Yeni Üyelik
13.
Bölüm

💚💙🌷🦋

@minaecetoprak

Bir annenin evladı için yaptığı çeyizde dantellere atılan her ilmekte binbir türlü hayali duası vardır kıyıya atılan her bir eşyada ne hayaller kurulur . Benim her elinde gördüğümde anne kullanılmayan eşyalar için bu kadar yorma derdim ama eşyaları toparlarken annemin onların üzerinden yapmış olduğu duaları duyunca onlar daha bir kıymetli oldular eşyalar paketlendi şimdi damat adayı gelip alacaktı ve akşama da benim buradan şimdilik vedam olacaktı bir hafta vardı düğüne bu akşam gidilecekti. Bütün sevdiklerim yine yanımda görmenin sevinciyle son günümü geçiriyordum kapının çalınmasıyla gitme saatinin gelmeye başladığını anladık ilk kapının ağzına sandık koyulur bizde onun üzerinde pazarlık olur normalde gelinin kız kardeşi oturur ben ablamın çeyizini 5 bin lira karşılığında vermiştim ama ablam oturmak istemedi Umay kuş oturtulmuşdu. "Miraç dayı ben kalkmıyorum " "Ne istiyorsun güzelim söyle onu yapalım "....."Çok değil bebek , çikolata, kardeşime araba istiyorum gözünden iki damla gözyaşı döküldü sessizce halamı alma " dedi herkes ağlamaya başladı Barış'ın bile gözünden yaş geldi kucağına alıp yanağından öptü istediğin zaman getireceğim seni de götürürüm buraya gelince cebinden kocaman bir deste çıkartıp ona verdi gülerek küçük hanım en kısa sürede istediğin hersey elinde olacak tamam mı düğüne gelince hepsi elinde olacak söz şimdi bana halanı verir misin evimize götüreyim mi?" ....."Bende geleyim mi sizinle geliyorsun ya seninde biletin alındı güzellik "...."haydi gidelim" deyip gülmüştü iki kişi içeri girip sandığı aldı halamlar dış kapıya götürdü erkekler asansöre yükledi sonrasında arabaya yerleştirdiler bütün eşya bitince Ali abi araba için yapılan süsü alıp aşağıya indi bağlayıp geldi . Sonrasında abim ve babam geldi ve benim şimdilik yuvadan uçma vaktim gelmişti öncesinde babamla uzunca konuşmuştuk bu ayrılık için babamın belkide hiç bir zaman unutmayacağım sözler döküldü dilinden "benim güzel kızım eline kıymık battı yanında olmamı istediğin vakit her daim arkandayım yanındayım sen bana Rabbimin emanetisin hepte öyle kalacaksın. Biliyorum ki yüreği güzel bir adam sevdin onun seni ne kadar sevdiğini değer verdiğini gördük Rabbım iki cihanda birliktelik versin ahirettede eş olursunuz inşallah iki güzel yetiştirilmiş evlatsınız ben demem ki seni ona emanet verdim biz sizi birbirinize emanet verdik kızım evinin kapısı her daim açıktır sana" sonrasında Barış'a döndü "oğlum diyorum sana attığınız her adımda önce Allah'ın rızasını arayın evladım gibi seninde arkadayım sizi önce Allah'a sonrada birbirinize emanet ediyorum" önce Barış'a sarıldı Barış elini öptü daha bir sıkı sarıldılar sonrasında bana döndü elini öptüm içine sokar gibi sarıldı yanaklarımdan başımın üzerinden öptü halam geldi ayırdı bizi İkimizde sessiz çığlık atmayı çok severdik ağlarken sessiz sessiz sadece içimizin yandığını ardı sıra gelen gözyaşlarımız anlatırdı. Sonrada abim geldi cebinden bir bilezik birde anahtarım vardı onu bana uzattı "abisinin canı benim kıymetlim evinin anahtarı hep yanında olsun olurda üzülürsün gelmek istersin kapıda kalma bu adam seni üzmez Allah'ın izniyle ama olurda üzerse bu senin yol paran olsun kolundan çıkarma" sarıldı ağlamama dayanamadı.

"Git biraz da buna trip at hayatından bezdir bunu tamam mı sadece sen beni çok sev" anlımdan öptü kolunun altına alıp başımı göğsüne yaslayıp başımın üstünden öptü ayrıldı benden.

Sonrasında orada bulunan herkesle öpüp vedalaştım sadece annem ve ablam dışında valizleri aşağıya indirdik arabalara binip havaalina doğru yola çıktık evet bir yanım sevinçliydi sevdiğim adama gidiyordum ama bir yanımda yangın yeriydi.

Mardin'e konağa gittiğimizde zılgıtla karşıladı Zelal annem "bu sana özel sana da öğreteceğim" dediğinde yüzümdeki tebessümle" annem bunu değilde yemeklerini öğretmeni bekliyorum bak onlara hayır demem " dediğimde "sen iste kızım sen iste "

Yemekler yenildi çaylar içildi herkes yavaşça odalarına çekildi yarın çok işimiz vardı kocam beyle aynı çatı altında yine buluşmuştuk ve gün yaklaştıkça heyecan yapmıştım uyku tutmuyordu geceleri ablamın yanına gitmek istedim pijamalı olduğum için üzerime ferace çektim başörtümü takıp odadan çıktım tam ablamın kapısını açacak oldum arkadan biri hem ağzımı kapadı hemde kapıyı açmamı engelledi "sen şöyle bir gelsene çok özledim seni" deyip odasına götürdü kapıyı kapadı sarıldı. Kafasını boynuma usulca soktu "çok seviyorum seni be yavrum" dediği vakit Umay 'in "hala "diyerek ağlaması bizi birbirimizden ayırdı odadan kendimi dışarı atıp "buradayım halam ben gel bakayım kucağıma" dediğimde " sen beni bırakıp gittin zannettim hala" deyip başını göğsüme yasladı odaya geçip uyuduk.

Sabah kahvaltıya oturmadan yanıma gelen kocam bey "dün akşamı asla unutmam sen beni bırakıp odadan kaçar gibi gittin" diye fısıldarken şaşırmış halimle ona baktım "ama ben"derken güldü "o koyunda yatmaya son 3 gün Bilge hanım" muzur bir ifade taktı yüzüne Allah'ım bir de göz kırptı . Kahvaltı sonrası evden çıkıp bizim evimize gittik temizlik olmuş eşyalar yerleşmişti şimdi sıra benim ceyizimin yuvamiza yerleşmesi kalmıştı Havva teyze Miray, Mihri,Mina ,ablam ve ben dört koldan başlamıştık yerleştirmeye yatak odası bende idi oraya kimseyi koymadım zavallı kocam kolileri bir oraya bir buraya taşımaktan perişan oldu arada yanıma gelip yanağımdan öperek sitemde ediyordu ya paşa bey "ben ağayım hanım ağam sen beni ne hallere düşünüyorsun böyle" bende ki naz adam öldürür kendimi hiç böyle bilmezdim kollarımı boynuna sarıp "ağamm gözlerine vurgun olduğum eğer sen bize yardım etmezsen bu eşyalar yerleşmek bilmez bir an önce yuvamızı kuralım ki vuslatımız tez olsun hem ben diyorum ki ev yerleştirme bitsin sonra herkesi eve yollayalım biz evimizin tadını çıkaralım olmaz mı ?" deyip bir üstüne dudağının kenarına ufacık bir buse kondurup geri çekildim sonra da "haydi ağam iş başına" dedim ay bir odadan çıkması vardı ki sormayın .

Eşyaların yerleşmesi bitti ama bizde bitmiştik koltuklara kendimizi bir atışımız var ki anlatılmaz. Havva teyzenin telefonu çaldı arayan Hüseyin amca idi "tamam geliyoruz az bekle üzerimizi giyelim"... "Çiğdem haydi Hüseyin bey bizi bekliyor"....." Bilge kızım sende hazırlan çıkalım hep beraber" derken kocam atladı "nereye geliyor karım teyze" dediğinde "sen git onu enişteme söyle oğlum .....karın bizim evimizden çıkacak kendisi benimde kızım sayılıyor ya teyze kurban" demesiyle "tamam siz gidin onu ben getiririm daha sonra" dediğinde Havva teyze ona dönerek "git dışarıya Hüseyin Eniştenle konuş ondan izin al" hemen dışarı çıktı kızgın bir halde içeri girdi "eniştem bekliyor acele etsinler dedi" evden çıkarken çantamı bilerek içeri unuttum tam arabaya binerken aklıma gelmiş gibi geri döndüm evden çantamı aldım kapıda beni bekleyen kocamın bu kez tam dudaklarına varla yok arası öpücük bıraktım koşarak uzaklaşmaya çalışırken yakalayıp "sen benimle oyun mu oynuyon yavrum bak sabrım kalmadı zaten yapma bekliyorlar yarın akşama kadar seni göremeyeceğim ben ama" biliyordum kaç gündür önemli bir toplantısını erteleyip duruyordu onu halletmesi gerekiyordu. Bıraktı gittim beni Hüseyin amca kendi arabasına aldı iki araba gelmiştiler

Akşam otururken kapı çaldı kocam geldi Hüseyin amca gülmek isterken ciddi bir yüzle ona hayırdır oğlum burada bana baktı sonrasında Hüseyin amcaya döndü teyzeme misafirliğe geldim bizde misafir kovulmaz baş tacı edilir lakin uygun bir zaman değil oğlum haydi evine dediginde herkes onun haline gülmüştü bana döndü kızım kocanı yolcu et gitsin evine derken ayağa kalktım yolcu edip geldim ki telefonuma gelen mesajla yüzümde kocaman tebessüm yerleşmişti # alacaklarım git gide artıyor bu beni nasıl mutlu ediyor bilemezsiniz karıcığım "
Saat geç olunca herkes yattı yarın babamlar gelecekti.
Babam gelince bizi eski oturduğumuz eve getirdi öğretmenlik yaptıkları okula eski okul yıkılmış yeni daha büyük bir okul yapılmış yerine eski tanıdıklarını belki görür diye çarşıyı birazcık gezdik bulmuştu da onlarla kısa sohbetler yaptı ayak üstü eve döndük bu akşam erkekler kendi aralarında gece yapacaklardı bende meraktan ölüyordum abim ve Cüneyt abi gitmek istemediler "onun buradaki arkadaşları olacak onlardan pek haz etmeyiz karı kız ayakları çok fazla şimdi onlar dansöz falan çağırırlar kendimi hiç riskin içine sokamam" dedi Cüneyt abi sonrasında "biz namaza gidiyoruz sonra da biraz gezeriz" deyip gittiler içimdeki kurt kıvranıp duruyordu . Barış'ı aradım cevap vermedi Mihri ablamı aradım sordum Sedat abiye de ulaşamadığını söyledi Miran'da cevap vermiyordu telefona Allah'ım sen aklıma mukayyet ol 1 saat sonra bana dönüş yaptı kocam sağolsun Allah razı olsun öyle bir sinirliydim ki "NERDESİN SEN YANINDA KİM VAR NE YAPIYORSUNUZ GİTTİĞİN YERDE DANSÖZ VAR MI aklın onlarda kaldıysa söyle buluruz bir yolunu daha evli değiliz" dedim sert bir şekilde "nasıl evli değiliz ne dansözü ne diyorsun Bilgeee" ismimi öyle bir uyarıcı tonda söyledi ki yerimde mıh gibi civilendim "Miray' ya söyle seni yanıma getirsin" dedi telefonu yüzüme kapattı sonrada konum attı Miray 'ı alıp attığı konuma gitmiştik iki sokak ilerideydi mekan içeri girdiğimizde abim Cüneyt , Sedat,Cesur,Ömer,Miran abimler ve tanımadığım bir kaç tane daha kişi vardı kendi aralarında yemek yiyip sohbet ediyorlardı bizi görünce kızgın ve kırgın bir şekilde yanıma gelip varmı yanımızda dansöz Bilge hanım Cüneyt abiye baktım üzgün halimi görüp yanımıza gelmişti ne oldu derken ben ağlayarak oradan çıktım eve doğru giderken geldi arkamdan sarıldı oyuna nasıl düşersin be yavrum sen varken gözüm başkasını görür mü deyip sarılmıştı.

 

Loading...
0%