@minaecetoprak
|
Baba evine yaklaştıkça heyecan basıyordu içimi eşimle beraber gelmenin mutluluğu vardı üzerimde. Bizim kapımızın önlerinde harman yeri kadar geniş yerler vardır avlu olarak kullanılır bir şeyler kurutmak gerekirse oralarda kurutulur bunun bir köşesinde bizim için kurulmuş ve daim tamiri olan küçük bir park alanı vardı babam yaptırmıştı 4 yıl öncede büyümeyen kızları için salıncak kurdurmustu her gittiğimizde eve girmeden ilk onunla Hoşbulduk derdik köyümüze.
Kapıda annem babam ve dedem karşıladı bizi dedemin zelal annem ve Fırat babamla selamlastıktan sonra eşime dönüp "hoşgeldin uşağum nasılsın" derken eşim elinden öpüp "hoşbuldum dedem seni sormalı"... "iyiyim bende uşağum" herkes avluda otururken dedemle göz göze gelmiştim "gyuli çkimi evli olmak böyle bir şey salıncak aklında kalır" derken herkes dedeme neden öyle söyledi gibi bakarken babam ise dedemi uyarıcı bir sesle baba o şimdi nereden çıktı derken Fırat baba hasan amca "neden öyle söyledin ki?" diye sorunca dedem güldü "gyuli çkimi için yapıldı o salıncak buraya her geldiğinde arabadan ilk indiği vakit o salıncakta sallanır bizim paçı ...şimdi sizden saydı geldi oturdu". Dedem öyle söylerken Fırat babam eşime baktı "oğlum ne duruyorsun git kızımın gönlünü yap" hepimiz Fırat babama bakarken de haydi kızım git bin salıncağa kimse bir şey söyleyemez sana bizde içeri geçelim dedi ayaklandı bizi eşimle beraber bıraktılar hemen koşup salıncağa bindim her zaman ki gibi geri geri gidip kendimi ileriye doğru bıraktım kendimi kucuklugumdeki gibi mutluydum bu kez yanında eşim karnımdada bebeğim vardı.
Yorulmustum yemeğimizi yedik çaylarımızı içiyorduk ki ben koltukta uyuya kalmıştım abim gelip kucağına alıp odaya götürüp yaptırmıştı üzerimi örtüp dışarıya çıktı.
Umay kusumun öpücüğü ve dokunuşlarıyla uyandırıldım "halaaa!.. biz geldik sen halen daha uyuyorsun kalk benimle oyna çok özledim seni" gözlerimi hafiften açtım ben hayalmi görüyorum "benim minik kuşum burada mı?"... "hı him" deyip başını salladı yatağa yatırıp her tarafını öptüm bazı yerlerini de ısırdım ama hala deyip isyan bayrağını açmıştı minik kuzum "abimler geldi mi? Umay" "herkes burada halam yok o düğünden önce gelecek" dedi kalkıp elimi yüzümü yıkadım üzerimi değiştirip aşağıya indim yengemler masayı kurarken sarıldım "hoşgeldin güzellik" dedim güldü "kız ben güzelliksem sen nesin?" eşim kapıdan içeriye girdi "uyandın mı?... gül güzelim!" Başımı salladım gidip yanağından öptüm "beni yatağa kim götürdü?" diye sorduğumda homurdanmaya başladı "ben değil abin götürdü ben alamadım kucağıma abin izin vermedi" dedi. tekrar öptüm "sende evde kucağına alırsın kocam" deyip kıkırdadım eşim bir bardak su istedi verdim içtikten sonra içeri geçince bizde masayı kurmaya devam ettik .
Masalar kuruldu yemekler yenildi büyük semaverde çayı demlemisti erkekler bardakları hazırlayıp harmana çıktık. Çaylar içilirken amcamlar dayimlar da geldi abim üst kattaki bağlama ve gitarı alıp geldi "hazır biz bir aradayız söyleyelim mi?.. bir kaç türkü" dediğinde dayım haydi benim güzel gözlüm söylede yüreğimiz coşsun bugünlük ben çalayım sizler söyleyin dayıcım olur mu dedim kızım kimse duymaz ki seni yoksa kaynatanlami çekiniyorsun Fırat abi müsade var mı gelinin iki türkü söylesin dinleyelim kızım söyleyebilirsin yabancı yok aramızda eşimin gözlerine baktım ondan da onayı alınca neşet Ertaş dan
Derde düştüm dermanını aradım .
Derdimin dermanı yar imiş meğer.
Yarı arar iken yardan ıradım.
Yardan ayrı kalmak
Ya dost ya dost ya dost
Ya dost ya dost
Zoruymus meğer dedik abimle beraber sonrasında yolun sonu söyledik Musa eroğlundan sonrasında hep beraber
Şu garip halimden bilen şiveli yarim
Göğnüm hep seni arıyor neredesin sen
Datli dillim güler yüzlüm ey ceylan gözlüm
Göğnüm hep seni arıyor neredesin sen deyip devam ettik en son olarak dedemin en çok sevdiği onu her söylediğimizde eskilere dalıyordu.
Bugün köye çıktım eski evuma
Kapıdan içeri baktum ağladuuum.
Anam babam geldi yine akluma
Dertli yüreğumi yaktum ağladum
Rutubetli çuruk eski halılar
Ne eskemi kalmış nede paliler
Paslanmış kuzina ıslanmış çalılar
Nemli kibritleri çaktum ağladum
Dediğimde büyüklerin gözlerinden yaşlar akmıştı annem bana baktı kızım dediğinde bu kez dedem deyip .
Seni gördüm beğendum gönül penceresinden
Anla beni ne olur yüreğimun sesinden
Seni gördüm beğendum gönül penceresinden
Alır seni kacarum sürmene deresinden
Çirkin çirkin kızların yutarmiyim elini
Ya seni alacağım ya senden güzelini
Cirkini severim üzer miyim ben seni
Ya seni alacağım ya senden güzelini
deyip bırakmıştım bağlamayı "maşallah kızım sesin de güzelmiş" dedi Fırat babam eşim gözlerime aşkla baktı göz kırptı herkes müsade isteyip kalkmaya başladı biz gençler kalmıştı dayım kollarının arasına aldı beni "herkese bir şey söyledin de beni unuttun" dedi yanağına öpücük kondurdum "onu yarın ben hallederim dayım" dedim insanın dayısının abisiyle yaş olması komik geliyordu burada hersey olurdu evliliklerin erken olması nedeniyle torunlar arasında çok fazla yaş olmazdı.
Odamıza girince eşimin belimden tutup kendine cekmesiyle nefesim kesilmişti ona dönüp başımı yukarı kaldırdım dudağımda öptü "sen bu dünya ya aklımı başımdan almak için mi geldin?... bu gece sana tekrar aşık oldum yavrum " dediğinde dudağında öptüm "ne mutlu bana sevgilim "
Üzerimizi değiştirip yatağımıza yattık sabah erkenden kalkıp Dilara ablamla konuşmam gerekiyordu sonrasında uzun göle gidecektik bizimkilerle beraber.
Sabah erkenden kalkıp Dilara ablamla buluştuk harmanda akşamdan mesaj atmıştım ona konuşmak istediğimi söyledim. "onu görür görmez hani bana sözün vardı benim yengem olacaktın" dedim güldü "dayın istemeye gelmiyor ki kuzum" dediğinde "öyle mi diyorsun ...eee o vakit iki gün sonra sizdeyiz... gelip istiyoruz seni!" dediğimde "kuzum biz dayınla konuşmuyoruz"...." abla sen küstük denedin... istemediğini söyledin bizde geliyoruz... bana yok diyemezsin bak ben hamileyim zorlu üzülmemem gerekiyormuş... şimdi ben gidiyorum iki gün sonra seni almaya geliyorum" Dilara yengem deyip öpücük atıp kaçtım oradan . Eve gelince kahvaltı masasını hazırlamıştık herkes geldi ilk Dilara ablaya mesaj attım.
#gerçekten geliyoruz hazırlığını yap olurmu güzel yengem" ismini nasıl kaybettiğimi de ekran görüntüsü alıp ona attım. Sonrasında dayımı arayıp "iki gün sonra yengemi almaya gidiyoruz herseyi hazır et " dediğimde gerçek olup olmadığını sordu gidiyoruz "baklava çiçek çikolatayı hazırla" dedim kapattım.
Kahvaltı ederken herkese mutlu haberi verdim "iki gün sonra isteme olayı var" dedim annem "bana baktı nasıl yaptın onlar konusmuyordu kızım" dedi "ben yaparım annem"
Uzun göle gittiğimizde çok güzel zamanımız geçti bir akşam orada kaldık . Bizim için iyi olmuştu özlem giderdim kocamla hamilelikte eşimi daha arzular olmuştum bu adam için herşeyi yapardım çok ama çok seviyordum onu .
Barış Miraç tan
Eşim hamileliği çok şükür ki öyle güzel ve kolay geçiyordu 3 aylık olmasına rağmen sabahleyin birazcık midesi bulanıyor sonrasında çok iyi geçiyordu ama ben bazen abartıp onu hiç bir şey yapmasına izin vermiyordum bu onu inanilmaz sinirlendiriyordu ağzında hep bir sitem vardı ama ona kıyamıyorum şimdi biraz rahat bıraktım onu rizede olduğumuz için ailesinin yanında çok karışmıyordum dedeme söylerim seni diye beni tehdit ediyordu yüzü hep gülüyordu zaten mutluluğu beni daha bir mutlu ediyordu beni bir insan bir insanı bu kadar mı sever mi ?
Daha aşık olamam derken daha çok aşık oluyorum güzeller güzeli olan karım hamileliginde daha da bir güzel olmuştu uzun gölde gezerken onu bir dakika yanliz bırakmadım gecesinde üç olmuştu onunla özlem gidermemiz ama onu sanki onu çok uzun zamandır görmüyormuşum gibi özlemiştim ona bütün sevgi sözleri az geliyordu dokunuşumla öpüşümle ona aşkımı anlatmak istiyordum. Bütün gece onunla olmama rağmen özlemim bitmemişti ona karşı.
Dayısına kız istemeye gidiyorduk üzerine giydiği desenli yeşil elbisesi üzerine aynı tonlarda taktığı şalıyla tam bir afet olmuştu benim krizlerim gelmişti bana biliyorum gözü benden başkasına bakmazdı ama ona başka birinin gözünün değmesi beni öldürüyor .
Yeni kitabı okuyabilirsiniz gerçekler acıdır bekliyoruz oraya sizleri💙💚🥀 |
0% |