Sonunda Mardin'nin topraklarına ayak basmıştık.Uçaktan iner inmez,asırlardır süren sırların,saklanmış yeraltı şehrinin kokusu çarptı burnuma.Uçakta gezilecek yerlere bakmıştım bile ama önceliğimiz düğündü.Nasıl insanlarla bir arada olacağımızdan bile haberimiz yokken dayımızın düğününe gelmiştik.Havaalanından çıkmadan önce taksi aramak için telefon açan annemi hemen karşımıza dikilen uzun boylu ve siyah takım giymiş bir adam durdurdu.

"Efsun kaleli mi?"

"Evet.Pardon siz kimsiniz?"

"Beni Hoşmerim Hanımağam gönderdi.Sizi en iyi şekilde ağırlamak için konağa buyur ettiler."

Ağzım açık Türkçesi yamuk olan adama bakarken annem elindeki telefonu kulağından yavaşça çekti ve odağını karşımında duran adama verdi.

"Teşekkür ederiz.Buraya kadar zahmet edip gelmişsiniz.Fakat biz otel tuttuk zaten.Hoşmerim'e Teşekkürlerimi iletirsen mutluluk duyarım"

"Sizin gelmeyeceğinizi ileteceğim fakat en azından sizi otele bırakmama izin verin.Rica ediyorum"

Annem birkaç saniye düşündükten sonra kafasını olur anlamında salladı ve önümüzde duran siyah Mercedes'e bindik.Birkaç dakika içinde yer ayırdığım otelin önünde durduk.Elimizdeki bavulları bizi buraya getiren adamlar odaya kadar taşıdılar.

"Teşekkür ederiz"

"Birşeye ihtiyacınız olursa lütfen kapıya bıraktığımız numaradan bizi arayın"

"Sağolun,Hoşmerime tekrardan teşekkürlerimi iletin"

Adamlar giderken annem de kapıyı kapattı.

"Bak sen şu Hoşmerime"

Teyzem hayretle söylenirken.Abim bavulu alıp yere indirdi ve hiç beklemeden koşar adımlarla banyoya doğru ilerledi.

"Hey!Abi!"

"İlk ben gittim ağla!"

Kapıyı suratıma çarparken kahkaha atıyordu.

"Anneeee!Abime birşey de artık!"

"Tamam Selin zaten kuaförde saçını yaptırırken yıkatacaksın"

"Bir dakika kuaför mü dedin sen?"

Teyzem araya girerken annem şaşkınlıkla ona bakiyordu.

"Evet seçil.Nesi tuhaf geldi?"

"Biz değil kuaför bizim ayağımıza gelecek.Çok şanslısıniz ki benim gibi bir teyzeniz ve kardeşin var ablacığım"

Eline telefonunu alıp kısa bir görüşme yaptıktan sonra tekrar bize döndü.

"Çok iyi ve tanıdığım makyöz ve kuaför var.Birlikte mardin Şıklığı'Adlı çalışmamda modellerin saç ve makyajını yapiyolardi.Neredeyse bütün güneydoğuyu gezmişlerdir."

"İyi bakalım bizi rezil etme de"

Teyzem göz devirirken bende üstüme sipariş ettiğim abiyeyi giyindim.Çok geçmeden teyzemin bahsettiği makyöz ve kuaför gelmişti.Saçıma efsane dokunuşlar yapmışlardı.

Annem ve teyzem de hazırlandıktan sonra belkide hayatımda ilk defa uralı bu kadar yakışıklı görüyordum.Abim olmasa ona yürüdüm fakat abim olduğu ve yaptığı gıcıklıklar aklıma geldikçe değil sevgili olmak kardeş bile olmak istemiyordum.

"Hayatında ilk defa bişeye benzemissin lan"

Abim bana doğru bakarken havaya dikilmiş saçlarına baktım.

"Sus ya,ben her zaman güzeldim"

"Tamam herkes hazır mı?"

Annem elinde duran küçük takı çantasını bana uzatıp herkesi odadan çıkardı ve kapıyı kapattı.

"Bizi almak için araba göndereceklermiş"

Annem teyzemle konuşurken çoktan asonsürün düğmesine basmış ve içine girmiştik.Dayım nerdeydi hiçbir fikrimiz yoktu.Bize verilen adreste yazan düğün salonuna girmiştik.Kapıda duran insanlar bizi karşılamıştı.

"Siz Erdemin kardeşisiniz demi yanlışımız yoktur?"

Şive ile konuşan ve büyük ihtimalle gelinin annesi olan kadın anneme soru soruyordu.

"Evet.Ben erdemin kardeşi Efsun buda benim küçüğüm olan Seçil.Bu ikisi de benim çocuklarım Ural ve Selin"

"Oo maşallah maşallah.Pekte güzelmiş.Hoşgelmişsiz"

"Eee burda birinin beklemesine gerek var mı?"

"Yok yok siz geçin oturun.Hayde"

Biraz daha ilerlediğimizde karşımda duran adam elini uzattı.

"Buda benim torunum Altay"

Tahmini abimle yaşıt olduğunu düşündüğüm adam elimi sıktı.

"Hoşgeldiniz"

Çokta üstelemeden tokalaşıp bize ayrılan masaya oturduk.

Davullar kulaklarımı patlatacak kadar fazla çalışıyordu.Kalabaliktan bahsetmiyorum bile upuzun bir halay kuyruğu ve belinde altın kemerlerle donatılmış kadınlar vardı.Neydi bunlar bide cinsiyet ayrımcılığı mı?

"Anne burası nasıl bi yer böyle?"

"Selin canım ne bekliyordun?"

Annem bana imalı imalı konuşurken davul Sesinde bir değişiklik oldu ve zılgıt çeken insanlar eşliğinde konfetiler patladı.

Dayım ve Hoşmerim yanyana giriş yapıyorlardı.

Görünenin aksine sadece uzun kuyruklu bir gelinlik giyinmisti.Halay çekmem için zorlansam da en sonunda dayımın beni kolumdan tutup çekmesiyle mecbur kalarak.Halay çekmiştim.E tabikide bir egeli olarak zeybek de oynatmıştık.

Ayaklarıma vuran topuklu ayakkabım beni yere sokmak için uğraşırken.Aniden değişen müzikle herkes dans etmeye başlamıştı.Melodisi çok güzel olan ve benim de bildiğim o şarkı çalıyordu.

Sertab erener-tesadüf aşk

Herkes eşleştiğinde ortada geçmek için uğraşmaya çalıştım ve karşımda duran tanıdık simalara doğru ilerledim.

"Ayaklarım kırıldı galiba?"

Ben söylenirken abim hâla bana gülüyordu.

"Halay çekmeyi bile bilmiyorsun"

"Abii!'

Annem ikimize birden bakıp gülümserken teyzem araya girdi.

"Ural,Selin kalıp dans etsenize abi kardeş?"

Abimle göz göze geldiğimde parmağımı ağzıma koyup kusma işareti yapmıştım.

"Ben,bunla birde dans öyle mi hele ki sizin gibi bir bayan dururken"

Abim teyzeme gösteriş yaparken teyzem gülüyordu.

"Önce siz dans edin sonra bende ederim.Haydi kalkın ya"

Teyzemin ısrarı üstüne abimle birlikte pistin ortasına geçtik.Tabikide dans ederken tatlı tatlı duracak değildim abimin ayaklarına basıyordum.

Eş değişme yaşandığında artık benimle dans eden abim değildi.Dayımdı.

"Nasıl gidiyor bakalım Selin?"

"Bunu sana sormalı dayıcım"

İmalı imalı konuşuyordum.

"Biliyor musun bulutların üstünde gibiyim"

"Seni böyle görmek beni çok mutlu ediyor.Sanırım onu gerçekten seviyorsun"

"Sevmek ne kelime aşığım aşık."

Dayım aşk sarhoşu olmuş bir şekilde dans ederken müziğin bitmesine on saniye kala Hoşmerim'in yanına gitmişti.Abim ve bense masaya geri dönmüştük.

"Anne şimdi dayım burda mı yaşayacak?"

"Kendi seçimi Selin.Saygı duymaktan başka birşey yapamayız"

"Annene katılıyorum bıdık"

Teyzem annemi desteklerken.Birsürü halay çekilmişti.Çoğunu bilmiyordum.Annem ve teyzem de bir iki halaya katılmışlardı.Düğünün sonuna yaklaştığımızda takı töreni yapılacaktı.E güneydoğulu bir geline de ancak bu kadar altın takılabilirdi.Annem ve teyzem de takıları alıp sıraya girmişleri bense sadece dinliyordum.

"Gelin hanımın tarafından başlayalım öncelikle.Aile büyüklerini alabilir miyiz?Rica ediyorum aile büyükleri....Evet gelinin annesinden geline yirmi tane burma bilezik.Gelinin babasından geline bir 24 ayar altın kemer.Gelinin abilerinden geline üç tane altın kolye.Gelinin yeğeni Altay Borzandan geline tamı tamına bir milyon tl...

Daha fazla dinleyemeyeceğimi anladığımda karşımda kolasıni yudumlayan abime baktım.

"Sen niye birşey takmıyorsun?"

"Annem benimkini takacak,senin gibi çocuk değiliz herhalde takacağız kızım"

"Hıı bu senin çocuk olmamış halin demi"

Abime gülerken arkadan anons sesini duydum.

"Gelin hanımın akrabalarından devam etmeden önce damat beyin akrabalarindan alacagiz.Karışık gidelim lütfen.

Damat beyin kız kardeşi Efsun hanımdan örgü zincir altın seti.

Damat beyin yeğeni Ural Özaydan da damat beye altın saat.

Damadın kardeşi Seçil hanımdan geline ve damata özel jest gelin hanıma özel yapım pırlanta taş işlemeli altın hint kolye ve damat beye ise özel işlemeli altın kolye takıyor bir alkış alalım lütfen.

"Vaaay sen saat mi taktın!"

"Ne sandın abin yapar bu işi"

"Daha benim düğünümde de bi altın kemer ve Hint kolyesi bekliyorum senden"

"Sen bi evlen ben sana ev araba alacam yeter ki evlen de git"

"Yaaa!"

Abim gülerken ben arkamdan gelen anneme ve teyzeme baktım.

"Teyzee neler yaptın sen öyle ya?"

"Eee boşuna takı tasarımcısı olmadık kızım"

Herkesin neşesi yerindeyken yorgunluktan Bayılmak üzereydim.

"Ne zaman bitecek sizce bu düğün"

"Bilmiyorum ama gidip bi dayınızı ve yengenizi görseniz fena olmaz"

"Zorunda mıyım"

"Mecbur.Haydi"

Annemin zorlaması üstüne gelin ve damat masasında oturan dayımın yanına gittim.Kendisine ve karısına sarıldım.

"Hoşmerim bak bu benim yeğenim Selin"

"Memnun oldum tanıştığıma selinciğim"

"Bende memnun oldum"

"Eee nasıl buldun Mardini?"

"Yanii güzel ama pek benlik değil açıkçası.Evimi özledim"

"Yaaa,kıyamam.Hayatım bizde ziyarete gideriz değil mi?"

"Tabikide gideceğiz aşkım benim"

Dayım ve yengemin konuşmaları midemi bulandırmaya başladığında.Vedalaşıp masaya geri döndüm.

"Noldu?"

"Hiç tanıştık işte,anne ne zaman döneceğiz yoruldum ben ya?"

"Birazdan kalkarız zaten düğün bitti."

Aile fotoğrafı çektirmek için yanyana gittik ve birkaç fotoğraf çektirdik.

"Erdem biz artık gidelim,hayırlı uğurlu olsun hepimize"

"Ya konağa gelseydiniz otelde kalmak da ne Efsun ya?"

"Yok yok zaten tuttuk oteli.Yarın da uçak bileti alır akşama doğru da döneriz"

"Yarın birlikte yemek yeriz diye düşünmüştük aslında"

Hoşmerim yengem konuşurken annem durdu ve dayıma baktı.

"Evet Efsun,Seçil aile yemeği önemli"

"Peki abiciğim biz duruma göre bakarız çocuklar çok yoruldular zaten"

"Tamam tamam.Size bırakıyorum"

"Haydi Allah mutluluk versin"

Dayımla vedalaşıp bizi alan arabayla otele geri dönmüştük.Yorucu bir gündü.

"Yoruldum uyuyacağım sakın sabah beni uyandırmayın.Hele ki sen abiiğ!"

"Tamam lan anladık"

Üstümdeki elbiseyi çıkarıp yatağıma geçmiştim bir odada 4 yatak vardı.Banyoda temizlenip yatağıma girdim ve uykumu uyudum.

yorum ve oy atın lütfen}}}★