@minaecetoprak
|
Barış Miraç ' tan Aylardır hayalini kurduğum an şuan gerçekti sevdiğim kadın artık hem Rabbimin huzurunda hemde kullar önünde karım. Ne kadar şükür etsem az kalır biliyorum onu kucağıma almak istediğimde o kadar çok itiraz etti ki bunun hayalini kurmuştum hiç bırakır mıyım kucağıma aldığım vakit kollarını boynuma dolayıp başını göğsüme yasladı başının üzerine bir öpücük kondurdum. Odamızın kapısını ayağımın ucuyla iterek açmıştım onu hiç indirmek istemesem bile kucağımdan indirdim bir ihtiyacı olup olmadığını sordum olumsuz anlamda başını salladı gözlerinin içine bakarak "seni çok seviyorum dünya'daki cennetim seni ömrüme nasip edene kurban olurum ben güzel karım.... İstersen bir duş alalım namazlarımızı kılalım olur mu" diye sorduğumda fısıldar şekilde sesi çıkmıştı "olur " diye o bizim odamızdaki banyoyu kullanırken bende misafir odasındaki banyoyu kullandım. İkimizde namaz için uygun kıyafetlerle birbirimizin yanındaydık karım seccadeleri çoktan sermişti vakit namazını kıldık tesbihi çekip ayaklandım benim seccademin üzerine onun duvağını onun seccadesin üzerine de benim ceketimi serip 2 rekatlik şükür namazı kılıp yuvamız için dua ettim . Aylardır eşimdi ama bir öpücük dışında bir şey yaşanmadı sadece saçlarını hastanede ameliyat sonrası uçlarından bir küçük görmüştüm merakıma teslim olmadan örtmüştüm saçlarını giyinme odasına gitti üzerinde beyaz bir sabahlıkla çıkmıştı ve karşımda idi ama benim gözümü alamadığım kızıl saçları olmuştu beline kadar uzanan saçlarını nasıl bu kadar muazzam saklıyabiliyordu ona her adım attığımda kokusu güzelliği beni benden alıyordu yanına yaklaşıp ellerimi saçlarının arasından geçirip okşuyordum başımı saçlarına gömdüm kokusunu içime çektim "çok güzelsin" diye fısıldadım kulağına eğilip boynundan öpmeye başladığım vakit sabahlığın bağcığını çözdüğümde karşımdaki güzelliğe dilim tutulmuştu dolgun göğüsleri incecik beli sütun gibi bacakları bembeyaz teniyle benimdi sadece benim aklımın ucundan geçen sadece bunları çok güzel bir şekilde saklamasıydı aklımı başımdan almıştı dudaklarımı dudaklarına değdiğindeki heyecanı beni benden alan diğer bir olaydı. Sabah erkenden uyanmıştım sabah odamızın penceresinden sızan güneşle beraber eşimin saçları daha bir parlıyordu kollarımın arasında geceden yorgun haliyle uyuyan bir güzel karım uyanmaya hiç niyeti yokmuş gibiydi saçlarını okşayıp tel tel öpüp kokladım. Kahvaltı için çay suyunu üzerine koyarken mutfak kapısının önünde bütün güzelliğiyle karım vardı saçlarını tepesinde topuz yapmış üzerinde diz üstünde biten bir elbiseyle muhteşem gözüküyordu "günaydın kocam "sesiyle ona doğru gittim "günaydın güzelim acıktın mı " diye sorunca "çok değil sen acıktın mı " diye sorunca "çok açıktım ama kahvaltının öncesinde bal dudaklarından öpmem gerek" deyince kollarını boynuma dolayıp parmaklarının ucunda yükseldi derin bir öpücük alıp beraber kahvaltı masasını hazırlamıştık eli o kadar çabuktu ki inanılmazdı. Kahvaltı yaparken " 2 3 günlüğüne bir yerlere mi gitsek sevgilim" derken o olmaz anlamda başını salladı "okul var bi tanem staj yapacağım yeride bulmam gerek"....." o tamam bizim şirkette işe başlıyorsun zaten yanımdan ayrılmadan çalışacaksın" öyle tatlı tatlı başını sallayarak onayladı ki dayanamayıp kucağıma alıp yatak odasına götürdüm özlemimi giderdim annemler bir gün önceden buzdolabı doldurmuştu yemeklerle onları ısıtıp yedik sonrasında çay yapıp beraber sohbet yapmıştık kollarımın arasında sinema keyfi yaptık. Akşam üzeri annem aradı "oğlum el öpmeye gelin dedenler bekliyor" dediğinde güzelligime döndüm "gidelim mi?" sorduğumda onaylar gibi başını salladı "tamam geliyoruz" dediğimde bekliyoruz deyip telefonu kapattık. Üzerimizi değiştirip hazırlanmıştık onu her gördüğümde ömrümün sonuna kadar onunla tek başıma yaşardım hiç sıkılmadan hemde dudaklarına ufak bir öpücük kondurup kendi etrafında döndürüp kollarımın arasına aldım haydi beyciğim yoksa ne sen beni ne de ben seni bırakacağız dedi kahkaha attım elinden tutup kapıdan çıktık kapıyı kilitleyip arabaya doğru el ele gittik onu ön koltuğa oturttum kemerini bağladım yanağına sulu bir öpücük kondurdum. Arabayı konağa doğru sürmeye başladım. Bilge'den Evden çıkmadan Mihri abla aradı "nasılsın geliyor musunuz ?" diye sorduğunda sesinde bir tedirginlik vardı "abla birsey mi oldu?"...." kuzum var bir şey de nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum" dedi . Uyarıcı bir sesle "abla !" "evet kuzum"...."getiririm ama sadece sen göreceksin" Barış bilse kıyamet kopacaktı biliyorum çünkü ona kocasının bilmesi gereken olayı başka kimse bilmesi gerekmiyordu . Konağa geldiğimizde bizi kapıda Zelal annem karşiladı. Elini öptüm "hosgeldin kızım" dediğinde sarıldım "hoş buldum annem" diyerek içeri girdim annemle birbirimize hal hatır sormuştuk birbirimize sonrasında Mihri ablayla da sarıldık kulağıma eğilip mahcup bir şekilde "özür dilerim" dediğinde gözlerimi yumdum benim için çok ağır bir olaydı bizde böyle bir şey yoktu ama gittiğim yerin örf ve adetleri ağırdı istemesem de uymak zorunda kaldım . Elimde bulunan çantayı ona verdim içeri götürdü bir kadın o odadan çıkıp salona doğru git y gitti bizde annemle beraber içeri girdiğimizde onu büyük hanımın kulağına eğilip bir şeyler söylüyordu gördüğümüzde .Büyük hanım o haliyle bir zılgıt çekti o kadınla birlikte yanına varıp elini öptük kocamda öperken sultanım nasılsın deyip başından öptü yanına oturduk el işaretiyle Barış'ı çağırdı kulağına anlamadığım bir dilde bir şeyler söyledi ama o bir şeyler söylerken kocamın yüzü kızarmıştı doğrulduğunda bana öyle bir bakışı vardı ki anlam veremediğim öfke desem değil di hayal kırıklığı biraz da sorgular gibiydi elimden tutup beni dışarı çıkartırken ne olduğunu anlamaya çalışıyordum beni kendi odasına götürdü içeri girince "NEDEN" diye sordu bu soru kırgınca bir şekilde soruldu gözlerimin içine bakarak "kendinden emin mi değildin yada ne neden getirdin o çarşafı benim bilmem yetmedi mi neden güzelim kırılacağını bile bile"...." laf gelmesini istemedim ben" deyip gözlerimdeki yaşı serbest bırakmıştım kapının çalınmasıyla kendimi toparladım "efendim" dedi Barış Mihri ablanın sesiydi "abi annem sizi bekliyor " dedi "geliyoruz!" demişti bana döndü "bu konu burada kapanmadı" aşağıya inelim peşinden odadan çıktım. Aşağıya inince kapının çalınmasıyla kapıyı açmaya gittim babam gelmişti. "Hoşgeldin baba" dediğimde gülen yüzüyle "hoş buldum kızım" elinden öperken o da beni kolunun altına alıp başımın üzerinden öptü içeride barzan dede vardı yanına gidip elini öptüm sonra da mutfağa geçip masanın hazırlanmasına yardım ettim hep beraber yemek yedik. BIZ hiç konuşmadık birbirimizle annemin dikkatini çekti gözlerimin içine baktı başımı önüme eğdim masayı kaldırmaya başladığımda Fırat babam "gelin kızım bizim kahveleri sen yapta ...kızımın elinden güzel bir kahve içeyim" onaylar gibi başını salladım. Bulaşıkları makineye koyduk mutfağı toparlayıp kahveleri yapıp salona geçtim sırayla dağıttım herkes eline sağlık derken kocam bir şey söylemedi sadece ağzının içinde bir şeyler geveledi babam yanına çağırdı "ne zaman başlıyorsun okula ....kızım işinde hazır giriş işlemlerin için sadece imza atman gerek" dediğinde "yarın okula başlıyorum baba" dedim "yine staj var ....yarın belli olur ders programını bilmiyorum ona göre ayarlarız baba" dedim annem içeri doğru ayaklandı peşinden Barış çıktı. Bir zaman sonra ikisininde yüzü düşmüş geldi biraz daha oturduk Barış "saat geç oldu biz kalkalım yarın ben işe sende erkenden okula gideceksin" dediğinde herkesle vedalaştık evden çıktık. Eve gelince odaya çıktım üzerimi değiştirip namazı kılmaya hazırlanırken Barış odaya girdi bensiz mi kalacaksın namazı parmaklarıyla çenemi kaldırıp gözlerimin içine bakarak "namazda ve yatakta hatta ve hatta bu evde kırgınlık olmayacak özür dilerim gül güzelim çok özür dilerim" bir şey söylemeden namazgahları serdim namazı kıldıktan üzerime değiştirip yatağa girdim kocam banyodan çıktı yatağa girince kolunu kaldırıp bana sarıldı beraber en huzurlu uykuya daldık.
|
0% |