Yeni Üyelik
12.
Bölüm
@meylscherry

Kitap hani Mizah kitabıydı diyeceksiniz ama unutmayın her tatlı şeyin arkasında bazen büyük bir enkaz kaldırılabilir, insanın acıları olmazsa eğer yaşadığı mutluluğun hiçbir anlamı kalmaz. O yüzden anlayışla okuyacağınızı tahmin ediyorum kuzular

🍬

 

Çarşıdan aldığım şeylerle mutlu bir şekilde apartmana sapa sağlam girmiştim bile.

 

Ben çarşıdan dönene kadar çoktan saat akşam yedi olmuştu bile ama çok güzel şeyler almıştım.

 

İçime çok sinen hediyelerimi özenle hediye paketi yaptırmış onu da büyük bir poşete koymuştum.

 

Merdivenlerden mutlu mutlu yukarı çıktım bugün hiç birşey morelimi bozmamaz diyordum ta ki bizim evin kapısının açık olduğunu ve içerde askerlerin olduğunu görene kadar.

 

Yutkunarak askerlere baktığımda hızlıca evin içine daldım ağlayan yengemi ve teyzemi görmemle daha da çok korkmaya başlamıştım.

 

Hızlıca elimdeki poşeti ayakkabı dolabına kapatıp yanlarına doğru ilerledim, sanki yer ayağımın altından kayıyor gibi hissediyordum.

 

"Noluyor burda?"

 

Korkuyla hepsinin gözlerine baktığımda Kayragilin hatta Barlas'ın bile burda olmasına şaşırmıştım.

 

Kafamı yana yatırıp hepsine teker teker baktığımda onlardan ses gelemeyeceğini anlayıp askerlere döndüm.

 

"Babamdan bir haber mi var?"

 

Asker yavaşça başıyla onayladığında ilk defa bu kadar hissiz ve boş hissediyordum sanki bir kaç saniyeliğine duygularım alınmış gibi.

Eğer bir asker evladıysanız sizi daha önceden bu duruma hazırlamışlardır, dik dur derler derdi babam. Ölünün arkasından ağlama minnet duy. Eğer bir gün şehit haberim gelirse dik dur Parla, ağlama ağlarsan üzülürüm. Şerefimle şehit olmuşumdur sevin benim için derdi.

 

Askerlerin lafı tamamlanmadan içeriye gelen polisler hepimize sırasıyla bakıp bana döndü.

 

"Parla Çevik?"

Dediğinde hafifçe mırıldandım, "B-benim..."

 

Başını kaldırıp bana baktı ardından polislerden biri kapıyı işaret etti, "Annenizin intih@r girişimi için ifade vermeniz lazım lütfen zorluk çıkarmadan karakola gidelim."

"Ablam mı?!"

Teyzemin ani yükselişiyle bir adım geriye kaçtım. Asker abilerden biri omuzumdan tutup destek vermek için konuşmalar sıralıyordu ama ne diyordu?

Polisin ne dediğini idrak etmek için gözlerimi bir kaç defa sertçe ovalayıp onlara döndüm fakat gerçekti?

Evden bir feryat daha koptuğunda bu defa dayım ve Teyzem aynı anda fenalık geçirmeye başlamışlardı.

"Arkadaşlar kızı getirin. Daha fazla durursa etkilenebilir."

Kelimeler zihnimi es geçip gidiyordu sanki.

Polislerden biri kolu tuttuğunda askerlerden biri de benimle aynı hizada yürüyordu.

 

Polis beni kolumdan tutup yavaşça dışarıya doğru hareket ettirdiğin de kendimi artık bu dünyadan silmek istiyordum.

 

Teyzem ayağa kalktığında Mert'de hızlıca arkamdan geliyordu.

 

Mert, yanımda yürüyen askerden izin alıp kolumu tuttu. Sonrasında beni omuzuna doğru çektiğinde acıyla gözlerine baktım herkeste aynı acı vardı aynı hüzün hepsinin içine yuva yapmış gibiydi.

 

Ağlamıyordum daha da doğrusu ağlayamıyordum beni arabaya bindirdiklerinde de annem için ifade verdiğimde de bu olanları anlamaya çalışırken yaşadığım karmaşıklıkta da ağlayamadım.

 

Babamdan haber vardı belki o iyidir umuduyla bile sevinemedim.

 

Şuan karakolun bir koltuğunda öylece oturmuş sandalyede yere bakıyordum herkes birşey diyordu ama pek algılayabildiğim söylenemezdi, sadece kendi iç sesimi duyuyordum şuan.

 

Annem bir girişimde bulunmuştur belki yaşıyordur diye bir ümidim de yoktu, çünkü daha önce başarısız olmuştu şimdi olacağını hiç zannetmiyordum.

 

Biri omuzuma dokunduğunda irkilerek yan tarafa doğru çekildim bir anda omuzuma dokunulmasını sevmezdim.

 

"İyi misin?"

 

Soruları gayet iyi duyuyordum ama kimin söylediğini ya da neden söylediğini uzun bir süredir hâlâ idrak edemiyordum.

 

"Parla gel dışarıda hava al biraz."

 

Kafamı geriye atıp duvara yaslayıp gözlerimi kapattım keşke zihnimi uzun bir süre böyle kapatabilseydim dışarıya karşı gerçeklere karşı çok güzel olurdu.

 

Gözlerimi açtığımda evimde olsam saçma bir şekilde burda sürünmesem keşke diye defalarca kez düşünüyordum.

 

"Bu kadını beş dakika yalnız bırakılmaya gelmiyor ilk dakikada ya yine kızı yetimhaneye postalatır ya da yetim bırakır."

 

Halamın sesini duysam da gözlerimi açmak istemiyordum şuan, sesinden anladığım kadarıyla şuan sadece annemin haberini biliyordu.

 

Annemin bir dönem gerçekten pssikolojisi çok bozuktu beni istemiyor sürekli götürüp yetimhaneye ya da camilerin önüne bırakıyor, akşam ise ya babam ya da dedem gelip beni buluyordu.

 

Ama onlar kaç sene önceydi şimdi beni çok seviyordu bir kere.

 

"Sarp enişte peki ona ne olmuş?"

 

Başım öyle bir zonkluyordu ki sanki yerinden çıkacakmış gibi.

 

Ayağa kalkıp kimseye bakmadan kendimi zar zor karakolun bahçesine attığında en ücra köşedeki kırık banka geçip oturmuştum.

 

Alttan bir tarafı düşsede geri kalanı gayet sağlamdı.

 

Biri gelip yanıma oturduğunda algılarım kapandığı için kim olduğunu anlamıyordum.

 

Saçlarımı yana alıp kolunu bana sıkıca doladığında kaşlarım çatıldı.

 

Kokusu anonimin kokusuyla aynıydı?

 

Koku hafızam bu hayattaki yegane şanslarımdan biriydi şuan yanımda kim oturuyor algılamasam bile anonimin kokusuyla aynıydı hatta kokunun sürüldüğü yerlerin yoğunluğu bile?

 

"Hayat üzülmek için çok kısa Parla ama zamanında üzülmezsen mutlu olamazsın."

 

Kafamı çevirip ona baktığımda Barlas'ı görmeyi beklemiyordum.

 

Burukça gülümseyerek saçlarımı dağıttı, "Üzülmediğin herşey için bir gün pişmanlık yaşarsın ne hissediyorsun bilmiyorum ama senin üzgün olmaktan çok korktuğunu ve kızgın olduğunu hissedebiliyorum."

Beni bu kadar iyi tanıması korkutucuydu.

Kolunu geriye çekip ayağa kalktı, "Benim burada biraz daha kalmam iyi olmaz."

Cevap verecek halde değildim.

Arkasını dönüp baktığında bende dönüp baktım, Kayra ve Mert Barlas'a bakıyordu.

 

"Gider ayak bir bilet de ben almayayım da,"

 

Yanaklarımı kavrayıp çenemi yukarı kaldırdı, "Bazı gereksiz şeyler için üzülürsen üzüntünü paylaşmak için tanımadığın ama seni çok iyi tanıyan biriyle dertleşebilirsin."

 

Gülerek geriye çekildiğinde ben sadece onun bende bıraktığı iyi izlenimle bilincimi yerinde tutuyordum.

 

Kafamı geriye yaslayıp akmaması için sıktığım göz yaşlarımı serbest bırakıp bilincimin tamamen kapanmasına izin verdim...

 

🍬

 

Bölüm sonu

Of ya böyle bir bölüm yazmak zordu 🥺🥲😭

 

Yavaş yavaş herkesin kafasında birşeyler netleşti artık değil mi 😉

 

Bölüm bitiş tarihi 10 Nisan Çarşamba 2024 saat, 18:45

 

Loading...
0%