Yorumlarınızı bekliyorum cesaret verecek yada daha güzel olacak yazılar icin ikaz olacak yazılarınızı.

Düne kadar sakladığım her duygu bugün garip bir şekilde ortaya çıkmak istiyordu Rabbimin huzurunda artık ben onunla evliydim bir kaç ay öncesinde aklımın ucundan geçmeyen olaylar yaşıyordum hemde tüm kalbimi dolduran bir sevgiyle.

Telefonumu elime aldım bütün cesaretimle aradım."günaydın ağacığım:))" "günaydın güzelim ....ağacığım mi? "ne dememi bekliyordun ki?" "Sence.....mesela k başlayıp m ile biten bir kelime olur" "koçum mu?" Kahkahası kulaklarımda çınladı "yavrum ben artık kocanım sende benim bitanecik karım unuttun galiba biz akşam evlendik " bu kez ben güldüm "haydi hazırlanda kahvaltıyı karı koca yapalım bu günü senle geçireyim iki gün sonra gitmem lazım güzelim " "Annemle konuşayım ararım seni ."

Annemden izin çıkmıştı üzerimi giyindim lacivert bir elbise üzerine lacivert krem şalımı takıp en son olarak krem kabanımı ve çantamı alıp aşağıya indim. Arabaya yaslanmış bir şekilde bekliyordu "neden bu kadar güzelsin sen böyle hoşgeldin karıcım " hoş buldum gece gözlüm " şaşırmış ama mutlu bir şekilde yüzüme baktı. "Gece gözlüm mü?" ......"ben çok acıktım gidelim mi ?" Arabanın kapısını açtı İkimizde arabaya binince arka koltuktan bir buket papatyayı kucağıma bıraktı bunlar "senin için " teşekkür ettim yol boyunca elimi hiç bırakmadan arabayı kullandı yarım saat sonra sahilde güzel bir yere gelmiştik kahvaltı siparişi verdik çok muhabbetli bir kahvaltının ardından biraz sahilde dolaştık sonrasında sinemaya gittik .Sonrasında telefonu çaldı bir işinin çıktığını söyledi "seni eve bırakayım akşam yemeğe çıkalım olur mu ..... ben abinden izin alırım" Akşam üzereydi telefonum çaldı arayan Barış'tı "bi tanem ben geldim aşağıdayım " ......"geliyorum canım" deyip kapattım telefonu .Dışarıda yağmur vardı koşarak arabaya bindim yüzündeki yağmur damlalarını eliyle sildi yanağıma bir buse kondurdu "çok güzelsin be güzelim ben seninle ne yapacağım" arabayı çalıştırdı gideceğimiz yere doğru yol almaya başladık radyoda harun kolçak vermem seni ellere çalarken bir anda kendimi kaptırıp söylemeye başladım nakarat kısmını ona bakarak söylerken kahkahaları duyuluyordu arabanın içinde. "Sen hep böyle gül aşkını itiraf ediyorsun yani böyle " ... "tabi ki oğlum çok seviyorum seni " " Oğlum mu Bilge " ...." o işin şakası Kocaa ....ağam" ....."ilk kelimeni tamamla karıcığım " "Ay ne kelimesi Barış bey" ...... "Bu yaptıklarının hesabını vereceksin dimi biliyorsun?" Sustum yan tarafa dönüp yolu izledim biraz sonra gideceğimiz mekana gittik deniz kenarında bir masaya oturduk siparişleri verdik yemek faslı bitmeye yakın "güzelim dışarıda bir şey var galiba " başımı dışarıya doğru bakınca lazerle gökyüzüne benimle evlenir misin? yazıyordu ona doğru döndüm dizlerinin üzerine çökmüş "güzelim seni ilk gördüğüm an yüreğim göğsümü dövüyordu o günden sonra daha büyüdü içimdeki sevdam kalan ömrümün bütün güzelliklerini heyecanlarını güzel olan hayata dair ne varsa hepsini benimle paylaşmaya var mısın seni seviyorum benimle evlenir misin yoluma ömrüme yoldaş olur musun?" ...." Evettt " derken gözümden yaşlar döküldü yanıma gelip gözyaşlarımı sildi alnımdan öptü "seni bana nasip edene kurban olurum güzel gözlüm " etrafımızdaki herkes alkış tutuyordu . Öyle çok utanmıştım ki bir an önce oradan çıkmak istiyordum elimden tutup dışarı çıkardı havai fişekler patlamaya başladı cebinden yüzüğü çıkartıp parmağıma taktı. Birbirimize sımsıkı sarılmıştık uzunca bir süre öyle kalmıştık onun birazcık uzaklaşıp "ben senden ayrılmak istemiyorum hep yanımda ol istiyorum be güzelim " ......"Bende Barışımmm "

İki ay olmuştu hem nişan olalı hemde evlilik teklifi alalı ara ara İstanbul'a gelip gidiyordu bu ne ona ne de bana yetiyordu çok özlüyorduk birbirimizi yine bu sabah onun sesiyle uyandım biraz acelem vardı okula geç kalacaktım o yüzden üzerimi giyinip hemen evden çıktım durağa gidemezdim çok geç kalırdım hemen taksi beklerken kendimi bir kavganın içinde buldum uzaklaşmak isterken bir silah sesi ile etrafıma baktım sonrası karanlık bende.

Barış'tan

Şirketteydim ama yerimde duramıyordum içimde bir acı boğazımda bir yumru vardı beni nefes aldırmayan kendimi dışarıya atmak istedim nefes almak için telefonunu aldım paltomu elime alıp çıktım. Arabama bindim eve doğru gidiyordum ki telefonum çaldı arayan Berat'ı " Barış kardeşim acil gelmen gerek Bilge" deyip sustu "konuşsana lan ne oldu ona "kaza yaptı ameliyata alacaklar gel sen ama" dediği vakit telefonu yüzüne kapattım durmadan bir yerleri arıyordum Allah' ım sen aklıma mukayyet ol bu nasıl bir imtihan böyle uçak bileti yoktu arabayla gitmek uzun işti bir şey yapmam lazımdı. Miran aradı "abi yoksun şirkette birsey mi oldu " o öyle söylediğinde durumu anlattım "abi ben hallederim sen havaalina git" ben o havaalanına doğru giderken Miran bir kez daha aradı "abi Bülent in jeti bekliyor seni kapıda biri bekliyor seni"...." Hızır gibi yetiştin kardeşim" deyip kapattım .

Hastaneye gittiğimde herkes burada perişan haldeydiler korkuyordum soracağım sorudan Cüneyt gördü beni gel oğlum halen ameliyatta bekliyoruz iyi olacak Rabbimin izniyle iyi olacak kardesim" derken Ameliyat kapısının açılmasıyla hepimiz o tarafa döndük . "Bilge karamanın yakınları hasta ateşli vurulma nedeniyle geldi kurşun karaciğere gelmiş bir parçasını almak zorunda kaldık simdi yoğun bakıma alınacak çok geçmiş olsun durumu simdilik stabil " Üzerimden ağır bir yük kalktı derin bir nefes aldım çok şükür dedim Hepimize çok geçmiş olsun çiğdem annem çok şükür Rabbıme çok korktum .

bir zaman sonra doktorlardan bir 5 dakikalığına izin aldım hazırlandım yoğun bakıma girdigimde o güzel yüzü solmuştu o an sadece ucundan gördüğüm kızıl saçları beni benden almıştı ucundan tutup kokusunu içime çektim böyle güzel bir koku yoktu kimse onları görmemeliydi ellerimle saçlarını bonenin içine görünmeyecek şekilde örttüm sonrasında ellerinden öptüm "yer yüzündeki cennetim aç o güzel gözlerini de gözlerinin güzelliğin o orman gözlerinde kaybolayım güzelim bak geldim" Hemşire gelip artık dışarı çıkmanız lazım demesiyle zor da olsa bırakıp çıktım istemeyerek.

İki gün oldu yoğun bakımdan sonra normal odaya alındı artık iki ailemizde yanımızdaydı hepimiz dışarıda beklerken doktor kontrolünü yapıp dışarı çıktı "anne ve babası ilk olarak girsin" dediğinde istemsizce "ben eşiyim" dedim gözleri bana döndü "onlar çıkınca sen girersin yanına sadece biri girecek ve bugün ziyaretçi istemiyorum zaten refakatçi olarak eşi yeter gerisi eve gidebilir" demişti önce Çiğdem annem ve Abdullah babam girdi içeri dışarı çıkarken yüzleri azıcıkta olsa gülüyordu Cüneyt geldi yanıma "haydi ne bekliyorsun girsene içeri" dediği vakit sevinçle içeri girdim koşar adımlarla yanına gittim elini öptüm "kurban olurum çok korktum sana bir şey olacak diye güzelim iyi misin kendini nasıl hissediyorsun var mı benden bir istediğin gül güzelim" çıkmayan sesiyle "başım döndü bi dur kocam"....." kocam mi? sen bana böyle gel be güzelim ölürüm sana kocam diyen ağzını yerim yavrum " İkimizde gülmüştük .

Nikahim olmasına rağmen onunla aynı odada olamazdım hiç istemesemde Betül 'e bıraktım onu ama hastaneden de ayrılmadım arada değiştirme yapıyorduk o uyuyorken sandalyeyi yanına çekip ellerini tuttum başımı yatağın kenarına koydum bende uykuya bıraktım kendimi ellerinin saçlarımın arasına hissettim hafiften gözlerimi açtım "yoruldun bak ben iyiyim sende eve gitsen dinlensen sevgilim olur mu ?" Başımı olumsuz anlamda salladım "senle beraber çıkarız yoksa olmaz var mı bir istediğin"...." yok uykum var "...."uyu bi tanem ben buradayım" dedim hemencecik uykuya daldı .

Bugün beşinci gün ve taburcu oluyorduk Betül hazırlığını yaparken bende bütün işleri halledip odaya girdim "hazırsan çıkalım mı? bi tanem" ...."hı hı hazırız"..... "haydi o vakit gir koluma bakalım çıkalım " koluma girerken anlından öptüm "seni seviyorum gül güzelim hemde çok seviyorum"

Eve gelmiştik çiğdem anneme teslim edip çıktım annemi gidip alıp gelecektim birde üstüme bir çeki düzen verecektim .

Hastaneden çıkalı 15 gün oldu ve halen yanındaydım öyle korkuyordum ki yine başına birsey gelmesinden Berat 'ı karşıma alıp düşüncelerimi söyledim sonrada babamı artık ben ondan bir dakika ayrı kalmak istemiyorum bir an önce düğünümüz olsun istiyordum.