
"Anka,Panterler ben Yüzbaşı Asena teröristlerle aranızda ne kadar mesafe var?"
"Panter1,Asena sesinizi duyduğumuza çok sevindik Yüzbaşım.Yaklaşık " 1200 metre var."
"Asena,Panter1 anlaşıldı bir dakika sonra taaruzu başlatıyorum."
Telsiz hattını kesip maskemi yüzüme geçirdim.
"Anka taaruzu başlatıyor."
Gerilir zorlu bir yay
1150 metre
Oku fırlatmak için
1100 metre
Gece gökte doğar ay
1000 metre
Yükselip batmak için
950 metre
Mecnun inler, kanını
900 metre
Leyla'ya katmak için
850 metre
Cilve yapar sevgili
800 metre
Gönül kanatmak için
750 metre
Şair neden gam çeker?
700 metre
Şiir yaratmak için
650 metre
Dağda niçin bağrılır?
600 metre
Feleğe çatmak için
550 metre
Açılır tatlı güller
500 metre
Arılar tatmak için
450 metre
Göğse çiçek takılır
400 metre
solunca atmak için
350 metre
Tanrı kızlar yaratmış
300 metre
Erlere satmak için
250 metre
İnsan büyür beşikte
200 metre
Mezarda yatmak için
150 metre
Hızımı arttırdım
Ve
Kahramanlar can verir
Yurdu yaşatmak için...
Ellerimin arasındaki kırmızı düğmeye bastığımda yeryüzünde kocaman bir duman bulutu peyda oldu.
"Anka,taaruz başarılı."
"Panter1,Asena Komutanım iyi ki varsınız.Bu dağlarda yalnız olmadığımızı hissettirdiğiniz için teşekkür ederiz.Tamam."
"Asena,Panterler sizler de iyi ki varsınız.İhtiyacınız oldukça yukarı bakmanız yeterli.Allah'a emanet olun,görüşmek üzere."
"Anka yuvaya dönüyor."
Dağda teröristlerin arasında kalan bir timi tek parmağımla kurtarmanın vermiş olduğu mutluluk ve tatmin duygusuyla uçağın burnunu görev yaptığım filoya çevirdim.
Piste iniş yaptığımda beni karşılayan Ömer astsubay oldu. Uçakların bakımından o sorumluydu beni üzen kısımsa yakında emekli olacağıydı şakalaşabildiğim nadir insanlardandı.
Uçaktan inerken sağ eldivenimi çıkarıp tokalaştım.
"Yavru Anka sana emanet astsubayım."
"Bebeğim gibi bakacağından şüphen olmasın."
Filodan içeri girince gördüğüm kişiye şaşkın bakışlar gönderirken yanındaki Yavuz Komutana döndüm.
"Asena, biraz sonra odama gel."
"Emredersiniz."
selam durup yanlarından ayrıldım.
Beş dakika sonra Yavuz Komutanın odasına gidip kapısını çaldım.
"Emredin Komutanım."
"Gel Asena otur şöyle." eliyle masasının önündeki sandalyeyi gösterdi.
"Az önce Maria geldi."
kafa salladım.
"Gördüm."
"Neden geldi bilmiyorsun."
"Evet Komutanım."
Masasındaki bilgisayardan bir şeyler açıp ekranı bana çevirdi.
Gördüğüm şey ise onlarca tipte savaş uçağından oluşan bir hava üssüydü. Şaşırdığım kısımsa aslan gövdeli kartal başlı motiflerin tüm uçaklarda haddinden fazla büyüklükte olmasıydı. Bu bir simgeydi.
Sorgulayıcı gözlerle Yavuz Komutan'a baktım.
"Kendilerine Griffonlar diyorlar. İçlerinde birçok devletten pilot var.Yıllardır büyük bir hava saldırısı için hazırlanıyorlarmış.Maria uzun süredir yoktu işin detaylarını öğrenmek için. Bulduğu tek şey saldırı sahalarının oldukça geniş olduğu ve Ülkemizi de içine aldığı."
Gözleriyle ekranı işaret etti." Ve bu gördüğün donanmalarının onda biri bile değil."
"Öyleyse...
"Bizim uçak sayımız da donanmamız da kendimizi savunmamıza yetmez" diyerek beni tamamladı.
"Ne yapacağız peki?"
"Hava Kuvvetlerini ilgilendiren bir durum ancak sadece bizimle çözüme kavuşamaz.Kara ve Deniz Kuvvetlerinden de destek alacağız. İş uçaklara gelmeden çeteyi içten çökerteceğiz. Filo Komutanı olarak sen en iyi adamları topla."
Ben.
Ben kim miydim?
Ülkenin en iyi pilotlarının bulunduğu üssün en iyi pilotuydum.
Kadından ne pilot ne de asker olur diyenlerin en net cevabıydım.
İmkansız diyenlere tüm imkanların olduğunu gösterendim.
Konuşmanın bittiğini anlayınca ayaklanıp selam verdim.Çıkarken
"Yarın operasyonu birlikte yürüteceğimiz timle toplantı olacak erken gel." dedi.
selam verip odadan çıktım.
GİZLİ NUMARA: Muvaffakiyetsizleştiricileştiriveremeyebileceklerimizdenmişsinizcesine
NE?!
BÖLÜM SONU
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 50.34k Okunma |
3.64k Oy |
0 Takip |
45 Bölümlü Kitap |