Herkese merhaba, çok heyecanlıyım ve sizlerle buluşmak tekrardan çok güzel. Gecenin Şarkısı'ndan sonraki bebeğim bu roman olacak. Çok teşekkür etmek istediğim kişiler var ama bu son söze saklamam gerek biliyorum. :) Şimdiden iyi okumalar.

Giriş

Vampirler havada cadı kanının ve kurt kanının tiksindirici kokusunu alırken cadı sarayının balo salonuna adım attılar. May kardeşi London’a döndü. Bütün cadılar ve kurt adamlar onlara bakıyorlardı. Çoğu eski düşmanları ölmüşlerdi ve yerlerine onların soylarından doğan doğaüstü yaratıklar geçmişti. London onlara bakan gözleri aldırmadan salonun ortasına doğru ilerledi. Dans pistinde dans eden kişilerde gözlerini gezdirdi ve alayla güldü. Cadıların prensesinin on sekizinci yaş günüydü ve Cadı Kraliçe ile Kral’ın mutluluğu bugünde ne yazık ki çok sürmeyecekti.

London siyah elbiseli kızı May'e gösterirken, “Onun kim olduğunu biliyor musun?” diye sordu. Kızın tuhaf bir büyü aurası vardı. Daha önce London bunu ezeli düşmanları eski Cadı Kadim Kraliçesi Clara'da hissetmişti.

Kızın aurası May’in başını döndürüyordu. Yoğun bir büyü gücü akıyordu üzerinden, “Prenses Vivian,” diye mırıldandı.

London'ın dudakları alayla kıvrılırken, “Demek Prenses o,” dedi ve yanından geçen garsonun tepsisinden bir içki aldı. Yanına yaklaşan müridi Logan’a baktı.

Logan, London’a yaklaştı ve Vampir Prensesi May’e reverans yapıp London’ın kulağına fısıldadı. “Kralım bombaları yerleştirdik, emrinizi bekliyoruz.”

London başını salladı ve Logan’a döndü. “Şimdi değil,” dedi ve prensese doğru ilerledi.

May, abisi London’ın peşinden, “Kralım, sizce yaklaşmanız doğru mu? Büyü çok yoğun…” dedi ve büyüden dolayı başı döndü.

London, May’e yaklaştı. “Prensesim sen buradan git, büyünün seni etkilemesini istemiyorum.”

May başını iki yana salladı. “Seni bırakamam.”

“Ben iyiyim,” dedi London ve dans eden Cadı Prenses’e baktı. “Cadıyla bir dans sadece.”

May kaşlarını kaldırdı. “Büyüsünü senin üzerinde kullanırsa?”

“Kullanmayacak May,” dedi London ve Cadı Prensese doğru ilerleyip ona referans yaptı.

Vivian’in ona bakan buz mavisi gözlerden dolayı içini bir ürperme aldı ve yabancının dans davetine karşılık verdi. Vivian, yabancının üzerinden kan kokusu alıyordu. O ne bir cadıydı ne de bir kurt. O bir vampirdi.

London, Prensesin belini kavradı ve koyu yeşil gözlerine baktı. Dudaklarına kaydı gözleri ve boynuna düşmüş kızıl saçlarının altındaki damarından akan kanın sesini duyuyordu.

Vivian bu adamdaki tuhaf aurayı ve ölümü hissediyordu. “Kimsin sen?” diye sordu.

London güldü. “Soru sormak yok, Prenses,” dedi ve Prensesi kollarında çevirdi.

Vivian adamın gözlerinin içine baktı ve cüretkâr bir şekilde, “Daha yeni başladım vampir,” diye hırladı.

London tek kaşını kaldırdı. Eski kraliçeye benziyordu. “Eski Kadim Cadı Kraliçesi Clara’yla görülecek bir hesabımız vardı ama o bir ölümlü ve öldü. Biz ölümsüzüz ve yaşıyoruz. Onun soyundan ve soyundan gelecek cadıları yok edeceğim.”

Vivian bir patlamayla sarsıldı. Endişeli bakışlarını etrafta koşuşturan kalabalığa çevirdi. Vampire döndü. “Elinden geleni ardına koyma Vampir.”

Vampir Kralı London, Cadı Prenses Vivian’ın kulağına eğildi. “Bu yüzü unutma Vivian.”

_________

Evettt!!! Giriş bölümü geldi. Nasıl buldunuz? Umarım beğenmişsinizdir. 1.Bölüm'de görüşmek üzere, sevgilerle Merve Cengiz.

İLETİŞİM BİLGİLERİ

Instagram: _miacengizkitapligi_

Twitter(X): merve_author

Gmail: merveauthor215@gmail.com