İnsan kaderine razı mı olur yada razı olduğu kaderi mi olur bilmem aklımın ucunda evlilik düşünce olmamasına rağmen ben bu yola girmişsem bunu nasip edene şükür düşer biz kullarına zora ki değil başlarda inkar etsemde yüreğimi saran adamla bugün nişanlanıyorum. Çok güzel bir mekan tutuldu düğün şeklinde olmamasını ben istedim yemekli sohbetle muhabbetle geçecek güzel bir gün hayal ediyordum öylede yapıyordum. Sadece sevdiklerimin olduğu özel bir gün sevdiklerimiz dediysek yine 150 200 kişi olurduk iki ailede kalabalık hediye olarak dağıtılacak herşey süslenmesi herşey tam istediğim gibi olmuştu kapıda gelen misafirleri anne ve babalarımız karşılıyordu bizde odadan çıkınca kendi akraba ve tanıdıklarımızı birbirimize tanıştırıyorduk. Babannesi gelmişti sözde yoktu hasta olduğu için gelememişti onu görünce gözlerinin parladığını gördüm hızlı adımlarla yanına gidip "sultanım hoşgeldin bak bakalım yanına yakışıyor mu?" Deyip ellerinden öptü sonrasında ben eğilip ellerinden öptüm "hoşgeldiniz sultanım" deyince yüzümü avuçlarının arasına alıp "sen gerçek misin? güzeller güzeli sende hoşgeldin ailemize aslanımın yüreğine " deyip yanaklarımdan öptü yanına oturttu biraz sohbet ettik ama onun en çok istediği bir an önce evlendikten sonra bebek büyüklerin en meşhur sözüyle bir ayağımız çukurda toron görmek onların hakkı ellerinden öpüp " Allah hayırlı ömürler versin sultanım ama nasip ne zamansa o zaman gelip bulur bizi" dedim. Müsade isteyip diğer misafirlerle ilgilendim. Sonrasında dedemlerin ayağa kalkıp bizi yanlarına çağırdı bu kez tepsiyi Betül ablam ve Umay kuşum tutuyordu ikimiz ellerimizi önümüze bağlayıp geçtik karşımıza Barzan dede benim Hasan dedem onun yüzüğünü taktı makası alırken tepsiden epey yüklü bir para koymuştu Barzan ağa : )aramızdaki kurdaleyi kestikten sonra elimi yukarıya kaldırıp Miray gösterdim darısı tez vakitte onun başına inşallah. Ufak çaplı bir takı töreni oldu ama Allah'tan ufak çaplı küçük bir kuyumcu dükkanı açabilirim artık Barış'a takılan altınlarıda benim boynuma koydu hepsini üzerimden çıkartıp masalara geçtik.

Yemekler servis yapıldı herkes hafif bir ney sesi eşliğinde yemeklerini yiyip tatlı tatlı sohbet ediyorlardı bizde genç takımı bir masada toplanıp sohbet ediyorduk Mina ve Mihri ablayla sohbet ederken orta yaşlarda biri yanıma gelip "kızım senin burcun ne?" diye sordu şaşırmıştım "yengeç" dedim aa bizim oğlan balık anlaşırsınız dedi ( bu benim hayatımda gerçek olduğu için buraya yazmak istedim ) bende çok sevindim anlasabiliceğimize Mihri abla güldü takılma sen o çok meraklı öyle şeylere erkekler karşı masada oldukları için arada gözüm orayada kayıyordu bir ara Cüneyt abi onun sırtına vurup daha kızı almadın biliyorsun değil mi öyle kolayca veremeyiz onu bizim senden çok şartlarımız var onlar tek tek yerine getirilecek öyle konuşurken gözleri beni buldu ellerinizi yanlara açıp benim duyacağım şekilde abi onun için değer dediğin de Cüneyt abi öyle bir vurdu ki omuzuna benim canım yandı oğlum abileri var burada ne diyon sen . Sohbetleri gülmeleri tam seyirlikti yengem geldi gel bakalim gecenin yıldızı dost düşman çatlatmaca geç bakalım annelerinin yanına onlarla sohbete iki Gül' üm beni aralarına alıp koruyorlardı babanne yanına çağırdı yanında da Zelal annem vardı "maşallah bize üç kuşak var burada Mardin'de bir kuşak daha var ama Rabbım inşallah yeni bir kuşağı aramıza nasip eder tez vakitte" "sultanım nasip dedim ya " sohbetler eşliğinde gecenin sonuna geldik ki Cüneyt abi ve abim iki aile üyelerini bize davet ettiler çay içeriz orada da biraz sohbet edip dağılırız dediler Barış biraz yaklaşıp "ben bunlardan korkmaya başladım " ... " Bilmiyorum senin arkadaşların " ......" biride senin abin . Fırat babanın geç oldu oğul ama iki gün sonra nasip olursa bizim evde devamını yaparız. Herkes birbiriyle görüşüp evlere dağılmıştı. Eve gelince odama geçip üzerimi çıkardım banyoya gidip güzel bir abdest aldıktan sonra namazımı kıldım ellerimi semaya açıp bugün yaşadıklarım için şükür edip geleceğim için güzel dualar yaptım Rabbım utandırmasın evlilik yoluna giren bütün çiftleri seccademi katlayıp uykunun gözüne vurdum .

İki gün geçti bu akşam onlara misafirliğe gidecektik son dersimde bitmişti Miray beni eve bırakıyordu "kuzum bu akşamda beraberiz keşke hiç ayrılmasak ne güzel olur?"..." keşke kuzum ama durumları biliyorsun o aptal başka birini seviyor ben ise onu " "bakarsın hersey düzelir o da fark eder seni nasip bu işler" konuşa konuşa eve gelmiştik apartmanın önüne geldiğimizde ben indim o da gitti. Eve çıkınca herkeste bir koşuşturma içindeydi ne olduğunu anlamaya çalışıyordum yengem "kuzum hazır mısın çıkıyoruz"...." ben çok açım ama ufak bir şey yesem "....."Kızım kaynanan yemeğe çağırdı orada yersin" hemen üzerime siyah elbisemi giyecekken ablam krem elbise mi verdi krem şalımla beraber "bunları giy!" ...."sizde bir şeyler var ama ne olduğunu anlamaya çalışıyorum " dedim elbisemi giymeden abdestimi tazeledim üzerimi giyinip odadan çıktım babam bana sımsıkı sarıldı "bu akşam nikahın kıyılıyor diye kendini garip hissetme kızım seni öyle kolayca vermem ben yaza kadar yanımdasın".."Baba nasıl ya bu aksam nikah mi kıyılıyor bundan benim neden haberim yok " ...." Kızım nasıl herkesin haberi var sana söylenmedi mı "......."KIZLAR HANİ SIZ SÖYLEYECEKTINIZ BUNUNN HİÇ BİR ŞEYDEN HABERİ YOK " ... Ablam "ya baba söyledin mi ona sürpriz olacaktı " ben daha ağzımı açmadan babam ve annem söylenmeye başladı "kızım bu kız evleniyor herşeyden onun haberi olması gerekirken kimse ona bir şey söylenmiyor Allah bilir Barış'ın da haberi yok dimi yine Cüneyt var bunun altında " ...."bana döndü annem şu çocuğu bir ara bak bakim haberi var mı? ..." peki " deyip odama gittim. Telefonu elime alıp onu aradım " gülüm " ..." Barış bir şey soracağım sana bizim bu akşam imam nikahımız kıyılacak bilgin var mı?"..." anlamadım ne olacak gerçek mi bu ......Allah çok şükür ya sana kavuşuyorum".... " Bu demek oluyor ki haberin yok benim gibi"...."Kim söyledi sana "..."Babam ...şimdi kapatmam lazım evden çıkıyoruz görüşürüz "..." beklıyoruz "

Eve vardığımızda selamlastıktan sonra içeri geçtik kalabalık olduğumuz için kadınlar oturma odasında erkekler salona geçtik gençler masanın kurulmasına yardım ettik iki masayı da kurmuştuk erkeklerin servisini Miran abi ve Barış yapacaktı onlar içeride biz ise mutfakta yemeğe başladık . Yemekler yenildikten sonra çay suyunu üzerine attık bir yandan da bir masaları toplarken hanife ve Mihri abla bulaşıklar makineye atıyorlardı salonu toparladik el birliğiyle bardakları doldururken bir yandan da ikramlıklar hazırlandı servislerimizi yaptık. Çaylar içilirken Zelal annemin seslenmesiyle arkamı dönüp "Efendim anne "dedim. " Kızım gel " peşinden odasına girdim gardroptan beyaz bir elbise çıkarttı giymem için birde iğne oyali çok güzel başörtüsü bunları giy kızım banyoda abdest alabilirsin birazdan nikahınız kıyılacak annem".."abdestim var anne " hazır olunca gelirsin olurmu güzel gelinim" .... "tamam anne " o çıkınca bende hazırlandım başörtüsünü yaparken Mihri abla ve Miray geldi elimden tutup salona götürdüler yere iki minder atılmıştı Barış la beraber oturduk amca oğlu imamdı dualara başladı nikaha başlamadan gelin kızımıza mehir olarak ne veriyorsunuz deyince yanımdaki bey dudak uçuracak şeyler söylemeye başladı "bir araba bir ev düğünde takılacak olan para ve altınlar kendi şirkete ortaklık" dedi fısıldar gibi ona döndüm "ne diyorsun saçmalık bu"...." az bile veriyorum" dedi. Nikahımız aileler ve şahitler eşliğinde kıyıldı oturduğum yerden kalkıp büyüklerin ellerinden öpüp salondan çıktım annemlerin yanına gittim onlarında ellerini öptüm . Miray gelin hanım bir gelsene kahve istediler iceridekiler gelde yapalım mutfağa gittiğimde gece gözlümü gördüm güzelim artık helalimsin sarılabilirim şimdi Mihri abla biz kahveleri yapancaya kadar sizde balkonda sohbet edin haydi gençler balkona geçtik elleriyle yüzümü avuçlarının arasına alıp alnımdan öptü sonrasında sımsıkı sarıldı "seni bana yazana kurban olurum güzel gözlüm seni çok seviyorum. "..."ooo Barış İlk dakikadan başladın sen " ..."artık Allah huzurunda karımsın güzelim kimse bir şey yapamaz .....izin ver birazcık özlem gidereyim yanağımdan öperken Mina geldi ya yengemi buldun tabi beni yalnız bıraktın abi aşk olsun yaa .... iceriden seni çağırıyorlar" İçeri girerken "aşk hep olsun abiciğim aşk olsun sevda olsun güzel olan herşey hayatımızda olsun" derken öpücük attı. Kahveler içildi biraz daha oturup evlere dönmüştük cemaatle namaz kılındığı için rahattım üzerimi değiştirip yatağıma girdim ki telefonum çaldı "Karıcığım ne yapıyorsun "..." ya Barış ne yapıyorsun "...."ben mi? Karımla konuşuyorum sen yapıyorsun "..."ben mi bir tane arsız var onunla konuşuyorum "...." Bu arsız ben mi oluyorum aşk olsun "...."olsun olsun aşk olsun sevda olsun güzel olan hersey hayatımızda olsun dimi" kulaklarımı çınlatan bir kahkaha duyuldu biraz daha konuşup uykuya daldım.

Yorum yaparsanız sevinirim çok merak ediyorum duygu ve düşüncelerinizi yol da gösterebilirsiniz ilk kez böyle bir şeye yapmaya karar verdim .