Yeni Üyelik
1.
Bölüm

Giriş..

@meyrahanzade

Karanlığa atılan ilk adım......

 

Çok şey var

içimde

söyleyemediğim,

söyleyemedikçe

biriken,

biriktikçe

acıtan...

 

 

 

Bu kitapta yer alan her bir karakter, isim yerler tamamen hayal ürünümdür ve gerçeklikle hiç bir ilgisi yoktur..

 

 

 

 

 

💫

 

 

 

 

Dibi gördüm sandıktan sonra en dibe battım ben. Ne ip vardı, ne bana uzanan bir el vardı yukarıda...

 

 

 

 

***

 

 

Cenazeden tam 3 gün geçmişti. Evin kalabalıklığı dağılmıştı. Sesler susmuştu.

 

 

Onların da sesleri yoktu artık.

 

Koşuşturmalar yoktu, kavgalar yoktu. Kahkahalar yoktu...

 

 

Şu an konuşmaları için canımı bile vereceğim insanlar artık yoktu, benden tamamen gitmişlerdi.

 

Gelmemek üzere...

 

 

**

 

 

Yatağımda oturup duvara boş-boş bakıyordum. İstediğim bu değil miydi? Gitmelerini istememiş miydim?

 

Hep onlardan bıktığımı söylemedim mi? İnsan kaybedince mi anlardı elindekinin değerini?

 

Doğum günümde gitmeleri şart mıydı? Beni kendimden daha da nefret ettirmeleri şart mıydı?

 

Peki nankörlük müydü benim bu yaptığım?

 

 

Bir hışımla ayağa kalktım ve dolaptan bavulumu çıkardım. Kıyafetlerimi tek tek bavula doldurmaya başladım. Hiçbirini bırakmadım. Hepsini topladıktan sonra iki bavul daha çıkardım.

 

Tüm eşyalarımı, en çok okuduğum kitaplarımı bavullara doldurdum.

Fermuarını kapatıp yere bıraktım bavulları.

 

 

Tam o anda kapıyı çalıp ardındanda içeri giren Ferda teyzeyi gördüm. Gözleri dolu doluydu. O da ağlamalara doyamamıştı.

 

İçeri girdiğinde bavulları görüp ağlamaları daha da şiddetlendi. Elinden tutup yatağa oturttum.

 

"Ferda teyzem, bana kızma olur mu?" Dedim ağlamamaya çalışarak. "Bu ev bana dar geliyor. Kalamıyorum daha fazla. Duvarlar üstüme üstüme geliyor. Biliyorum, bana kızacaksın, ya da küseceksin. Ama başka çaremde yok. Anla beni" dedim yüzünü avuçlayarak.

 

Elini uzatıp saçımı okşadı. Gözündeki yaş usulca süzüldü yanağından.

 

"Yavrum, ailenin emanetisin sen bana. Şimdi nasıl bırakırım ben seni? Nasıl izin veririm gitmene?" dedi ağlayarak.

 

"Gitmem gerek. Olmaz böyle, yapamam" dedim ayağa kalkarak.

 

"Gitmesen olmaz mı kızım?"

 

"Olmaz Ferda teyzem, okulumu da değiştiriyorum. Antalyaya taşınıyorum. Ev tutmak belki bu kadar acele zor olucak ama bakmaya başladım bile. Evi bulana kadar Yasmin'de kalırım. Zaten 1 kaç gün sürer normal bir ev bulmam."

 

"Peki, burayı satacak mısın?" Dedi malikaneyi kastederek.

 

"Hayır, istesemde yapamam. Onların hatırası var bu evin her köşesinde. Kendimi toparlamayı başarırsam gelicem buraya tekrar. Ama o zamana kadar İstanbula adım atmayı düşünmüyorum"

 

"Kızım, ben ne yaparım sensiz? Bi başına oralarda nasıl olur?" dedi o da ayağa kalkarak.

 

"Merak etme. Amcamlar, teyzemler hepsi Antalya'da zaten. Alp'e söyledim kendi evine yakın bir yerde ev bulucak. Gözün arkada kalmasın"

 

 

"Nasıl kalmasın yavrum? Hiç olmazsa İstanbuldan bulsaydın bir ev. Şart mı gitmen?"

 

"Bak Ferda teyzem, istemiyorum kalmak. Belki korkaklık belki de nankörlük diyeceksin ama kalamam. Nefes dahi alamıyorum burda. Uzaklaşmak iyi gelecek" dedim dolabın kapaklarını kapatarak bavullarımı kapıya doğru götürdüm. "Malikaneyle ilgilenmesi için ayda bir birileri gelecektir. Zaten ben de bir süre buralarda olmam. Sen-"

 

"Boş ver şimdi beni" dedi yanıma gelerek "sen iyi ol yeter bana. Evi de dert etme ben de arada gelir ilgilenirim" dedi elimi tutarak.

 

"Teşekkür ederim. Her şey için. İyi ki varsın hakkını ödeyemem. Bir ihtiyacın olursa araman yeterli. Maaşa gelicek olursak her ay düzenli yatacak. Sen merak etme" dedim yanağından öperek.

 

İstanbulda en çok özleyeceğim kişi de oydu. Çocukluğum onun elinde geçmişti.

 

"Vedaları sevmem biliyorsun. Gideyim artık ben" dedim montumu da üzerime geçirip.

 

"Peki yavrum. Bir ihtiyacın olursa ara" dedi bana sarılarak.

 

"Ararım" dedim ona sıkıca sarılarak. Belki de İstanbula dönmezdim.

 

**

 

 

Uçaktan iner inmez Alp'i arayıp indiğimi söyledim. 5 dakika sonra burada olacağını söyleyip kapatmıştı.

 

Bavullarımı alıp çıkışa doğru yürümeye başladım. Antalyaya yıllardır gelmiyordum.

 

Telefonum çaldığında hemen açtım. Alp'ti.

 

"Antalya prensesi, geldim çıkıştayım" dediğinde istemsizce gülümsedim.

 

"Prensim, içeri lütfetmez misiniz?"

 

"Arabayı park edecek yer bulamadım. Gel işte bekliyorum"

 

"Odunsun Alp. Biliyorsun değil mi?"

 

"Evet, evet evet. Gel hadi ağaç oldum burda" dedi ve telefonu suratıma kapattı.

 

Telefonumu çantama koydum ve bavulları güçle sürükleyerek çıkışa doğru gitmeye başladım.

 

3 bavulla da işim zordu.

 

Tam çıkacakken iki el gözlerimi kapattı.

 

Alp'ti. Çıkışta felan değildi.

 

Gülerek ellerini ayırıp arkama döndüm.

 

"Kuzenn?"

 

"Prensess?" Dedi aynı şekilde

 

"Cidden çıkışta bekliyorsun sandım" dedim koluna vurarak.

 

"Öyle bir odunluk yapar mıyım ben sana?"

 

"Yapmaz mısın?" Yapardı.

 

"Tamam, tamam gel gidelim" dedi bavullarımı sürükleyerek. 1'ini de ben aldım.

 

"Sen esas evi bula bildin mi?"

 

"Buldum buldum. Şansına ev sahibi evini satıyor. Ama en çabuk yarın boşalta bilirmiş evi"

 

"Sorun yok. O zamana kadar arkadaşım Yasmin'de kalırım"

 

"Yasmin hangi arkadaşın? Güzel mi? Tanışalım bizde" dedi gülerek. Çok flörtöz biriydi Alp. Yasmin'e kıyamazdım.

 

"Yasmin 40 yaşında, yüzünde kırışıklıklardan yer kal-"

 

"Yeter, yalanlarını yut gidince görürüm ben" dedi yüzünü buruşturarak.

 

"İyi. Sen bilirsin" dedim gülerek.

 

Çoktan arabasına varmıştık bile. Bagajı açıp bavulları yerleştirmeye başladı.

 

"Amcamlar nasıl? İyi ler mi? Yasmine geçeyim ilk iş ziyarete geleceğimi söyle"

 

"Merak etme, iyiler. Sen dinlenmene bak"

 

Arabaya geçtik. Motoru çalıştırıp hava alanından uzaklaştı.

 

"Nerde kalıyormuş bu arkadaşın?" Dedi bana dönerek.

 

"Şimdi söylesemmi bilemedim ki"

 

"Yiyecek değilim kızı. Konuma girmem gerek yanlış yola sapacağız şimdi" dediğinde Yasmin'in attığı konuma girip Alp'e attım.

 

"Attım konumu" dediğimde navigasyona girdi.

 

**

 

Yasmin'in attığı konuma vardığımızda arabadan indim.

 

Önünde durduğumuz 2 katlı evin kapısı açıldığında Yasmin çıktı kapıdan.

 

Gülümseyerek bana doğru koştu.

 

"Balım" dedi m'i uzatarak. "Hoş geldin" dedi yanağımdan öperek.

 

"Hoş buldum canım" dedim sıkıca sarılarak.

 

Onu cenazeden beri görmüyordum. Cenaze için İstanbula gelmişti. Daha sonra iş için geri dönmesi gerekmişti.

 

"Sonunda gele bildin" dedi geri çekilerek.

 

"E, ben de hoş gelmedim mi?" Dedi arkadan Alp.

 

"Merhaba" dedi gülümseyerek Yasmin.

 

"Merhaba" dedi ve elini uzattı. "Ben Alp. Alp Karaman"

 

"Yasmin Delal" dedi Alp'in elini sıkarak.

 

"Memnun oldum" dedi Alp.

 

"Ben de. Benim gitmem gerek bir şeye ihtiyacın olursa ara beni" dedi bana dönerek.

 

"Teşekkür ederim" dedim sıkıca sarılarak.

 

"Hadi ben kaçtım" dedi arabasına binip yanımızdan uzaklaşırken.

 

"Hadi eve geçelim" dedi bavullarımı eve götürerek Yasmin.

 

Ben de bavulun birini alıp arkasından gittim.

 

 

 

💫

 

 

İki gündür Yasmin'in evinde kalıyordum. İstanbulu çalıştığım kadar düşünmemeye çalışıyordum.

 

Kendime gelmem zaman alacaktı ama daha iyi hissediyordum.

 

"Güzellik?" Dedi odanın kapısından içeri bakan Yasmin.

 

"Efendim Yasmin'im" dedim yataktan doğrularak.

 

"Hadi kalk dışarıya alış verişe çıkalım eve geçmeden" dedi.

 

Ev sahibi bu gün evi boşaltıyordu. Artık oraya geçecektim. Eve gerekenleri almam gerekiyordu.

 

"Peki. Ama önce kahvaltı yapalım çok açım"

 

"Hazır bile"

 

"Birtanesin" dediğimde yataktan kalktım "hazırlanıp geliyorum hemen"

 

"Peki. Ben aşağıdayım" dedi ve odadan çıktı.

 

Banyodan çıktıktan sonra bavulumdan siyah crop ve kargo pantolon alıp giyindim. Altına da spor ayakkabılarımı giyindikten sonra odamdan çıktım.

 

 

**

 

Kahvaltıyı yaptıktan sonra alışverişe çıkmıştık. Alış verişte bittikten sonra eve doğru yola çıkmıştık.

 

Ev sahibi 1 saat önce evi boşaltıp çıkmıştı. Alp konum atıp beni mahallede beklediğini söylemişti.

 

Yasmin'in arabasıyla gidiyorduk eve. Acilen arabamı Antalyaya aldırmam gerekiyordu.

 

Evin bir çok eşyası evde kalacaktı. Sadece yatak odam için ciddi alış veriş yapmam gerekmişti. Mobilyaları 1 saat sonra eve getireceklerdi.

 

"Mutfağına kahve makinen benden" dedi gülerek Yasmin. Kahveyi çok sevdiğimi biliyordu.

 

"Teşekkürler Yasmin hanım. Çok cömertsiniz"

 

"Her zaman"

 

Biraz sonra Alp'in attığı konuma varmıştık. Onun eviyle aynı mahalledeydi ev. Bir kaç ev vardı arada.

 

2 katlı küçük bir ev tutmuştum. Gösterişe gerek yoktu.

 

"Yeni mahallenize hoş geldiniz hanımefendi" dedi arabadan inerek.

 

"Hoş buldum" dedim bende arabadan inerek.

 

Mahalle sakin bir mahalleydi. Bir kısmında villalar, bir kısmında da villaya benzer evler vardı.

 

1 villa mahallenin en büyük eviydi.

 

Alpi arayıp geldiğimi söylediğimde kapıyı açıp evden çıktı.

 

"Evine hoş geldin prenses!" Dedi şakıyarak.

 

"Hoş buldum kuzen!" Dedim koşup sarılarak.

 

"Benim artık gitmem gerek kuzum. İşe geç kaldım" dedi bana sarılarak.

 

"Teşekkür ederim. Akşam yemeğe beklerim"

 

"Ay valla seve seve gelirim" dedi ve arabasına giderken geri bize baktı "merhaba Alp. Kusura bakma dalgındım" dedi ve arabasına geçti.

 

"Sana da merhaba. Görüşürüz" dedi Alp'te sevinçle.

 

"Hadi hadi geçelim eve" dedim ittirerek.

 

"Eşyaların geliyor mu?"

 

"Evet evet neredeyse gelirler" dedim.

 

"İçeride seni güzel bir süpriz bekliyor"

 

"Süprizleri sevmem Alp"

 

"Bunu seveceksin"

 

"Ne olduğu değiştirmez bunu. Sevmem"

 

"Seversin"

 

"Sevmem-" karşılaştığım şeyle lafımı yuttum.

 

Salonun hemen ortasında kocaman bir piyano vardı!

 

"Alp!"

 

"Efendim Kuzen"

 

"Sen n'aptın?"

 

"N'apmışım?"

 

"Evimin ortasında kocaman bir piyano var!"

 

"Evet. Ve sen süprizleri sevmezsin. Geri iade etmem gerekecek" dedim yüzümü buruşturarak.

 

"Saçmalama! Harika bir şey bu!" Dedim hayranlıkla piyanoya bakarak.

 

"Evet. Öyle"

 

"Teşekkür ederim!" Dedim koşup boynuna atlayarak.

 

"Rica ederim. Mutlu olmana sevindim"

 

"Deli misin? Aşırı sevindim"

 

"İşte bu güzel haber" dedi.

 

"Nasıl aklına geldi?"

 

"Sen Antalyaya taşınmak istiyorum dediğinden beri aklımdaydı. Bu sabah geldi"

 

"Teşekkür ederim. İyi ki varsın" bu hayatta en çok sevdiğim şey piyano çalmaktı.

 

"Rica ederim. Bize gelmek istersen Gölge ahırda seni bekliyor" dediğinde şaşkınlıkla ona döndüm.

 

"Satmadınız mı?"

 

"Sen istemediğin için izin vermedim"

 

"Beni daha ne kadar sevindire bilirsin bilmiyorum Alp!"

 

Gölge hırçın bir attı. Üzerine kimseyi bindirmezdi. Benden başka.

 

Aramızda çok özel bir bağ oluşmuştu. Amcamlar zaten binemediklerinden satmak istiyorlardı biz Antalyadan taşındığımız dönemde.

 

Demekki Alp izin vermemişti.

 

"Yarın sizdeyim. Bu gün evi yerleştireyim" dedim.

 

"Bekliyor olacağım" dedi.

 

 

Evi bana gezdirdikten sonra aşağı salona indik. Parmaklarımı piyanoda gezdirdim.

 

"Dinlemek için sabırsızlanıyorum" dedi piyanoyu kastederek.

 

"Ben de birlikte çalmak için" dedim. Piyanoyu Alp'le birlikte öğrenmiştik.

 

"İstemen yeterli"

 

"Acıktım. Hadi dışarı çıkalım. Hem mahalleyide görmüş olurum"

 

"Peki, bizim sokaktan hemen 2 sokak aşağıda çok güzel bir restoran var. Oraya gidelim" dediğinde başımı salladım.

 

"Hadi gidelim. Ama 5 dakika bekle üzerimi değiştireyim" dedim.

 

5 dakika sonra üzerimi değiştirip aşağı inmiştim. Crop ve bol jean giyinmiştim. Saçlarımıysa açık bırakmıştım.

 

Evden çıkıp bir kaç adım gittikten sonra 3 adamla karşılaştık.

 

1'i 1.90 larındaydı. Diğerleriyse 1.80'nin üstündeydi.

 

Ortada duran konuştu ilk.

 

"Alp, sporda olacağını sanıyordum"

 

"Spordaydım da erken çıktım. Kuzenim döndü" dedi beni göstererek.

 

Gözlerinden geçen duyguyu çözemedim.

 

"Anladım. Ben Aras Ali Akal" dedi ve elini uzattı.

 

"Aras? Ali?"

 

"Evet, Aras Ali" eli h'ala havadaydı.

 

"B-bende Balın Ömür Karaman" dedim elini sıkarak.

 

"Biliyorum" dedi. "Tekrar hoş geldin"

 

"Hoş buldum. Değişmişsin, tanıyamadım" dedim.

 

"Sen de. Yani değişmişsin" dedi. Kendini toparlamaya çalışıyor gibiydi.

 

"Bize merhaba yok mu?" Dedi Aras'ın hemen yanındaki çocuk.

 

"Iı, kimdi?"

 

"Aşk olsun. Aras'ı unuttun unuttun. Beni nasıl unutursun?"

 

"Kusura bakmayın. Çıkaramadım"

 

"Ömer" dedi solundaki.

 

"AlpArslan" dedi bu kez de sağındaki.

 

 

 

 

 

 

 

💫

 

 

 

 

 

 

Görüşürüz 🫶🏻🤍

Loading...
0%