@middlemist
|
SELİNİN Teyzesi>
Yaklaşık iki buçuk saattir odamda kitap okuyordum.Kitap okumayı her zaman severdim bu sanırım hayatımda değişmeyen tek şey olarak kalacaktı.Bugün dersim yoktu.2.sınıf mimarlık öğrencisiydim.Sıkıntıdan patlayacak gibi olduğumda elime telefonu aldım ve saate baktım.Abimin gelmesine daha neredeyse iki saat vardı.Daha fazla oturmak istemediğim için uyuyan krakerin kafasını sevip aşşağı indim.Annem kanepede oturuyordu.Yanına ilerlediğimde elinde duran albümü yavaşça kapattı ve gizlice elini gözüne götürdü.Ağlamıştı. "Anne" "Selin noldu?" Sesinde titreme vardı.Ağladığına emindim. "Yanına gelmek istedim sadece" "Gel otur" Eliyle kanepeye dokundu ve oturmam için işaret etti.Kendini yalnız mı hissediyordu?Babam gittiğinden beri ilk defa belkide onu ağlarken görüyordum. "Anne sen ağladın mı?" Oturduğumda gizlediği albümü aldım ve açtım. "Yok daha neler.Niye ağlıyayım kızım" "Babamı hiçbir zaman affetmeyeceksin değil mi?" "Şşştt nerden çıktı şimdi bu?" "Anne gözünde bir çocuk olabilirim ama salak değilim.Ağladığını gördüm" Söylediğimde gözlerini benden kaçırdı. "Sen düşünme bunları" "Hayır bu defa izin vermeyeceğim" Bana baktı,gözlerime baktı. "Bu defa aramıza mesafe koymana izin vermeyeceğim Anne!Her zaman neden diye sordum niye ya niye?Annem neden bize birşey anlatmıyor neden hiç üzülmüyor diye sordum" "Babanı hiçbir zaman affetmeyeceğim Selin ama neden biliyor musun senin bu hallerini görmediği için" Beni kendine çekti ve sıkıca sarıldı gözlerinden süzülen yaş omzuma düşmüştü. "Anne,ağlama lütfen" Kollarını benden ayırıp gülümsedi. "Sanırım artık büyüdün kızım " İkimiz de küçük bir gülümseme ile birbirimize baktık. "Teyzen bu halimizi görse 'bu ne böyle çok sıkıcısınız'der" İkimizde kahakaha atarken kapı çaldı. "Birini mı bekliyorduk?" "Bilmem beklemiyodum,belki dayındır" Annem kapıyı açmak için gittiğinde yavaşça kapıyı araladı ama çok geçmeden tek başına geri döndü. "Kimmiş" "Bilmiyorum ama bunu bırakmış" Annemin elinde duran çiçek buketine baktım. "Bu ne ya?" "Öğreneceğiz şimdi" Annem çiçeğin içinde duran minik zarfı eline aldı ve açtı. "Abime gelmiştir kesin" Aklıma sabahki şeyler geldiğinde hiçte şaşırmamıştım. "Hayır Abine değil " "Kime o halde?" "Sana" Küçük çaplı bir şoke yaşarken annem çiçeği bana uzattı.Üstündeki zarfı da bana verdiğinde üstünde ismim yazıyordu. "Gizli bir hayranın var galiba" Annem gülümserken ima ediyordu. "B-ben bilmiyorum yani evin adresini bilen tek kişi Ceren oda böyle birşey yapmaz" "Sen düşünedur ben kahve yapayım söyle karşılıklı içelim" Elimde çiçeklerle odama doğru yola koyuldum.Her kimse beni gerçekten iyi tanıyordu çünkü en sevdiğim çiçeği göndermişti.Yasemin çiçeği... Merak içinde düşünüyordum.Bunu Cerene anlatacaktım.En sevdiğim çiçeği bilen sadece Ceren vardı ona da okulun başında bahçede otururken gördüğümüz çiçekleri izlerken söylemiştim.Üstünden neredeyse 2 yıl geçti. Kim olabilirdi ki? Ben düşüncelere dalmışken abim aradı. "Lan çitlenbik gidiyor muyuz bişeyler içmeye" "Evet evet gidicez,sen çıktın mı?" "Erken çıktım arkadaş nöbete kalacakmış zaten dedi sen git" "Yine kıyak yemişsin.Senden şanslısı herhalde dünyaya kırk yılda bir gelir" "Boş konuşma la" İkimiz de kahkaha atarken annem odaya girdi. "Tamam abi konum atarım sen direkt oraya gidersin" "He tamam kısa kes " "Sanki çok meraklıyım şuan bak ya kapat" "Olur" Suratıma kapanan telefonla küçük bi cinnet geçirsem de annemin yapmış olduğu efsane kahveler sinirimi almıştı. "Ural küçükken de seni sinir etmeye bayılırdı. "He ya bunu varya dünyaya bana işkence olsun diye getirmissin.Kocaman bir zarar" "Abin o senin öyle deme yine de" Kahvelerimizi içip kalkmıştım.Annem odadan çıkarken yanımda duran krakere mama verip üstümü giyindim.Pembe bir crop giyip dibine beyaz kot bir şort giydim.Tabikide sadece kendimi değil krakeri de hazırlayacaktım. Ona da pembe bir elbise giydirip beyaz tüylerini öpüp tasmasını da takıp evden çıktım.Yoldayken abime konum atmıştım.Lotus kafe gerçekten de en iyisiydi.Bizde taksiye binip gitmiştik.Yolda biraz sorun yaşasakta taksici amca gerçekten de anlayışlı birisiymiş.Tüye alerjisi olduğu ve bütün yol boyunca hapşırdığı halde bizi getirmişti.Ve şimdiyse kafenin önünde duruyorduk. "Umamrim seni soruun etmezler kraker" Kraker iki kere tiiz sesle havladi ve içeri geçtik.Allahtan izin vermişlerdi açık alan olduğu için.Masada oturan Cerenin yanına gittim ve oturdum. "Ama ben bunu yerim selinnn!" Krakerin üstüne çıkmış olan Ceren kafasını yiyecek kadar çok seviyordu krakeri. "Boğdun hayvanı" "Ama çok tatlı " "Abim gelmedi mi?" "Gelse sence böyle rahat olabilir miyim?" Dediği şeyle gülerken arkamdan kafama çarpan şeyle sersemledim "Başka yer mi kalmadı cehennemin dibine çağırdın beni" "Eline koluna dikkat etsene ya!" Bana pis pis sırıtırken krakerle göz göze geldi. "Iyy bunudami getirdin,hayvan değil bu yabani yabani" "Düzgün konuş Kraker hakkında ya o senden daha akıllı" Ceren sessizce bizi izliyordu. "Aa Cerene niye hoşgeldin demedin" "Ceren sensin ha?" "E-evet benim" "Bu salak seni çok övdü" "Lan abii!" Ben sinirlenirken Ceren şuan beni düşünecek durumda değildi. "Eee napiyosun hâla üstüne birşeyler dökmüyosun değil mi?" Abim sırıtırken Ceren kızaran yanaklarını gizleyeme çalışıyordu. "Abi sussana" Ayağına masanın altından tekme attığımda küçük bir 'ah' sesi çıkardı ve hemen sonrasında ayağa kalktı. "Daha yeni geldin nereye?" Soruma cevap vermeden hemen yanımda beliren kızın boynuna sarıldı.Giyimine gözüm çarpmıştı.Siyah mini bir etek giymiş üstüne sarı uzun saçlarını salmıştı. "Abi bu kim?" "Aa ben söylemeyi unuttum elçin kız arkadaşım " Dediği şeyle şoke olurken Cerene doğru baktım gözleri dolmuştu. "Tanıştırayım bu benim başbelası olan kardeşim Selin buda bi arkadaş" Cerene bir arkadaş diye hitap ettiğinde öfkelendim. "Bir arkadaş değil kendisi benim en yakın arkadaşım olur" "Tanıştığıma memnun oldum da...Aşkım ne işimiz var burda ben sıkılırım.Bizimkilerin yanına gitseydik ya" Sesinde o iğrenç tını vardı.Lanet olsun em nefret ettiğim mizmiz kız tipi. "Biraz oturalım kalkarız" Ceren üzülmüştü.Gözlerinin dolduğunu uzaktan bile görüyordum. "Selin ben artık kalkayım" Ceren ayağa kalktığında bende kalktım. "Nereye ya daha sipariş bile vermedik" "Yok Ural benim zaten işim vardı" "Ural mi?" İsmi Elçin olan kız alayla Cerene döndü. "Aşkım bakıyorum da senden küçükler sana isminle sesleniyor" Bu kıza kıl olmuştum. "Yok ya Ceren tanıyor beni yani Selin neyse Ceren de o benim için.Abisinin gülü" Ceren daha fazla dayanamadığında arkasını döndü ve ilerledi. "Ceren!" Arkasından seslendim fakat durmadan gitmişti.Şuan onun yanında olmak çok isterdim ama bu kızla görülecek bir hesabım vardı. "Abi sen birşeylar alsana ya dilim kurudu" "Ne alayım ne içersin elçin" "Ben bi machiatto alayım bebeğim" "Sen?" Abim bana sorduğunda bir bacağımı diğerinin üzerine attım ve rahat bir pozisyon aldım. "Kahve düz kahve acı" Abim kahveleri almak için gittiğinde masada sadece ikimi kalmıştık. "Demek abimin kız arkadaşısın sen?" "Evet şekerim neredeyse iki ay olacak" "Belli oluyor" "Ne belli oluyor?" "Yeni birer eski olduğun" "Ne diyorsun sen ya?" "Şu haline tipine bir bak senden milyon tane var" "Ne demeye çalışıyorsun sen!" "Benim arkadaşıma laf sokuyorsun tuhaf ve saçma kıskançlıklara girip ama merak ediyorum abimin telefonunda o kadar kız arasından ismin bile kayıtlı değilken bu özgüven neyin nesi?" "Ne diyorsun sen be ne kız yok öyle bisey" "Ooo kıyamam sanaaa ama üzgünüm tatlım bu sabah kendi gözlerimle birsürü kızdan mesaj almıştı.Aaa yanlış hatirlamiyorsam Yeşim'pazar günü çift buluşmasi düzenliyordu.Immm 'Beliz date yapacaktı.Gerisini hatırlayamadım" "Ne!" "Abimin çevresinden uzaklaşman için en fazla yarım saatin var.Kendine başka bir boy aynası bul canım.Zira kırılıp dökülen sen olursun" Çantamı koluma takıp krakerin tasmasından tutup hızlıca çıktım ordan. lütfen oylama yapmayı unutmayın!
|
0% |