattığımda siyah paketi bana uzattı.

"Teşekkürler."

"İyi günler."

Elime bırakılan siyah kargo paketini sallayıp ne olduğunu tahmin etmeye çalışsamda ne olduğunu anlamıyordum.

 

Belki babam göndermiştir diye heyecanla apartmana yöneldiğim.

 

Merdivenleri üçerli dörderli çıkıp kendimi evin kapısına attığımda kapıyı alacaklı gibi çalmaya başladım.

 

Annem kapıyı açmayınca kaşlarımı çatıp kapattığım telefonu açtım ve annemi aradım.

"Alo anne nerdesin?"

 

"Parla! kafanı telefondan kaldırmayıp nasıl mesajlarımı görmüyorsun acaba gerizekalı mısın kızım sen?!"

Tırnaklarımı koluma geçirdim, yine tüm sinirini benden çıkaracaktı. Sakinleşene kadar konuşmamıştı.

"Kuzenimi ameliyata almışlar bir haftalığına onun yanına gidiyorum. Anahtar Mertgilin evinde. Dolapta bir sürü dondurulmuş yemek var bir hafta evde yaşarsın diye düşünüyorum."

Atladığım bir detay vardı sanırım annem beni günahı kadar sevmezdi ama bu hep olan birşey değildi... Yani severdi sadece canı sıkkın olduğunda acısını benden çıkarırdı.

Seviyordu ama sonuçta...

 

"N-neyi varmış peki anne neden ameliyata almışlar?"

 

"Bilmiyorum gidip öğreneceğim neyse ben yoldayım seni sonra ararım hadi görüşürüz."

 

Telefonu kapattığında bir küfür savurdum.

 

"Sokağa kedi bırakıyorsunuz sanki. Anasını satayım mesajla haber vermek ne ya. Bir insan şehir dışına çıkıp evladına sadece bir mesaj atar mı arkadaş ya!"

 

Merdivenlere çöküp elimdeki kargoyu incelendim kimden geldiği belli değildi şu anlık.

 

Poşeti hafifçe yırtıp içine baktığımda bir kaç tane kart bir mektup bir tane de hello kitty tokalardı.

 

Gülerek kartları elime aldığımda, biri görüldü atmanım günahından bahesdiyordu bir diğeri ise görüldü atanlara laf sokuyordu, en sondaki kartra görsel yerine küçük bir not vardı; Hayatım boyunca yemediğim görüldüyü senden yedim Parla bunun için küçük bir hediye gönderdim(adresini bulmak baya uzun sürdü, baban askermiş adresini öğrenene kadar yüz sivil polis görüşmesi gerçekleştirdim sonunda senin arkadaşım olduğuna ikna ettim. Annenin diş doktoru olduğunu da öğrendim O_o) mektubun içinde stickerlar var sticker koleksiyonu yaptığın bilgisine ulaştım bende olan en değerli stickerlarımı sana gönderdim değerini bil ayrıca o hello kittyli tokalarla bir fotoğraf alırım :-)

 

Büyük bir kahkaha atıp hızla zarfı yırtığımda resmen ağlayacaktım 2000 yılında basılmış sınırlı sayıda olan on sitcker armasından üç tanesi bir tane de Harry Potter tarafından çıkarılmış olan Üç hatalı stickerdı. Telefonu duygulu bir şekilde elime aldım ve anonime yazdım.

Parla: Şaka mısın sen yerim seni

 

05*********: Bildirim gelince bir noluyo ya oldum Parla azcık insaf aklımı aldın

 

Parla: Şuan sana sıkıca sarılasım geliyor

 

05*********: PUSJSLSÖSLXLLSLSOS

 

Parla: Neden gülüyorsun lan

 

05*********: Hello kitty tokalarıyla selfie alabilir miyim?

 

Parla: Şuan olmaz apartmaกเก merdivenlerindeyim annem tarafından terk edildim

 

05*********: Neden demeyeceğim çünkü sebebini biliyorum O_o

 

Parla: Çüş sen beni biraz fazla mı araştırmışsın?

 

05*********: Ne alaka canım en fazla beş soy ağcınızı inceledim.

 

Parla: Soyumuz kime dayanıyormuş baktın mı bari ben hep bakmak istiyorum ama üşeniyorum :)

 

05*********: Baktım baktım has Türk'sünüz arada yengeler yüzünden ermeni kaçsada aile boyu Türk sayılır.

 

Parla: Mert'in yengesi kesin değil mi?

 

05*********: Yok baya eskilerden karışmış araya

 

05*********: Bu arada sizin ailenin ful asker olması sana yazarken tırsıyorum artık

 

Parla: Korkma ya en acısız şekilde ölürsün

 

05*********: Ohm neyse bugün neler yaptın ben yokken :-

 

Parla: Hiç öyle maçı kazandı bizimkiler onu kutladık eve geldim kapıda kaldım.

 

05*********: İyi aferin Parla da beni ne zaman kaydediceksin

 

Parla: Ne diye kaydediyim seni dur bir bakayım

 

Parla: cibilik nasıl?

05*********:

 

Parla: Sen ne zaman kim olduğunu açıklayacaksın?

 

05*********: Anonimlik hoşuma gitti şuan biraz daha kalsın belki bir ara

 

Parla: Ne kadar daha sürecek böyle

 

05*********: Daha iki gün oldu kızım

 

Parla: Seni Pembe kurdeleli çocuk diye kaydedebilir miyim?

 

05*********: Cibilik idealdir cibilik koy

 

Parla: Lütfen

 

05*********:

 

Parla: Ayyyy çok güzel olucakkk

 

05*********: Heycana bak görende çin seddini aştı sanır ^_^

 

05********* kişisini pembe kurdeleli çocuk🎀 diye kaydettiniz

 

Parla: Çok iyi oldu AJAKLSÖSLSPSŞL

 

Pembe kurdeleli çocuk🎀: Karizma yerlerde

 

Parla: Ben dayım gilden anahtarı alıp eve geçeceğim ama merdivenlerden inmeye korkuyorum (';')

 

Pembe kurdeleli çocuk🎀: Arayayım sen inip çıkana kadar konuş ama ben konuşmam :D

 

Parla: Neden konuşmayacakmışsın bakalım?

 

Pembe kurdeleli çocuk🎀: Anonim biri neden sesini sana duyursun Parla..

 

Parla: İyi arıyorum aç ama

 

Pembe kurdeleli çocuk🎀: Kıza bak sanki beni sürekli arıyor ben üzerine kapatıyorum =_=

 

Son yazdığı mesaja görüldü atıp heyecanla onu arayıp telefonu kulağıma yasladım, telefon ilk çalışta açılmıştı.

 

"Beni duyduğunu varsayarak konuşmaya başlıyorum."

 

İçten bir kıkırtı duyduğumda yutkundum nedense çok garip gelmişti.

 

"Bugün başta çok güzel başladı annem bizi kahvaltıya çıkardı evet sabahın köründe."

Ondan bahsederken ister istemez sesim içime kaçıyordu.

 

Hızla ilk kattan indiğimde tedieginlikle devam ettim, "Ama sabah Karya'yla arabanın ön koltuğu kavgasını etmeye başladık. Ben onunla kavga ederken İlayda ön koltuğa kuruldu, Şebnem de benim kucağıma kaldı sonra Mert benimle kemik diye dalga geçti."

 

Apartmandan çıktığımda derin bir nefes alıp karşıdaki bahçeli eve ilerledim.

 

"Bu yüzden bende okul bahçesinde Kayra ile onların enselerinden aşağıya su döktük ben Mert'in sırtından aşağıya döktüm sonra bir temiz kovaladı beni bir ara gözlüğümü düşürmüşüm ama zaten koşarken görememek fazla normal gelmişti neyse Allah'tan gözlüğüm kırılmamış."

Dayımgilin evinin önüne geldiğimde kapıyı çalarak açılmasını bekledim o süre zarfınca onun ve benim nefes alış seslerimiz dışında fazladan bir ses olmamıştı.

 

Yengem kapıyı açtığında gülümseyerek ona baktım, "Bizim evin anahtarı sizdeymiş alabilir miyim?"

 

"Ay ay ay Parlacım sen bu eve uğrar mıydın ya?"

 

Yengem alaycı bir sesle konuştuğunda gülerek ona baktım telefon hâlâ açıktı ama kulağıma yaslı değildi, "Abartma yenge ya alt tarafı iki gündür gelmedim."

 

"Hani bugün yemeğe geliyordun senin için bir sürü peynir içeren yemekler yaptım."

 

Peynir olmayan yemekleri çok nadir yiyen bir şizofrendim.

 

"Gelicektim işte de Mert'e küstüm ben ondan gelmedim."

 

"Kız bütün gün birlikteydiniz ya eve gelmemekle ne alakası var."

 

"Haklısın galiba..."

 

"Matematik çarpmış sana, gel azıcık bahçede otur Atakanlar gelecek bir kaç saate onunla takılırsın."

 

"Betül yenge sen onlar gelince beni çağrırsın ya şuan eve girmek dışında birşey istemiyorum."

 

"İyi dur anahtarı getireyim."

 

O içeri geçince çaktırmadan telefona baktığımda hâlâ açıktı ama mesajlar geliyordu.

 

"Al kızım hadi görüşürüz."

 

"Görüşürüz Betül yenge iyi akşamlar."

 

Apartmana girene kadar kulağıma yaslamadım telefonu, binaya girdiğim ilk an telefonu kulağıma yaslayıp tekrardan konuşmaya başladım.

 

"Binaya geri geldim."

 

Tekrar mesajlar geldiğinde oflayarak hızla merdivenlerden çıkarken önüme fırlayan şeyle ufak bir çığlık attım.

 

"Noluyor ya!"

Gerizekalı Feriha'nın abisine çarpmamla oflayarak bağırdım.

 

"Sen salak mısın lan!"

 

"Niye carlıyorsun kızım sen?"

 

"Niye karanlıkta seri katil gibi duvara çarpa çarpa iniyorsun oğlum sen sıkıntılı mısın?"

 

"Öf Parla çık önümden valla tüm sinirimi senden çıkarırım."

 

"Kulağının zarı patlayana kadar bağırabilirim Ferhat dene istersen."

 

Şaka amaçlı saçımı tutup yüzüme attı, "Bu binadan taşınmak için dua ediyorum artık."

 

"İyi defolup git Ferhat da şimdi nereye gidiyorsun?"

 

Ellerini beline koyup bana baktı, "Şöyle bir dur bak bakayım sence üzerinde kasiyer formasıyla nereye gidebilir bu şahsiyet?"

 

"Tamam ya soru da mı sormayalım?"

Bir kaç merdiven inip ellerini beline koyup bana döndü.

 

"Hâlâ merdiven çıkmaktan korkuyorsan hızlı çık buradayım ben."

 

"Sen çok iyi bir insansın ya."

 

Koşar adım kendimi eve atıp kiliti açtığımda açık olduğunu unuttuğum telefon kendiliğinden kapanmıştı.

 

"Girdim eve teşekkürler."

 

Anonimin bana gönderdiği hediyeleri koltuğun üzerine koyup evdeki tüm lambaları açtım ve kendime salona yatak kurmak için yer yatağı yastık yorgan ve bir hafta boyunca işime yarayacak herşeyi oraya taşıdım.

 

Kapanan telefon için mesaj atacakken o benden önce davranmıştı.

 

Pembe kurdeleli çocuk🎀: Şarjım az ben kapatmak zorundayım nasılsa sana bakan biri var şuan da

 

Pembe kurdeleli çocuk🎀: İyi geceler:*)

 

Parla: Trip yedik gibime geldi ama neyse iyi geceler

BÖLÜM SONU

NASILSINIZ BALLARIM?

Size bir kaç sorum olacak cevaplayın lütfen😔

°En sevdiğiniz karekter şuan kim?

°Anonim tahminlerinizi alalım?

°Parla'nın annesi hakkında ne düşünüyorsunuz?(🌝)

Cevaplarsanız sevinirim💞

​​​​

 

Loading...
0%