@miacengiz27
|
Herkese merhaba 18.09.2024 tarihinde beş bölümünü paylaştığım Gecenin Şarkısı'nın bu haftalık son bölümündesiniz. 5. Bölüm'e kadar gelmiş olmanız beni çok mutlu etti. Keyifli okumalar
5.Bölüm Mirza, Melek teyzesinin evinin önünde durduğunda Gece'ye döndü. Ama, Gece uyuyordu. Mirza koltuğunda yan dönüp başını yasladı. Gece'yi uyurken izlemek her zaman çok güzel olmuştu. Gülümsedi. Arabanın koltuğunda bir melek gibi uyuması içinde bir şeyleri eritiyordu. Sonra kaşlarını çattı. Gece'nin havaalanındaki sözleri aklına geldi. Hayatına güzel devam etmişti. On altı yaşındaki kızdan daha güçlüydü. Gece'yi uyandırmak için dürtükledi ama genç kız uyanmıyordu. Uyku mahmuru bir sesle beş dakika daha diyordu. Bunu söylemesi bile Mirza'yı gülümsetmeye yetiyordu. Dışarıda yağmur yağıyordu ama o kadar şiddetli değildi. Arabadan indi ve diğer tarafa geçerek ceketini Gece'nin üzerine örttü ve onu kucağına aldı ama Gece uyanmamıştı bile. Mirza ona gülümseyerek baktı. “Sen benimle oyun mu oynuyorsun?” diye homurdandı Mirza ve eve doğru ilerledi. Kapı ziline bastı. Melek Hanım kapıyı açtığında Gece’yi Mirza’nın kucağında görünce gözleri irice açıldı. Panikle, “Gece’ye bir şey mi oldu?” diye sordu. Mirza başını iki yana salladı. “Uyuyor,” dedi ve yukarıya yöneldi. Dikkatlice merdivenleri çıkıp Gece’nin odasına ilerledi ve odaya girdi. Genç kadın çok hafifti. Odasının kapısını açıp Gece'yi yatağa taşıdı ve onu yatağa yatırıp üzerini örttü. Ama gideceği sıra Gece onu durdurdu ve uykusunda mırıldandı. “Gitme...” Mirza bir adım geriledi ve gözleri hayretle irileşti. Ona yaklaştı ama Gece hâlâ uyuyordu. Yatağın ucuna oturdu ve topuzundaki tokaları alıp komodinin üzerine koydu. Genç adam ne yaptığını bilmiyordu ama yaptığı şeyler kendini iyi hissettiriyordu. Gece'nin sarı parlak saçları nemliydi. Mirza'nın ona kızgınlığını biraz olsun azalttı. Birden eline değen sıcaklıkla bakışlarını tekrar Gece'ye çevirdi. Gece’nin anlında terler birikmişti ve uykusunda sayıklıyordu. “Mayıs...” Nefesi hırıltılı çıkıyordu. Mirza eğildi ve Gece'nin anlına bir öpücük kondurdu. Kulağına fısıldadı. “Şişşt geçti, Gece. Ben yanındayım,” dedi ve Gece’nin yanına uzanıp ona sarıldı. “Gece, ben buradayım.” Gece yavaş yavaş gözlerini açtı ve yatakta doğruldu. “Ben neredeyim?” dedi gözlerini açmaya çalışarak ve görüşü netleştiğinde Mirza'yı ve eski odasını seçebildi. “Mirza?” Mirza doğruldu ve Gece'nin yanaklarını kavradı. “Kâbus görüyordun. Ne görüyordun?” Gece, onu uyutmayan kabuslarını hatırladı ve derin bir nefes alıp gözlerini kapattı. “Mayıs'ı benden alıyorlardı.” Mirza onu kendine çekti ve saçlarını okşadı. “Geçecek.” Gece, Mirza’dan kurtuldu ve ayağa kalktı. “Beni umursama Mirza, ben kendi başımın çaresine bakarım.” Mirza başını iki yana salladı. “Gece, sen benim için değerlisin. Ve seni hiçbir zaman silemem.” Gece başını yana eğdi. “Neden bizi Rüya denen kadına anlattın? Neden Mayıs'ı o kadınla paylaştın?” Mirza derin bir nefes aldı. “Rüya ile iyi bir ilişkim var; sen gittikten üç yıl sonra ansızın karşıma çıktı.” “Bunu sormadım; Mayıs ve benden neden ona bahsettiğini sordum?” diye yineledi Gece. Mirza omuz silkti. “Ona aslında bir şey söylemek istememiştim. Senden gelen bir mesajı okudu ve anlatma zorunda kaldım. Ama fazla bir şey anlatmadım.” Gece başını salladı. “Tamam.” Odanın kapısı açıldı ve Melek Hanım başını kapıdan uzaklaştı. Mirza’ya baktı. “Rüya geldi Mirza.” Gece annesine döndü. “Ne!” dedi. “Neden gelmiş, ben Mirza’yı mı yiyiyormuşum?” Melek Hanım kızına yaklaştı. “Rüya gelir arada.” “Gideyim şu Rüya’yı göreyim o zaman, evime kadar gelmiş sonuçta,” dedi Gece ve odadan fırladı. Mirza ve Melek Hanım, Gece’nin peşinden gittiler. Mirza, merdivenlerden inerken Gece’yi tutmaya çalıştı ama tutamadı ve salonda oturan Rüya’yı gördü. Rüya’nın kahverengi saçları Gece’nin görüşüne girdi ve Gece dağınık saçlarını düzeltti. Her zamanki gülümsemesini yüzüne yerleştirdi. “Merhaba.” Rüya başını kaldırınca Gece’yle karşılaştı. Fotoğrafta olan kızdan çok farklıydı. “Merhaba,” dedi ve elini uzattı. Gece, Rüya’nın eline baktı ama tutup sıkmadı. Rüya’nın karşısına geçip oturdu. Rüya havada kalan elini indirdi ve Mirza’ya baktı. “Mirza konuşmamız gerek, Mayıs hakkında.” Gece kızının adını duyunca Rüya’ya baktı ve kaşlarını kaldırdı. “Ne diyorsun sen?” Rüya kaşlarını kaldırdı. “Benle düzgün konuşsan iyi olur Gece,” dedi ve Mirza’ya yaklaştı. “Dışarda konuşalım canım.” Gece, Mirza’ya baktı. “Mirza?” Mirza, teyzesine baktı. “Çalışma odasını kullanabilir miyiz?” diye sordu ve Melek Hanım başını sallayınca kızlarla beraber çalışma odasına ilerledi. Rüya, Mirza’ya baktı. “Sevda annenin bugün biriyle konuşması tuhafıma gitti Mirza.” Gece gözlerini devirdi. “O kadına anne mi diyorsun?” Rüya omuz silkip başıyla onayladı. “Sonuçta Mirza benim nişanlım ve onun annesi de yakında benim annem olacak,” dedi Rüya ve sinsice gülümsedi. “Senin teyzendi değil mi?” “Hemen kes şunu!” dedi Gece ve üzerine yürüyen Rüya’ya baktı. Rüya alayla güldü, “Asıl sen ne yapmaya çalışıyorsun; Kız kardeşime söylediklerine bakılırsa... Az bile yapıyorum sana.” Gece ellerini beline koydu ve Rüya'ya çatık kaşlarla yaklaştı. Tabii ki kız kardeşi hemen yetiştirmişti konuştuklarını. “Mayıs hakkında ne söyleyeceksen söyle ve git lütfen.” Mirza iki kıza şaşkınlıkla baktı. Onları tartışmaya başlamadan ayırırsa iyi olacaktı. “Kızlar...” Rüya ve Gece, "Sen sus Mirza, " dedi aynanda ve bir taraftan da birbirlerine bakıyorlardı. Rüya öfkesini kontrol etmeye çalıştıkça daha da öfkeleniyordu. "Türkiye'ye gelme amacını Mirza'ya söyledin mi? " diye sordu ve tek kaşını kaldırdı. "Ee, kız kardeşime söylediklerini Mirza'ya söylesene? " Gece kollarını göğsünde birleştirdi. “Rüya benle uğraşma, başlatan sensin. Mayıs hakkında ne diyeceksen de git,” dedi ve bir adım attı. “Mirza, sana Mayıs'la ile ilgili iki şey anlattı diye havalara girme. O hâlâ bize ait. Mirza ve bana ait.” Rüya elini kaldırıp Gece'ye tokat atacağı sıra Mirza hızlıca Rüya'nın havadaki elini tuttu ve iki kızın arasına girdi. Asla Rüya'nın Gece'ye vurmasına izin vermezdi. “Sakın Rüya, ona dokunayım bile deme!” Rüya iri iri açılmış gözlerle Mirza'ya baktı. "Mirza, inanamıyorum onu koruyorsun! Daha demin haddini aşan o'ydu! " diye bağırdı. Mirza içini çekti. “Sakinleşin hanımlar,” dedi ve Gece’ye baktı. “Lütfen Gece otur ve Rüya’yı dinleyelim.” Gece başını salladı ve tekli koltuklardan birine oturdu. “Tamam, seni dinliyoruz Rüya.” Rüya başını salladı ve konuşmaya başladı. “Sevda anne, telefonda konuşuyordu 'Mayıs iyi mi? ' diye bir şey söyledi. Senin de kızının adı Mayıs'tı.” Mirza iç çekti. “Bu muydu?” dedi ve gülümsedi. “Ablam kızının adını Mayıs Dolunay koydu, ben istedim çünkü.” Gece, Mirza’ya baktı. “Bunu bana söylemedin! Nasıl bir başka bebeğe bizim kızımızın adını koyarsın?” dedi. “Benim kızım öldü Mirza. Şimdi Aslı’nın kızına, Mayıs, diye mi sesleneyim?” Mirza, Gece'ye baktı ve Gece'nin mavi gözlerindeki yaşı gördü. Ağlamayacaktı değil mi? “Gece?” Gece dudağını ısırdı ve Mirza'nın kocaman elini tuttu. O anda bunu Rüya'ya inat yapmıyordu içinden gelmişti. “Mayıs öldü, Mirza.” Bakışlarını indirdi. “Ben Mayıs'ın ölü bedenini kucağıma aldım...” Nefesi kesildi, konuşmaya takati kalmamıştı. “Belki de doğumda yanlış bir şey yaptım...” “Yeter kendini suçlamadan vazgeç!” dedi Mirza ve Gece’nin önüne çömeldi. “Ağlama karşımda.” Gece hıçkırdı. “Mayıs'ın ağlayışını duydum doğumda! Doğumdan sonra ise hemşire yanıma gelip kızımızın öldüğünü söyledi.” Mirza, Rüya’ya aldırış etmeden Gece’nin gözyaşlarını sildi. “Ağlama!” dedi ve ona sarıldı. “Benimde canım yanıyor, birde ağlayıp daha çok yakma canımı.” Gece yüzünü Mirza’nın göğsüne gömdü ve öylece durdu. Anıları aklından film şeridi gibi geçiyordu. İçindeki sızı tarif edilemezdi. _____________ 5. Bölümün sonuna geldiniz. Buraya kadar sabırla gelip beni desteklediğiniz için siz okurlara teşekkür ederim. diğer bölümler haftalık gelecek. Tabii ki şimdilik. Diğer bölümde görüşmek üzere. İletişim Bilgileri Instagram: _miacengizkitapligi_ Twitter: merve_author Gmail: merveauthor215@gmail.com |
0% |