@meytopya
|
Bölüm müziği: Where Once We Were - Michael Yang ..... ..... ..... ..... ..... 1000 yıl önce... Meyusterix.. Koruyucu Kadim ruhları, muhafızları, büyülü yaratıkları, sırları, yıldızları, güçleri... Meyusterix, evrenin parlayan büyülü krallığı... Şu an her bir köşesi karanlığa boyanmış, parlaklığı acımasızca söndürülmüş gezegenim. Karanlık... Aslında her zaman sevmişimdir. İçinde barındırdığı gizemi, umudu, çıkışları. Ama şu an hayran olduğum merak ettiğim o şeyden nefret ediyor hatta ve hatta iğreniyordum. Kadim ruhlarıma, muhafızlarıma, yoldaş koruyucularıma, büyülü yaratıklarıma, yıldızlarıma... Son olduğunu bilerek hasretle bakmaya başladım. Bunu artık iliklerimle, ruhumda ve kalbimde hissediyordum. Bu sondu. Bu benim Meyusterix'i kendi gözlerimle gördüğüm son andı. "Zamanı geldi Elena! Sana güç veren varisin öldü! Sıra sende..." Gözlerim bulanıklaşıyordu. Yavaş ama derin bir nefes alarak ona döndüm... Ellerinden akan kanlar yağmurla bütünleşiyordu ve ortaya garip bir koku yayıyordu. Yüzümü buruşturarak tekrar gökyüzüne baktım. "Evet geldi. Ama bundan yıllar sonra bile olsa, zamanı geldiğin de yeniden doğup yeniden var olacağımızı biliyorsun değil mi? Şu an kazandığını, senin olduğunu sandığın ne varsa hepsini tekrardan Meyusterix'e katacağız. Kötülüğün solacak, yerine yine ve yine iyilik yeşerecek. Hiç ummadığın yerde, ummadığın kişinin inancı ile tekrar var olacağız. Ve işte sen asıl o zaman kaybedeceksin." Kulakları sağır eden delici ve korkunç bir kahkaha işittim. Parmaklarında ki kanlar hala yere damlarken görünmeyen gözyaşlarım, halkımın akan kanları ile bir olmak için akıyordu. Kahkasına ve delici bakışlarıyla bana bakmaya devam ederek; "Buna gerçekten inanıyor musun? Bugün ölüyorsunuz, bugün tamamen yok oluyorsunuz. Bu senin son yanma anın Elena! Bunun keyfini çıkar." Sadece ufak bir tebessümle karşılık verebildim. Evet sondu ama benim için sondu... "Daha değil... Sen kaybettiğinde ben tamamen ölmüş olacağım. Kötülüğün içindeki iyilik ortaya çıktığında ben o zaman yok olacağım. Sen yok olursan ben de yok olacağım!" Dediklerimi idrak etmeye çalıştığını gözlerinin kısılmasından net bir şekilde anlayabiliyordum. Kaşlarını çattı yavaşça göz hizama indi. "Neyden bahsediyorsun sen?" Kahkaha sırası bendeydi. Dolu bir kahkaha attım. İçimdeki son kıvılcımları saçacak kadar dolu hemde. "Neyden bahsediyorsun dedim sana! Hayatın yok artık! Kendini bulamayan Myxler ile dolacak her yer anladın mı? Kötülüğe yenilen, nefretle büyüyen... Devir artık Krynn' in devri! Son gördüğün şeyler benim krallığım olacak Elena! Işığın sönüşünü izle. Güneşin son kez batışını izle çünkü bir daha umutla asla doğmayacak! Bir daha Güneş yoldaşlığı asla var olmayacak. Bu diyar artık karanlığıma merhaba diyecek! Ben var ettiğim kadar olacak, benim isteğimle yetinecekler o sevgili yoldaşların ve diğer boyutlardaki sana bağlı olan olmayan herkes... Herkes kaybolacak, kimse kendini bulamayacak anladın mı? Yok olacaklar! Bu devir en karanlık devir olarak kıyamete kadar sürecek!" Gerçekten zamanım az kalmıştı. Bedenim yok olmaktan kaçamazdı ama ruhum yeniden doğacak süzülecekti bu topraklarda, yarım bıraktığım işi tamamlayacaktık... Zamanı geldiğinde... Bunu biliyordum, evrenin sönen o ışığı, son kez kötülüğü yok etmek için yeniden parlayacaktı. Tamamen farklı, tamamen yeni bir varoluşla... Gökyüzü şahidim olsun ki bu evrenin kötülüğe yenilmesine asla izin vermeyecek halklar var olacaktı. Bunlar kendilerini yeniden yaratacaktı! Gözlerim kapanmaya başlamıştı. Etrafı artık bulanık bir şekilde görmeye başlarken gözlerimi yerdeki cansız bedene diktim. Daha yeni doğmuş bir bebeğin bedenin yok oluşunu izledim. Halkım... Her zaman güçlü, merhametli ve tutkulu bir halk... Gözlerindeki korkuları, evrendeki ışıkla, gözlerindeki ışıklarla birer birer yerini umutsuzluğa bırakmasını izlemek ne acıydı! Son gücümle, acı tebessümle onları selamlamak için ayaklanmaya çalıştım. Bedenimin yanma zamanı gelmişti ama ruhum tekrar dirilemeyecek kadar da yara almıştı... Benim içimde halkımın aksine hala bir umut ışığı vardı ve benimle birlikte yıldızların gizli ışıklarına gidecekti... İkimizin de zamanı gelecekti... İkimizin de! Dizlerimin üzerinde zorda olsa doğruldum. Onlara karşı son görevimi yapıp yeniden yeşermeleri için kalplerine umutlar ekmeliydim... "Sevgili halkım! Dostlarım, yoldaşlarım, ruhlarınızı savaşmadan sakın teslim etmeyin... Bu diyar sizin! Savaşmadan teslim edilemeyecek kadar değerli... Sizden istediğim savaş kılıçlarınızla, oklarınız, hançerlerinizle değil. -Dayan- Aklınızla, iradeniz ve ruhsal güçlerinizde. Kanlarınızı değil bilgilerinizi dökün ve zamanınızı bekleyin, ruhlarınıza sahip çıkın! Sizinle hep gurur duydum ve ruhum her daim sizinle gurur duymaya devam edecek..." Gökyüzünde bir pırıltı ve son ışığın gücünü görünce içimdeki son ateş kıvılcımı ile hızla arkamda duran kötülükler lorduna döndüm. "Ve sana gelince! Zamanı geldiğinde Krynn! Devrin bitecek ve yıkılacaksın. Hayat konusuna gelirsek eğer Krynn Hayat, kendini bulmakla ilgili değildir; kendini yaratmakla ilgilidir. Ve öyle bir zaman gelecek ki kendini yeniden yaratan insanlara yenileceksin. Kendini bulmaya çalışanlara değil!" Bedenimi küle çevirecek kadar parlak bir ateş yandı. Benim ateşimle birlikte halkımın acı dolu feryatları, ölüm ve yok oluş çığlıkları duyulmaya başlandı. Benim yoldaşlığımda benimle birlikte yanıp kül oluyordu. Yok oluyorduk.. Onlarda zamanlarını bekleyeceklerdi. Ve ruhum zamanı geldiğinde geri dönecek. Gölgelerde gizli halkımla birlikte. Evrenimizin parlayan son Anka'sı ve Efendisi. Karanlıklardan beni çağırmanı bekleyeceğim... ..... ..... ..... ..... ..... ..... ..... ..... ..... ..... ..... .... Merhabalar.. Benim dünyama hoşgeldiniz:) Nasıl buldunuz? Hadi birlikte kendimizi yeniden yaratalım.. Sizce varis öldü mü? Ya da Elena geri dönebilecek mi? Neler düşünüyorsunuz? Kitap Instagram hesabı: fenyx_officiall Kişisel hesap: meytopya |
0% |