Miran abim Miray'ı eve getirdiğinde ikisininde sinirden gözleri kıpkırmızı olduğunu gördüğüm an çok korktum Miray sinirlen hızlı adımlarla üst kata çıkarken abim kapıda olayları üstün körü anlattı bana içimden neden geldi bilmiyorum ama içeri girdiğimde Cüneyt abimi aradım biliyordum ki beni asla Miray'dan ayırmazdı ilk baştan beri olan herşeyi ona anlattım biraz kızdı ama ikisininde birbirlerini sevmedikleri söylediğimde biraz sakinleşti biliyordu ki Miray kolayca kimseyi sevmezdi o da farkındaydı bu olayın bugün ki olayları anlattığımda beni uyardı Bilge dedemi tanıyorsun hemen onun yanına git o it onun yanına gidecek ve olaylar karışacak dedi odama çıkıp hazırlandım ve hayatımda yapmadığım bir olayı yapıyordum dedemin bana verdiği tabancayı yanıma aldım hemen evden çıktım.

Arabama binip Hüseyin amcanın babası yakup amcanın konağına gittim ortalık karışıktı içeri girdiğimde 4 5 erkeğin konuşma sesi geliyordu yakup dede beni görünce o kızgın yüzü gidip tebessümle karşıladı.

hoşgeldin kızım dedi

Hoşbulduk yakup dede deyip elini öptüm inşallah kötü bir zamanda gelmedim dediğimde karşımda bir adam Eroğlu gelini olaylar senin kaynin yüzünden oldu oğluma yumruk attı bunun hesabı sorulacak ondan öyle söyledi vakit bende karşısına dikildim :

abim hak etmediği bir şeyi kimseye yapmaz o birine elini kaldırıyorsa namusu için yapar dedim

Miray bizim namusumuz onun değil biz bugün buraya onun sözünü almaya geldik ...

Kim demiş bunu dedim suratında pis bir sırıtma olan biri bana bakarak babam benim için dedi dedi

Sende kimsin dedim

Kürşat Başar ben çok mu merak ettin?

Ben kimseyi merak etmem ....ha Miray Eroğlu namusu kendisi benim kardeşimdir şimdi de elti adayım bu demek oluyor ki abim senin gibi pisliğin kolunu kırmadiysa ve hatta canını almadıysa Allah a şükür et.

Üzerime yürüdü ne diyorsun sen Miray bizim yakup ağa bu kız ne der

Yakup dede bana döndü kızım ailemizin kararını söyledi size varın gidin evinize Miray'ın sözü Eroğlu Miran'a verilmiştir.

Yüzümü yakup dedeye döndürüp adım attım ondan yana elini alıp öptüm sözümü yere düşürmedin dedem sağolasın dediğimde güldü cesaretin deli gibi geldin buraya laz kızı

Ben sözümü aldım müsade edersen ben gideyim dediğimde dışarıya doğru adım attım peşimden birinin geldiğini hissetmemle geri döndüm Kürşat peşimden seslendi o Miran'a söyle kimsenin eteğinin altına saklanmasın tiksinir gibi bakmıştım ona o sözü yüreğin varsa git abime söyle bak bakalım bir daha sesin çıkıyor mu adamlarına tutun şunu diye emir verirken çantamdan tabancayı çıkardım ayakların dibine sıktım bu uyarı bir daha ki bacağına diğeri kalbin mi olur yoksa alnının çatı mi bilmiyorum istersen deneyelim Kürşat Başar bey dedim arabama binip Fırat babamı aradım olayı anlattım bekle geliyorum ...şirkete doğru sür bende sana doğru geliyorum kızım dedi

Baba Miray evde tek aradım cevap vermiyor

Tamam kızım eve yakın arkadaşlarım var onu yolluyorum oraya sen merak etme tamam baba deyip telefonu kapattım . Karşımdan gelen arabayı görünce sevindim sinyal yakıyordu bana arabayı park edip aşağıya indim babamı görünce karşımda ağlamaya başladım sinirlerim bozulmuştu bütün şefkatiyle sarıldı bana iyi olup olmadığımı sordu sonra arabanın ön koltuğununa oturttu kendide şoför koltuğuna geçti eve doğru gidiyorduk ki telefonum çaldı arayan Barış'tı babam aç kızım dışarıda işim vardı Fırat babamla dedi olanları duyacak eve gelmesini söyle

Efendim Barış Barış derken yavrum hayırdır Fırat babamla dışarıdayım şimdi eve geçiyoruz bir şey mi oldu neden dışarıdasın sen ki eve gelin abimle konuşalım mı güzelim ne oldu!
diye bağırdı sakın bir sesle eve gel konuşuruz çok önemli değil dedim kapattık.

Eve gelmiştik elimi yüzümü yıkadım koltuğa oturduk babamla Miray da aşağıya indi tam o sırada kapı çaldı. Miray kapıyı açmaya gitti ki kapının tarafından Barış'ın sesi geldi Miray ne oldu koşar adımlarla yanına vardı yavrum ! İyi misin ne oldu neden rengin attı diye sorduğunda kimseyi gözüm görmeden kollarımı boynuna doğru uzattım başımı göğsüne yaslayıp ağlamaya başladım başını yukarıya doğru kaldırdığını hissettim ama tekrardan eğmisti başını sıcak nefesi vurmuştu dokunmuştu.

Kapının çalınmasıyla kendimi toparlamaya çalıştım Miray kapıyı açtı karşımızda yakup amcayı gördüğümde ayağa kalktım Fırat babam hoşgeldin abi dedi hoşbuldum Fırat'ım bana döndü iyi misin güzel kızım sen ne güzel dersini vermişsin o şerefsizin korkma ben onun dersini verdim daha ne senin ne de bu ailenin karşına çıkacak dediğinde öfkeyle kalkan kocam yakup dede onu bu dünyadan silmezsem bende ... derken gerisi bende yoktu gözlerimi açtığımda hastanede yatıyordum pencereden dışarı baktığımda hava kararmıştı başımı biraz kaldırdığımda koltukta başını geriye atmış kocamı gördüm kocam diye seslendigimde başını bana doğru döndürdü uyanmışsın yavrum iyi misin yatakta biraz kendimi toparladım oturur gibi kalktım ellerini yanaklarıma koyup çok korkuttun beni guzelim ağzını kapattım ben bugün en çok karnımdaki evladım için korktum üzüldüm kocam daha da üzülmek istemiyorum sevdiklerimi özellikle seni ve doğacak evlatlarımı kaybetmek istemiyorum o yüzden yakup amcanın dediğini yapacaksın dedim. Bir anda elim kolum ayağım tutmaz oldu gözüm karardı gerisi bende yoktu .