Yeni Üyelik
3.
Bölüm

Dosya No: M.02: Ruh Alevi

@meytopya

 

Bölüm müziği: Zack Hemsey - Teachings of a ronin

 

..... ..... ..... ..... .....

 

Gözlerimi büyük bir korku ile açtım. Derin nefes alarak elimi göğüs kafesime yerleştirip nefeslerimi düzenlemeye çalıştım.

 

Soğuk..

 

Tekrar ürperdim, gözlerimi hızlıca odamda dolandırdım. Odada sadece benim derince aldığım nefes seslerim vardı. Bir kaç defa gördüğüm o kabus yine beynimi, benliğimi, ruhumu ele geçirmeye odaklıydı.. Karışık durumlar, yaratıklar, daha önce hiç duymadığım kelimeler görüyor, duyuyordum. Her gördüğüm rüyayı not almış tek tek araştırmıştım, fakat bir sonuç elde edememiştim.

 

Ayaklarımı yataktan sarkıttım. Kendimi zorlayarak kaldırıp balkona attım. Soğuktan uyuşmak, gördüğüm her şeyi unutmak istiyordum. Ellerim korumalıkları güçlü bir şekilde kavradı. Sanki bedenim benden bağımsız ne yapacağını bilemez bir şekildeydi. Aklım durmuştu.

 

Kafamın içinde hala o kelime yankılanıyordu..

 

Fenyx?!

 

Aptal bir Fenyx!

 

Aylar öncesinde görmeye başlamıştım bu garip rüyaları. İlk başlarda gördüğüm, duyduğum şeyler net değilken her dolunay yaklaşırken netleşmeye başlıyorlar sonra tekrar silik birer rüyaya dönüşüyolardı. Bunu da sonradan fark etmiştim.

 

Derin bir nefes daha aldım. Kafamı kaldırıp yıldızlara odaklandım. Sırtımda devam eden rüyamda hissettiğim o sızı ve ürperti vardı. Hala rüyanın içindeymişim gibi hissediyordum.

 

Korkuyor muydum? Bundan bile emin değildim. Ben artık hiç bir şeyden emin değildim...

 

Bu hissettiğim şeyi korku diye adlandırıyordum belki de ama korkudan daha keskin daha çok acı vericiydi, kaçınılmaz şekildeydi.

 

Sırtımdaki sızı bir anda arttı. Acı ile korumalıkları daha da sıktım. Derin bir nefes alıp tuttum, geçmesini bekledim. Birkaç dakika verdim kendime. Acım hafifletince yavaşça doğruldum, doğulurken de tuttuğum nefeside yavaşça verdim. Yavaş adımlar ile içeri masama doğru yöneldim. Elimden geldiğince ses çıkarmamaya çalışıyordum. Çalışma masamın üzerinde duran siyah deftere yöneldim. Sayfaları karıştırmaya başladığım. Her gördüğüm rüyayı çizime dökmüştüm. Sayfalar arasında daha önceden çizdiğim garip yaratıklara baktıkça bunların bir işaret mi yoksa beynimin bana birer oyunu mu diye düşünmeden kendimi alamadım.

 

Deliriyor muydum yoksa?!

 

Kalemi alıp bu sefer gördüğüm yaratığı hatırladığım kadar çizdim. Odadaki sessizliğe ihanet eden ses ise hala sakinleşmek için aldığım nefeslerimdi.

 

..... ..... ..... ..... .....

 

Elimdeki kalemi bırakıp arkama yaslandım. Gözlerimi kapatıp kafamı arkaya doğru yatırdım.

 

Düşüncelerimin tam hali ne bilmiyorum ama içimde sanki dünya bana bir şeyleri çok görmüş, eksik bırakmış beni tamamen silmiş gibi hisle yaşıyordum. Masa lambasını söndürüp kulaklık ve bir ceket alıp evden dışarı çıkmak için yeltendim ama duyduğum bir ses ile olduğum yerde buz kesildim. Sakince arkamı döndüm. Kapattığımda emin olduğum balkon kapısı açık perdelerim uçuşuyordu. Minik çatı katım zifiri bir karanlık vardı. Ay bile ışığını çekmiş bana arkasını dönmüş gibiydi. Bir anda biraz önce oturduğum masamın olduğu yerde mavi parlak ve ürkütücü derece büyük bir çift göz aydınlandı.

 

Hızla kendimi sokağa attım nereye gittiğimi bilmeden sadece koşmaya başladım. Sanki bacaklarım nereye gideceğini biliyormuş gibi emin adımlarla gidiyordu ve bende onlara itaat ediyordum.

 

Ne kadar süre koştum nereye geldim bilmiyorum ama karşımda gördüğüm sadece çarşaf gibi berrak bir denizdi. Daha önce görmediğim bilmediğim bir sokağın çıkışında denize denk gelmiştim..

 

-Yolunu mu kaybettin leydim?

 

Şaşkınlık ve korkuyla irkildim. Buda neydi?

 

Heyecan ve ürkeklikle etrafa baktım fakat kimse yoktu!

 

-Se.. Sende kimsin??

 

Kimse yok! Gözlerimi tekrar denize çevirdiğimde deniz yok olmuş yerini kayalıklara bırakmıştı. Şaşkınlık bir iki adım geri ilerledim fakat karşımda gördüğüm bir çift gözle olduğum yere çakıldım.

 

Ürkütücü gözler yavaşça kapanıp tekrar açıldı... Ve bana döndü keskin ve yavaş bir hızla.

 

-Karar vermelisin! Artık dönmelisin. Ait olduğun yerde hayat bulup hayat vadetmelisin!

 

Hızla geriye doğru gitmeye çalıştım fakat sırtımda hissettiğim soğuk taşla dona kaldım. Yollar yok olmuştu, yoktu.. Dehşete düşmüş şekilde tekrar o iri gözlere döndüm. Kurtulmak, kaçmak için hala etrafa bakıyor bir yol arıyordum.

 

-Ne dediğini anlamıyorum? Ne... Nereye dönmeliyim? Nesin sen!

 

Gözlerim açılabilecek kadar açılmıştı, sesim titremişti. Korku değildi bu... Bu daha keskin bir acıydı. İçimde büyük bir acı oluşmuştu...

 

-Şimdi karar vermelisin?

 

Sesinde rahatlatan bir tını vardı. Kendimi o sese bırakmamak için zorladım. Hırsla ellerimi saçlarıma geçirdim. Aklımı başıma getirmek için.

 

-Neye! Neye!

 

Var gücümle bağırdım. Artık yorulmuştum çünkü. Bu garip durumları rüyaları. Beni umursamadan yavaşça gözlerini tekrar kapatıp açtım. Gözlerinde farklı bir ifade vardı.

 

Bir anda sırtımdaki soğukluk yok oldu, deniz geri geldi, yıldızlar ay hepsi... Gökyüzünde kocaman bir ışık düşmeye başladı. O kadar büyük bir ışıktı ki. Ona hayranlıkla bakmaktan kendimi alamadım. O ışık bir anda denize düşüp büyük bir gürültü ve parıltı ile her yeri sular altında bıraktı. Birden gülmeye hatta kahkaha atmaya başladım. Önümde büyük bir tiyatro dönüyordu ve ben anlamayacak kadar aptal bir mahlukattım. Gözlerimden yaşlar gelinceye kadar gülmeye başladım. Ne kadar sürdü bilmiyorum ama kendimi en sonunda yere bıraktım. O parlak mavi gözler tam göz hizamda şefkatle parladı. Işıl ışıldı, biraz önce baktığım o denizdi..

 

-Sence... Sence ruhun mu ateş yoksa gözlerin mi alevden?

 

-Nee!!

 

Delirmek üzereydim artık. Beklenti ile tekrar baktım. Bir cevap istiyordum, bir kanıt, bunun bir rüya olduğunun kanıtını istiyordum.

 

Gözlerinde o soğuk deniz maviliği yavaş yavaş yerini alev rengine bıraktı etrafımızda sanki sadece onun o kırmızı ateş gibi gözleri aydınlanıyordu.

 

-Ruhun mu ateş yoksa gözlerin mi alev? Hangisiyle yok etmek istersin?

 

..... ..... ..... ..... .....

 

Hey nasıl buldunuz?

 

Karanlığın içindeki gizem nedir?

 

Neler düşünüyorsunuz?

 

Kitap Instagram hesabı: fenyx_officiall

 

Kişisel hesap: meytopya

Loading...
0%