İyileşme sürecim çok şükür ki iyi gidiyor ama bu ara Barış'la aramız birazcık limoni iki tarafta düğün işini aceleye getirmeyelim biraz daha durun dedikçe bana çattı neymiş efendim ben onun kadar evlenmeyi istemiyormuşum bir haftadır sadece günde bir kez konuşuyoruz yarın gelmek zorunda düğünleri var bakalım gelecek mi paşam Zelal annem hepimizi davet ettiler ama beni kesin bir dille istedi götürmek için Fırat baba ile gelip alacaklar beni öyle söyledi annemler izin verdi ama onların en merak ettiği Barış'ın neden gelip beni almadığı ufak bir yalandan kimseye birsey olmaz deyip işleri var eğer onları hallederse gelecek dedim.

Fırat babam aradı "kızım yarım saate oradayım hazır mısın?"...." Hazırım baba" deyip kapattım odama gidip hazırlanmaya başladım lacivertler içinde çok güzel olmuştum maşallah bana hava soğuk olduğu için kabanımı ve çantamı alıp aşağıya indim . "Selamün aleyküm hoşgeldiniz" deyip arka koltuğa oturdum :aleyküm selam sende hoşgeldin kızım "..hal hatır sormuştuk birbirimize biz sohbeti daha ilerleterek koyulaşmış muhabbeti arabayı park ederken bitirdik aşağıya indik annem beni yanına çekti "gül güzel gelinim yolda gelecek beklediğin" dedi zoraki bir tebessüm ettim içeri geçtik yerimize oturduk sonrasında tanıdıklarının yanina gittik el yanak öpmekten ilk kez bu kadar bunaldım herkes gelin hanımı merak ediyordu. Annem gelinim "şalın bozulmuş annem git düzeltde gel" lavaboya doğru giderken önümü birinin kestiğini gördüm başımı kaldırıp bakınca aptalın biri "dünya ya bir melek düştü galiba bu ne güzellik" dedi umrumda olmadan oradan ayrılıp şalımı düzelttim annemin yanına gittim. Kapının önünde bir kargaşa olduğunu gördük merak ettik o tarafa dönünce annemle birbirimize baktık kavga edenlerin içinde Barış vardı babamın onu bizden tarafa götürmesi içimizi birazcık şu sermisti ama söyleniyordu bizde meraklı gözlerle yanına gittik "babaa bırakacaksın ki ağzını burnunu kırsaydım ulan karımı annesini gösteriyor şerefsiz bu kızı kim olduğunu bul tam bana göre " diyor bırak ya elini tuttum sakinlessin diye oradan biri az önce başka biri bu kızın önüne çıktı ilanı aşk etti dediğinde delirdi elimden tuttu bir hışımla dışarı çıkardı "sen benimsin sadece benim neden bu kadar güzelsin ki insanın aklını başını alacak kadar" sımsıkı sarıldı bana sonra biraz uzaklaşıp parmağıma baktı kollarıma baktı yüzük ve bilezikler takılı olduğunu görünce "ulan şerefsizler parmağındaki yüzüğüdemi görmüyorlar Allah im ya"

"Sakinlestin mi? Dönelim mi? annemlerin yanına gitmesek olmaz herkese göster kimin karısı olduğumu haydi gidelim" dedim elimden tutup kendine öyle bir yapıştı ki ben bile kendime gelemedim. Bütün gece elimden tutup bütün tanıdığı kişilerin masasına götürüp tanıştırmak olmuştu o kadar yorulmuştum ki "artık gidelim mi" dedim. Başını onaylar gibi salladı anne ve babasıyla görüşüp elimden sımsıkı tutup çıkarmıştı beni salondan arabaya bindik. Halen daha siniri geçmemişti arabayı sürerken bile elimi hiç bırakmadı ve halen kızıyordu "ya anlamıyorum yüzük var parmağında kör mü yoksa akıl tutulması mi yaşıyorlar" onun o halleri öyle tatlıydı ki gülmeye başliyacakken uyardı "sakın bak sakın gerçekten sinirliyim" onun yanında ilk kez en cilveli halimle "ama kocacığım kim ne derse desin ben senin karınım sende benim deli dolu kocamsın" kikirdedim öyle hoşuna gitti ki bizim adamın tebessüm dolu yüzüyle bana döndü "değil mi! böyle yaparsan ben seni eve bırakmam kaçırırım yeminle" bu kez kendimi toparladım "haydi Barış bey haydi beni babamın evine götür "( şimdi diyeceksiniz ki evim neden demedin çünkü o evimiz olarak birbirimizi görüyor) "ben bu işi en kısa zamanda çözmem lazım güzelim ".... "hangi işi bi tanem" ....."halledince söylerim gül güzelim. "

Evin önüne gelmiştik saat geç oldu diye yukarı çıkmadı hemen eve çıktım kapıyı açtığımda babam hariç herkes beni bekliyordu. Annem nasıl geçtiğini sorduğu vakit olayı anlattım kızsalarda gülmüştü abim "ağa bozuntusu kudurmustur simdi onlari bulup sorar hesabını oh olsun benim dünyalar güzeli kardeşimi almak o kadar kolay olamazdı" dediğinde herkes daha güldü "haydi bize müsade yarın erken kalkmam gerek iyi geceler" demesiyle abim ayaklandı. Tam o sırada telefonu çaldı "aleyküm selam".... oğlum bir sakin ol ne bu şiddet bu celal ......tamam yarın gel yanıma konuşalım.... haydi hayırlı akşamlar "......meraklıgözlerle ona bakıyorduk hepimiz" kızım bu kudurmuş yarın konuşmak istedi bir şey yok" Alpaslani alıp yan daireye geçtiler bende hemen peşinden ayaklanıp annemi öptüm koltukta uyuya kalan Umay kuşumu alıp odama geçtim. Üzerimi değiştirip namazımı kıldım telefonu elime alıp mesaj bölümüne girdim #"iyi geceler beni benden alan kocam "yazıp yolladım.

Fırat babam babamları arayıp bizi davet ettiler bu akşam onlara yemeğe gidecektik annem damadının çok sevdiği baklavayı açtırdı bana ve yengeme bebek olduğu için çoğunluğunu ben açtım iki tepsi yaptık neymiş oğlu duysa ki eniştesine baklava ettiğini daha susmazmış. Akşam üzeri babamlar geldiğinde hep beraber yola çıktık 40 dakikanın sonunda gelmiştik. Zelal annem mardin mutfağından çok güzel yemekler yapmıştı Havva teyzelerde yani Miray da gelmişti onunla beraber masaları mutfağı topladık çay servisi yaptık çaylar icilirken Fırat babam iki gün sonra dönüyoruz Abdullah bey diyorum ki iki günlüğüne kızımı götürsek gelse evini görse ona göre eşyalar ve herseyi kararlaştırsa nasıl olur az kaldı düğüne babam daha bir şey demeden Miray söze atladı Abdullah amca yollarsanız bende giderim onunla babam onayladı gelsin cuma pazartesi günü staj olduğu için Cüneyt abiden izin almıştık perşembe gecesi Mardin'e yolculuk vardı