@meylscherry
|
Ve evet sonunda sezon finalimize gelmiş bulunmaktayız bu bölümü ben şuan kafeden yazıyorum siz nerde okuyorsanız artık dikkatli okuyun derim paujajansmsks
❗❗❗Bu bölümden sonra 3 hafta ara verecektir.❗❗❗
Bu bölümde bir kaç ay atlaması mevcuttur🥺 İyi okumalar dilerim 🍬
Barlas'ın anlatımıyla
Sabahtandır evin içinde dönüp dolaşıyordum ve artık canım fazlasıyla sıkılmaya başlamıştı.
"Lan oğlum sende cidden uzattıkça uzattın şu işi söyle de kurtul artık!"
Yalçın'a ters bir bakış attım, "Bu kadar önemli tavsiye verme ya yanlışlıkla sorunumu falan çözersin Allah korusun. Lütfen zorlama bu kadar beynini!"
Yalçın kalkıp karşıma geçti, "Ulan sabah altıda kalkıp kızı görmek için seninle birlikte kütüphaneye geliyorum, düzenimin içine ettin ya sabah altıda sırf boşu boşuna gelmeyeyim diye test çözüyorum lan ben açık artık şu kıza olmadı git ona yazanın sen olduğunu söyle lütfen ya!"
Omuzumdan beni iteledi, "Çık git bugün doğum günün zaten o bahaneyle kızı al git konuş belki kutlarsınız falan..."
"Saçma saçma konuşma Yalçın annemin ö/düğü gün neyi kutlayacağız..."
Gözlerine anında pişmanlık akın ederken derin bir nefes alıp moral bozukluğuyla koltuğun üzerinde ki kaskımı alıp evden hızla çıktım. Bahanesi güzeldi ama kutlama fikri kötüydü.
Parla'nın anlatımıyla
İçeriden söylenen Teyzemle Emir'i umursamadan yorganı iyice kafama çektim, bugün kafeye gitmek istemiyordum.
Ne kafesi diye soracak olursanız Irmak yani teyzem ve çocukluk arkadaşım bir kafe devralmıştı beni de kafam dağılsın diye sürekli götürüp iş yaptırıyorlardı. Gerçi pek kafam dağılsın diye değilde iş yaptırmak için gibi geliyordu bana ama neyse.
"Parla kalksana kızım ne bu uyuşukluk?"
Yorganı daha da üstüme çektim, "Beni bir salın kurban olayım bırakın yaz tatilimi rahat geçireyim."
"Sabah altıda kalkıp kütüphaneye giderken söylenmiyorsun ama akşam için kafeye gel dediğimizde söyleniyorsun olur mu böyle şey?"
Emir tepemde söylenmeye devam ederken ben kendimi uyumaya zorluyordum ama malesef uykum gelmiyordu.
"Emir, çalışmadan nasıl sınava gireceğim ben azıcık düşün bakalım."
"Barlas aradı Parla geliyor mu diyor?"
Barlas'ın adını duymamla yanaklarıma ulaşan sıcaklık artmaya başlamıştı, yorganı üzerimden atıp doğrulduğum da Emir kahkaha attı, "Adını duyunca nasıl ayaklanıyorsun ama."
Küskün bir tavırla kollarımı birbirine bağlayıp ona baktım, "Hani söylersem bana karşı kullanmayacaktın?"
Emir'e Barlas'a olan duygularımdan bahsetmiştim tabi bunun dışında bunu anlayan bir de Şebnem vardı...
"Kalkıp giyinmezsen gerçekten bu durumu sana karşı kullanmak zorunda kalacağım o yüzden kalk hazırlan ve beş dakika içinde kapıda ol."
Oflaya poflaya kalktığımda gece koltuğun üzerine attığım yeni elbiseme kaydı gözlerim, tam bir yaz elbisesiydi. Siyah uzun askılı sade ama bir o kadar zarif duruyordu bugün daha çok kasa tarafına bakacağım için giyebilirdim.
Elbisemi giyip üzerine beyaz bir gömlek giymiştim altına ise beyaz spor ayakkabılarımı.
Sırt çantamın içine okuma kitabı ve yeni aldığım matematik test kitabını kalemliğimle beraber koyup sırtıma taktım.
İşte şimdi tam anlamıyla olmuştum derken şarj aletimi ve unuttuğumu fark edip onu da çantama attığım da salona geçtim Emir beni orda bekliyordu.
İnce bir ıslık çaldı, "Bu ne güzellik be afet mübarek."
Gülerken gözlüğümü çıkarıp sildim sabahtandır yatakta gözlükle yatıyordum azcık kirlenmişti.
"Ya teşekkür ederim."
"Tamam be yürü artık valla Irmak öldürecek bizi."
Gülerek evden ve binadan çıktığımızda Emir'in motoruna binmiştik cafe zaten yakındı evimize iki mahalle ötemizdeydi sadece bu yüzden kısa sürede geliyorduk.
"Evet son durağımız hanımefendi borcunuzu şu saatten cafe kapanana kadardır Allah sabır versin hadi iş başına."
"Sen gelmiyor musun?"
"Yok be Parla'cık uğraşmam gereken küçük bir kızla uğraşacağım belki uğrarım bir ara."
Gülerek kafamı iki yana salladım bu çocuk uslanmazdı.
Cafe'den içeriye girdiğimde çokta kimse yok saylırdı.
Direkt giyinme odasına girip çantamı bıraktım telefonumu şarja takacaklen ard arda bildirim gelmesiyle kaşlarımı çattım kimdi ki bu saatte?
Telefonu açtığımda yüzümde sıcak bir gülümseme oluştu yazan anonimdi.
Pembe kurdeleli çocuk 🎀 : Unutuldum gibime geliyor ʘ‿ʘ
Pembe kurdeleli çocuk 🎀 : Çözemedin mi bulmacayı kızım hâlâ
Parla: Çözemedim ^_^
Pembe kurdeleli çocuk 🎀: Bu kadar dürüst olma bari ya
Parla: Senin bence bana kendini gösteresin yok beni görmek istemiyorsan direkt söyle uğraştırma
Pembe kurdeleli çocuk 🎀: O nerden çıktı?
Parla: Sürekli bir bulmaca koyuyorsun önüme
Parla: Neyse ne işim var benim telefonu şarja takıyorum
Oflayarak telefonu şarja taktığım da çok huzursuz hissediyordum, anonimin Barlas olma ihtimali çok yakındı ama o değilde olabilirdi ne bileyim kendimi sadakatsiz Volkan gibi hissediyordum. Kimi seviyordum orası da muamma tek bildiğim şey ikisine de haksızlık yapmak istemediğimdi tabi ikisi ayrı kişiyse.
Kasa bölümüne geçtiğim de işler kesat olduğu için pek fazla kimse uğramıyordu.
Mertgil garsonluk bölümündeydi bense burda tek başıma sandalyede oturuyordum.
Nedense bazen çok mutlu bazen çok üzgün bazense çok kızgın oluyordum. İşin ilginç yanı bunlar bir günde yaşanıyordu.
"Parla."
Dalgın dalgın cevapladım, "Hmm?"
"Pşt Parla?"
"Ne oldu yi-"
Barlas'ı görmemle kaşlarım çatıldı, "Barlas?"
"Parla... biraz dolaşalım mı seninle?"
Kaşlarımı çatmış bir şekilde suratına baktığımda keyfi pek yerinde durmuyordu.
"Aaa Barlas hoş geldin."
Arkadan teyzemin sesiyle ona döndüm gülümseyerek bize bakıyordu.
"Hoşbuldum Irmak abla. Ben eğer izin verirsen Parla'yı alıp biraz dolaşamaya çıkacaktım?"
Teyzem ellerini omuzuma yasladı, "Canıma minnet Barlascığım."
Gülerek beni ona doğru iteledi, "Sen burda kal teyzeciğim ben eşyalarını getiririm."
Barlas'la karşı karşıya kaldığımız da garip bir şekilde ikimizde gözlerimizi kaçıyorduk.
Teyzem eşyalarımı getirdiğinde Barlas ile beraber dışarıya çıkmıştık.
"Morelin mi bozuk Barlas?"
Kaskı kafama taktıktan sonra kendi kaskını taktı ardından motora bindiğinde bende bindim.
Yola çıktığımızda biraz fazla hızlı gidiyordu, beline sıkıca sarıldığımda motoru az da olsa yavaşlatmıştı.
"Özür dilerim Parla biraz gerginim de."
"Hiç önemli değil Barlas ölürsem falan hiç alınmam böyle şeylere."
Güldüğümde biraz olsun o da güldü, "Şimdi söyle bakalım derdin ne?"
"Bugün... Bugün benim doğum günüm... bende bana değer veren ve benim için çok önemli olan biriyle geçirmek istedim."
Yutkunduğum da motoru sağa çekti ateş böceklerinin esiri altında kalan tüm şehri ayaklarımızın altına seren çok güzel bir yerde durduğumuzda derin bir iç çektim, burası gerçekten çok güzel gözüküyordu.
"Burası çok güzel..."
Motordan inip elini bana uzattı, "Biliyorum... Gel bakalım indirelim seni malum boyun kısa atlarken bir yerini kırarsın falan uğraşmayalım."
Elini belime koyduğunda sertçe omuzuna sağlam bir şekilde vurdum, "Bana bak Barlas boyum hakkında dalga geçmeye devam edersen kırarım o kafanı."
Motordan indiğimde gülerek elimi tutup beni çekiştirmeye başladı, baya ilerleyip uçurum gibi bir yükseklikte durduğuözda korkuyla gözlerimi kapatıp Barlas'ın kolunu sıkı sıkıya tuttum.
"Barlas! Napıyorsun azıcık geride duralım."
Gülerek uçuşan saçlarımı kenara çekti, "Üzgün güzelim dizi prensiplerine göre senle dört dakika kırk altı saniye bakıştıktan sonra benim sana birşey itraf etmem gerekiyor," elini uzatıp kaşlarımı çattığım için kırılan anlımı düzeltmeye çalıştı.
"Böyle gözlerini kapatırsan hiç hayalimdeki itraf olmayacak benden söylemesi, aç şu gözlerini."
"Açamam gerizekalı yükseklik korkum var!"
Omuzuna vurduğumda dengemi kaybetmiştim bu yüzden Barlas belimi daha sıkı sarmıştı.
"Ne diyeceksen de Barlas valla yolarım o güzel saçlarını!"
"Nıç aç gözlerini."
"Açamıyorum anlasana be öküz!"
"Parla bana güveniyorsan gözlerini açar mısın?"
"Sana güvenmiyorum desem kırılır mısın?"
Sessizleşmişti ne yaptığını anlamak için gözlerimi aralığımda telefonuyla uğraşıyordu ne yaptığını sormak için dudaklarımı araladığımda telefonum çalmıştı.
Çantamı indirip telefonumu çıkardığımda kaşlarım çatıldı.
Pembe kurdeleli çocuk 🎀 arıyor...
"Aç telefonu güzelim benim."
Donmuş bir şekilde kalakaldığım da telefonu elimden alıp kendisi açmıştı o açtığı anda onun telefonu da açılmıştı.
"B-bir dakika b-bu nasıl?"
Günler sonraki çelişkim son bulduğunda sevinsem mi üzülsem mi çözememiştim...
"Sana dedim de bu işin sonunda hiç ummadığın biri çıkabil-"
Lafını tamamlamasına izin vermeden kollarımı hızla boynuna sardım, ilk başta afallasa da o da sıkıca sarılmıştı.
Geriye çekilip telefonumu elime aldım sertçe parmağımı ona doğru salladım, "Bu kadar oyunun bir bedeli elbet olacak Barlas sarılmak yerine seni aşağa atabilirdim de olumlu yanından bak."
Yutkunduğun da telefonuma ard arda bildirim düşmüştü.
"Kızmakta haklı sayılırsın galiba..."
Ona cevap vermek yerine telefona düşen bildirime bakıyordum kayıtlı olmayan bir numaradan gelmişti.
05*********: Boş duygularınızı bölmek istemezdim ama
05*********: Baban yaşıyor ve
05*********: Onu bulmak için benim oyunuma katılacaksın
05*********: Ha eğer dersen ben polise gidip başkasına söyleyeceğim o zaman teyzenin kafesi biraz kundaklanır nasıl iki ay önce karşı bina nasıl cayır cayır yandı ama hah işte öyle...
Bölüm sonu Konuyla alakasız ama lütfen artık kullanıcı adımı almayın lütfen psjalalalsşöa ya tamam sonunu aynı yazanalar var olabilir Okey belki benden önce yapmıştır. Ama biri komple Meylscherry diye yapmış? Arkadaşlar lütfen kitap uygulamalarında adımı kullanmayın ınstagram okey ama kitap uygulamalarında cidden ben bile bazen benim diyorum başladım💝 meyls benim adımın kısaltılması. Meryemden Mey geliyor ls ise sevdiğim iki şeyin baş harfleri Cherry ise bildiğimiz kiraz veya Vişne en sevdiğim meyvedir.
Gereksiz bilgilendirmesi yaptığıma göre gidiyorum ballarım ben hadi öptüm bayy❤️💜💘💓 Puajaklsöslspsşlslwlsl
Tam yerinde bitti di mi???
Sezon finaline gelmiş bulunmaktayız 🙃🥺🤤🥲
Tüm duyguları aynı anda yaşıyorum onun yanında ise kısa bir süreliğine ara veriyorum bir veya iki veya üç hafta kadarcık bir ara kendinize bu süre boyunca iyi ve sağlıkla bakın hoşçakalın tekrar geleceğiz en kısa sürede umarım🔥
|
0% |