Yeni Üyelik
10.
Bölüm
@meylscherry

 

Neden güncel paylaşmıyorsun diyeceksiniz ama güncel paylaşamam çünkü güncel zaten 2 kitabım var bari bunda sezon finaline kadar elimde stok olsunda gerisine sonra bakarız

 

Güncel kitap pişmanlıktır bazen bunu da söyleyip bölüme giriş yapıyorum hadi öptüm ke bugün Ramazan'ın son günüüüü 🎉🎉🎉

 

🍬

 

Odamın içine sızan güneş ışığıyla rahatsızlıkla yerimden kıpırdandım.

 

Dün gece test çöze çöze uyuya kalkmıştım yatak yerine de masada yatmış olmalıyım.

 

Kafamı masadan kaldırıp acıyla esnediğimde korkuyla telefonu elime aldım geç mi kalmıştım!

 

Dersin başlamasına üç dakika olduğunu görmemle bir küfür savurdum. Gece boyu zaten geç kaldım korkusuyla alarmı o kadar kontrol etmiştim, ama ne fayda!

 

Hızla ayağa kalkıp etrafıma baktım ne yapabilirdim ki artık çok geçti ilk ders benim için iptal olmuştu bile...

 

Telefonumu elime alıp Şebnem'i aradım, ilk çalışta açtığında korkuyla bana söyleniyordu.

 

"İyi misin Parla neden okula gelmedin?"

 

İlk defa okula gitmeyince böyle oluyor demek ki...

 

"Sakin ol Şebo dün gece test çözerek uyuya kalmıştım şimdi daha yeni kalktım ilk derse yetişemem büyük ihtimalle ona haber vermek için aradım seni."

 

Derin bir nefes bıraktığını hissettiğimde birde bayıl istersen Feriha diye çığıracaktım.

 

"Yıldız teyze gelmedi mi hâlâ seni o bıraksın?"

 

Üzüntüyle alt dudağımı dişledim, kısım bir sesle, "Şebnem sonra konuşalım mı bu konuyu şuan olmaz." Diye mırıldandım.

 

Babamdan uzunca bir süredir haber alınamıyordu annemde bana söylemese de onu bulmak için gitmişti, kuzeni hasta filan değildi tamamen bana yalan söylemişti.

 

"Şebnem ver şu telefonu bana ders başlamdan bir kere de ben konuşayım."

 

"Kayra git kendi telefonundan ara canısı."

 

"Gıcık Şebo versen ölür müsün?"

 

Gözümden akan bir damla yaşı silip güldüm ama içimde hâlâ ufak bir buruklık vardı, babamı gerçekten bir daha göremeyecek olma korkusu bile beni korkutuyordu.

 

"Parla... gerçekten iyi misin güzelim sen?"

 

Boğazımı temizleyip öksürdüm, "İyiyim Şebo yok birşeyim neyse tutma beni daha üstümü giyeceğim falan filan..."

 

Sonra duraksadım okulun sonlarına geliyorduk artık bu yüzden dersler fazla işlenmiyordu bugün matematik yoksa gitmeyecektim.

 

"Şebo bugün matematik var mı?"

 

"Yok canım."

 

"İyi ben gelmiyorum o zaman, kütüphaneye gidip ders çalışacağım."

 

Şebnem sıkıntıyla soludu, "Saçmalama Parla okula gel."

 

"Canım istemiyor Şebo beni biraz rahat bırakın olur mu?"

 

Şebnem'in sesi üzüntüyle çıkıyordu, "Parla bizden çok uzaklaştın farkında mısın?"

 

Tırnaklarımı koluma geçirip konuştum, "Bir ara telafi etmeye çalışırım Şebnem ama şuan hiç havamda değilim özür dilerim. Hadi kapat sen ders çoktan başlamıştır git derse gir."

 

Şebnem cevap vermek yerine üzerime kapatınca yutkunarak iki dizimin üzerine çöktüm uzun zamandır ne anneme ne de babama ulaşamıyordum, her an kötü bir haber gelecek korkusuyla yanıp tutuşuyordum.

 

Korkuyordum geceleri yatamıyordum, uykum kaçsın diye ders çalışıyordum sonra masanın üzerinde uyuya kalıyordum.

 

Annemin yanıma bıraktığı paraların yarısı bitmişti bile yanıma iki tane de kart bırakmıştı ama evin masrafları çok fazlaydı.

 

Telefonumu yanıma alıp duşa ilerledim soğuk bir duş beni kendime getirirdi.

 

Sıcak sudan nefret ediyordum bazen ılık suyla da yıkanırdım ama asla sıcak suyla yıkanamıyorum.

 

Hızlıca saçımı ve vücudumu iyice yıkayıp bornozla kendimi odanın içine attım, temiz çamaşırlar giydikten sonra, siyah bir tayt üstüne bol bir tişört giydim.

 

Yanıma matematik, kimya ve fizik testlerimi alıp çantama koydum yanıma biraz da para aldım önce biraz çalışıp sonra hediye alacaktım.

 

Kafa dağıtmak için belki biraz yürüyüş yapardım kendime kitap alırdım evin ihtiyaç listesini de çıkarttım zaten onları da almam lazımdı...

 

Bir of çekerek saçlarımı taramaya başladım belki bir ümit annem arar diye yanımdan asla telefonu ayırmıyordum.

 

Saçlarımı ısı veren tarakla iyice tarayıp yukarıdan bir at kuyruğu yaptım gözlüğümü de takıp çantamı sırtıma taktım.

 

Evden çıkmadan birşeyler yesem iyi olurdu yoksa açlıktan ve başıma güneş geçmekten mahfolacaktım.

 

Çantamı yemek masasına bırakıp ellerimi yıkadım peynirli yumurta yapacaktım.

 

Dolabı açıp resmen stok yaptığım kaşar peyniri ve yumurtayı çıkardım, pek yemek yapma becerim yoktu ama en azından yapabildiklerimi güzel yapabiliyordum.

 

Genelde zaten Betül yengem bana getiriyordu ya da beni çağırıyordu. Zaten annem babam olmadığı zamanlar çoğunlukla arkadaşlarıyla dışarıda yerdi bende kendime hep yumurta kırar bazense makarna yapardım, bu yüzden diğer insanlar gibi akşam yedi oldu mu önüme sıcak bir tas yemek bırakılmasına alışkın değildim.

Derin bir iç çektim, bazı insanlar şanslıydı fazlasıyla. Daha fazla düşünmemek adına yumurtalarını kırıp bir tabağa aldım.

 

Yumurtayı çırparken telefonumun çalmasıyla hızla tavayı öylece bırakıp telefonumu elime aldığımda anneannemin aradığını gördüm.

 

Belki babamdan bir haber vardır diyerek hızla telefonu kulağıma yasladım, "Efendim anneanne."

 

"Kızım annengilden bir haber var mı diye aradım ben seni."

 

Hüzünle çöken omuzlarımla artık iyice dayanamayacak hale gelmiştim.

 

"Yok anneanne bir haber yok."

 

Tekrar yumurtanın başına geçip yumurtayı kırıp kaşar ekledim.

 

"Güzel torunum benim sen yalnız kalma diye yanına Irmak'ı gönderiyorum bu hafta nasılsa eşek sıpası okumuyor en azından sana sahip çıksın. Sende asma suratını unutma baban senin bir kahraman."

 

Yutkunduğumda benim kadar en az onlarında üzüldüğünü gayet iyi biliyordum ama elimden pekte birşey gelmiyordu, anneannem tekrar konuşmaya başladı.

 

"Sana biraz harçlık gönderdim hesabına harca onu ha birde kuzum sana bir sürü dolma sarıp poşetlere doldurtum iki şişe süt de göndericeğim Irmak ile, yedi kiloya yakın peynir de eklettim, sucukta."

 

Burukça güldüm, "Anneanne sen tüm köyü göndermişsin."

 

"Benim torunuma feda olsun. Irmak şuan yola çıkacak uçak ile geliyor bende geleceğim ama şuan inekleri bırakacağım kimse yok, senai azcık deli teyzen ile idare ediver zaten Irmak'ı seviyorsun diye yolladım yanına."

 

Arkadan bir ses yükseldi, "Öksüzün halinden yetim anlar desene sen şuana babaanne."

Dayımın kızı olan ve zerre kadar sevmediğim Nigar'ın sesiyle başımdan aşağı birşey döküldü.

İçimi yakan his boğazımda düğümlendiğin de ses çıkaramadım içim öyle bir yandı ki gözlerimden yaş geldiğini bile sonradan fark ettim.

 

Gözlerimi sıkıca yumdum, ilk defa biri tüm gerçekliği yüzüme vurmuştu ne oldu bilmiyorum ama dyanamadım hayatımda ilk defa bir laf bu kadar zoruma gitmişti benim.

 

"Bana bak Nigar, sesimi duyduğunu gayet iyi biliyorum. Oraya gelirsem senin o saçını yıkarım! Daha önce yapmadığım şey sanma bu defa değil deccal annen dayım gelse seni elimden alamaz!"

Sesim öyle bir çınladı ki muhtemelen anneannem telefonu kulağından uzaklaştırmak zorunda kalmıştır.

 

Arkadan Nigar'ın küfür sesi geldiğinde sinirimi dizginlemek için konuşmayı bitirmeye çalışıyordum.

 

"İyi... Teşekkürler annenanne sonra görüşürüz."

 

Telefonu hızlıca bırakıp tavanın altını kapattım.

 

Masanın üzerine bıraktığım testleri çıkarıp teker teker masanın üzerine koyup çözmeye başladım küçükken de sorunlarımdan ders çalışarak kaçardım. Kafamı dağıtmam lazımdı ağlayamazdım ama o eziği bir gün göreceğim ben elbet!

​​​

Kütüphaneye falanda gitmeyecektim, yemek de yemeyecektim sadece test çözecektim, telefonumu yanıma rahatsız etme moduna alıp bıraktım Irmak nasılsa evin yolunu biliyordu rahat gelirdi geri kalanlar ise umrumda değildi.

 

*Dört saat sonra*

 

Sırtımı kütletmek için geriye doğru esnedim, baya bir test çözmüştüm saatte bakmak için uzandığımda, sessize aldığım için görmediğim mesajlar aramalar ve smsler doluydu ve aradan dört saat geçmişti.

 

Şuan en önemli arama kiminse onu geri arayacaktım, telefona baktığımda Betül yengemin aramasını görüp arayıp kulağıma yasladım.

 

İkinci çalışta telefon açıldı.

 

"Kızım nerdesin sen meraktan aklım çıktı."

 

"Evdeydim birşey mi oldu?"

 

"Okula gitmemişsin Parla rehberlik hocan aradı neden gitmedin kızım."

 

"Uyuya kalmıştım sabah ondan sonra gitmek yerine test çözmem daha iyi diye düşündüm, başka bir sebepten değil."

 

"Ondan diyorsun yani?"

 

"Evet Betül yenge başka neden gitmeyeyim ki?"

 

Derin bir nefes aldığında yutkunup başımı test kitabına doğru eğdim.

 

"İyi gel bize hadi kızım yemek ye biraz, sonra senle çarşıya çıkarız nasıl fikir?"

 

"Irmak gelecekmiş Betül yenge. Onu bekliyorum evde o gelsin biraz dinlensin ben gelirim belki."

 

"Parla belki yok çocuğum geleceksin bu akşam benim yanımda yemek yiyeceksin, günlerdir doğru düzgün yemek yemiyorsun zaten hasta olacaksın. Hadi Irmak gelince onu da al ve gel bize gelemezseniz sizi mahfederim ona göre."

 

"Peki Betül yenge geliriz şimdi ben bir onu arayayım bakayım inmiş mi hadi görüşürüz."

 

Telefonu kapatıp Irmak'ı aradım.

 

"Nerdesin Irmak indin mi?"

 

"İndim aşkım da daha yeni valizleri alıp taksi buldum geliyorum şimdi."

 

"Dikkatli gel bekliyorum ben seni."

 

"Tamam kapat kapat geliyorum şimdi."

 

Telefonu üzerime kapattığında zoraki ayağa kalktım artık başım açlıktan dönüyordu küçük bir tost yapmak için ekmek kızartma makinesine ekmek koydum, ikisinin arasına kaşar peynir koyduğumda dolaptan vişne suyu çıkarıp bardağa koydum ve masaya geçtim.

 

Bir elime telefonu alıp mesajlara bakarken diğer elimle tost yiyordum. Dün akşam ki saçma sorularımdan sonra yazmaya utandığım pembe kurdeleli çocuğun mesaj bildirimlerini görmezden gelerek masanın üzerine bıraktım telefonu.

 

Şuan onunla konuşmak istemiyordum, onunla konuşunca acılarım hafifliyordu ama ben acılarım hafiflesin istemiyordum. Annem ve babam kayıptı ben ise sanki onları unutmak ister gibi sürekli onunla konuşuyordum.

 

Tabi ki konuşmamıza ara vermeyecektim ama en azından bugün kendime iyice acı çektirene kadar mesajlara dönüş yapmayacaktım.

 

Tost yemek iştahımı açtığı için kırmayıp yarım bıraktığım yumurtayı yapıp bir tost daha yaptım yanına salatalık dometes ve peynir çıkardığımda bir hafta sonra ilk defa canım bu kadar çok yemek yemek istemişti.

 

Belki Irmak'da şimdi gelir diye iki tane tost da ona yapıp masanın üzerine bırakmıştım ki tam o sırada kapı çalmıştı...

 

🍬

Bölüm sonuu

Bölümü tam yerinde kestim PUAJAKLSÖSLSPSŞLSLWLSL

 

Bölüm bitme tarihi 9 Nisan 2024 salı saat: 13:47

 

Loading...
0%