Yeni Üyelik
16.
Bölüm

16. Bölüm

@middlemist

Bütün günün yarısını belkide odamda geçirmiştim.Sessizlikle bir süre yatağımda dururken alt kattan duyduğum sesle merdivenlerden indim.Kapıdan dayım ve annem geliyordu.

"Hoşgeldiniz."

Yengem heyecanla dayımı öperken dayım da aynı şekilde onu öptü.

"Hoşbulduk karıcığım."

Nedenini bilmediğim bir sebepten ötürü yengeme karşı bir soğukluk hissediyordum.Belkide bugün söylediği o şeyler yüzünden olabilirdi.Çok fazla üstelemeden yanıma gelip saçımı okşayan dayıma baktım.

"Seni alacaktık ama çoktan gelmişsin eve.Yengen söyledi."

"Evet arkadaşım bıraktı."

Annem bize bakarken kokunun kaynağına doğru ilerledi ve mutfaktan seslendi.

"Çok güzel kokuyor burası."

Yengem de birlikte gittiklerinde bende kanepeye oturdum.Dayım da yanıma gelip telefonu eline aldı.Birkaç düğün fotoğrafı gösterdi.

"Nasıl,güzel çekim olmuş mu sence?"

"Güzel görünüyor dayıcım."

Biz otururken açılan kapıdan abim içeri girdi.Üstünde hemşire önlüğü vardı.

"Git şu üstünü çıkar pis pis girme ya eve."

"Sus lan".

Abim yukarı çıkarken bana tuhaf tuhaf baktı.Ne ara işe gidiyordu Allah bilir.

Annem masaya çağırınca dayımla mutfağa doğru ilerledik.

"Karım döktürmüş yine."

"Afiyet olsun."

Sandalyeyi çekip oturdum ve yapmış olduğu yemeklerden birer kaşık yanağıma koydum.

"Çok lezzetli olmuş Hoşmerimciğim."

Annem de övgü yağdırırken abim de üstünü çıkarıp masaya gelmişti.

"Çok mu yoruldun bu hâl ne?".

Abime soru yönelttiğimde hafif kızarmış gözleriyle bana baktı.

"Senle konuşucaz Selin."

İki kere aynı şeyi söylemişti.Niye böyle davranıyordu.Aşırı ciddi duruyordu.

Yemeğimi hızlıca yiyip çok durmadan odama doğru ilerledim ki arkamdan abim de geldi ve kolumu tuttu.

"Dur."

"Noluyor be?."

"Konuşucaz,yürü."

Beni kendi odasına sürükleyip kapıyı kapattı.

"Noluyor?Ne istiyorsun yine?"

"Selin sen bugün Yunusla mı buluştun?"

"Sanane,pardonda ne zamandır sana hesap veriyorum.Çekil önümden."

"Sana bi soru sordum!"

Aniden elini kapıya vurdu ve gürültülü bir ses çıkardı.

"Napıyorsun!İyice manyaklaştın kendine gel."

"Lan kızım bana bak!Karşıma geçmiş bana kardeşini seviyorum diyor.Keserim ulan kafasını!"

Şaşkınlıkla abime bakıyordum.Ne diyordu bu çocuk!

"Sen ne diyosun ya?"

"Yunus olacak o şerefsiz için diyorum!"

Eliyle boşluğu işaret ederek bana bağırıyordu.Sinirliydi.Yunus ona ne demişti?

"Hiçbir şey anlamıyorum.Ne olmuş Yunus'a?"

"Yanıma geldi ağzı beş karış açık.Sonra ne yaptığını sordum.Oda bana çok güzel bir kızla yemekte olduğunu söyledi.Bil bakalım o güzel kız kim?"

"Bak sadece basit bir yemekti.Hem sanane istediğim kişiyle yemek yerim ne bu haller?"

"Lan aynı şeymi!O benim arkadaşım!"

"Bişey olduğu yok."

"Aşık olmuş sana."

"Ben senin gibi hayvanca davranmıyorum.Ceren'e davrandığın gibi gidip Yunus'un kalbini kırmıyorum."

"Tamam uzatma çık dışarı."

Göz devirip kapıdan çıktım.Kime ne anlatıyordum ki?O kalpsizsin tekiydi.Odama gitmeden önce annemle dayımın konuşmalarına kulak misafiri olmuştum.Biraz hararetli bir konuşma gibiydi.Ve ilginç yanı teyzem de gelmişti.Ne ara geldiğinden haberim yoktu ama oda konuşmanın bir parçasıydı.Yengem ortalarda gözükmüyordu.

"Abi kendine gelmeni istiyorum.Rahmetli annemden kalma o nasıl böyle birşey yaparsın?"

Annem abime birşeyler anlatmaya çalışıyordu.

"Anlıyorum Efsun fakat sende beni anla.Hayatımın aşkı için küçük bir şey bu."

"Senin küçük dediğin şey bizim rahmetli annemizden emanet kalan bir yadigar."

Sonunda teyzem de konuşmaya dalmıştı.

"Sende mi Seçil?"

Dayım teyzeme çıkışırken annem araya girdi.

"Erdem bu dediğin imkansız birşey.Kendine gel!"

"Hoşmerim burdayken neden konuşmadın Efsun.Benim karımdan saklayacak birşeyim yok."

"Yanlış anlayıp gönül koysun istemedim."

Ne olduğunu çok merak etsem de bir süre daha dinlemek istedim uzaktan.

"Ya küçük bir kolye için yaptığınız tantanaya bakın."

"Erdem!Senin küçük kolye dediğin babamızın annesinden kalmış olan ve rahmetli annemize nişan hediyesi olarak verilmiş bir kolye."

Teyzem annemin konuşmasına karşılık söze girdi.

"Hem anlamıyorum ne yapacak milattan kalma kolyeyi.Çok istiyorsa ben ona kolye seti veririm."

"Seçil,beğenmiş karım ne yapayım hayır olmaz mı diyeyim.Asla"

Annemin eli başına gitmişti.Bu hiç iyiye işaret değildi.Koşar adımlarla yanlarına gittim.

"Anne noluyor?"

"Ay başım tuttu yemin ederim!"

Annem başını ovarken teyzem bana gel gel yaptı.

"Hah bizi anlamıyorsun belki yeğenin sana önemini anlatır."

"Gel yeğenim gel.Gelde dayına arka çık."

"Noluyor burda,yengem nerde?"

"Çöp atmaya çıktı gelir şimdi."

Teyzem beni yanıtlarken annem tekrardan dayıma döndü.

"Erdem unut o işi.Bizim rızamız olmadan böyle birşey yapamazsın."

"Küçük bir kolye için çıkardığınız olaya bakın."

Dayım yazıklar olsun der gibi bakarken içeri yengem girdi.

"Noluyor Erdem?"

Dayım ayağa kalkıp yengemin elini tuttu.

"Yok birşey hayatım.Gel biz yukarı çıkalım."

Dayım yengemi götürecekken annem söylendi.

"Var bir şey Hoşmerim."

Dayım yapma der gibi bakarken annem Hoşmerim'e baktı.

"Odadaki sandıkta bir kolye görmüşsün sanırım."

"E-Evet."

"Beğenmişsin ama kusura bakma o aile yadigarı bir kolye.Erdem sana söylemeye çekindi sanırım.Benden dut istedim."

Yengem bir süre sessiz kalıp dayıma baktı.

"Erdem,ne demek oluyor bu?"

"Hayatım ben anlatacağım lütfen otur."

"Ne anlatacaksın Erdem.Bir tane kolye için beni mi üzeceksin?"

"Hayır.Asla birtanem ben sadece-"

"Kes!Anladım anlayacağımı.Size de diyecek birşey bulamıyorum.Basit, küflenmiş bir kolye için herkesi toplayıp şov yapmanıza gerek yoktu."

İğneleyici laflar sergilerken annem gerilmişti.

"Hoşmerim kendine gel istiyorsan.Bu yaptığın saygısızlığa giriyor."

"Demek öyle!"

Yengem arkasına bakmadan yukarı çıkarken dayım da arkasından seslenerek koşar adımlarla gitti.Bende gerilmiş olan anneme baktım.

"Anne?İyi misin?"

"Değilim."

Olaylar çok hızlı gelişmişti ve ne olduğunu anlayamıyordum.Abim de sese inmişti.

"Abi sen annemin yanında kal ben bi dayıma bakayım."

Abimle teyzem annemi sakinleştirmeye çalışırken yukarı çıktım ve kapalı olan kapıya yaklaştım.Şuan girmem doğru olmayacaktı.Biraz düşünüp konuşmaktan vazgeçmiştim ki arkamı döndüğümde gelen sesle merakima yenik düşüp kapıya yaklaştım.Bu yaptığım hiçbir şekilde doğru değildi ama merak işte...

Yengem dayıma birşeyler diyordu.

"Görüyor musun Erdem?Bana yaptıkları muameleyi görüyor musun?"

"Hayatım ben gerçekten sade-"

"Sus!Senin bu kardeşlerinden bıktım.Beni her defasında böyle küçük düşürüp duruyorlar.Kolye istedim çok şey mi istedim?"

"Haklısın gerçekten ama aile-"

"Bana onları savunacaksan boşarım seni."

"A-aşkım sakın.Ben sensiz yapamam!"

Dayım ağlamaya başlamıştı.Yengemin dediklerine şoke oluyordum.

"Boşanmak istemiyor musun?"

"Asla.Aşkım nolur affet beni."

"O halde tavrını koy.Senin ailen benim ben!O kardeşin olarak Efsunu da Seçili de bundan sonra sileceksin."

"Hayatim benim-"

"Cümlem daha bitmedi dokunma!"

Dayımın çıtı çıkmıyordu.

"Hemen bu evden gidiyoruz.Seçimini yap ben mi onlar mı?"

"Sen,tabikide sen aşkım."

"İyi git o halde söyle onlara!"

Şaşkınlıkla kapıdan uzaklaşıp aşşağı indim.

"A-anne"

Herkes bana bakarken şaşkınlıkla yüzlerine bakıyordum.

"Anne,yılanı koynumuzda beslemişiz."

Benim ne dediğimi anlamaya çalışırken elinde bavullarla gelen Yengem ve dayım durdu.

"Bundan sonra buraya adımımı atmayacağım."

"İstediğin yere gidebilirsin tutan yok Hoşmerim."

"Haaa iyi ama Erdem de bir daha gelmeyecek son görüşünüz vedalaşın."

Annem şaşkınlıkla dayıma baktı.

"Erdem ne diyor bu kadın."

"Doğru söylüyor.Siz çok değişmişsiniz.Kusura bakmayın ama sizin için karımın kalbini kıramam."

"Erdem kendine gel!"

Annem dayıma doğru elini uzatırken yengem olacak kadın araya girdi.

"Şu haline bak ya?Kıskançlıktan öleceksin."

"Ne diyosun sen?"

Teyzem araya girerken Hoşmerim tekrar anneme döndü.

"Kendin böyle evde kaldığın için Erdemin mutluluğunu kıskanıyorsun.Yalan mı!"

"Seni varya!"

Annem Hoşmerime doğru adım attığında dayım araya girdi.

"Sakın!Sakın karıma el kaldırma."

Annem şoke ve endişe içinde dayıma baktı.

"Doğru söylüyor biliyor musun Efsun?Doğru,sen hep heni kıskandın. Küçükken de annem beni giydirip kuşandırıp üniversiteye yollarken sen kıskanıp ağlıyordun.Daha geriye ineyim ben 2.sinifta okuldan eve gelirken annem ödevlerimi yapmama yardım ediyordu ve sen bunu bile kıskanıyordun.Ve şimdi de bu.Benim mutluluğumu kıskanıyorsun.Niyaz seni aldatıp terkettiginden beri sen beni kıskandın!"

Dayım sert konuşurkenn benim bile gözüm dolmuştu.Abim annemin önüne geçti.

"Dayı!Ağır ol.Anneme böyle diyemezsin"

Yengem arkadan gülümserken o sinsi yüzünü sonunda görmüştük.

"Dayı ne diyorsun sen?"

Herkes susunca ben konuşmuştum.

"Bak Selin daha küçüksün sen karışma."

"Sen benim tanıdığım dayım değilsin.Gözünde resmen bir yabancı var."

Hoşmerimin gülümsemesi aniden soldu ve hızla dayımın koluna girdi.Dayım gözleri dolu bakıyordu.Annemse fenalaşmıştı.

"Ural,su getir su!"

Annem bayılırken teyzem tuttu ve koltuğa çekti.Bende telaş yaparken dayıma baktım.Yardım etmek için bir adım attığında o kadın kolundan tutup çekti.

"Haydi aşkım gidiyoruz."

Dayım gözleri dolu bakarken yengem onu kapıdan çıkardı ve gittiler.Geriyeyse ben bitmiş annem sinirli abim ve şaşkın teyzem kalmıştık.Bu kadın gerçekten bir yılandı!

 

Oy yorum...>>>

 

 

 

 

Loading...
0%