12. Bölüm

F12

Mihrimah b
mihrimah0909

 

 

Günümüz

Kapıyı açtığımda her yeri siyah olan evin tek beyaz odasının burası olduğunu gördüm. Duvarlar açık, soft maviydi. Tavandan aşağı sarkan beyaz bulutlu led ışıklar, açık mavi yatak ve en sevdiğim şey olan İzmir Bombasından renk renk, çeşit çeşit vardı. Yanında ise küçük bir not:

"Hastanedeyken özlemişsindir bol bol ye bileğine kuvvet olsun. Yeşil çay içmeden uyuyamıyorsun. İçmeden uyursan ertesi gün uçuşta mideni bulanıyor. Dinlenmeye bak ve sahalara geri dön Gök Gürültüsü."

Sebepsizce sırıttım ve buna dolan gözlerim eşlik etti. Gökyüzüne bayılırdım. Gökyüzüne aşıktım. Yıllarca yurt köşelerinde o kadar çok özgürlüğümüz kısıtlanmıştı ki bundan tek kaçış sonsuz büyüklükteki gökyüzü olmuştu benim için.

Özgürlüktü jet sesi.

Beni asıl ağlatansa hep kendi kendime yetebilmek zorunda bırakılıp şimdi biri tarafından düşünülmek olmuştu. Üstelik bu kişi rakibim olan Burak Akınalpti.

Arkamı dönüp merdivenlere yönelirken burun buruna geldik.

"Nereden biliyorsun?" dedim zorla da olsa ağlamamı engelleyerek.

"Ağlamışsın?"

"Nereden biliyorsun?"

"Neden ağladın?"

"Önce soruma cevap ver!"

"Önce neden ağladığını söyle!"

"Gerçekten bu kadar detay arasında tek sorunumuz benim neden ağladığım mı!?"

"Ortada senin gözyaşın varsa diğer detayları umursamam."

"Neden!? Neden sürekli altan alttan konuşup hiçbir şeyi adam gibi anlatmıyorsun?"

Sorumu duymazdan geldi.

"Yemek hazırladım acıkmışsındır."

Arkasını dönüp çalan telefonunu açtı.

"Emredin Komutanım."

"Evet yanımda."

"Doktoruyla konuştum yarası geçene kadar kolunu zorlatmamasını söyledi."

Merdivenlerden tamamen inmesiyle ses kayboldu.

Ben işe kafamdaki sayısız soru işaretiyle olduğum yerde kaldım.

Gözyaşlarımı silip hiçbir şey olmamış gibi aşağı indim. Hastayım diye yaptığı ufak bir jestti sadece. Normal davrandım.

"Sen mi yaptın bunları?" dedim gözümle masadaki yemekleri göstererek.

Oturunca

"Evet, beğenemedin mi?" dedi.

"Zehirlenme ihtimalimi hesaplıyordum sadece."

"Yüzde yüz emin olabilirsin."

Bıyık altından gülümsemesi göz devirmeme sebep oldu.

Tabakları değiştirip onun yediği çorbadan bir kaşık aldım.

Garip bakışları bir yüzümde bir tabakta gezindi.

Omuz silktim

"Tabii ki önüme koyduğunu yemeyecektim."

"Aynen seni zehirlemek için evime getirecek kadar da tecrübesiz bir elemanım."

Yerinden kalktı ve buzdolabından kırmızı elma çıkarıp uzattı.

"Yer misin güzel kızım?"

Sesini inceltip Pamuk Prensesteki Cadı'nın taklidini yapmasına kendimi tutamayıp büyük bir kahkaha attım.

"Tamam yeter bu kadar. Müsaade edersen yemeğimi yiyeceğim."

"Müsaade sizin Komutanım." eliyle tabağı gösterip o da benimle birlikte yemeğime eşlik etti.

BÖLÜM SONU

 

 

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 27.11.2024 17:27 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...