Selin'nin dayısı>>>

Güneşin ışıltısını tenimde hissettiğimde gündüz olduğunu farketmiştim.Kraker çoktan kalkmış hatta dolaba koymayı unuttuğum mamasını ortalığa dağıtmıştı.

"Bu hâl ne kraker yaaa!"

İsyan ederek yatağımın ucundan krakerin kirlenmiş tüylerine ve yere bakıyordum.Annemin bunu görmesini hiç istemezdik.Hızlıca yataktan kalkıp yerde duran Krakeri kucakladım ve banyoya götürdüm.Onun için özel bir küvet vardı.İçinde oyuncak kemik ve hoşuna gidecek nesneler vardı.Suyu doldurup ona ve tüylerine zarar vermeyecek şampuanını döküp içine koydum.Tarağıyla tüylerini tarayıp bir yandan da temizlerken bu halinden memnun olduğunu anlıyordum.Çok geçmeden içinden çıkarıp havluyla kuruladım.

"Kıvırcık yapalım mı bugün saçlarımızı"

Bana havlayarak ve koca gözleriyle baktı.Sanırım istiyordu.Tüylerini kıvır kıvır yaptıktan sonra banyomda duran robot süpürgeyi yere saldım ve okula gitmek için kıyafetlerimi hazırladım.Saat 10.00 gibi dersim başlıyordu bugün sadece bir dersim vardı o yüzden krakeri de birlikte götürme kararı almıştım.Evde sıkılıyordu.Krakerden sonra bende saçlarımı kıvırcık yaptım ve üstüme kıyafetlerimi geçirip krakerle birlikte aşşağı indik.Annem masayı her zamanki gibi doldurmuştu.Kesinlikle bu konuda eline su dökemezdim.Ama onun kadar olmasada benim de elim lezzetliydi.

"Selin?"

Bana seslendiğini duyduğumda kucağımda duran krakeri yere indirdim.

"Efendim anne?"

"Ne bekliyorsun otursana sofraya"

"Yok biz direkt çıkacaz"

"Tamam kızım kahvaltı yap öyle çık"

"Birşeyler atiştırırım Cerenle merak etme bizi hadi öptüm"

"Tamam dikkatli git yolda da!"

Arkamdan bağırdı ama ne dediğini duyamadan kapı kapandı.

"Hazır mıyız bakalım kraker"

Yürüyerek gidecektik fakülteye.Eve yakın olması işime geliyordu en fazla 20 dk lık bir mesafedeydi.Kraker kendinden emin ve asil asil ilerlerken tam karşımdan gelen siyah güneş gözlüklü ve giyimini siyah bir tsort,pantolon ve şapkadan oluşturmuş adam ve köpeği dikkatimizi çekmişti.Kraker havlamaya başlayınca onu kucağıma almak için eğildim fakat bu hareketime pişman olacağım hiç aklıma gelmezdi.Adamın elinde duran ve cinsi dogo Argentino olan köpek üstüme zıpladı.Kendimi ve krakeri zor kurtarırken sahibi tasmasını yavaşça geri çekti ve köpek oturdu.Hiçbirsey demesine gerek yoktu gibi.

"Hey!köpeğinize sahip mi çıksanız acaba!"

Korkudan bana sokulmuş krakeri kucağımda yatıştırırken sanki hiçbir şey olmamış gibi bakıyordu yabancı adam.

"Pardon köpekle konuşmuyorum yalnız,sizinle konuşuyorum.Beni duyuyorsunuz değil mi?"

Şapkası yüzünü görmemi engellliyordu.Yandan görünen siyah güneş gözlüğünün kulpunu görebiliyordum sadece.

"Afedersin"

Sesindeki rahatlıklıkla köpeğini de alıp yanimdan hızla uzaklaştı.Geriye dönüp baktığımda sadece birer siluet vardı.

"Buralar gittikçe tuhaflaşıyor kraker"

Kucağımdan indirdiğim kraker eski haline geri dönmüştü.Bense içime biraz olsun giren rahatlamayla fakültenin önüne gelebilmiştim.

"Şimdi kraker...Seninle bir anlaşma yapalım .Sen burda uslu uslu dur bende hemen derse girip çıkayım"

İpini çimenlerde duran yer fıskiyesine bağlayıp derse girmiştim.Çok geçmeden içeri hocamız girmişti.Birşeyler anlatıp not almamızı istemiş ve daha sonra dersten çıkmıştı.Erken gitmesini fisat bilip koşarak Krakerin yanına geldim.

"Oh uslu uslu durmussun"

Kraker havlayınca karşımda duran Cerene baktım.Derse girmemişti fakat şuan burdaydı.

"Ceren?"

"Ural evde mi Selin?"

Şaşkınlıkla yüzüne baktım.

"Aa yani işte olması lazım da...niye sordun?"

"Herşeyi anlatmaya karar verdim."

"Sen ciddi misin?"

"Evet. Dün gece çok düşündüm Selin."

Krakerin ipini söküp yerden kalktığımda aynı hizaya gelmiştik.

"Tamam ben uygun bir zamanda sana haber vereceğim bize gel"

"Teşekkür ederim Selin"

"Birşeyler mi yesek?"

"Çok isterdim de zaten derse de girmedim gidip hocayla bir konuşmam gerek"

"Tamam o zaman akşam görüşürüz "

"Görüşürüz"

Krakerin tasmasından tutup eve gitmiştim.Kapıyı yaklaşık on kez çaldıktan sonra abim tarafından açılmıştı.

"Çüş ama ya niye açmıyor kimse kapıyı!"

"Evde tek ben varım "

"Niye annem nerde?"

"Ha o dayım için damatlık bakmaya gitti"

"Düğün ne zaman ki?"

"Valla galiba çarşamba günü"

Abim önümden çekilirken krakerle birlikte içeri girdik.Giyeceğim şeyleri seçmem lazımdı.

"Abi sana birşey diyeceğim"

"Ne var?"

"Sen niye bu satte evdesin?"

"Akşam işim var kızım,hem sanane?"

"Akşam mı.Gidemezsin!"

Abim tek kaşını kaldırıp bana bakarken elim ayağım birbirine dolandı.

"Nedenmiş o?"

"Olmaz çünkü"

"Neden?"

"Olmaz işte aaa"

"Çıkar ağzındaki baklayı"

"Yok bişey"

"Neyse zaten olsada birşey değişmeyecek akşam önemli bir işim var"

"Ne bu önemli iş pardon da?"

"Sanane lan özel hayatımdan uzak dur"

"Iyyy sanki çok meraklıyım'özel hayatına'.

"Tamam defol Haydi"

"Hem sen niye böyle giyinmişsin?"

"Maç var.Birazdan yunusta gelecek ortalıkta dolaşma.O köpeğine de sahip çık"

"Emredersiniz"

Ellerimi referans yapıp yukarı doğru çıktım.Ve krakeri yatağa yatırdım.Abim akşam evde olmayacak peki bunu nasıl söyleyecektim.Üstüme çöken yorgunlukla kendimi yatağıma bıraktım.Biraz kestirmenin kimseye zararı olmazdı değil mi?

oy vermeyi unutmayın lutfen>>>