@meylscherry
|
Birşey sormak istiyorum, hangi kitaplarımı okudunuz ve sizce içlerinden en iyi erkek karekter hangisi(Bence hepsi çok iyi çünkü ben yazdım dkösösls AMA AYAZ İZGİÇ 🥺 ırmağının akışında...)
Yanıtlarsanız sevinirim bir tane edit yapacağım da sizin yorumlarınıza ihtiyacım var💜
İyi okumalar🍃
🎧
Masal Ladin'in anlatımıyla
Yorgunlukla arabadan indim bu gün çok yorucu geçmişti.
"Masal."
Bahçe kapısından girecekken bana seslenen Kartal ile duraksayıp ona döndüm.
"Efendim?"
Arabanın camından başını uzatmış bana bakıyordu, kahverengi gözlerinden bende olduğu gibi ondan da yorgunluk akıyordu.
"Beni kırmadığın ve geldiğin için teşekkür ederim. Sayende arkadaşlarıma mahçup olmadım hepsi nerdeyse senin gelmeni bekliyordu."
Nazikçe tebessüm etmeye çalıştım ama pek beceremedim hüzün puslu bir sis gibi çöktü gözlerime. Annem gerçekten dediğini yapmış ve etrafımdaki insanlara ününü öyle bir yaymıştı ki insanlar benimle görüşmek istiyordu çoğunlukla.
"Rica ederim Kartal, hem bu bahaneyle bir kaç güzel fotoğraf çektim açıkcası uzun bir süredir çekecek kimseyi bulamıyordum."
Kartal, bana cevap vermek yerine arabadan indi ve yanıma geldi, karşımda durduğunda dilinin altında saklayamadığı bir bakla olduğu gayet açıktı.
"Söyle." Diye mırılandım çünkü o kadar çok hareket ediyordu ki bunun altında başka birşey çıkacağı açık ve net bir şekilde belliydi.
"Bora. Bora'dan neden ayrıldın Masal?"
Herşeyi sormasını beklerdim ama beni kanayan yara dan vurmasını beklemezdim.
"Yani yanlış anlama lütfen dört senelik bir ilişkiniz vardı ve bilirsin Bora senin için ailesini bile karşısına almıştı yani özel değilse..."
Evet benim için ailesini karşısına aldı ama gözünü dahi kırpmadan beni üvey kardeşimle aldattı.
Kollarımı birbirine kavuşturdum, "Yok özel değil, anlaşamadık. Fikirlerimiz uyuşması daha doğrusu o benim başka şehire taşınmamı istemiyordu. Bilirsin ben geleceğinin önünde durulmasını sevmeyen bir insanım."
Gözlerinde ufak bir parıltı yer edindiğinde ne düşündüğünü anlamak bir hayli zordu.
"Neyse hava biraz soğudu ben eve gitsem iyi olacak sende fazla durma buralarda malum bilirsin annemin erkeklere karşı görüşünü."
"Eh şey peki ben gidiyorum sen de kendine çok dikkat et olur mu?"
"Hıhı tabi git sen görüşürüz."
Onu gidişini izlemeden bahçeye girdiğimde oflaya poflaya ilerledim, çimenleri suladıkları için topuklu ayakkabım çamura batıyordu ve ben bir hayli yürümekte zorlanıyordum.
Yere baka baka evin kapısına vardığımdaysa anne faktörü çoktan aklımdan uçup gitmişti bile kafamı kaldırıp onunla göz göze gelmek neredeyse eziyetti, kapıya yaslanmış kollarını ise birbirine dolamıştı.
"Masal?"
"Anne?"
Bu gördüğünüz şey annemin bana herşeyi itiraf ettirme manipülasyonuydu ama ben bu defa kanmayacaktım.
"Masal?"
"Annem?"
"Masal?!"
"Tamam Kartal ile yemeğe çıktım çünkü partneri yoktu benden rica etti bende kabul ettim. İşin kötü tarafı ise yemekte Bora'da vardı ve o yemek burnumdan geldi ama günün sonunda çok güzel fotoğraflarım oldu. Kızdın mı?"
Dudakları kıvırılırken kendini tutamayıp küçük bir kahkaha attı kendine sardığı kollarını çözüp dizlerine yasladı ve bu defa öyle güldü.
"Ah benim doğrucu davut kızım her seferinde aynı şey ile herşeyi söylüyorsun. Eğer bir gün evlenirsen bence bu huyunu gizlemelisin."
Kahretsin hep kanıyordum ben bu oyuna!
Ayrıca annem bana karşı evlenme cümlesi mi kurdu?
"Anne?"
"İçeri geç de öyle söyle ne söyleyeceksen."
Arkasını dönüp ilerlerken bende açık bıraktığı kapıdan girip onu takip ediyordum bir yandan da çamur olmuş topuklularımı çıkarmaya çalışıyordum.
"Sen benim olduğum cümleye evlenme kelimesi mi ekledin?"
Kapının hemen sol tarafında oturma yeri vardı annem oradaki kısa merdivenlerden inip koltuğa oturdu ama ben merdiven inmeyi sevmediğim için zıplayarak indim -üç basamaktı zaten-.
"Hemen şımarma büyüdüğünü farkındayım elbette ama bunun bir üslubu olma-"
"Yarın evlenebilir miyim?"
İçtiği su boğazında kalmış gibi öksürdü.
"Ah tansiyonum düşüyor."
"Bu evet mi demek?"
"Bu evlilik meraklısı kız beni öldürecek!"
"Evet yani?"
"Masal!" Tiz bir çığlık attı.
"Tamam dur ben senin yerine çağırırım, Şukufe abla annem diyor ki tansiyonum bir hopladı el atabilir misin?"
Mutfaktan apar topar fırlayan Şukufe abla elinde tansiyon cihazıyla koştur koştur geliyordu.
"Abla maşallah valla ne çabuk buldun?"
"Sen eve geldiğinden beri cebimde taşıyorum deli kız."
"Aşk olsun neden ya!"
"Onu boşverde kadına yine ne dedin?"
Annemin koluna tansiyon cihazını bağladı.
"Bana evlenebilirsin dedi bende yarın evlenebilir miyim dedim."
"İyi halt yedin Masal." Bunu gülerek söylemesi dışında bir problem yoktu.
"Hayır efendim büyüdüğünü kabul ettim bu salak kız da hemen evlenebilir miyim dedi! Allah'ım ben diyorum bu kız yeri göğü inletecek bir lider olacak bu kız gidiyor evlilik diyor hayır bununki çocukluk hevesinde de kalmadı ki!"
"Aman anne ne abarttın evlensem fena mı olur hem benden bir tane daha olur böyle etrafta cıvıl cıvıl."
"Şukufe benim yerime bu kıza terlik fırlatır mısın ben eğilemiyorum da!"
Şukufe abla terliğine uzandığında kahkaha atarak merdivenlere kaçtım.
"Şu atış konusunda bir ara çalışalım Şukufe abla eve hırsız girerse bu atışların bizi bitirebilir."
"Eşek sıpası seni."
Kahkahalarla odama girdim bugün iyi başlamasa da iyi bitmişti.
Tabi bu komutan bozuntusunu saymazsak.
Kalbimi kırdığı yetmezmiş gibi sürekli mesaj atması değişikti bir gün soğuk bir gün sıcak davranması insanın kafasını allak bullak edecek derecedeydi.
Elbisemi giyinme odamda değiştirip uyku takımlarından birini üzerime geçirdim uzun süredir kendi paramla yaşadığım için günlerdir bu kadar rahat uyumamıştım.
Maaşımın yettiği kadar tuttuğum ev her ne kadar iyi sayılsa da yatağım asla değildi. Yatağım dışında aylardır her köşede yatmıştım.
Bedenim bu kuş tüyünden bile yumuşak yatakla buluşunca uyku bir emir veren ışıkmış gibi beynimde yanmaya başladı ardından ise bilincim zaten kapanmıştı.
Bölüm sonu
YORUM YAPMAYI VE OY VERMEYİ UNUTMAYIN BALLARIM bu bölümü atıp dizi izlemeye kaçıyorum 🍃🦥
|
0% |