@mikatina
|
GİRİŞ ZENON'DA FELAKET BİR GÜN Ilıç ağacının dalları hastane camını tırmalıyordu. Hiddetli bir bahar rüzgarı bütün gece boyunca Zenon dünyasına saldırıp durmuştu. Sedyenin üzerinde yatan kadın acıyla bağırdı, kadının dudakları titriyordu, gözleri sıcak yaşlarla dolmuştu ve ellerinde henüz iyileşmemiş taze yaralar vardı. Uzun ince tırnaklarıyla hemen altında bulunan beyaz çarşafı sıkıca tutuyordu. Geçen her dakika çığlıkları kulak tırmalamaya devam ediyordu acı içerisinde kıvranan kadının. Allen ailesi yılın neredeyse en güzel mevsiminde doğacak olan çocuklarını kuçaklayacaktı. İki doktor vardı. Bir hamile kadın, Bir adam ve iki hemşire. Ha, birde az sonra dünyaya gelecek olan ikizler. "Haydi Elsa! Biraz daha gayret et." dedi hemşire. Sesi en az bedeni kadar cılızdı. Çaresiz kadının gözlerinde dolan sıcak yaşlar, yanaklarında donmuştu. Adam, Elsa'nın başucunda işe yaramaz bir şekilde dikiliyordu. Elbette baba olacağı için heyecanlıydı. Doğumun sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesi için dua ediyordu, şimdilik yapabileceği en mantıklı ve tek şey buydu. Adam Elsa'nın alnına bir öpücük kondurarak destek olmaya çalıştı. Çaresiz kadının tuzlu terini dudaklarında hissetmişti işe yaramaz adam. Çaresiz kadının sancıları karnını kasıp kavururken dişlerini dudaklarına geçirdi. Kadın işe yaramaz bir şekilde başında dikilen adama sitem etti, "Canım çok yanıyor Hans! Canım çok yanıyor." "Biraz daha sabret Elsa, dayanabilirsin," dedi Hans yanında olduğunu göstermeye çalışarak. Cılız ağlama seslerinin yankılanmasıyla odadaki inilti son buldu tabi kadının işkence gibi olan sancıları da. Elsa bu arada gözlerinde yaşları nihaye silebilmişti. Doktor ve hemşireler, ikizlerin dünyaya gelmesini bir şekilde sağlamıştı fakat yolunda gitmeyen bir şeyler vardı, çünkü odadakiler iliklerine kadar ürpermişti. Doktorlar kendi aralarında kısık sesle konuşuyorlardı. Cılız hemşire hemen yanında bulunan obur Hemşireyi dürterek, "Şuna bak!" dedi. Obur hemşirenin göz bebekleri şaşkınlıktan büyümüştü. Bir kaç anlamsız kelime geveleyip durdu ne dediğini kimse anlamadı. Elsa, gözlerini yumarak rahatlamaya çalıştı ancak başaramadı. Doktor Jake, "Bu ikizler, Cinsiyetsiz" dedi. Elsa'nın kalp atışları hızlandı. Az önce sildiği gözyaşları yeniden gözbebeklerini buğulandırmaya başlamıştı. CİNSİYETSİZ! Zenon dünyasında bu kelime kulağa hiç hoş gelmeyecek türdendi. Bir çeşit yasaklı sözcüktü. CİNSİYETSİZ! Utanç verici. Lanet dolu. Şiddetle ağlamaya başladı ve ard arda "Olamaz!" diye bağırdı Elsa. Hans on beş yıllık eşinin söylediklerini onarlarcasına "Olamaz!" diye sitem etti. Hans'ın gözleri yuvalarından çıkacaktı sanki. Ancak istenmeyen şey olmuştu. Elsa, hıçkırmaya devam etti. Cinsiyetsiz ikizler, hemşirelerin kucağında odadan uzaklaştırıldı. Zenon'da bu kez bir erkek yada bir kadından değil, eylül ayında doğan ikiz Cinsiyetsizlerden bahsedip duracaktı. Hans, şaşkınlık içerinde doktora baktı. Yasaklı sözcük Hans'ın konuşma kabiliyetine son vermişti. Elsa, hıçkırmaya devam etti. Cinsiyetsiz ikizler, hemşirelerin kucağında odadan uzaklaştırıldı. |
0% |