Çisil paketinden çıkardığı böğürtlenli lolipopunu ağzının içine yollarken Sude nin ardından yürüyordu. Okula gidiyorlardı ikili. Sude nin planı ise Metehan denen çocuğu bulup onunla konuşmaktı. Dünden beri kafayı yiyecekti düşünmekten. Gece vakti attığı mesaj içine kurt düşürmüştü çünkü.

Arkadaşı Yade nin başındaki saçma belanın bununla bir ilgisi olabileceğini düşünmüştü. Eğer öyleyse icabına bakılmalıydı. Dedikoduyu yayanlar Metehan ve tayfası olabilirdi. Öyle düşünüyordu ikisi de.

Yade çok hassas bir kızdı. Dört yıl önce geçirdiği kazadan sonra herşey ters gitmiş, annesi ve kardeşini o kazada kaybetmişti. Yade büyük bir hasar alsa da yaşama tutunmayı başarmıştı. Tutunabilmişti tutunmasına ama beynindeki hasar konuşma yetisini kaybetmesine neden olmuştu. Doktorların çabalarından sonra iyileşmişti ancak kaza onda bir travma bırakmış ve bir daha konuşamamıştı. Doktorları Yade iyileştiği için üç yıl önce bir umut olduğunu söylese de değişen birşey olmamıştı. Arabalara binemiyordu, konuşamıyordu, yüksek seste korkuyordu. Mesela arabaya binemediği için Sude arabasını bırakırdı sırf Yade ile yürüyebilmek adına. Ki Sude yürümeyi asla sevmezdi.

Çisil ve Sude için çok değerliydi Yade. Okulda dışarıda her nerede olurlarsa olsunlar koruyup kollarlardı ikisi. Fazlaca düşkünlerdi ona.

Çisil "çıkışta Yade ye gidelim mi?" Diye bir soru yöneltti emerek küçülttüğü lolipopunu kırarak yerken. İki gündür hasta olduğu için gitmiyorlardı. Çünkü Yade hasta olduğunda onları yanına gelmesine izin vermiyordu bulaşmaması için.

Sude başını salladı. "Gidelim. İki gündür gitmiyoruz zaten çok boşladık." Omzundan kayan çantasını düzeltti. "Bugün basketçilerin antrenmanı var mı?"

Çisil önüne gelen herkese ilgi duyduğundan her bireyin ne yaptığını bilirdi. Mesela basketbol takımı özel olarak ilgi alanında olduğundan antrenman saatlerine kadar bilgisi vardı. "Evet. İlk üç saat, neden?"

Sude "Bana Metehan ı göster."

Çisil " Su-"

Sude "göstermezsen kendi yöntemlerimle bulurum" Çisil onun homurdanışına göz devirdi. "Huysuz işte ne olacak."

Sude "Beni engelledi şerefsiz. Engeli atan parmaklarını götüne sokmadığıma dua et. Sadece ne demek istediğini soracağım."

Çisil "kavga yok, kışkırtma yok ve en önemlisi sakin kalacaksın?"

Sude "tamam ulan tamam."

Konuşarak yürüdüklerinden geldiklerini yeni fark ediyorlardı. Direkt yönlerini spor salonuna yönelttiler. Çisil aradığını bulamamıştı ama gördüğü yüz ile sırıttı. Direkt ona yönelince Sude onun Metehan olup olmadığını sordu.

Çisil ise kendinden yaklaşık 21 santim uzun oğlanın koluna dokunarak ona dönmesini sağladı. "Ege, selam."

Ege sarışın kızı görünce büyük gülümsemesiyle vücudunu ona döndürdü. "Selam."

Çisil "nasılsın?"

Salonda tribünlerin kapıya yakın olan kısmında ayakta dikiliyorlardı. Ege nin Çisil e dönüp konuşmaya başladığını gören arkadaşları yanından ayrılmıştı ama bu sefer Alphan gördü onları.

Ege "iyiyim sen nasılsın?"

Çisil "ah, çok iyiyim." Sude onun flörtöz tavırlarına göz devirirken Çisil yeniden dolgun dudaklarını araladı. "Metehan ı gördün mü acaba? Bir soru sormalıyım da."

Ege "kaptan mı? O bugün gelmeyecek ama arkadaşı bu-" sözünü kesen bahsettiği kişi olmuştu. "Bir sorun mu var?"

Sude gözlerini geniş omuzlu oğlana çevirdi. Kaşları çatıktı ikisinin. "Metehan sen misin?" Alphan boyu 1.90 civarlarında olduğundan ve Sude nin boyu kısa olduğu için ona biraz yukarıdan bakıyordu.

Alphan çatık kaşlarını düzeltti ve elindeki topu sol koluna sıkıştırarak boştaki elini uzattı. "Yok, Alphan Bozbey ben. Mete nin en yakın arkadaşı."

Sude bir Alphan nin uzattığı ele bir elin sahibinin yüzüne baktı. İstifini bozmazken Çisil olayı kurtarmak amacıyla tokalaştı onunla. "Bende Çisil, bu da arkadaşım Sude."

Suse "Dün senin o en yakın arkadaşın bana mesaj attı. Ne saçmaladığını sor-" Çisil in dürtüklemesiyle düzeltti cümlesini. "Ne demek istediğini merak ettim. Nerede bulabilirim? Onunla konuşmam gerek."

Alphan sorusunu esgeçip sırıttı. "Bizim orada adettendir, uzatılan el sıkılır."

Sude içinden senin ben elini diye başlayan küfürler sıralamaya başlasa da Çisil e olan sözünden dolayı sustu. "Kusura bakma." Ya da bak bana ne?

Alphan "arkadaşım rahatsız biraz o yüzden gelmeyecek, herneyse. Metehan ın attığı mesajın içeriğinin gayet açık olduğunu düşünüyorum. Anlamadığın nokta neresi?"

Çisil "bak, Koray Yade nin sevgilisi ve o ikisi çok iyi anlaşıyorlar. Ayırmaya çalışıyorsa o arkadaşını uyarmalısın."

Alphan sarışın kızın dediklerine karşı kendine tutamayıp güldü. "Ayırmak mı?"

Sude "komik olan ne?"

Alphan "komik olan kör olmanız. Arkadaşınıza zarar veren Koray ın bile farkında değilsiniz. Psikolojik olarak verdiği zararın farkında değilken gelip de benim arkadaşımdan tiksinircesine bahsetmeniz komik."

Sude "ne saçmalıyorsun sen?"

Alphan "diyorum ki, Koray Yade yi aldatıyor. Belki de ona şiddet de uyguladı. İki gündür gelmiyor ne biliyorsunuz?"

Çisil "bu doğru değil." Sesi titremişti.

Sude "umarım şuan saçmaladığının farkındasındır Alphan Bozbey."

Alphan topu eline aldı. Sektirerek geri geri giderken yüzündeki sırıtmayı bozmadan konuştu. "Geç olmadan kollayın Yade nin arkasını. O kansızı uzak tutun ondan. Mete bunun için uyardı ikinizi."

.

.

.