@milfoy
|
Sabah şiddetli bir baş ağrısı ile uyandım. Büyük bir ihtimal bu baş ağrısının nedeni dün gece görev için aldığımız alkol yüzündendi. Belki bir umut ağrıyı geçirir diye hızlıca yatağımdan doğrulup lavaboya doğru gittim. Ardından soğuk bir duş aldım. Ağrım biraz daha hafiflemişti. Dolaba doğru ilerledim ve üzerime beyaz tişört ve siyah eşofman alıp giydim. En son olarak da saçımı kurutup kahvaltı hazırlamak için mutfağa doğru gittim. Kendime omlet yapacaktım. Bu yüzden dolaptan iki adet yumurta aldım. Ve ocağa orta büyüklükte olan tavamı koydum. Yumurtaları tavaya kırdıktan sonra baharatları da ekledim ve omletimi tabağa aldım. Çatal ve bıçağı da masaya koyduktan sonra tam bir lokma ağzıma atıyordum ki telefonum çaldı. Sakince telefonu odamdan aldım ve kimin aradığına baktım. Timden Serhat arıyordu. Hızlıca telefonu açıp kulağıma götürdüm. "Dinliyorum." "Komutanım acilen askeriyeye gelmeniz lazım!" "Serhat iyi misin sesin kötü geliyor." "İyiyim komutanım fakat tim olarak acil göreve çağırılıyoruz!" "Hemen geliyorum, sen timi askeriyede topla!" "Emredersiniz komutanım!" Hızlıca tabağımı masada bırakıp üniformamı giydim. Saçımı taradım ve lojmandan çıktım. Arabaya bindiğimde beni yoğun bir trafik karşıladı. Sabırla içimden bir an önce bu trafiğin bitmesini diledim. Ki öyle de oldu. Askeriyeye vardığımda ilk işim Albayın yanına gitmek oldu. Albayın kapısını tıklattım. "Gel!" İçeri hızlı adımlarla girdim ve hazır ola geçtim. "Binbaşı Barlas Alp BOZKURT, emredersiniz komutanım!" "Rahat binbaşı!" Rahat pozisyonuna geçtim ve albayı dinlemeye koyuldum. "Barlas sana çok gizli bir görev vereceğim oğlum. Ukrayna görevi. Ukrayna'nın Zaporijya kentinde kadınları fuhuşa zorlayan bir topluluk var. Ve işin aslı çok profesyoneller. Yaklaşık iki buçuk yıldır bu işi yürütüyorlar. Fakat içlerinden kurtulan bir kadın bilgileri etrafa yaymış ve sonradan o topluluk tarafından bulunup öldürülmüş. Bu yüzden görev çok gizli. Bu sefer göreve iki tim gideceksiniz. Güz Timi, yani sizin tim ve Bozkurt Timi. Bu tim ile ilk göreviniz fakat hepsi hemen hemen sizler gibi iyi insanlar. Bu zamana kadar Bozkurt Tim'i yüzümü hiç kara çıkarmadı. Siz de öyle. Zaten bu iki timi özellikle seçtim. İki time de güvenim sonsuz. Gelelim göreve. Göreve bu gece saat iki gibi başlayacaksınız. Fakat görevden önce yapmanız gereken birtakım şeyler var. Acilen çağırmamın nedeni de bu. Görev çok gizli olduğu için gerekli bazı planlar yapmanız ve bu konularda istişare yapmalısınız. " "Emredersiniz komutanım! Peki size bir soru sorabilir miyim?" "Sor binbaşı." "İki timde ne zaman istişare yapacak?" "Bozkurt Timi bu sabah sekiz buçuk gibi hazır olacak. Sen timi topla ve bu dediklerimi onlara da söyle. Bozkurt Timi geldiğinde ben sana haber vereceğim. Şimdi çıkabilirsiniz." "Emredersiniz komutanım!" Hızlıca albayın odasından çıktığımda timi olduğu odaya doğru gittim. Kapıyı açtığımda herkes aynı anda yerinden kalkıp hazır ola geçti. "Güz Timi rahat!" Herkes aynı anda rahat pozisyonuna geçti. "Yeni bir görev var ve bu sefer ki görev çok gizli. Ukrayna'nın Zaporijya kentinde kadınları fuhuşa zorlayan ve aynı zamanda da kara para haklayan bir topluluk var. Ve bu topluluk işinde baya profesyonel. Yaklaşık 2 buçuk senedir yakalanmadan işleri yürütüyor. Fakat aralarından bir kadın kaçmayı başarmış ve topluluğun tüm bilgilerini yaymış. Ama en sonunda o topluluk tarafından bulunmuş ve öldürülmüş. Göreve sadece biz değil bir tim daha gelecek. Bozkurt Timi. Göreve gece saat ikide başlayacağız. Bozkurt Timi bu sabah sekiz buçukta burada olacak. Ardından görev için plan yapıp istişare edeceğiz. Şimdi yerlerinize geçebilirsiniz." Yine herkes aynı anda gür bir ses ile:"Emredersiniz komutanım!" Dedi. (1 Saat Sonra) Bozkurt Timi gelmişti. Onları karşılamak için Güz Timi olarak girişe doğru yürüyorduk. Ardından Bozkurt Timi içeriye girdi. En başlarında bir kadın vardı. Bizim gibi dizilmişlerdi. Ön tarafta üsteğmen arka tarafında ise başka askerler. Kadının sert bir duruşu vardı. Bakışları tıpkı dişi bir kurtu andırıyordu. Yüzü pürüzsüzdü. "Komutanım binbaşını beğendiniz galiba." "Ne beğenmesi Uğur. Kendine gel! Timi süzüyorum." "Hadi bu sefer yedim." "Ciddiyim." Bozkurt Timi ile karşı karşıya geldiğimizde iki tim de durdu. Ardından başlarındaki kadın albaya selam verdi. "Binbaşı Asena Bilge YAVUZ. Emredersiniz komutanım!" Dedi gür bir sesle. Demek ismi Asenaydı. Bakışları ile ismi birbiriyle uyumluydu. "Rahat Binbaşı. Çocuklar beni zaten tanıyorsunuz. Siz toplantı odasına geçin ve gerekli hazırlıkları yapın. Şimdiden kolay gelsin." "Emredersiniz komutanım!" Herkesten gür bir ses çıkmıştı. Ardından grup halinde yürümeye başladık. Toplantı salonuna geldiğimizde kapıyı açtım. Herkes içeriye geçtikten sonra bizim tim sıraya dizildi ve içeriye gelen herkes ile tokalaşmış olduk. "Arkadaşlar bence ilk olarak tanışalım sonra da plan için istişare edelim. Sizce?" Herkesten onayalayıcı mırıltılar gelince elimle sandalyeleri işaret ettim. Ardından tahtanın önüne geçip asker selamı verdim. "Güz Timi Binbaşı Barlas Alp BOZKURT!" Dedim ve yerime geçtim. Ardından herkes sırayla tahtaya çıkıp kendilerini tanıttı. Ardından yerine geçti. "Güz Timi Üsteğmen Serhat YAĞIZ!" "Güz Timi Teğmen Elif Zehra YAMAÇ!" "Güz Timi Teğmen Uğur Ege KAYA!" "Güz Timi Asteğmen Ayşe ZEKİ!" "Güz Timi Asteğmen Ali Bayram KIRAÇ!" Bizim tim bitmişti. Sıra Bozkurt Timindeydi. "Bozkurt Timi Binbaşı Asena Bilge YAVUZ!" "Bozkut Timi Üsteğmen Sadık ÖZTÜRK!" "Bozkurt Timi Üsteğmen Tomris KILIÇ!" "Bozkurt Timi Teğmen Sevda Güneş KOÇ!" "Bozkurt Timi Asteğmen Onur Efe YILMAZ!" "Bozkurt Timi Teğmen Atakan AL!" Herkes ismini söyledikten sonra konuşmayı başlatmak adına konuştum. "Evet arkadaşlar aranızda görev ile ilgili bilgisi olmayan veya sorusu olan var mı?" "Bozkurt Timine bilgi verilmiştir binbaşı." "Benim bir sorum var komutanım." Bunu diyen kişi Bozkurt Timinden Üsteğmen Sadık idi. Binbaşı Üsteğmen'e kısa bir bakış attıktan sonra "Sor üsteğmen." Dedi. "Komutanım bilgileri yayan kadın bilgileri yaydığında topluluk bu bilgileri yalanlamamış mı? Çünkü çok profesyoneller denildi ve bunun ile ilgili bırak açıklama yapmayı yalanlamamışlar bile. Bu bir tuzak olabilir mi? "Bilgileri yalanlayamadan saklanma yerlerinden birini imha etmişler. Yani tuzak değil. Zaten bilgilerinin çoğunun kadının yaydıkları ile aynı olduğundan tuzak olmadığını doğruluyor. Bizim imha etmemiz gereken yer ise asıl merkezleri üsteğmen." "Anladım komutanım." "O zaman plan ile ilgili istişare yapmaya başlayalım müsaadenizle." Yine herkesten onaylayıcı mırıltılar gelince plan hakkında istişare yapmaya başladık. Albayın dediği gibi Bozkurt Timi gerçekten de iyi bir timdi. Hatta bizim tim gibi yeri geldiğinde goy goy da yapıyorlardı. Bunu plan yaparken araya biraz goy goy sıkıştırdıklarında fark etmiştim. Aynı zamanda da kafa dengi insanlardı. Tıpkı albayın dediği gibi. Planı yaptıktan sonra herkes yemekhaneye doğru gitti. Herkes yemeğini yedikten sonra odalarına geçti. (Gece Saat 1 Karargâh) Planın üzerinden geçmek ve gerekli ekipmanları almak için karargâhta toplanmıştık. Herkes ünigormalarıyla gelmişti. Son ekipmanlarımı takarken sol omzumda bir şey hissettim. Baktığımda Uğur omzuma kafasını koymuş uyukluyordu. Omzumu hafif yukarı kaldırdım ve Uğur seslendim. "Kalk lan!" "Komutanım beş dakika daha!" "Oğlum çocuk musun sen kalk!" "Ay! İçim geçmiş komutanım kusura bakmayın." "Bende şimdi senin içinden geçicem ama bu sefer sonsuz bir uykuya dalacaksın. İster misin Uğurcum?" "Yok komutanım sağ olun." "Aferin." Son ekipmanları da taktıktan sonra timdeki herkesi süzdüm. Ardından komut verdim. "Güz Timi rahat!" Herkes rahat pozisyonuna geçmişti. "Hazır ol!" Ardından binbaşı da benim gibi komut verdi. "Bozkurt Timi rahat!" "Hazır ol!" Herkes hazır ol da beklerken albay karargahı girdi ve bu sefer binbaşı ve bende hazır ola geçtik. "Rahat!" Herkes rahat pozisyonuna geçti. "Planı anlatın." "Emredersiniz komutanım!" Herkes gür bir sesle söylemişti bunu. Ardından binbaşı ile planı anlatmaya başladık. |
0% |