En çok görmek istediğim yerlerden birine gidiyordum Türkiye de en çok görmek istediğim Mardin Şanlı Urfa ve Muğla var daha da varda önceliğim bu iller . Barış gitmeden eve gelip bizimkilerle görüştü vedalaştı sonrasında benim valizimi aşağıya indik ön kapıyı açıp oturmamı sağladı valizimi bagaja koyduktan sonra o da kendi koltuğuna oturdu bana döndü sarıldı "seni evimize ait olduğun yere götürüyorum gül güzelim"..." kalbinin üstüne elimi koydum benim yerim burası " dediğimde gözlerime baktı "seninle çok işim var haydi Miray bizi bekliyor" deyip arabayı kullanmaya başladı. Üçümüz beraber havaalina doğru yola çıktık elimden tutup bilet kontrolüne geçtik sonrasında uçağa bindik .

Havaalanın önüne çıktığımızda arabalar gelmişti Miran babamları alıp götürdü tabi ki Miray hanımda onlarla beraber gitti sevdiğini görünce bizi satmıştı hanımefendi. Arabaya binip yol alırken Barış'ın " yavrum bir şey soracağım ama bana yalan söylemek yok ya da şöyle söyleyeyim kaçamak cevap vermek yok tamam mı "...."sor bakalım aslan parçası" dediğimde güldü "aklımı alma gerçeği istiyorum" başımı olumlu anlamda salladım "Miray Miran'a aşık mı o "öyle söylediğinde boğazıma bir şey takıldı öksürmeye başladım." iyi misin" diye sorarken ben aklıma gelen şarkıyı söylemeye başladım "offf offf oyna güzelim oyna ...oyna çimen kurusun yaktun yüreklerimu bir bakar bi durursun? diye söylerken "yavrum cevap bekliyorum"..." hayatım cevabı verdim ya ...aşk olsun ben kocama yalan aaa.... ama bilme sen bir şey tamam mı ? "..."tamam" dedi ağzına fermuar çeker gibi yaptı "biz evlenelim onu hallederiz senle sevgilim" ...."yavrum Mardin sana iyi geldi o dillerin neler söylüyor böyle kurban olurum"..." kocam çok güzel burası bayıldım" diye konuyu değiştirmeye çalıştım . Eve gelince gece olmuştu annem bizi bekliyordu "evine hoşgeldin kızım"..." hoşbuldum annem" deyip içeri girdim içeriden bir bayan çıktı "yemek hazırlayım mı hanımım" Barış seslendi "hafif bir şeyler hazırla abla biz namazı kılalım geliriz" sonrasında anneme döndü "yatacak mısın? anne cemaat yapalım mı?" Miray da geldi "abi çok güzel olur" annem Miray'a döndü "kızım odayı biliyorsun çıkın hazırlanın gelin" biz merdivenlerden çıkmaya başlarken kocam beyde valizimi yukarı çıkartıyordu. Miray odasına girdi kocam odami gösterdi şimdilik odan burası içeri girince o da girdi belimden tutup kendine çekti "hoşgeldin güzelim "yanağımdan öptü "hoş buldum" dedim ilk kez bende karşılık vererek boynuna ellerimi sardım yanağından öptüm. "Ben çıkayım" diyerek ellerini belimden çekti "yoksa başka şeyler olacak yavrum aşağıda bekliyorum seni tamam"...." geliyorum" bana bakarak çıkarken kapıya tosladı ben gülerken o elleriyle ensesini ovuşturdu "seni seviyorum" dedi kapıyı kapatıp çıktı. Şalımı çözdüm valizimi açıp banyoya girdim abdestimi alıp çıktım tekrardan şalımı takıp aşağıya indim salona geçtim annem vardı namazgahlar yere serilmişti herkes toplandı Fırat babam "Miraç geç oğlum imamlık yap bize" dediğinde gözlerimle aşkla bakmıştım tekrar ona hepimiz arkasına geçip kamet getirdi sonrasında "Allahü Ekber" diyerek namaza başladı . Namazımızı bitirip duamızı yaptık sonrasında hazır olan masada yemek yedik çay içtik annem babam müsade isteyip yattılar genç takımı kaldık masada biraz daha sohbet ettik sonra herkes odasına çekildi odamda pijamalarımı giyindim yatağa oturdum telefonuma bildirim geldi #"yavrum ben heyecandan uyuyamıyorum sende durumlar nasıl " #"Bende aynı durumdayım ".... #salona geçelim mi uykun yoksa ... #"Olur bi tanem baş örtüsünü takıp ferace mı üzerime çektim telefonumu alıp odan çıktım odanın kapısında bekliyordu elimden tutup aşağıya indik. Koltuğa oturdu bende yanına gidip oturdum kollarının arasına alıp başımı göğsüne yaslayıp konuştu benle ikimiz birbirine sarılarak konuşuyorduk öyle de uykuya daldık nasıl oldu anlamadım sabah annemin babamı yolcu etme sesiyle uyandım. Nasıl bir halde olduğumu anladığımda yanaklarımin yandığını hissettim kendimi Barış'ın kollarının arasından çektim zavallı kocam ne olduğunu anlamaya çalışıyordu "biz burada mı uyuduk be yavrum"...." sus sessiz ol annem ayakta babamı yolcu etti şimdi" dedim "gülüm biz evliyiz biliyorsun değil mi bir şey olmaz" hemen odama geçtim elimi yüzümü yıkadım üzerime gri ekose elbisemi uygun bir şal takıp çıktım odadan mutfaktan annemin sesi geliyordu "hayırlı sabahlar annem" dediğimde "hayırlı sabahlar kızım erken kalktın yatsaydın ya"...." uykumu aldım ben anne yardım edeyim mi?" dedim "herşey hazır olmak üzere senin odandan bir oda sonrası kocanın odası git onu uyandır bir de ben ona sana söylemesi gereken bir şey söyledim onu göstersin sorsun"dedi " tamam" deyip çıktım yukarıya kapıyı çaldım ses vermedi bende hafiften kapıyı açıp içeriye girmemle onu üstsüz olarak görmem bir oldu gözlerimi kapattım dışarıya çıkmaya çalışırken elimden tuttu elindeki tişörtü giydi sarıldı bana "hayalini kurduğum olay şimdi gerceklesti odamdasın kokunu duyabiliyorum senin... rüya değil gerçek bu nasip edene şükür olsun".... "annem bana sormak istediği bir şey varmış sen soracaksın bana"...." himmm evet bu oda değişecek ikimiz için nasıl mobilya istiyorsan onu alacağız odayı gör istedi annem bi tanem"..." biz burada mı yaşayacağız onu söyle bir"...."yavrum kahvaltıdan sonra senle bir yere gideceğiz ondan sonra buraya karar veririz olur mu".... "olur " diyip çıkmıştık odadan kahvaltıyı yaptık annem öğleden sonra babanneye gitmemiz gerek dedi tamam deyip elimden tutup çıkardı beni mutfaktan odama gidip çanta ve kabanımı alıp çıktım. Kızları istemedi ikimiz tek olmamız gerekiyormuş kısa bir yolculuğun ardından demir kapının önüne gelmiştik kapıyı açtı gözlerime inanamadım çok güzel bir evin önüne geldik anahtarını bana uzattı "aç bakalım yuvamızın kapısını" BESMELE çekip açtım koridordan yürüdük. Mutfağa götürdü etrafı incelerken sanki çok tanıdık gelmişti plan evi gezerken bunu ona söyleyince "tabi proje sana ait yavrum kendi evinin planını kendin çizdin senin istediğin hersey bu eve senle ben burada yaşlanacağız bi tanem.... Rabbım nasip ederse çocuklarımız bu evde büyüyüp bu bahçede oynayacaklar" sarıldı anlımdan öptü kokumu içine çekti "o kadar çok görmek istiyorum ki o kızıl saçlarını ufaktan gördüğüm vakitten beri bu evde doyasıya seveceğim öpüp koklayacağım seni" biraz eşyalar hakkında konuştuk ki annem aradı çıktık babannenin yanına geçtik halasının evine gittik öyle güzel karşıladık ki yemekler yedik sohbetler ettik sonrasında müsade isteyip çıktık. Miray 'ı aldık alışverişe gittik eksikleri almaya başladık İkimizde ilk olarak çalışma odasından başladık işe sonrasında misafir odasına mobilya alındı sonrasında eve geldik.

Mobilyalar bir çoğu seçildi beğenemediklerimi istanbuldan bakacağız gittikten sonra o gelecek peşimden artık Mardin' in güzelliklerini görmeye sıra gelmişti. Bugün misafirlerimiz vardı onları yolcu ettiğimizde evin halkı kalmıştı Mihri ablada biz varız diye bu hafta sonu gelmişti evde babanne hala annem Mina ,Miray ,Mihri abla ve ben vardım Miray yukarıdan saz bulup geldi annem elinde onu görünce "mirayim kuzum biliyorsun onun kime ait olduğunu hiç tutulmasını istemez biliyorsun"..."teyze karısına bir şey söylemez " dediğinde şaşırdım elime verdi "abimin çalsana" Mihri abla bana döndü "çalabilir misin?" onaylar gibi başımı salladım annemler "bir ara burada öğretmenlik yaptı o vakit burada bir çocuk çalıyordu bende ondan sonra İstanbul'a gittiğimizde biraz büyüdüğümde öğrendim"...." çalsana biraz " .."var mı istek " deyip tebessüm ettiğimde ablam gönül dağını çalıp söylemeye başladım nakaratlari kızlarla beraber söylerken başımı kaldırdığımda kapının pervazinda yaslanmış beni dinleyen bir koca buldum :)) onu gördüğümde bırakmıştım sazı elimden "kendin gibi sesinde güzelmiş yavrum" deyip yanıma geldi "nerden öğrendin".. "kurstan" bana doğru eğilip "tek kaldığımızda isterim söylemeni"..." sen çalarsan ben de söylerim Barış bey" deyip kalktım yemekler yenmiş çaylar içilirken annem eski resimleri çıkardı küçüklük resimlerine bakarken bir resimde çok şaşırdım "ama bu benim!" derken herkes bana döndü Mihri abla resme baktı "bu sen misin emin misin?".." tabi ki hatta bu resmin aynısı benim resim albümümde var" derken ablam kahkaha attı "bu Miraç in küçükken aşık olduğu kız hatta o vakit anneme bebek aldırmıştı ona vermişti" biz birbirimizi bulmuştuk "bana da buradan kalma bir bebek var annem bir arkadaşımın annesinin verdiğini söyledi bende hep onu sakladım bir şeye canım sıkıldı mı ona anlatırım derdimi"..." nasıl derken" derken Barış "siz küçüklükten yazılmışsınız demek ki kızım"...." hatta yıllar sonra Umay bebekle oynarken çantasında bir kağıt çıkardı üzerinde bu sana emanet bir gün kızımız oynayacak bununla" yazıyordu .Miraç bey kimseyi umursadan gelip anlımdan öptü o benim sana emanetimdi ben ne kadar aradım biliyor musun ?" Oradan Fırat babam" kızım bu senin arkandan ne kadar ağladı biliyor musun benim güneşsiz kaldım "deyip o gece o kadar uzun sürdü ki .

Dönüş zamanı gelmişti herkese veda edip Miray la beraber geri dönüyorduk